• Sonuç bulunamadı

20. yüzyıl Cumhuriyet Dönmi) Tezhip Sanatı

5.1. MUSHAF 1

Etnografya Müzesinde Kayıtlı Envanter Bilgileri Eşyanın Numarası: 10108

Eşyanın Adı: Yazma Kur’an.

Eşyanın Bulunduğu Yer: İstanbul Ayasofya Camiinden Şehzade ambarına oradan İstanbul müzeleri direktörlüğü vasıtasıyla, Müzeler direktörlüğünün 26/12/935 tarihli 1155 sayılı tezkeresiyle.

Toplayanın Adı: -

Eşyanın Nasıl Olduğu: 1.2.3 sayfaları tezhipli. Sayfaları 11 satırlı. Son sayfası kesik ve eksik. İçinde 48 sayfası başka yazı ile cildi göbekli. Tamirli.

Eşyanın Ölçüsü: 30/5* 20/5 S.M. Eşyanın Kıymeti:

Müzeye Geldiği Tarih: 26.12.1935 Evkaf N” 4/959

5.1.1. Tezhip Süsleme Özellikleri

Eserin cildi kahverengi lake deridir. Üst kapakta ortada bir şemse ve köşebentlerle süslenmiştir.( Resim: 14)Üst kapaktaki şemse salbekli şemsedir. Şemsenin kenarlarına kısa tığlar yapılmıştır. Burada bulunan şemse gömme şemse dediğimiz, motiflerin kabartma şeklinde yapıldığı görülür.( şekil: 31) Gömme tarzı yapılan şemseler de farklı üsluplarda yapılır. Buna göre bu eserde yapılan şemsenin çeşidi “ alttan ayırma şemse” dediğimiz, zeminin altın yaldızla veya başka bir renkle boyanarak, motiflerin kabartma şeklinde deri ile aynı renkte bırakılmasıyla oluşan süsleme üslubuyla yapılmıştır. Köşebentlerde aynı üslupla yapılmıştır.

Köşebentlerin dışına altın yaldızla ince bir cetvel çekilmiş, cetvelin dışına da 2 mm kalınlığında bir cetvel daha çizilmiştir. Şemsenin ve köşebentlerin kompozisyonunda bulut motifi ve hatai, penç yaprak motifleri kullanılmıştır.

Kitabın arka kapağına ortada yine üst kapaktaki şemseye uygun olarak, farklı boyutlarda ve farklı kompozisyonla bir şemse yerleştirilmiştir. ( Şekil: 32)Buradaki şemse üst kapaktaki şemseden hem küçüktür, hem de yapım tekniği farklıdır. Üstteki şemse alttan ayırma şemse üslubuyla yapılmış, burada da aynı etki verilmeye çalışılmış, fakat burada motifler kabartma halinde değildir. Kompozisyonun zemini altın yaldız ile boyanmıştır. Kenarlarına tığlar da yapılmıştır. Cilt kenarlarında ön kapaktaki gibi biri ince, diğeri 2 mm kalınlığında iki cetvelle cilt süslemesi noktalanmıştır. ( Resim: 15)

Eserin mukat boşluğunun bırakıldığı kısmında çiçeği andıran fakat rumi kompozisyonlarında kullanılan bazı süsleme elemanları da kullanılmıştır.( Şekil: 33) Aynı motif alt alta beş tane yapılmış, aralarına altın yaldızla çizgiler çizilmiştir. ( Resim: 16)

Şekil 32: Arka Kapak Şemse Formu çizimi

Şekil 33: Sırt kısmında bulunan motif Resim: 16 Cildin Sırt Kısmı

Eserin mikleb kısmında üst kapakta bulunan şemse ve köşebentlerin aynısı, aynı teknikle yapılmıştır. Miklebin bağlı olduğu sertab kısmında yine kabartma şeklinde yapılmış, zemini yaldızla boyanmış, harfler deriyle aynı renkte bırakılarak yapılmış Arapça bir yazı vardır. ( Resim: 17)

Cilt kapağını açtığımızda karşımıza 19 satırdan oluşan aşağı doğru üçgen forma giren hatime ( son sayfa) sayfasında olması gereken, eserin tarihi hattatı ve müzehhibinin yazıldı olduğu alan ilk sayfaya yazılmıştır. ( Resim: 18)

Burada;

Bu Mushaf-ı Şerifi Emine b. Muhammed Memiş’e zamanın her türlü menfaatlerinden uzak olarak, temlik edilmez, satılmaz, satın alınmaz, rehin edilmez,

verilmemek şartıyla hibe ettim. Allah’ın rızasını isteyerek, rızasını umarak, cennetini isteyerek, kerem insanlar arasında meşhur olan saygı ve samimi efendisinin evlatlarına ki Allah onları dünyada da ahirette de mesut eylesin, sonra ehilolan evlatlarının tilavetinin okunmasına, tecvid ve güzel okumaya riayetle ve harflerin mahreçlerinin hakkını vermekle devam edilmesi şartıyla ve ne zaman ki her hatim bittiğinde okuyanın, vakfedene meşhur olağan bir şekilde dua etmesi, okuyucudan ve Kur’an-ı Kerimi okuyandan umulan şey, her hatim başında dua etmesi, sevabını bağışlaması, tilavetinin ecir ve sevabını vakfedenin ruhuna ulaştırması ve Allah’tan günahlarının bağışlanması Kur’anı işittikten sonra kim O’nu değiştirirse, şüphesiz ki onun günahı değiştirenlerin üzerinedir. Muhakkak ki Allah Semi’dir, Basi’dir ( hakkıyla işiten ve görendir). Sene 1230 gün, 25 Muharrem ayı ( 25 Ocak 1815), Allah dindeki çalışmasını meşhur eylesin. Amin ya Muin. Yazılıdır.

Sonraki sayfada, altın yaldızlı zemin üzerine üstübeç beyazı ile ortada içinde yazı olan bir şemse formu, köşebentler Rumilerle süslenmiş, ortasına da manası, “Yalnız temiz olanlar dokunsun” anlamına gelen Arapça bir yazı yer almaktadır. ( Resim: 19) Bu alan kare formundadır.

Eser nesih hattı ile aharlı kâğıtlar üzerine yazılmıştır.( Resim: 20) Serlevha kısmının tezhibi içten dışa doğru; yazının kenarındaki koltuk kısımlarında altın yaldız ile iki farklı zemin oluşturulmuştur. Bu alanda sadece pençlerden ve yapraklardan oluşan bir kompozisyon hazırlanmıştır. Sure başı ve sonu birbirine simetriktir. Sure başı tezhibinde, ortada altın yaldız zeminli yatay bir şemse bulunmaktadır. Köşelerde ise rumi tezyinatıyla farklı süsleme alanları oluşturulmuştur. Şems ve köşebentlerin arasında kalan alanda bitkisel kompozisyon yapılmıştır. Sayfa kenarında ise dendanlarla farklı alanlar oluşturulmuş, bunların içleri altın yaldız ile boyanmıştır. Bunların içine ve arada kalan boş alana bitkisel tezyinat yapılmıştır. Bu alanlarda kompozisyon kopma göstermemiş, birbiriyle

bağlantılı olarak ele alınmıştır. Bu alanlarda sadece penç, goncagül ve yapraklarla kompozisyon oluşturulmuştur.( Şekil: 34, 35,36, 37)

Beyaz, sarı, altın yaldız, yeşil, açık mavi ve zemin rengi olarak da lacivert uygulanmıştır. Kompozisyon düz çizgilerle (cetvellerle) bitirilmiş, eşit aralıklarla kompozisyona uygun olarak tığlar yerleştirilmiştir. ( Resim:21)

Eserde sayfa kenarlarındaki cetveller, yazının dışında 1mm kalınlığında altın yaldızla boyanmış bir cetvel, onun dışında 1.5 mm kalınlığında altın yaldızla boyanmış bir cetvel, bunun da dışında siyah renkle ince olarak bir cetvel daha çekilmiştir.

Eserde eksik olan sayfalar, asıl kâğıttan farklı renkte, daha sarı ve daha parlak bir kâğıda yazılarak tamamlanmıştır. Eserin envanter kaydına göre her sayfada 11 satır yer almaktadır. Fakat görünüşe göre bazı sayfalarda 10 – bazı sayfalarda 11 satır yazılmıştır. Bu farklar yalnızca esere sonradan eklenen kısımlarda görülür. Eserin aslında farklılık yoktur. Eserde siyah is mürekkebi ve kırmızı mürekkep kullanılmıştır. Sure başları bu kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Çok muntazam nesih hatla yazılmıştır. ( Resim: 22)

Bazı ayetlerin sonunda noktalar kırmızı renkle küçük boyutlarda yapılmıştır. Ama genelinde altın yaldızla boyanmış, helezon şeklinde yapılmıştır. Kenarlarına üç adet mavi üç adet kırmızı noktalar konulmuştur. Sayfa kenarında olması gerek güller yoktur. Bunun yerine, secde gülü, hizip gülü, aşer gülü, cüz gülü olan yerlere, yerlerini belli etmek için sadece yazısı yazılmıştır. Bu eser 19. yüzyıl başlarında yazılmıştır.

5.2. MUSHAF 2

Etnografya Müzesinde Kayıtlı Envanter Bilgileri Eşyanın Numarası: 17309

Eşyanın Adı: Kur’an-ı Kerim

Eşyanın Bulunduğu Yer: Mimar Talat Geğli’den Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünce alınarak Etnografya Müzesine 022/1918 sayı 26.6.1963 tarihli yazı ile.

Toplayanın Adı: - Eşyanın Nasıl Olduğu:

Eşyanın Ölçüsü: En: 10 cm. Boy: 14,5 cm. Yük: 2cm. Eşyanın Kıymeti: 1000

Müzeye Geldiği Tarih: 26.6.1963

5.2.1. Tezhip Süsleme Özellikleri

Ele aldığımız ikinci Kur’an-ı Kerimin oldukça küçük boyutlardadır. Eserin envanter kaydında bu ölçülere yer vermiştik. Kur’an-ı Kerimin cildi kafes tekniği ile Barok tarza daha yakın bir üslupta süslenmiştir. ( Resim: 23) Cilt çeşitlerinde bahsettiğimiz Zilbahar cilt süsleme çeşidi ile süslenmiştir. Cildin cetvelleri sarı altınla, içe doğru ilk zencirekte de sarı altın, ikinci zencirek de yeşil altın kullanılmıştır. Cetvellerin tamamı sarı altın ile çekilmiş, iç alanda yer alan kafes tekniğindeki süslemede de yine altın yaldız kullanılmıştır. ( Şekil: 38)

Cilt kapağını açtığımızda karşımıza pembe renkte iki sayfa çıkmaktadır. Bu sayfalardan birinde Osmanlıca olarak eserin yazıldığı yıl ve gerekli diğer bilgiler yazılmıştır. Oldukça karışık yazılmasından dolayı okunması hayli güçtür. ( Resim: 24)

Burada; İbrahim Kemali Tuhfetül Huffazin adlı eserde şöyle demektedir. İstanbul’da Hurucu kenarın dur dest ( uzak) tehlikeli olup, hüsn-i hat Hafız Muhsin efendi merhumeden……… ile fenn-i hattın sahip kemali erilmişliydi. Çakal Rah-ı sarayın garbinde yeşil imaretin vakfın kara kethuda ( muhtar) Ahmet Ağa ve bina kerdesi olan mektepte muallim-i ayan vali-i aher ( son vali) tahmikan ve taliman vaifeyi hadimi Kur’an-ı Kerim ? olup. (? askeriye? Aralık? 1147), tarihinde muhterem gelmiş bekâ ve kâyım yaşta dide dûr ez merdum talimi ? ) yazmaktadır.

Kur’an-ı Kerimin serlevha kısmına geçtiğimizde yoğun altın yaldız kullanılmış olduğu ilk dikkati çeken özelliktir. Fatiha ve Bakara surelerinin yer aldığı bu alan beynes-süturla süslenmiştir. Eserde kullanılan yazı nesih hattıdır. Ayetlerin arasında yer alan noktalar, altı yapraklı penç ile büyük boyutlarda süslenmiştir. Koltuk kısımlarında altın yaldız ve lacivert ile boyanarak üç ayrı, fakat aynı formda alan ortaya çıkarılmıştır. Bu alanların iç zemini altın yaldızla boyanmış, pençlerle ve yapraklarla bir süsleme oluşturulmuştur. Arada kalan alanlara ise karşılıklı olarak penç yerleştirilmiştir. Bu süslemenin dış kısmında ise lacivert zemin üzerine beyaz renkte +, - zencirek ile süslenmiştir. Koltuk kısmının üzerinde ve alt kısmında sure başı (serberk) ve sure sonu yer alır. Bu alanların ortasında yan olarak yerleştirilmiş bir şemse ve köşebentlerde de Rumilerle oluşturulmuş bir kompozisyon bulunur. Şemsenin ve köşebentlerin zemini altın yaldız ile boyanmıştır. Şemsenin ortasına üstübeç ile surenin adı yazılmıştır. Rumi süslemelerin içleri ve dış kenarları siyah tahrirle vurgulanmıştır. Şemse formunun ve rumi süslemenin arasında kalana bitkisel motiflerden oluşan bir kompozisyon yerleştirilmiştir. Bu eserde çok farklı hatailere, pençlere ve goncagüllere rastlamaktayız. Bu alanlar sure başı ve sure sonu simetriktir.( Şekil: 39,40,41, 42)

Dış kısımlarında kırmızı zemin üzerine +, - zencirek yapılmıştır. Bu zencireğinde dışında daha kalın olarak geçmelerden oluşan bir zencirek daha bulunur. Bu alanın zemini ise altın yaldızla boyanmıştır. Üzerine siyah renk ile geçmeler yerleştirilmiştir. Bu zencireğin dışında ise sayfa kenarı süslemesi yer alır. Yaklaşık 4-5 cm eninde bir alana kompozisyon hazırlanmıştır. Kompozisyon Rumiler ve bitkisel kıvrım dallarla tamamlanmıştır. Süslemenin iç ve dış kısımlarında birbirine paralel olarak Rumiler yerleştirilmiş, arada kalan boş alanlara da bitkisel süsleme yerleştirilmiştir. Bitkisel süslemenin olduğu alana bir de ortabağ

rumi eklenerek bütünlük sağlanmıştır. Rumilerin zemini altın yaldızla boyanmış, Rumiler ise siyah renkle tahrirlenmiştir. Bitkisel süslemede hatai, penç, goncagül ve yapraklarla bir kompozisyon oluşturulmuştur. Dallarda ve yapraklarda altın yaldız, çiçeklerde ise kırmızı ve tonları, eflatun ve tonları, yeşil ve tonları, turkuaz mavisi ve tonları kullanılarak boyanmıştır. Bazı çiçeklerin ( pençlerin ve goncagüllerin) münhani tarzında boyanmıştır. Süslemede yer alan bir pençde de dikkati çeken diğer bir renk füme- gri karışımı bir renkle boyanmış olmasıdır. Bu renk klasik tezhip süslemelerinde yer alan çiçeklerde pek rastlanan bir renk değildir. Bütün kompozisyonun tahrirleri siyah renk ile tahrirlenmiştir. Zemin rengi lacivert kullanılmıştır. Bitkisel süslemenin içinde yer alan ortabağ ruminin iç kısmı bordo renkle boyanmıştır. Komposizyon dendanlı ve sivri olarak bitirilmiş, sivri kısımların bitiş noktalarından da kompozisyona uygun olarak ve zeminle aynı renkte tığlar eşit aralıklarla yerleştirilmiştir. ( Resim: 25)

Kur’an-ı Kerimin bu serlevha sayfaları oldukça yıpranmış, bazı kısımlarında da yırtılmalar görülmektedir. Aslında bu bozulan kısımlar estetik bir biçimde restore edilebilir. Fakat, tezin sonuç kısmında da değineceğimiz gibi, bu alanda maalesef müzelerimiz oldukça yetersiz kalmaktadır.

Tezhipli diğer alanlar sure başlarıdır. Sure başlarında yapılan süslemenin zemini de serlevha kısmında olduğu gibi lacivert olarak boyanmıştır. Çiçekler, yapraklar, dallar ve Rumiler aynen serlevha bölümündeki süslemeye uygun olarak boyanmıştır. Surelerin bazılarında kompozisyonlar farklı farklı yapılmıştır.( Şekil: ( Şekil: 43, 44, 45, 46) Hepsinde ortak olan özellik zencirekler ve renklerin kullanılışıdır. Zencirekler +,- olarak yapılmıştır. Sure başlarının ortasında bulunan altın yaldızla boyanmış olan alana surenin adı üstübeç beyazıyla yazılmıştır. ( Resim: 26, 27 )

Şekil 43 Sure Başı tezhibi ayrıntılı çizimi

Eserde, ayetlerin arasına yerleştirilen noktaların hepsi altın yaldız ile yapılmıştır. Genelde geometrik nokta dediğimiz altı köşeli noktalar yerleştirilmiştir. Fakat dikkati çeken bir nokta vardır. Bu da, bazı ayetlerin sonunda bu noktalar geometrik değil pençberk nokta olarak yapılmıştır. Bunun nedeni, muhtemelen o ayetin anlamıyla ilgilidir. ( Resim: 28 )

Şekil: 45 Sure Başı tezhibi ayrıntılı çizimi

Sayfa kenarlarında bulunan güllerin ( secde gülü, hizip gülü, cüz gülü, aşer gülü, sure gülü) de farklı yapıldığı görülmüştür. On iki köşeli yıldız şeklinde, hatai şeklinde, katmerli penç şeklinde yapılmış olanları vardır. Bazılarının içi Rumilerle süslenmiştir. Bu güllerin hepsinde altın yaldız kullanılmıştır. Fakat eflatun rengin yoğun kullanımı da dikkati çekmektedir. Bu güllerin hepsinde alt ve üst noktalarında tığlarla tamamlandığı görülür. ( Resim: 29)

Sayfaların cetvel kısımlarında, yazının hemen dışında 0,5 cm kalınlığında, altın yaldızla boyanmış, dışı siyahla tahhrirlennmiş bir cetvel, onun dış kısmında siyah renkle çok ince olarak çekilmiş bir cetvel, en dışta ise kırmızı renkle, yine çok ince çekilmiş bir cetvel daha görülür.

Kur’an-ı Kerimin hatime ( bitiş) sayfasındaki süsleme de bütün sayfalarda yer alan tezhip süslemelerle uyum içindedir. Fakat burada süsleme, sadece köşegenlere yapılmıştır. Süslemenin formu eşkenar üçgen şeklindedir.( Şekil: 47) Yine zemin renkleri, çiçek renkleri ve motiflerin hepsi kitabın bütününe gayet uygundur. ( Resim: 30)

Hatime sayfasındaki metinde;

İbrahim Kemali’nin zayıf ve güçsüz elleri üzerine Allah’a hamd olsun O’nun nimetine ve salavat olsun O’nun Nebisi üzerine. Hicri Nebeviyeden 1116 senesi salatın en efdali ve selamın en mükemmeli O’nun üzerine olsun. Miladi tarihi 1782’dir.