• Sonuç bulunamadı

Oksimoron Sanatında Kavram Karşıtlığı ve Tezat 1.Kavram Karşıtlığı

2.OKSİMORON SANATI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

3. SANAT OLARAK OKSİMORON

3.1. Şiir Dili ve Oksimoron

3.1.1. Oksimoron Sanatında Kavram Karşıtlığı ve Tezat 1.Kavram Karşıtlığı

Şiir dili hakkında çeşitli araştırmacıların görüşlerine yer verdikten sonra konumuz gereği oksimoron sanatının şiir dili içindeki yerini belirtmek zorundayız. Şiir dili açısından zıtlığı yansıtan oksimoron yapılar, Aksan’ın bahsettiği ve değerlendirmelerde bulunduğu Kavram Karşıtlıklarından Yararlanma başlığına dâhildir. Oksimoron yapıları oluşturan insan zihninin, şiir dilinde var olan ilişkiler doğrultusunda kavramlar arasında ortak bir paydadan gelme ile birbiriyle çelişkili kavramların birleştirilip yan yana kullanılarak yeni ve özgün bir ifade oluşturması, şiir sanatı içerisinde yer alan seçeneklerdendir. Bu açıdan, oksimoron sanatına kavram karşıtlığı yönüyle yaklaşmak ve bu doğrultuda ifadeler arasındaki ilişkileri belirlemek, kavramı anlamak noktasında önemlidir. Kavram karşıtlığından yararlanarak şiir dili içerisinde ifadeler bulunmak, şiir sanatı açısından etkileyici bir anlatımı amaçlayan çabanın ürünü olması bakımından sık sık başvurulan sanatlardan biridir. Kavram karşıtlığı ve şiir dili arasındaki ilişki hakkında Aksan, “gerek Türk şiirinde, gerekse dünya şiirinde başvurulan etkileyici anlatım öğelerinden biri, kavram karşıtlığı sağlama yoluyla etkilemedir.”211 şeklinde açıklama yapar. Anlatımı etkili kılma amacı ile bu tür ifadelere başvuran şair, kavram karşıtlığını başarıyla kullandığı sürece anlatımın etkili olmasını sağlayarak kalıcı bir eser ortaya koymaktadır.

Düşünce ve duyguların dile getirilişi sırasına birbirine karşıt kavramların, olay ve durumların bir araya getirilmesiyle de şiirde güçlü ve etkileyici bir anlatım sağlanabildiği görülmektedir. Bu tutum, aslında, konuşulan dilde ve deyimlerle atasözlerinde de karşılaştığımız bir anlatım yoludur. Örneğin, bilir bilmez, sağlı sollu, yer gök, aktan karadan, belli belirsiz gibi ikilemelerde bu karşıt kavramlardan yararlanılırken kimi deyimlerde de bir durumu, bir olay ya da tutumu daha somut bir biçimde yansıtmak üzere aynı yola başvurulur.212

Duygu ve düşüncelerin ifade edilmesinde karşıt kavramlardan yararlanma, anlatımın etkileyiciliğine katkıda bulunmaktadır. Bu tür kullanımlar şiirde olduğu gibi, deyim ve atasözleri gibi yapılarda da karşımıza çıkan durumlardır. Yukarıdaki örnekler dâhilinde karşıt kavramların ikileme şeklinde olabileceğini de belirten

211 Aksan, a.g.e., s.115 212 Aksan, a.g.e., s.115-116

81

Aksan, etkili anlatım için karşıt kavramlardan yararlanmanın anlatımın etkililiği açısından uygun olduğunu ifade etmektedir.

Gerek günlük dilde, gerekse şiir dilinde karşıt kavramların ve anlamca birbirine karşıt olan önermelerin bir arada kullanılmasının, okuyan/dinleyenin zihninde bir metin çözümlenirken bu kavram ve önermelerin ortaya çıkan karşıtlıkla, daha belirgin biçimde canlanmalarına olanak sağladığı görülmekte, böylece zihinde bir hareketlilik doğurduğuna tanık olunmaktadır. Bir başka deyişle, bir önermenin yanına, ona zıt olan, beklenmeyen bir başkasının getirilmesi, metnin çözücü için şaşırtıcı olmakla birlikte, metnin etkisi artmaktadır.213

Birbiri ile zıt ya da çelişkili kullanım içinde olan ifadelerin metin çözücü açısından zihinde bir canlılık uyandırdığını belirten Aksan, kavram karşıtlığının beraberinde bir şaşkınlık ve hayret uyandırdığını belirtir. Birbiriyle karşıt olup bir arada kullanılan kavramların dinleyici ve araştırmacı üzerindeki şaşkınlık etkisi, anlatımı etkili kılma amacından ileri gelmektedir.

Kavram karşıtlığı, insanlık var olduğundan beri evrende yer alan; köken olarak uzun bir geçmişe sahip kavramdır. Muazzam bir kudretin ürünü olan evrende “bazı varlıkların, maddelerin zıddıyla bilinmesi”, bu kadim kavramın önem arz ettiğini göstermektedir. Örneğin, geceye karşılık olarak gündüz; ateşe karşılık su; yeryüzüne karşılık gökyüzü, evrende var olan zıt oluşumların en basit göstergesidir.

3.1.1.2.Tezat

Tezat sanatı altında yan bir dal olma özelliği taşıyan oksimoron sanatı, birbiriyle çelişkili ya da tutarsız ifadelerin birleşiminden yeni bir semantik oluşumu ortaya koyan tamlama biçimindeki ifadelere denir. Oksimoron sanatının özünde bulunan zıtlık unsurları genel bir tanımla, tezat sanatı içerisine dâhil edilmektedir:

Ortak yanları bulunan iki zıt kavramı, biri gerçek, diğeri mecazî manada olmak üzere aynı konu etrafında toplamak sanatıdır. Tezad, heyecana bağlı bir sanattır. Heyecan sanatkarın zihninde mecazî bir çağrışım yapar. Bu çağrışım zıt bir şekilde başka bir çağrışıma yol açar. Zihin bu zıtlığı olayın iki tarafına yayar. Bu karşıtlık, ifadeye bir anlam genişliğini kazandırır.214

Tezat kavramının tanımına yer veren İsa Kocakaplan, sanatın biri gerçek diğeri mecaz anlam olmak üzere çeşitli anlamlara sahip olduğunu belirterek bu sanatın heyecan uyandırdığı izlenimini yansıtmaktadır. Zıtlık yansıtan ifadelerin

213 Aksan, a.g.e., s.116

82

zihind genişlik yarattığını belirten yazar, bu karşıtlığın ifadeye anlamsal olarak ucu açık bir anlam özelliği kazandırdığını belirtir.

Zıtlık edebiyatta, filmde, resimde ve diğer birçok sanat dalında başvurulan etkili bir anlatım tarzıdır. Kavramlar, zıtları sayesinde daha iyi bilinir ve anlaşılırlar. Resim sanatında bir nesneyi kendisine zıt olan bir çerçeve veya fonun içinde vermek, nesnenin daha iyi fark edilmesini sağlar. İki kavram arasındaki zıtlık, siyah beyaz derecesinde olabileceği gibi, açık renk koyu renk ilişkisi içinde de olabilir. 215

Zıtlığın kullanım alanlarından bahseden Coşkun, başta edebiyat olmak üzere resim, film ve diğer sanat dallarında tezat sanatının kullanıldığını belirtir. Bir şeyin zıddı ile bilinmesi gerçeğinin, yalnızca edebiyat alanında değil hayatın her alanında görülen bir durum olması, tezat sanatının kullanım açısından yaygın olduğunu göstermektedir.

Oksimoron sanatı ile tezat sanatı arasındaki ilişki, zıt unsurların yansıtılması bakımından benzerlik gösterir. Oksimoron, birbiriyle çelişki ya da zıt kavramların bir arada kullanıldığı tamlama şeklindeki ifadelere denir. Tezat sanatı ise, “anlam bakımından aralarında zıtlık/karşıtlık bulunan kelimeleri bir ibarede toplamaktır.” 216 Tezat sanatının tanımı ile oksimoron sanatının tanımını karşılaştırdığımızda, tezat sanatının oksimoron gibi zıtlığa dayalı olduğu, tamlama şeklindeki ibarelerden oluştuğu görülür. Bizce tezat sanatının tanımı içerisinde “tamlama” şeklinde oluşan bir ifadeye yer verilmemesi ve oksimoron sanatında tamlamayı oluşturan ifadelerin yeni bir semantik yapı oluşturduğu fikrinin bu açıklamada geçmemesi, bu iki sanat arasındaki ayrımdır. Tezat sanatı hakkındaki görüşlere baktığımızda değerlendirmeler şu şekildedir:

Tezat (tezâd) : Tezat anlam bakımından aralarında zıtlık/karşıtlık bulunan kelimeleri bir ibarede toplamaktır. Burada kastedilen karşıtlık siyah beyaz gibi bir zıtlığın yanı sıra bilmek ve bilmemek gibi olumlu-olumsuz filleri, baba oğul gibi nispet bulunduran ve birinin anlaşılması diğerine bağlı olan kelimeler arasındaki ilgiyi, hatta renklerin (yeşil mavi gibi) birbirlerine karşıt durumlarını da içine alır. Mutâbakat, tıbâk, tatbîk ve mütezâd adları da verilir .217

Tezat sanatının tanımından bahseden M.A.Yekta Saraç, “siyah-beyaz” gibi net bir şekilde görülen zıtlıkların yanı sıra fillerde de zıtlık olduğunu, biri

215 Menderes Coşkun, a.g.e., s.147

216 M.A. Yekta Saraç, Klâsik Edebiyat Bilgisi Belâgat, Gökkubbe, İstanbul 2014, s.163 217 Saraç, a.g.e., s.163

83

söylendiğinde diğeri akla gelen baba-oğul gibi durumların da tezat sanatı içerisinde değerlendirileceğini belirtir.

Tezat sanatı hakkında değerlendirmelerine devam eden Saraç, kavram hakkında örnekler verir. “Çiçeksiz bir çiçekçi dükkânı ve Cinayeti kör bir balıkçı gördü.” İfadeleri, oksimoron olarak nitelendirilecek örneklerdendir. Ancak Saraç, bu örneklere tezat diyerek, herhangi bir tanımsal alt adlandırmadan yani oksimoron sanatından bahsetmemiştir. Verdiği örnekler, oksimoron sanatı içerisinde yer alan sözcüklerdir. Saraç, farkında olmadan bu sanatın örneklerine yer vererek kavram hakkında dolaylı olarak değerlendirmelerde bulunur:

Ayrıca büyük küçük, beyaz siyah, geldi gelmedi türünden tezatların dışında insan zihninde karşıtlık oluşturan ifadeler de tezat olarak değerlendirilebilir, diye düşünüyoruz. Aslında bu tür tarz tezatlar, bu söz sanatından umulan yararı daha iyi sağlar. “ Cinayeti kör bir balıkçı gördü” (Attilâ İlhan) “Çiçeksiz bir çiçekçi dükkânında durmuş” (Ece Ayhan) dizeleri bu tarz etkileyici tezatlar bulunduran örneklerdendir.218

Saraç’ın örneğini verdiği “çiçeksiz bir çiçekçi dükkânı” örneği oksimoron sanatına uygun düşen bir örnektir. Oksimoron ya da karşıtların birliği şeklinde adlandırmaya gitmeyen Saraç, bu örneği insan zihninde karşıtlık oluşturan ifadeler şeklinde adlandırır. “Kör bir balıkçının cinayeti görüşü” ise, özne+ fiil şeklinde oluşan oksimoron yapısına örnektir. “Kör bir balıkçı ve çiçeksiz bir çiçekçi dükkânı” örnekleri, tezat sanatı içerisinde görülen ayrı bir zıtlık öğesi olan oksimoron kavramı ile adlandırılan sanattır. Kör bir balıkçanın cinayeti görüşü, mantıksal olarak tutarsızlık yansıtmaktadır. Zıtlığın özne ve fiil arasında oluşu ve bu zıtlığın tamlama şeklinde oluşan oksimoron sanatının farklı yapısal birleşimlerle de oluşacağını göstermesi bakımından dikkat çekici bir örnektir. “Çiçeksiz bir çiçekçi dükkânı ifadesi” ise, zıtlığın gramatik eklerle kurulduğu bir tamlama düzeninde kendisini göstermektedir. “Çiçekçi dükkânı” olarak bildiğimiz yerin günlük hayat içerisindeki somut hali düşünüldüğünde, bu yerin binbir çeşit çiçeğin olduğu bir alan olarak zihinde tasavvur edildiği görülmektedir.

84