• Sonuç bulunamadı

3. DENİZ YETKİ ALANLARI VE BU ALANLARA İLİŞKİN YARGI

3.3. Münhasır Ekonomik Bölge

3.3.3. Nikaragua-Kolombiya Davası

Nikaragua ile Kolombiya arasındaki deniz yetki alanları uyuşmazlığı, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırlandırması kapsamında, sınırlandırılacak alanda bulunan bazı adaların varlığından kaynaklanan ihtilaf üzerinedir. Karayipler Denizi üzerinde Nikaragua’ya 100 mil Kolombiya’ya ise 380 mil mesafede bulunan San Andres, Providence ve Santa Catalina adaları üzerinde tarafların egemenlik iddiası bulunmaktadır.560 Söz konusu adalar haricinde Karayip Denizi’nin batı bölgesinde bulunan ve bir kısmı Nikaragua anakarasına yakın olan birçok adasal yapı da davaya konu olan tartışmalar arasındadır.561

6 Aralık 2001 tarihinde Nikaragua’nın UAD’ye tek taraflı başvurusu ile başlayan hukuki süreç Divan tarafından 19 Kasım 2012 tarihinde karar bağlanmıştır.

Nikaragua-Kolombiya Davası’nı bazı yönleriyle diğer sınırlandırma davalarına göre dikkat çekicidir. Çok karmaşık coğrafi unsurlar barındıran uyuşmazlık alanında hakça ilkelerin etkin bir şekilde kullanılması, mahkeme heyetinin kararı oy birliğiyle alması ve dahası Kolombiya devleti tarafından görevlendirilen ad-hoc hakiminin de karara imza atması bu davayı özel kılmaktadır.562

Nikaragua, sınırlandırma işlemi konusundaki tezlerini tarafların ana karalarının esas alınması üzerinden savunmuştur. Nikaragua’ya göre uyuşmazlığa konu olan San Andres, Providence ve Catalina Adalarıyla birlikte kendi ana karasına yakın konumda bulunan bazı adasal yapılar (adacık, kayalık, mercan resifleri vb.) hakkaniyet ilkeleri ve ilgili/özel koşullar gereği Nikaragua’nın egemenliği altında olmalıdır. Bu sebeple gerçekleştirilecek olan kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik

560 Nienke Grossman, “Territorial and Maritime Dispute (Nicaragua v. Costa Rica)”, The American Journal of International Law, Vol. 107, No. 2, 2013, s. 396.

561 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 19-22.

562 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 251.

bölge sınırlandırmasında ana karalar esas alınarak tek bir sınır hattı belirlenmelidir.563 Nikaragua ileri sürdüğü tezler doğrultusunda, uyuşmazlığa konu olan deniz alanının, Kolombiya adalarını da içine alacak şekilde kendi kıyısından itibaren 200 millik bir mesafeyi oluşturduğunu savunmuştur.564 Nikaragua, hakkaniyet ilkelerinin öngördüğü tüm ilgili koşullar temelinde yapılacak bir sınırlandırmanın ancak Kolombiya’ya ait adaların çevrelenmesi yoluyla elde edilebileceğini ifade etmiştir.565

Kolombiya ise Nikaragua’nın tersine sınırlandırma işleminde esas alınması gereken noktanın ana karalar değil Nikaragua ile Kolombiya adaları arasındaki alanda olması gerektiğini iddia etmiştir. Kolombiya bu sebeple söz konusu kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırlandırmasının eşit uzaklık ilkesine göre gerçekleştirilmesi gerektiğini savunmuş566 ve buna paralel olarak, sınırlandırılacak bölgenin belirlenmesi konusun da Nikaragua’nın tezlerini kabul etmeyerek, sınırlandırılacak alanın Kolombiya adaları ile Nikaragua kıyısı arasında olması gerektiğini ileri sürmüştür. Kolombiya’ya göre, kendisine ait olan bu adalar kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge hakkına sahip olduğundan567 kuzeyden güneye devamlılık gösteren bir kara parçası olarak değerlendirilmeli ve dolayısıyla Nikaragua’ya bırakılacak olan deniz alanı bu adaların doğusuna geçmeden kendilerine bırakılmalıdır.568 Kolombiya, hakça ilkeler çerçevesinde yapılacak bir sınırlandırma işleminde Nikaragua’dan farklı olarak, kendisine ait söz konusu adalar ile Nikaragua arasında çizilecek “katı eşit uzaklık” hattının hakkaniyet ilkeleri ve ilgili koşulları yansıtacağını ileri sürmüştür.569

Divan, tarafların iddialarının ardından öncelikli olarak sınırlandırılacak deniz alanını belirlemek adına tarafların geçmişteki ikili anlaşmalarını inceleme yoluna gitmiştir. Divan bu aşamada öncelikli olarak taraflar arasında en belirgin uyuşmazlık konusu olan San Andres, Providence ve Santa Catalina Adalarının

563 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 15-16.

564 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 155.

565 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 184-186.

566 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 16.

567 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 168.

568 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 156.

569 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 206, 208.

durumundan bahisle, söz konusu adaların Kolombiya egemenliğinde olduğunun Nikaragua tarafından tanındığı 1928 tarihli anlaşmayı gerekçe göstererek, bu adaların Kolombiya’ya ait olduğuna karar vermiştir.570 Divan, Kolombiya’nın diğer adasal yapılar hakkındaki egemenlik iddialarını ise öncelikle taraflar arasındaki 1928 anlaşması, 1930 protokolü ve uti possidetis juris ilkesi üzerinden değerlendirmeye almıştır.571 Divan bu veriler ışığında bir kanaate varamasa da Kolombiya’nın 1871 ve 1920 yılında gerçekleştirdiği yasal düzenlemeler ile 1946 yılından itibaren bu adasal yapılar üzerinde gerçekleştirdiği bakım ve arama kurtarma faaliyetlerini etkin kontrol kapsamında değerlendirerek söz konusu adaların Kolombiya’nın egemenliğinde olduğuna karar vermiştir.572

Divan, tartışmalı durumda olan adalar ve diğer coğrafi formasyonlar üzerindeki egemenlik meselesini açıklığa kavuşturduktan sonra, tarafların sınırlandırılacak alan hakkında ileri sürdüğü tezleri de inceleyerek sınırlandırma alanını belirleme yoluna gitmiştir. Divan, Kolombiya adalarının Nikaragua kıta sahanlığı içerinde yer aldığını belirterek, sınırlandırmaya konu olacak deniz alanının Kolombiya adaları ile Nikaragua ana karasıyla sınırlı tutulamayacağını belirtmiştir.

Divan bu çerçevede Kolombiya’nın ileri sürdüğü, sınırlandırılacak alanın söz konusu adaların batısına geçemeyeceği yönündeki iddiaları kabul etmeyerek, Nikaragua’nın kıyısından itibaren 200 mil mesafeye kadar olan alanın tümünü uyuşmazlığın ilgili deniz alanı olarak belirlemiştir.573

Divan, Nikaragua-Kolombiya Davası’nda Kolombiya’nın 1982 BMDHS’ye taraf olmamasından bahisle sınırlandırma işleminde izlenecek yolu belirlerken, teamül hukuku kurallarına vurgu yaparak 1982 BMDHS’nin 74. ve 83. Maddelerinin teamül kurallarını yansıttığını ifade etmiştir. Divan, Sözleşme maddelerinden hareketle 1982 BMDHS’nin hem kıta sahanlığı ve münhasır bölge sınırlandırmaları

570 Julian Ku, “Territorial and Maritime Dispute (Nicaragua v. Colombia): A Case Summary for the Maritime Dispute Resolution Project”, US-Asia Law Institute, New York University School of Law, 2018, s. 7-8.

571 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 49-65.

572 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 82, 103.

573 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 159, 229; Divan, sınırlandırılacak alanı belirlerken komşu devletler arasında daha önce yapılmış sınırlandırmaları dikkate almıştır. Bu çerçevede Nikaragua’nın ana karasından itibaren 200 millik mesafe belirlenirken Nikaragua-Honduras, Kolombiya-Kosta Rika, Kolombiya-Panama ve Kolombiya-Jamaika arasında yapılan sınırlandırmalar dikkate alınmıştır. Bkz.

Nikaragua-Kolombiya Davası, para 164.

için ön görülen 74. ve 83. Maddelerini hem de adaların statüleriyle ilgili hükümleri içeren 121. Maddeyi sınırlandırma işlemi sürecinde başvurulacak hukuk kaynağı olarak belirlemiştir.574

Divan, sınırlandırılacak alanı belirledikten sonra tarafların sınırlandırmaya dahil edilecek kıyılarını tespit ederek sınırlandırma işlemine devam etmiştir. Divan, Nikaragua’nın 531 kilometre uzunluğundaki bütün kıyılarının ilgili kıyılar dahilinde olduğunu belirtmiştir. Divan, kıyıların önünde konumlanan adaların münhasır ekonomik bölge ve kıta sahanlığı hattı belirlenirken dikkate alınacağını ifade ederek, bu adaların kıyı uzunluklarını Nikaragua’nın toplam kıyı uzunluğuna dahil etmemiştir. Divan ayrıca Kolombiya ana karasının kıyılarını ilgili kıyılar kapsamına dahil etmemiş buna gerekçe olarak da ana karalarla arasındaki mesafenin 400 milden fazla olmasını göstererek, tarafların kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgelerinin çakışmadığını belirtmiştir. Divan, Kolombiya’nın ilgili kıyılarını ise Nikaragua’nın kıta sahanlığı içerisinde bulunan, Kolombiya’ya ait adaların tüm kıyılarının toplamı (65 km) olarak belirlemiştir.575

Divan, uygulanacak sınırlandırma yöntemine geçmeden son olarak, ilgili deniz alanındaki adasal yapılar ile coğrafi formasyonların, 1982 BMDHS’nin 121.

Maddesi çerçevesinde statülerinin belirlenmesi suretiyle, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeye sahip olup olamayacaklarını tespit etme yoluna gitmiştir. Divan, sadece San Andres, Providence ve Santa Catalina Adalarının kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeye sahip olacağını belirterek diğer coğrafi formasyonları bu değerlendirmelerin dışında bırakmıştır. Divan böylelikle 1982 BMDHS’nin 121.

Maddesindeki şartları sağlayan adaların 12 millik karasuları hakkına sahip olduğunu belirtmiştir. Divan, bu kararından hareketle söz konusu adaların 12 millik diğer coğrafi formasyonların da 3 millik bir çember içerisinde sınırlı kalması gerektiği yönündeki Nikaragua’nın iddiasını kabul etmemiştir.576

Divan, sınırlandırılacak ilgili deniz alanını ve adaların statülerini belirledikten sonra uygulanacak sınırlandırma yöntemine geçmiştir. Divan,

574 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 137-138.

575 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 145-152.

576 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 180.

Nikaragua-Kolombiya uyuşmazlığında mevcut coğrafi unsurların karmaşıklığına rağmen özellikle münhasır ekonomik bölge kavramının sınırlandırma hukukuna dahil olmasıyla sıkılıkla uygulanan ve artık teamül kuralı haline gelen üç aşamalı sınırlandırma yöntemini uygulamaya karar vermiştir. Bu çerçevede üç aşamalı sınırlandırma yönteminin ilk aşamasını oluşturan geçici orta hattın çizilmesi konusundaki Nikaragua’nın itirazları, hem önceki yargı kararları referans gösterilerek hem de söz konusu yöntemin mevcut coğrafi koşullar ışığında özel/ilgili koşul oluşturduğu ifade edilerek Divan tarafından reddedilmiştir.577 Divan bu çerçevede ilk olarak tarafların kıyıları arasında geçici bir orta hattın belirlenip daha sonra bu hattın ilgili/özel koşullar çerçevesinde ayarlanabileceği ve son olarak da sonucun hakkaniyete göre orantılılık testine tabi tutulacağı üç aşamalı yöntemin sınırlandırmada izlenecek yol olduğuna karar verilmiştir.578

Divan, Romanya-Ukrayna Davası’ndaki Serpents Adası’na atıf yaparak, Nikaragua ile Kolombiya adaları arasındaki ilgili deniz alanına geçici orta hattın çizilmesine karar verdikten sonra, sınırlandırmanın ikinci aşamasına geçip ilgili/özel koşullar çerçevesinde sınırlandırma hattının düzeltilmesini gerektirecek koşulların varlığını incelemiştir.579

Divan, Nikaragua’nın kıyı uzunlukları ile Kolombiya adalarının kıyı uzunlukları arasındaki 1:8,2 oranındaki farkı ilgili/özel koşullar kapsamında değerlendirerek geçici orta hat üzerinde düzeltme yapılmasını gerektirecek bir koşul olarak belirlemiştir. Divan, Nikaragua’nın doğal uzantısı üzerinde bulunan Kolombiya adalarının da Nikaragua kıyılarının iz düşümünde kesme etkisi yaratacağını belirterek, geçici orta hattın düzeltilmesinde ilgili/özel koşul olarak ele alınması gerektiğine karar vermiştir.580 Divan ayrıca, geçici orta hattın düzeltilmesi sırasında, Kolombiya’nın doğu bölgesine doğru uzanan münhasır ekonomik bölge ve kıta sahanlığı alanlarının bir kesme etkisine maruz kalmamasını da dikkate alacağını belirtmiştir.581

577 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 198.

578 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 190-196, 199.

579 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 201-203.

580 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 209.

581 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 212.

Divan, ikinci aşamanın sonunda ilgili deniz alanındaki tüm ilgili/özel koşulları göz önünde bulundurarak geçici orta hattın düzeltilmesine karar vermiştir.

Divan, Nikaragua’nın lehine olacak şekilde Nikaragua’nın ana karası ile Kolombiya adaları arasındaki geçici orta hattı 1:3 oranında kaydırmıştır.582 Divan ayrıca, Kolombiya’nın deniz yetki alanlarının, yukarıda sözü geçen geçici orta hattın düzeltilmesi sırasında bir kesme etkisine maruz kalmaması için geçici orta hattı, doğu-batı yönündeki iki enlem hattı vasıtasıyla sınırlandırılan bölgenin en doğusuna kadar uzatmıştır.583

Divan, Nikaragua-Kolombiya Davası’nın son aşamasında sonucun hakkaniyete uygunluğunu sınamak maksadıyla belirlenen nihai sınır hattını orantılılık testine tabi tutmuştur. Bu çerçevede tarafların ilgili kıyıları belirlenirken Nikaragua’nın lehine çıkan 1:8,2’lik oran tüm ilgili/özel koşullar ışığında değerlendirilmiş ve nihayetinde sınır hattı üzerindeki düzeltmeler ile Nikaragua lehine 1:3,44 olarak sonuçlanmıştır. Divan, ortaya çıkan bu oranın hakça bir sonucu yansıttığını belirterek davayı karar bağlamıştır.584

Nikaragua-Kolombiya Davası, deniz alanlarının sınırlandırılması hukukunda yerleşik içtihatla birlikte teamül kuralı haline gelen üç aşamalı sınırlandırma yönteminin, hakkaniyet ilkeleri temelinde elverişli kural ve ilkelerle etkin olarak uygulandığı bir karar olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu davada göze çarpan ilk uygulama, Divan’ın jeolojik ve jeomorfolojik unsurları kıta sahanlığı sınırlandırmasında dikkate almayarak, Libya-Malta Davası’nda değişikliğe uğrayan hak kazanım esasıyla ilgili teamül kuralını teyit etmesidir. Divan’ın, 1982 BMDHS’nin 121. Maddesinde adaların statüleri ile ilgili hükümleri işleterek adalara tanınacak deniz yetki alanlarını dikkate alması ve aynı şekilde adaların sınırlandırma hattı üzerindeki etkilerini ilgili/özel koşullar çevresinde değerlendirmesi, karar sürecinin tümünde teamül kurallarına bağlı kalındığını göstermektedir. Son olarak Divan’ın, Kolombiya’nın 1982 BMDHS’ye taraf olmamasından bahisle, Sözleşmenin kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeyle ilgili sınırlandırma

582 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 234-235.

583 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 232-238.

584 Nikaragua-Kolombiya Davası, para 239-247.

hükümlerinin teamül hukuku kuralını yansıttığını belirtmesi, anlaşma hukuku ile teamül hukuku arasındaki bağın ortaya konulması bakımından da önem taşımaktadır.

Söz konusu dava ayrıca son dönemde gündemi yoğun bir şekilde meşgul eden Ege ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları uyuşmazlıklarının çözümüne de ışık tutar niteliktedir. Türkiye, ilgili deniz alanının belirlenmesi konusunda hem Ege Denizi’nde hem de Doğu Akdeniz’de tarafların ana karaları arasındaki tüm deniz alanının ilgili deniz alanı olarak belirlenmesini talep etmesi,585 Nikaragua-Kolombiya uyuşmazlığında, Divan’ın ilgili deniz alanını belirlerken sergilediği yaklaşımla aynı doğrultudadır. Benzer şekilde Ege Denizi’nde Türkiye ana karasına yakın konumda bulunan Yunan adalarının, Nikaragua kıta sahanlığında bulunan Kolombiya adalarına benzerliği dikkat çekmektedir. Divan’ın büyüklükleri değişkenlik gösteren bu adalara çevrelenmesi suretiyle sadece 12 millik bir karasuları alanı vermesi Türkiye’nin kıta sahanlığı alanında bulunan Yunan adaları konusundaki tezlerini desteklemektedir.

Benzer şekilde Türkiye, Doğu Akdeniz’de uzun ve kesintisiz bir kıyı uzunluğuna sahip olmasına rağmen bölgedeki mevcut adalardan dolayı coğrafi bakımdan dezavantajlı konumdadır. Divan, Nikaragua ana karasına yakın konumda bulunan adalardan bazılarının kesme etkisi doğurduğunu gerekçe göstererek geçici orta hattın Nikaragua lehine kaydırılmasına karar vermiştir. Divan’ın bu yaklaşımından hareketle, Doğu Akdeniz’deki adaların durumu göz önüne alındığında, Türkiye’nin sahip olması muhtemel deniz alanları adalar dikkate alınmadığı takdirde büyük oranda bir kesme etkisine maruz kalacaktır. Nikaragua-Kolombiya kararı ışığında bir değerlendirme yapılacak olursa, Ege ve Doğu Akdeniz’de muhtemel bir sınırlandırma davasının söz konusu olması halinde Türkiye’nin tezlerinin hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde karşılık bulduğunu söylemek doğru olacaktır.

585 Yücel Acer, “Doğu Akdeniz’de Deniz Alanlarının Sınırlandırılması ve Türkiye”, Uluslararası Hukuk ve Politika, C. 1, S. 1, 2005, s. 98-99.