• Sonuç bulunamadı

Murad-ı Evvel Numûne Mektebi

Belgede Sosyal ve Beşeri Bilimler (sayfa 40-43)

UŞAK KAZASINDA İLKÖĞRETİM TEFTİŞLERİ (1916-1918)

2. Uşak Kaza Merkezindeki Resmi İbtidâiler

2.1. Murad-ı Evvel Numûne Mektebi

Bu okul, 1917’deki teftiş raporuna göre 1916-1917 ders yılı başında Hadîka-i Hürriyet5 ve Murâdiye okulları birleştirilerek açılmıştır. Bu tarih, aşağıda verilmiş olan öğretmen kadrosunun, mektebe atanma tarihlerinden de teyit edilmektedir.

Halbuki konuya ilişkin araştırmalarda 1913’te İdadinin açılmasıyla kapanan Rüştiyenin iki sınıfının yeni okul Murad-ı Evvel Numûne Mektebi’ne tahsis edildiği ve okulun 1914’te açıldığı belirtilmektedir.6

1916-1917 ders yılında mektep binası, kirayla tutulmuş iki katlı bir evdi.

Alt katında bir gezinti yeriyle üç odası, üst katta ise dört odası ve bir sofası vardı. Bahçeli olan mektep okul olmaya elverişli bir durumda olmasına rağmen dışarıda bulunan ev sahibi döndüğü için evinde kendisi oturacağından mektep için uygun bir bina aranmaktaydı (BOA. MF. HTF. 5/5, s. 12/2). Bir sonraki teftişte bu hususta bilgi verilmemiş olup evin değiştirilip değiştirilmediği belli değildir. Ancak birinci teftişin aksine binanın okul olmaya müsait olmadığı, ahşap ve tamire muhtaç olduğu ifade edilmektedir. 5 dershaneli okulun iki odasından birisi müdür ve muallimlere diğeri ise hademelere aitti. 1918’de bir sonraki yıl üst katta bir oda daha yaptırılması planlanmıştır (BOA. MF. HTF.

4 Raporda imzası bulunan Ahmet Kemal Efendi’nin maaşı ile diğer Kütahya Sancağı Maarif İdaresine bağlı üç Tedrisât-ı İbtidâi (İlköğretim) müfettişinin isimleri, sorumlu oldukları bölgeler ve maaşları hakkındaki bilgiye de sahibiz. Nitekim Kütahya Maarif Müdürü Vekili (Tahrirat Müdürü) tarafından 21 Teşrin-i Evvel 1334/21 Ekim 1918 tarihli yazının eki olan 20 Teşrin-i Evvel 1334 tarihli cetvele göre Uşak kazası Tedrisât-ı İbtidâi Müfettişi Ahmet Kemal Efendi 800 kuruş maaş almaktaydı. Diğer Tedrisat-ı İbtidâi Müfettişlerinden 1200 kuruş maaşlı İbrahim Nuri Efendi, Simav ve Gediz kazaları okullarından sorumluydu. Kütahya kaza merkezi okulları ise 1000 kuruş maaşlı Osman Şükrü Efendi tarafından denetlenmekteydi (BOA. MF. HTF. 6/104).

5 Bu okul, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Şuhutlu İbrahim Efendi tarafından açılmıştır (Solak, 2002, s. 162). 1967 yılına ait Uşak İl Yıllığında (s. 117) okulun “Osman Gazi 3 Numaralı Erkek Mektebi” adını aldığı belirtilmektedir. Oysa bir sonraki başlıkta incelediğimiz Osman Gazi Mektebi, teftiş raporlarına göre müstakil olarak kurulmuştur. Osman Gazi Mektebi, daha sonra yıllıkta belirtilen Osman Gazi 3 Numaralı Erkek Mektebi ismini almış da olabilir.

6 Bu tarih, konuya ilişkin temel referans olarak kabul edilen ve kullanılan Tümer’in eserinde (1971, s. 82) geçmektedir. Bununla birlikte Salih Erkek, mekteple ilgili detaylı araştırmasında (2006, s. 138) okulun en son adını aldığı Zafer ilkokulu yıllıklarından 1917 tarihine de ulaşmıştır.

Ancak araştırmalarda mektebin kuruluş tarihi olarak 1917 tarihine rastlanmadığını belirten Erkek, bu tarihin ne anlama geldiği hususundaki şüphesini de vurgulamaktadır. Mektebin 1916-1917 ders yılında faaliyete girdiği ve müdürünün 1917’de işe başladığı göz önüne alınırsa 1917 tarihinin nereden kaynaklandığı belirginleşmektedir.

5/115, s. 1). Okulun 1918’de 45 sırası, 9 yazı tahtası, 5 sobası, 3 masası, 1 saati, 2 adet tasvir-i Hümayun (Sultanın portresi) ve 8 haritası mevcuttu. Eski usulde olan sıralar okulun mevcuduna oranla yeterliydi. Ancak ders araç gereçlerinde görülen bazı eksiklikler eğitimi olumsuz etkilemekteydi. Ayrıca okul idaresince ziraat işlerine yönelik uygulama için en az bir dönüm numune bahçesinin alınması veya kiralanması, mahallince tedariki mümkün olmayan eşya derslerine ait aletler ile kitap almaya gücü olmayan fakir çocukların kitaplarının sağlanması talep edilmekteydi.

Aliyye devresinden başka diğer sınıfların olduğu okulun 1917’deki ile bir sonraki yıldaki eğitim kadrosunda, bazı değişiklikler söz konusudur. İlk yıl müdürle birlikte 9 öğretmen varken 1918’de bu sayı bir muallimin de askere gitmesiyle 6’ya düşmüştür. Mektebin müdürü Osman Efendi Selanik İdadisi mezunu olup 30 yaşındaydı (1918’de). 1321/1905’te muallim olmuştu. Evli ve bir kız çocuğu olan Osman Efendi, aldığı 1000 kuruşla kazadaki en yüksek maaşa sahip öğretmendi. Dolayısıyla maaşına zam yapılması talebinde bulunmayan tek öğretmen de odur. 1916’da müdür olarak tayin olmuş ve 22 Kânun-ı Evvel 1332/4 Ocak 1917’de işe başlamıştır (BOA. MF. HTF. 5/5, s. 12/2). İdari olarak başarılı olan müdür, mektep binasının temizliğine ve hıfzıssıhha kurallarına uymuştur.

Bazı eksikliklerine karşın kayıtları da muntazamdır. Talebenin nezafetine dini terbiyesi ve beden eğitimine gerekli itinayı göstermiştir. Programı uygulamaya çalışmış ve öğrencileri ilerletmiştir. Kazada ders verme yöntemi iyi olarak belirlenen tek öğretmen olan Osman Efendi, genç ve çalışkan olmakla beraber okuldaki eksiklikler yüzünden varlık gösterememiştir (BOA. MF. HTF. 5/115, s. 1).

Müdür Muavini Recep Efendi, Manastır Askeri Rüştiyesinden mezunu olup7, 1331/1915’te öğretmenliğe başlamıştır. 1917’de 500 kuruş olan maaşı Müdür Muavinliğine tayinle 650 kuruşa yükselmiştir. Recep Efendi 30 yaşında ve evli idi.

Muallim Mehmet Sadık Efendi 35 yaşındaydı. Bursa üç senelik Darülmuallimîn’ini (Erkek Öğretmen Okulu) mezunuydu ve öğretmenliğe 1321/1905’te başlamıştı. Ders yılı başlangıcında (1916’da) Muradiye Mektebi muallimliğinden naklen Murad-ı Evvel’e atanmıştı. Evli ve iki kızı olan Sadık Efendi’nin maaşı 500 kuruştu.

Muallim Hüseyin Efendi 308 yaşında rüştiye mezunu ve ehliyetnameliydi.

1325/1909’da mesleğe girmişti. Ders yılı başında (1916’da) Hadîka-i Hürriyet

7 1918’deki teftiş raporunda (BOA. MF. HTF. 5/115) Manastır İdadisinden mezun olduğu belirtilmektedir.

8 1917’deki teftiş raporunda (BOA. MF. HTF. 5/5) yaşı 34 olarak geçmektedir.

Muavin-i Saniliğinden naklen Murad-ı Evvel Numune Mektebine tayin edilmiştir. Evli ve dört çocuğu olan Hüseyin Efendi 400 kuruş maaş alıyordu.

Muallim Hafız Abdullah Efendi ise (1917’de) İzmir Darülmuallimîni’nden mezundu ve mesleğe 1322/1906’da girmişti. 40 yaşında evli ve iki kızı vardı.

Maaşı 400 kuruştu. Seferberlik başlangıcından itibaren askerde olduğundan görevi vekaleten yürütülmekteydi.

Muallim Mehmed Hilmi Efendi İzmir Darülmuallimîni’nden mezundu.

1916-1917 ders yılı başında Muradiye mektebi başmuallimliğinden naklen bu okula atanmıştır. 1917’deki teftiş raporunda (BOA. MF. HTF. 5/5, s. 12/2) 31 yaşında ve 6 senelik öğretmen olduğu belirtilirken 1918’deki teftişte (BOA. MF.

HTF. 5/115, s. 2) 30 yaşında ve 10 senelik muallim olduğu ifade edilmektedir.

Evli ve bir çocuğu bulunan Hilmi Efendi’nin maaşı 600 kuruştu. 1917’de askerde olduğu ve görevinin vekaleten yürütüldüğü bahsedilmekteyken 1918’de dönmüş olmalıdır.

Bu muallimler her iki yılda da gözükürken 1917’deki kadroda yer alan Fransızca muallimi, Hat muallimi ve Terbiye-i Bedeniyye muallimi (Beden Eğitimi öğretmeni) 1918’de bulunmamaktadır. Bunlardan Fransızca muallimi Rıfat Efendi 68 yaşında olup bir süre Mekteb-i Tıbbiyeye gitmiş ve tapu memurluğundan emekli olmuştur. 1331/1915’te öğretmenliğe başlamıştır. 1916-1917 ders yılı başlangıcında Kütahya Reşâdiye Numune Mektebi Fransızca muallimliğinden naklen Uşak’a atanmıştır. 30 kuruş maaşı vardı. Müdürün kendisinin değiştirilmesi talebi uygun görülmüş olmalı ki bir sonraki kadroda Rıfat Efendi görülmemektedir. Ancak yerine Fransızca öğretmeni atanmaması ölüm, görevden azil veya istifayı da akla getirmektedir. Hat muallimi Kazım Efendi 1916’da okula atanmış 24 yaşında ve 150 kuruş maaşlıydı. Beden eğitimi öğretmeni Hüseyin Efendi ise 24 yaşındaydı. Üsküp İdadisini bitirmiş ve mesleğe 1915’te girmişti.

1918’deki kadroda iki vekil öğretmen vardır. Bunlardan Hafız Ahmet Efendi bekar ve 31 yaşındadır. 300 kuruşlu muallimliğe 30 kuruş yevmiye ile atanmıştır. Medreseden icazetli olup imamlık yapmakta ve Malûmât-ı Diniyye dersini vermektedir. Öğretmenliğe yeni başlamıştır. Diğer vekil muallim Nureddin Efendi 30 yaşında ve Uşak Rüştiyesinden mezundur. Muallimliğe başlayalı 10 sene olmuştur. İki çocuk sahibi olan Nureddin Efendi’nin maaşı 250 kuruştur.

1917’de riyaziye, resim ve el işleri dersleri dışındaki dersler müfettiş tarafından iyi bulunmuştur. Bulaşıcı hastalık yüzünden okullar bir ay kadar tatil edildiğinden kısmen kısaltılarak program tamamlanmıştır.

Belgede Sosyal ve Beşeri Bilimler (sayfa 40-43)