• Sonuç bulunamadı

3.4 Durum Çalışmalarında Geçerlik ve Güvenirlik

3.6.2 Nitel Verilerin Analizi

Öğretmen adayları ile gerçekleşen görüşmelerin ses kayıtları transkript edilerek bilgisayar ortamında yazılı doküman haline getirilmiştir (Creswell, 2003; 2012; Straus & Corbin, 1998). Veri seti olarak elde edilmiş olan bu yazılı dokümanlar ses kayıtları ile tekrar karşılaştırılarak eksik ya da hatalı kısımlar yeniden düzenlenerek veri setlerinin son hali verilmiştir.

Görüşmelerden elde edilen verilerin yazıya aktarılması ve çözümlenmesinde katılımcıların ifadeleri aynen korunmuş ve katılımcıların ifadelerinde herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Aktarım ve düzeltme işlemleri tamamlandıktan sonra veriler betimsel ve içerik analizi yöntemleri ile analiz edilmiştir (Creswell, 2003; 2012; Fraenkel vd., 2011; Straus & Corbin, 1998). Nitel analiz verilerin kodlanması, metinin küçük birimlere (ifade, cümle, paragraf) bölünmesi ve her bir birime bir isim verilmesi ile başlar. İçerik analizi ile verilerin tanımlanmasına ve verilerin içinde saklı olabilecek gerçeklerin ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır. İçerik analizinde temelde yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları

151

okuyucunun anlayacağı bir biçimde düzenleyerek yorumlamaktır (Creswell, 2003; 2012; Straus & Corbin, 1998; Yıldırım ve Şimşek, 2013). Bu temel amaç çerçevesinde, elde edilen nitel veriler; (1) verilerin kodlanması, (2) temaların bulunması, (3) kodların ve temaların düzenlenmesi ve (4) bulguların tanımlanması ve yorumlanması olarak dört aşamada analiz edilmiştir (Creswell, 2003; 2012; Creswell & Plano Clark, 2007; Straus & Corbin, 1998; Yıldırım ve Şimşek, 2013).

1. Verilerin kodlanması: Bu aşamada araştırmacı, elde ettiği verileri inceleyerek, anlamlı bölümlere ayırmaya ve her bölümün kavramsal olarak ne anlam ifade ettiğini bulmaya çalışır. Bu bölümler bazen bir sözcük, bazen bir cümle ya da paragraf, bazen de bir sayfalık veri olabilir. Kendi içinde anlamlı bir bütün oluşturan bu bölümler, araştırmacı tarafından isimlendirilir, diğer bir deyişle kodlanır (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Kodlama fikirlerin ve kanıtların daha geniş bir bakış açısını yansıtacak şekilde gruplanmasıdır. (Creswell & Plano Clark, 2007; Straus & Corbin, 1998). Bu araştırmada da, elde edilen nitel veriler cümle seviyesinde genel bir çerçeve oluşturularak kodlanmıştır (Straus & Corbin, 1998). Kodlama sürecinde, araştırma sorularının ve araştırmanın kavramsal çerçevesi dikkate alınarak kodlar oluşturulmuştur. Bu sayede verilerin içinde ne arandığının farkında olunarak amaçlı bir eylem içerisinde olunması sağlanmıştır.

Bu kavramsal yapıya göre kodlama ve ortaya çıkan yeni kodlar listeye dâhil edilerek önceden belirlenen bir kod listesi içerik analizini yönlendirirken, tümevarımcı bir anlayışla verilerin incelenmesi sonucunda ortaya çıkan veriler de, daha önceden oluşturulan kod listesine eklenmiştir (Creswell, 2003; 2012; Straus & Corbin, 1998). Araştırmada her bir yeni cümle mevcut kod cümlesi ile karşılaştırılarak ya yeni bir kod cümlesi ya da mevcut kod cümlesi frekansına eklenerek oluşturulmuştur (Creswell, 2003; Straus & Corbin, 1998). Tüm veriler kodlandıktan sonra biriken kodlar ile bir kod çizelgesi oluşturulmuştur. 2. Temaların bulunması: İlk aşamada ortaya çıkan kodlardan yola çıkarak verileri, genel düzeyde açıklayabilen ve kodları belirli kategoriler altında toplayabilen temaların bulunması gerekmektedir. Temaların bulunması için önce kodlar bir araya getirilir ve incelenir. Kodlar arasındaki ortak yönler bulunmaya çalışılır. Bu bir anlamda tematik kodlama işlemidir ve toplanan verilerin kodlar aracılığıyla kategorize edilmesidir. Bu aşamada ortaya çıkan temalar daha genel bir olguya işaret eder (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Bu araştırmada da, Niess (2005) tarafından ortaya konan her bir TPAB bileşeninde (Teknolojiyi konuların öğretime dâhil etme amacına ilişkin kapsamlı bir anlayış,

152

Öğrencilerin konuları teknoloji ile anlama, düşünme ve öğrenmelerine dair bilgi, Teknolojiyi konuların öğrenme ve öğretilmesine entegre eden program (müfredat) ve programa dair materyal bilgisi, Teknoloji ile konuları öğretmek ve öğrenmek için öğretim stratejileri ve sunumlara dair bilgileri) oluşturulan kodlar ile elde edilen veriler tekrardan gözden geçirilerek aralarında anlamlı ilişkilerin bulunması sağlanmıştır (Straus & Corbin, 1998). Ortaya çıkan kodların benzerlik ve farklılıkları değerlendirilerek bir biri ile ilişkili olduğu düşünülen kodlar grup halinde bir araya getirilerek temalar oluşturulmuştur (Creswell, 2003; 2012; Straus & Corbin, 1998; Yıldırım ve Şimşek, 2013).

3. Verilerin kodlara ve temalara göre düzenlenmesi ve yorumlanması: Üçüncü aşamada kodlar tekrar gözden geçirilip, temaların çok dar veya çok geniş olarak belirlenmesiyle, kodlama cümlelerini oluşturan temaların yeniden düzenlenmesi sağlanır (Creswell, 2003; Strauss & Corbin, 1998). Daha sonra, toplanan veriler okuyucunun anlayabileceği bir dille tanımlanarak açıklanmıştır.

4. Bulguların yorumlanması: Ayrıntılı bir biçimde tanımlanan ve sunulan verilere ilişkin bulgular araştırmacı tarafından yorumlanarak bazı sonuçlar çıkarır (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Bu son aşamada araştırmacı topladığı verilere anlam kazandırmaya, bulgular arasındaki ilişkileri açıklamaya ve bir takım sonuçlar çıkararak bu sonuçların önemine dair açıklamalar yapmaya çalışmıştır.

Matematik öğretmen adaylarının TPAB gelişimlerinin incelendiği bu çalışmada elde edilen nitel verilerin analizinde (Creswell, 2003; 2012; Straus & Corbin, 1998; Yıldırım ve Şimşek, 2013) takip edilen adımlar Şekil 3.8’de verilmiştir.

153

Şekil 3.8 Nitel veri analizinde takip edilen adımlar. “Creswell, J. W. (2012). Educational research: Planning, conducting, and evaluating quantitative and qualitative research. Boston: Pearson Education.” kaynağından uyarlanmıştır.

Nitel verilerden elde edilen bulguların iç geçerliğini sağlamak amacıyla veri setleri iki farklı kişi tarafından analiz edilmiştir. Farklı iki kişi tarafından elde edilen bulguların (kod listesi ve temalar) iç tutarlığı (güvenirlik) Miles ve Huberman (1994) tarafından geliştirilen;

𝐺ü𝑣𝑒𝑛𝑖𝑟𝑙𝑖𝑘 (𝑖ç 𝑡𝑢𝑡𝑎𝑟𝑙𝚤𝑘) = 𝐺ö𝑟üş 𝐵𝑖𝑟𝑙𝑖ğ𝑖

154

formülü ile hesaplanmış ve ,861 olarak bulunmuştur. Hesaplanan iç tutarlık katsayısının (güvenirlik) ,80 ve üzerinde olduğundan elde edilen bulguların yüksek derecede güvenilir (Kalaycı, 2010; Özdamar, 2004) olduğu söylenebilir.