Sivas merkezi veya bağlı ilçelerin birkaçından birden derlenmiş 37 kelime sözlüğe girmiştir. Bu kelimelerin genellikle birbirine yakın ilçeler- den derlenmiş olması dikkat çekici bir durumdur.
Bu kelimeler şunlardır:
ajbun: Gübre. *Divriği *Kangal akın: Ekin, harmandan alınan buğday:
Bu yıl 200 çinik akınımız çıktı.
*Gemerek, Yeniçubuk *Kangal ve köyleri
akmak: Ekmek (yiyecek). *Gemerek,
Her Yönüyle Sivas Uluslararası Sempozyumu 57
akpapa: Beyaz saçlı (kimse). *Divriği
*Zara köyleri
anaç: Huy ve şekil bakımından anneye
benzeyen: Küçüklüğünden beri anaçlığını bırakmadı. *Gemerek, Ka- raözü *Şarkışla, Ortaköy *Kangal, Soğukpınar
arıs: Sürülmemiş, terk edilmiş, bakımsız
tarla: Bu yıl bizim tarlalar arıs kaldı. *Divriği, Mursal, Vazıldan
*Gemerek, Karaözü
bezaz: Lamba şişesi. *Kangal, Hamal,
Kocakurt, *Gürün, Telin
cekceki: 1. Topaç, çocukların iple dön-
dürdükleri bir oyuncak. 2. Topacın hareketi, dönmesi: Bu topaç ne ka- dar cekceki. *Sivas *Gürün
cığızlamak: l. Hile yapmak, 3. Huylan-
mak, ürkmek. *Sivas *Gürün, Kaş- köyü
çiper: Bahçenin kenarına dikenli bitki-
lerden yapılan çit, koruluk. *Divriği, Palha *Zara
çulpara: Eski bez parçası. *Gürün, Telin,
*Gemerek, Karaözü
dana doluk: Karışık hayvan sürüsü.
*Gemerek, *Şarkışla
dilbağı: Öküzlerin boyunlarma geçiri-
len "U" şeklindeki ağacın uçlarını birleştiren kıldan yapılmış ip. *Daivriği, Bizevi, Eşke *Zara, Bedir- veran
ferikmek: l. Ürkütmek (daha çok hay-
vanlar için kullanılır). 2. Korkudan soluk soluğa kalmak. *Divriği, Palha *Zara
gargın: l. Gövdeleri fazla gelişip odun-
laşmış bitkiler. 2. Sazlık. *Divriği, Kesme *Koyulhisar, Hacıilyas
gelintırnağı: Baharda kırlarda açan, çi-
çeklerinin ucu mor, dipleri beyaz bir
çeşit çiçek. *Divriği, Palha *Gemerek, Çepni
gıfır gıfır: 1. Bir kimsenin gayretli ve
becerikli olduğunu anlatır: Bizim ge- lin çok iyi. Evin içinde gıfır gıfır do- lanıyor. 2. Telaşla, heyecanla gidip gelmeyi anlatır: Jandarmalar gıfır gı- fır bir kaçak arıyor. *Sivas *Gürün
göze: Suların kenarında olan küçük ça-
yırlık. *Şarkışla, Palha *Divriği, Maksutlu
güdük: l. Dam ve çatı için kullanılan
uzun ve kalın ağaç. 2. Meşe ağacı kökü. *Gemerek ve köyleri *Şarkışla, Eskihüyük
hışır: Tezek kırıntıları. *Şarkışla, Çöplü
*Gürün, Çamova *Divriği
itmemesi: Koltuk altında çıkan bir çeşit
çıban. *Koyulhisar, Hacıilyas *Gürün
karaltmak: Söndürmek. *Koyulhisar
*Hafik, Tavşanlı
könez: 1. Anası tazı, babası köpek olan
yavru. 2. Küçük, yaramaz köpek. *Gemerek, Çepni *Gürün, Çöplü *Zara, Korkut,
kötürüm: 1. Zayıf. 2. Gözü görmeyen,
kör. *Gemerek, Çepni *Divriği, Va- zıldan
kurtbağrı: İri, yuvarlak çakıl taşı.
*Gemerek, *Şarkışla
maşafa: Su tası. *Divriği, Vazıldan
*Koyulhisar, Yukarıkale
mefte: Ölü. *Yıldızeli, Kavak *Gemerek,
İğdeli
öcbelenmek: 1. Bir şeyi kanıtlamaya ça-
lışmak. 2. Direnmek. *Yıldızeli, Ars- landağı *Sivas
sonak: Burun kemiği. *Şarkışla, Ağca-
kışla *Gemerek
taran: Geniş (genellikle ağız için). *Zara,
Kemersiz *Koyulhisar
tırısa gelmek: Koşarak gelmek.
*Koyulhisar, Hacıilyas *Divriği, Va- zıldan
topuç: Bir çeşit tandır ekmeği ya da çö-
reği. *Gemerek, Çepni, Karaözü *Şarkışla, Maksutlu
üzküre: Tas. *Koyulhisar, Hacıilyas
*Divriği
vicirti: Kuş yavrularının çıkardığı ses.
*Koyulhisar, Yukarı, Kale *Hafik
yelbent: Ottan çıkanları sakız.
*Koyulhisar, Yukarı, Kale *Suşehri
SONUÇ
Sadece Sivas’tan derlenmiş kelimeler hızlıca gözden geçirildiğinde pek çok kelimenin köken ve kökenbilgisi açısından tek tek incelemeye ih- tiyaç duyduyu görülecektir; çünkü, bu tür kelimeler ne başka ağızlarda kullanılmakta ne de genel dildeki bir kelimeden değişim yoluyla ortaya çıktığı hemen anlaşılamamaktadır. ‚Damın kıyılarına dizilen taş sırası.‛ anlamındaki ‘armu’, ‚Koyu kırmızı toprak.‛ anlamındaki ‘gogot, ‚Loğu- sa.‛ anlamındaki ‘digasken’, ‚Kene.‛ anlamındaki ‘gırni’, ‚Tarlalarda bi- ten ve kestaneye benziyen bir ot kökü.‛ anlamındaki ‘aragogik’ gibi.
Yine genel konuşma dili ve diğer halk ağızlarında var olan kelimele- rin sadece sivas ağzında farklı anlam ile kullanıldığı görülebilmektedir. Diğer ağızlarda genellikle ‘azıcık’ için kullanılan ‘acuh’ kelimesinin ‘l. Yenge 2. Hala 3. Teyze.‛ anlamları ile, diğer ağızlarda genellikle ‘enik’ kedi ve köpek yavrusu anlamı için kullanılan ‘encek’ kelimesinin ‘Merdi- ven.‛ anlamı ile kullanılması gibi. Bu da Sivas ağzında kelimelerin hem ses hem de anlam değişikliği açısından hızlı değişime uğradığı şeklinde yorumlanabilir.
Yine, anlamı nedeniyle ‘benzersizleşen’ kelimelerin detaylara inen anlamları ‚İbriklerdeki küçük delik.‛anlamı için ‘inzik’, ‚Hiç durmadan gülen kimse.‛ anlamı için ‘isik, ‚Boğazına düşkün.‛ anlamı için ‘lavgar’ ‚Su birikintisi.‛ anlamı için ‘pi’ gibi tek kelimeyle isimlendirmiş olması da çok dikkat çekmektedir.
Sivas ağzının Türk söz varlığında karşılığı bulunmayan kavramları isimlendirmede başarılı bir ağız olduğu ve genel dile özel çalışmalar so- nucunde yeni yeni kelime kazandırma kaynağı olabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu bağlamda, ‚İri gözlü, patlak gözlü (kimse).‛ anlamı için ‘gözaçan, ‚Kırlarda yetişen, havuca benzer bir çeşit bitki.‛ anlamı için ‘imammeselek’ örneklerinde olduğu gibi birleşik kelime yapısını kullan- ması da ayrıca dikkat çekici bir ağız özelliği olarak belirginleşmektedir.
Her Yönüyle Sivas Uluslararası Sempozyumu 59
Sadece Sivas yöresinden sözlüğe giren bir grup kelimenin ‘benzersiz- leşme’ nedeni de ses değişimleri sonucunda diğer yörelerdeki ve genel dildeki kullanımdan farklılaşmış olmasıdır.
En dikkat çekici ses olaylarının başında ‘k’ > ‘h’ değişimi gelmekte- dir: ablak > ablah, azıcık > acuh, aklık > ahlıh, almak > almah, barışık > ba- rışıh, basık > basıh gibi.
Yuvarlaklaşma temayülü de alık > aluh, pilavı > pilavu, pezik > be- zük, çevirmek > çevürmek, alıç > eloç örneklerinde olduğu gibi dikkate değer bir ses olayıdır.
‘e’ sesi garip bir şekilde ‘aksik atak’ örneğinde olduğu gibi ‘a’ sesine dönüşebilmektedir.
Diğer önemli bir ses değişikliği ise ünlülerin uzun söylenmesidir: önaa, alaarga, çâşır, gooluk, ifloo kelimelerinde olduğu gibi.
Son seste -bilhassa- ünlemlerde son ses ‘-n’ türemesi de ‘ahan’ örne- ğinde olduğu gibi dikkate değer bir özelliktir.
‘-ñ-‘ sesi de ‘añırmak’ > ‘ahırmak’ örneğinde olduğu gibi ‘-h-’ sesine dönüşebilmektedir.
Türkçede olmayan ‘j’ sesi ‘ajbun (ahbun)’, ‘gijdik (iki veya üç yaşın- daki tosun)’, ‘loj (loş)’, ‘mojjik (Büyüyememiş, cılız boğa.)’ örneklerinde olduğu gibi hissedilebilmektedir.
‘Cıoğ (Kağnıda arka ve ön kopun boyunca uzanan ağaçlar.)’, ‘höültü (l. Su akıntısı. 2. İnsan topluluğunun akar gibi gelmesi.) örneklerinde ol- duğu gibi iki ünlü yan yana kullanılabilmektedir.
Ses ve anlam bakımından diğer ağızlarda benzeri olup olmadığı çok kesin olmasa da şimdilik sadece Sivas’a ait olduğu varsayılan –yani, Si- vas’ın ‘benzersiz’ kelimelerinin listelenmiş olması bu bildirinin temel amacı idi. Yeterli bir değerlendirme yapılabilmesi için bir malzeme olarak ortaya konulmuştur ve çok çeşitli açılardan değerlendirilme ihtiyacı duymaktadır.
KAYNAKÇA
TDK (1993), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü I A, Ankara Üniversitesi Ba- sımevi, 2. Baskı, Ankara.
TDK (1965), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü II B, Türk Tarih Kurumu Ba- sımevi, Ankara.
TDK (1969), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü IV D, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
TDK (1972), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü V E-F, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
TDK (1972), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü VI G, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
TDK (1974), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü VII H-I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
TDK (1975), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü V K, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
TDK (1977), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü IX L-R, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
TDK (1978), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü X S-T, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
TDK (1979), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü XI U-Z, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
TDK (1982), Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü XII EK-1, Türk Tarih Kuru- mu Basımevi, Ankara.
Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas Araştırmaları Merkezi,