• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.2 Yeni OluĢum Hareketi (Türk-Ġslam Ülkücüleri)’ne Göre

2.2.5 Muhsin Yazıcıoğlu’nun Milliyetçi ÇalıĢma Partisi’nden

Yeni OluĢum Hareketi

MÇP‟nin 1991-1995 yılları arasında yaĢadığı en önemli olaylardan biri de Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaĢlarının 7 Temmuz 1992‟de partiden ayrılmalarıdır. Muhsin Yazıcıoğlu, ÖkkeĢ ġendiller, Saffet TopaktaĢ, Esat Bütün, Ahmet Özdemir ve

Ġsmet Gür259

7 Temmuz 1992 tarihinde yaptıkları bir basın toplantısıyla MÇP‟den ayrılmıĢtır. Bu istifalar sonucu MÇP‟nin meclisteki sandalye sayısı 13‟e düĢmüĢtür. Daha sonra ANAP‟tan ayrılan dört milletvekili; Prof. Ercüment Konukman, Osman Ceylan, Prof. Tunca Toskay ve Halil ġıvgın MÇP‟ye geçmiĢ ve MÇP‟nin meclisteki sandalye sayısı yeniden 17 olmuĢtur.

Muhsin Yazıcıoğlu 1991 Seçim ittifakının sadece seçimle odaklı olmasını istemiyordu. Bu ittifakın tabanın da istediği gibi tamamen birleĢmeye dönük bir çalıĢma olması için çalıĢma yapmıĢtır. Muhsin Yazıcıoğlu‟nun o dönem partileri kapatalım yeni bir çatı altında yolumuza devam edelim görüĢüne MÇP, RP ve IDP Genel BaĢkanları

olumlu yanaĢmamıĢtır. 1991 seçim ittifakı sürecinde bir kitle partisi kurmak için260

çalıĢan ama baĢarılı olamayan Muhsin Yazıcıoğlu zaman içerisinde MÇP‟de yaĢanan

sorunlar sebebiyle istifa etmiĢtir261

.

258

Selim Çoraklı, Muhsin Yazıcıoğlu Adam gibi Adam, (Ġstanbul, Popüler Yayıncılık, 2009), s. 39.

259

19. Dönem Milletvekili Ġsmet Gür kendisinin istifa etme sebebini görüĢmemizde Ģöyle anlatmıĢtır: “Ben Aksaray ilinden tercih oyları ile seçildiğim için bana karĢı bir kırgınlık vardı. Benim o sebeple parti içerisindeki durumum diğer arkadaĢlarından farklı olmuĢtur. Beni bir türlü benimsemedi arkadaĢlar hatta bu tercih çalıĢmaları sebebiyle Aksaray teĢkilatı görevden alındı. Muhsin Bey‟in Kenedi caddesinde bir bürosu vardı. Orada herkes ile görüĢmeler oluyordu. Bende Muhsin Bey ile görüĢtüm o görüĢmede Ģimdi istifa etmeyeceği söyledim. O da bana ban Ģimdi destek lazım dedi ve oradan ayrıldım. Gece evdeyken beni bir asker arkadaĢ aradı ve “Ġsmet Bey galiba sende istifa edeceksin bu senin için iyi olmaz “ dedi. Bir nevi beni tehdit etti. Bunun üzerine gece Esat Bütün beyi aradım. Bizde oturuyoruz dedi bende onların yanına gittim. Bu tehdit sebebiyle istifamı bende vereceğim dedim.”

260

Yeni Hafta, (21-27 ġubat 1994-27 Haziran-3 Temmuz 1994).

261

75

Karizmatik bir lider olan Alparslan TürkeĢ‟in baĢında olduğu MÇP‟den istifa etmek ülkücüler için zor bir süreçti. Bu zorluğu ÜGD Genel BaĢkanlarından Hasan Çağlayan Ģöyle açıklamıĢtır:

…Alparslan TürkeĢ bizim babamızdan, annemizden herkesten çok sevdiğimiz ve bizim üzerimizde emeği olan bir insandı. Onun istemesi halinde yerine getiremeyeceğimiz hiçbir Ģey yoktu. Ben TürkeĢ Bey‟e kötü bir söz söyledi diye babasıyla, kardeĢiyle kavga eden insanlar biliyorum. Bu Ģekilde ona bağlı insanlar yetiĢmiĢ. Bizde bu kadronun mensuplarıydık. Bu Ģartlar içerisinde bu kadar sevmiĢ olduğumuz birinden ayrılmak bu kadar kolay bir hadise değil. Biz çok zoru yendik. Belki biz o gün TürkeĢ beyle ilgili değil, o günkü TürkeĢ beyin yanındaki kadroyla ilgili bir sıkıntıya sahiptik. Ama yine de itiraf ederiz eğer bugün mevcut halimizi yaĢıyorsak TürkeĢ beyin bunda çok büyük katkısı vardır262.

Ülkücülerin hapishaneden 1987 yılında tahliyesi ile 7 Temmuz 1992 tarihinde Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaĢlarının parti kurmaları için yaptıkları kurultaya kadar olan dönemde Ülkücü Hareket‟te birçok değiĢim olmuĢtur. Ülkücü Hareket‟in yaĢadığı zihin, fikir ve aksiyoner değiĢimin sebepleri arasında; dünyanın ve ülkenin içinde bulunduğu siyasi konjonktür, Ġran Devrimi‟nin Türkiye üzerindeki tesiri, Irak‟ta yaĢananlar ve bunların Türkiye‟ye tesirleri, Türkiye‟deki “terör sorunu”, gibi pek çok konu etrafında yaĢanan tartıĢmalar, travmalar, anlaĢmazlıklar, iç çekiĢmeler, içerdeki denge hesapları

ve gün geçtikçe yoğunlaĢan fikir ayrılıkları sayabiliriz263

. Parti içinde sıkıntı ve neticesindeki fikri ayrıĢma 7 Temmuz 1992 Ankara/Maltepe Düğün Salonu‟nda bir

basın toplantısı264

ile resmileĢti. (EK 3)

Altı milletvekilinin 7 Temmuz 1992‟de partiden istifa etmeleri kamuoyunda Türk-Ġslam düĢüncesindeki muhalefetin tasfiye edilmesi Ģeklinde yorumların

yapılmasına sebebiyet vermiĢtir265

.

7 Temmuz 1992 tarihinde MÇP‟den istifa eden milletvekilleri bilgilendirme toplantısı yapmıĢtır. Toplantıda istifa eden vekiller adına konuĢan Muhsin Yazıcıoğlu Ģunları söylemiĢtir:

262

BBP Kurucular Kurulu Üyesi Hasan Çağlayan ile 03.02.2015 tarihinde yapılan görüĢme. 263

Adnan Ġslamoğulları, “Sosyal teşhir masasında bir siyasi hareket ve “Bizim Çocuklar”a dair bir

deneme”, Alperen Ocakları Dergisi, Y. 1, S. 7, Ocak 2010, s. 12.

264

“MÇP‟li 6 Milletvekili istifa etti”, Milliyet, (8 Temmuz 1992).

265

76

Değerli Basın mensupları, Bu sabah ben ve arkadaĢlarım MÇP‟den istifa etmiĢ bulunuyoruz.

Kendimi bildiğimden beri ülkücü hareketin içindeyim. MÇP‟ den istifa etmiĢ olduğum Ģu anda da gururla ifade etmek istiyorum ki, Ülkücüyüm. Ġstifamın baĢka herhangi bir siyasi parti veya mevcut siyasi oluĢumlarla hiçbir ilgisi yoktur. Dürüst siyasetimizi ve inancımızın siyasetini yürütemeyeceğimiz için partiden ayrılmıĢ bulunuyoruz.

MÇP‟den istifa etme sebebimizi tek tük olaylara dayandırmak veya Ģahsi problemler olarak değerlendirmek yanlıĢ olur. Ġstifamız anlık, fevri bir davranıĢ değildir. Bizi istifa noktasına getiren temel sebepleri üç nokta etrafında toplamak mümkündür.

Birincisi, Fikriyatımızdan sapmalar dolayısıyla ortaya çıkan anlaĢmazlık. Ġkincisi, Siyasi yapının teĢkilindeki anlaĢmazlık

Üçüncüsü ise, bunların tabi sonucu olarak, siyasi karar ve tavırlardaki anlaĢmazlık. Gerek MHP gerek MÇP siyasi hareketi temelde iki farklı çizgiyi bir araya getirmiĢtir. Bunların birincisi sayıca az, ancak siyasi örgütlenmenin tepe noktasında bulunmak bakımından etkili olan kesimin temsil ettiği çizgidir. Sayın Genel BaĢkan‟ın oluĢturduğu bu kesim, siyasi yapıda militarist ve uygulamada oportünist bir anlayıĢa sahiptir. Bu kesimin parti örgütleri ve kitleyle herhangi bir teması olmadığı gibi varlıklarını da kitleye değil, kitleye karĢı ifade edilen “Sayın Genel BaĢkan‟ın bir bildiği vardır” kamuflajına borçludurlar.

Ġkinci çizgi ise, fikirde milli, Müslüman ve demokrat, Türk kimliğini esas alan, parti teĢkilatlanmasında sivil ve katılımcı, uygulamada ise ilkeli hareket etmekten yana olan anlayıĢtır. Milliyetçi hareketin kitlesi bu çizginin prensipleri etrafında bütünleĢmiĢtir. Ancak ne yazık ki, bu kesim, partinin tepe örgütlenmesinde hep geri plana itilmiĢ, böylelikle tavan taban bağlantısının koptuğu dramatik bir yapı ortaya çıkmıĢtır. Aslında bu yapı, ülkemiz siyasi hayatında gözlemlenen iktidara gelen partiler değiĢse bile her halükarda iktidarı paylaĢan az sayıdaki seçkin ile halk arasındaki derin uçurumun MÇP‟deki tezahüründen baĢka bir Ģey değildir.

Geleceğe yönelik siyasi faaliyetlerimizin nasıl seyir izleyeceğini halkla kuracağımız geniĢ çaplı istiĢareler belirleyecektir. Önümüzdeki dönem ben ve arkadaĢlarım köy köy kasaba kasaba Anadolu‟yu dolaĢarak tavanı ve tabanıyla bütünleĢmiĢ bir milli hareketi örgütlemeye çalıĢacağız266.

Basın açıklamasının ardından Yazıcıoğlu basın mensuplarının soruları cevaplamıĢtır. Muhsin Yazıcıoğlu sorulara Ģu cevapları vermiĢtir:

---: Niçin MÇP‟de kalıp düzeltmediniz?

Muhsin Yazıcıoğlu: MÇP’de kopukluğu onarmaya çalıştık. Tayinle değil

demokrasi ile yapalım dedik istişare ile yapalım dedik ama genel merkez ve tartışılmaz

266

Muhsin Yazıcıoğlu, Ġhtilafların Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru, (Ankara, Kardelen Yayınları,1992), s. 17-18.

77

lider anlayışını aşamadık. Son dergi baskını şiddet yolu ile oldu. Bizim için MÇP’de kalmak şiddeti onaylamak demektir.

---: Bundan sonraki amacınız nedir?

Muhsin Yazıcıoğlu: Türk milleti lider sultasına mahkûm eden partilerden

kurtulacaktır. Önümüzdeki dönem Anadolu’yu dolaşarak siyasi oluşumu başlatacağız. Ülkücü tabanın bu eleştirilerle alakası yoktur. Bu hareket bölme değil toparlayan bir hareket olacaktır. İktidarın önünü açacaktır.

---: MHP‟nin tekrar açılmasını nasıl buluyorsunuz?

Muhsin Yazıcıoğlu: MHP’nin yeniden açılması bir yanlışın düzelmesidir.

Olumlu buluyorum.

---: Süreç nasıl iĢleyecek?

Muhsin Yazıcıoğlu: İstişare etmeden hiçbir adım atmayacağız. Bu bir bölme

hareketi değil davaya sahip çıkma hareketidir. İlke ve prensiplerimizi anlatarak yola devam edeceğiz267

.

Sorulardan sonra Mehmet Ekici istifa edenlerin hazırladığı ve 2800 kiĢinin imzaladığı beyannameyi okumuĢtur. Beyannamede; “Bizler Türk milletinin yücelmesi ve Ġslam dünyasına hayatını vermiĢ kiĢileriz. Ülkücü hareketin iktidar olması için çalıĢacağız. Kötü pazarlıklar bizi aciz duruma getirdi. Milli siyasi bir oluĢuma ihtiyaç duyulmaktadır. Tepeden inme parti yönetimleri ülkücüleri temsil edemiyor. Yönetimin ülkücü değerlere sahip çıkmıyor. MÇP‟de kalarak ülkücüler iktidara yürüyemez. Yeni bir doğuĢ ve toparlanmaya ihtiyacımız vardır.” denildi.

Bu dönemde basının bir bölümünün Muhsin Yazıcıoğlu‟na hiç yer vermediğini de belirtmeliyiz. Ġstifanın kamuoyunda nasıl algılandığı anlamak için Muhsin Yazıcıoğlu‟nun o dönem vermiĢ olduğu mülakatlara ve basında çıkan yazılara bakılmalıdır. Muhsin Yazıcıoğlu niçin istifa ettiklerini kamuoyunun bilmesi için çeĢitli gazete ve dergilere beyanatlar vermiĢtir.

Muhsin Yazıcıoğlu istifa ettikten sonra ilk geniĢ mülakatını istifalara destek

veren ülkücülerin kurmuĢ oldukları Yeni Hafta Gazetesine vermiĢtir268

. Yeni Hafta Gazetesindeki mülakatta ayrılıĢ sebeplerini, bundan sonraki süreçte nasıl yol

267

BBP Genel Merkezi Muhsin Yazıcıoğlu Özel Video ArĢivi. 7 Temmuz 1992 MÇP‟den Ġstifa.

268

78

izleyeceklerini ayrıntılı olarak anlatmıĢtır. Muhsin Yazıcıoğlu verdiği bu mülakatta Ankara‟da büyük bir istiĢare kurultayı yapacaklarını ve buradan çıkacak sonuca göre hareket edeceklerini ifade etmiĢtir.

Muhsin Yazıcıoğlu istifasından sonra ilk geniĢ katılımlı toplantısını ise 15 Temmuz 1992 tarihinde Anakara Dedeman Oteli‟nde yapmıĢtır. Muhsin Yazıcıoğlu bu toplantıda istifa gerekçelerini, bütçeye neden evet dediklerini, sadece ülkücülere mi hitap ettiklerini Ģöyle açıklamıĢtır:

Programını okumadığımız bir hükümetin peĢinen güvenoyu veremezdik bunu kabul edemeyiz. Bütçeye ise istiĢare olsun demiĢtik. Orada bir karar alındı hareketin zaafa uğramaması için son bir defa taviz verdik sorun çıkmasın diye ama ders almadılar. Ülkücü kimliğinden vazgeçmeyiz o kimlik milleti temsil ediyor. DıĢarıya açılmak için ülkücü kimliği anlatmalıyız. Eski MHP‟li küskün dağılmıĢ kiĢilere değil, tüm millete çağrımız vardır. TürkeĢ beyle toplantıda bu sorunlar tartıĢıldı. En son mecliste grup toplantısında bu iĢin böyle gitmeyeceğini grup arkadaĢlarımıza söyledik. Genel baĢkanımıza da söylemiĢtik güven oylamasının olduğu gün istifa ettik ama istifa yırtıldı. Milletvekilliğinden de istifa et diyorlar bize. Milletimiz dertlerini düĢüncelerini taĢı diye oy verdi. Bizde onu yaptığımız için istifa ettik. Herhangi bir yerden gitmedik biz harekete sahip çıkıyoruz. Bizim çıkıĢımız olmadığı için MÇP‟ den ayrıldık. MÇP‟ den ayrılma sebebimiz dağılmıĢ kadroları toparlamak sadece MÇP‟ de değil herkesi birleĢtirmek. Parti içinde kalıp Çekiç güç karĢısındaki tavrı, güven oylamasındaki peĢin oyu millete nasıl anlatacaktık. MÇP‟de kongre ile sorunlar çözülemez miydi? Maalesef kongre yoluyla bizim hareketimizde bir Ģeyler aĢılamadığını hepimiz biliyoruz. Karar defterine Ģer yazan tek kiĢiler biziz. Bunu Ankara il kongresinde yaptık. Yirmi dört ilçe baĢkanı imzası ile ortak verilen kararı ile divana Mehmet Ekici‟yi gösterdik. Bir diğer önerge ile oylama yapıyoruz. Genel baĢkan çıkıp gidiyor. Genel baĢkan ne diyor. “Benim dediğimin dıĢında il baĢkanı olmaz” diyor. Kongrede istemiyor en son tamam dediğin olsun ama seçimle olsun dedik. Ona da hayır dedi. Ben istemiyorum dedi. Seçimde ilçe baĢkanlarının dediği kiĢi il baĢkanı oldu. Divan toplantısında BaĢbuğ kızdı seçilen Ankara yönetimini istifa ettirdiler. Doktrinden teĢkilattan taviz veremeyiz dedi. BaĢbuğ on dakika sonra divan il kongresini feshetti. Ġstanbul kongresinde de aynısı oldu. Dokuz ilçe feshedildi hukuksuz bir Ģekilde. Beni de kongrede yedeğe yazmıĢlardı ama delege bizi üste çıkardı. Bizim makam derdimiz yok269

.

Muhsin Yazıcıoğlu 11 Temmuz 1992 tarihinde Zaman Gazetesine vermiĢ olduğu bir mülakatta:

…Bizimle beraber istifalarını veren arkadaĢların hiçbirisi Milliyetçi/Ülkücü hareketin dıĢında hiçbir siyasi teĢekkülün içinde yer almamıĢ kardeĢlerimizdir. Bizim istifalarımız, bir bölünme veya bölme hadisesi değil, davayı, inançları, fikri terk etme,

269BBP Genel Merkezi Muhsin Yazıcıoğlu Özel Video ArĢivi. Yeni OluĢumun Ankara Bilgilendirme

79

hareketi de değil; tam aksine dünden bugüne gelen ana çizgiyi, idealleri koruma ve onlara sahip çıkma iradesidir 270

demiĢtir.

Muhsin Yazıcıoğlu ayrılıĢ sürecini açıklamak için yapmıĢ olduğu konuĢmalarda partiden ayrılık sebepleri arasında dıĢarıdan da müdahaleler olduğunu ifade etmiĢ ve Ģu Ģekilde örneklendirmiĢtir:

Türkiye‟de komünizm kalktı NATO tarafından Ġslam tehlike oldu. Ben MHP‟den koparıldım ülkücülerden bu sayede hem 12 Eylülün bütün hesabı sırtına kalır hem de ülkücülerin içinden muhafazakârlığı çıkarırız. MHP içimizden Ġslamcı düĢünceler çıktı demek için koparıldık. Parti içi demokrasi olsaydı bu olmazdı. Biz MHP karĢıtı değiliz biz sistemi değiĢtirmek için yola çıktık271”. “Bazı dergilerde yayınlar yapıldı. Yazıcıoğlu çıkınca partiyi toplar diye.1990 yılında bir dergi beni ve TürkeĢ‟i kapak yaptı. Altına halef selef yazmıĢ. Bu yazının altına da milliyetçilikten Ģeriatçılığa diye. Bu dergiyi yapanlar bizim görevimiz oraya kadardı dedi. Bunu yapanlar tek baĢına yapmadılar. Türkiye‟de milliyetçiliği istedikleri yere oturtmak istediler. Bunun içinde MÇP‟nin bölünmesi gerekiyordu. Belli kiĢiler MÇP‟den koparıldı. Parti içindeki yönetim anlayıĢı, koalisyon hükümetlerine bakıĢımız farklı idi Bunun doğrultusunda 1970‟lerde Türk Ġslam sentezine giren parti 12 Eylül‟de çizgiden saptı272

.

…1990'ların baĢında birileri o zaman MÇP içinde birleĢmiĢ olan milliyetçileri bölmeye karar vermiĢlerdi. Benim hakkımda gazetelerde ve dergilerde mukaddesatçı olduğum yolunda haberler çıkmaya baĢladı. Sonunda ben ve arkadaĢlarım partiden ayrılmak zorunda kaldık ve 1993'te BBP‟yi kurduk273

.

1980 dönemi ÜGD Genel BaĢkanı ve BBP Kurucular Kurulu Üyesi Hasan Çağlayan MÇP‟den istifa edilmesi konusunda vermiĢ olduğu röportajda Ģunları söylemiĢtir:

Parti yönetimindeki insanlar ile bizim aramızda ayrılıklar oluĢtu. DüĢüncelerimizde çok ciddi tezatlıklar ortaya çıktı. Hele MÇP 19 tane milletvekili ile meclise girdikten sonra yeni bir hükümet kuruldu. Bu hükümetin kuruluĢu ile ilgili destek istediler. Bu destek bize tamamen aykırıydı. Bizde bu iĢi beraber götüremeyeceğimizi anladık ve ayrıldık. Ben bu ayrılığı Ģöyle tarif ediyorum; atıldık mı, ayrıldık mı? Bir grup arkadaĢ TürkeĢ Bey‟in o günkü “Milliyetçi Hareket bu! Fikir bu, Ġdeal bu!” demesine rağmen faaliyetler açısından ters düĢtük. Biz partinin içerisinde tabiri caizse uçurumun kenarına kadar getirildik. Ya aĢağıya düĢeceğiz, ya da kabul edeceğiz ve burada kalacağız. Bundan baĢka yolumuz yoktu. Biz ne yaptık? Rahmetli Galip Erdem‟in tabiri ile “el ele tuttuk, istediğiniz yere aĢağıya atladık”. ġimdi acaba biz partiden mi atıldık? Yoksa biz mi ayrıldık?274” “Muhsin

270

Mehmet Özülker, “Biz Tabanın Sesine Uyduk”, Zaman , (11 Temmuz 1992).

271

BBP Genel Merkezi Muhsin Yazıcıoğlu Özel Video ArĢivi. 1999 seçimleri öncesi yapılan toplantılar.

272

http://videobu.web.tv/video/dunden-yarina-muhsin-yazicioglubir-yigit-vardi-belgeseli__1qmarzdfa7q

(14.02.2015)

273

Mehmet Barlas, “ Ölüm ve mahpusluk ne sağcılık dinler ne de solculuk...”, Sabah Gazetesi, (27 Mart 2009).

274

“Darbelerin Yankılanan Sesi: Hasan Çağlayan Röportajı”, Alperen Ocakları Dergisi, Y. 1, S. 3, Eylül 2009, s. 48.

80

Yazıcıoğlu ve BBB'yi kuran kadroyla birlikte hareket etmemizin sebebi insanlar bir Ģeyle ilgili bir mücadele veriyorlarsa ve mücadelelerini kendi hayatlarını çok ciddi etkiliyorsa vermiĢ oldukları mücadeleler Türk Milletinin geleceğiyle ilgili bir mücadeleyse, dünya ahiret görüĢlerinin bir olması gerekir. Biz bu manada MHP‟den ayrılan ekip olarak bizim çok yakın bir dünya ve ahiret görüĢümüz vardı. Hem yaĢamada hem düĢünce de fikirde çok ciddi bir birlikteliğimiz vardı. Tabi o günkü ayrılıĢımızın sebepleri sadece fikirle ilgili değildi. Dünya artık demokratikleĢiyor insanları tek insanın düĢünce ve fikirlerinin yönetiminin idare edebileceği ülke kalmadı. YavaĢ yavaĢ bitiyor. Hiçbir zaman tek kiĢinin yönetimiyle ülke idare edilmemiĢtir. Genellikle Lider kadrolarıyla ülke idare edilmiĢtir. Liderlerle değil lider kadrolarla275.

Ġstifa süreci ile alakalı görüĢünü aldığımız ÜGD Genel BaĢkanlarından Dr. Lütfü ġehsuvaroğlu ise Muhsin Yazıcıoğlu‟na hak vermekle beraber farklı bir yorumda bulunmuĢtur. Bu konuda Ģunları söylemiĢtir:

MÇP‟de siyaset yapan Ülkücü liderler parti içerisinde yaĢanan sıkıntılar sebebiyle ayrılmayı düĢünmeye baĢladılar. Bu konuda da toplantılar oldu. Bir gün Muhsin Yazıcıoğlu benim evime geldi ve ayrılmayı düĢündüğünü söyledi. Ben ayrılma dedim. BaĢkan bana ayrılmasak zaten atacaklar dedi. Bende bırak onlar atsın sen ayrılırsan hiçbir iĢe yaramaz onlar atarsa kahraman olursun dedim. Ben o dönem ayrılmamalarını istiyordum. O dönem yapılan toplantılar sonucunda ayrılmaya karar verdiler. Burada Ģunu da belirtmekte fayda vardır. O dönem MÇP Türkçü Ayrılanlar ise Ġslamcı idi gibi bir söylem ortaya atıldı. Bu söylem yanlıĢtır. Sadece Çekiç Güç oylamasına bakılsa bu söylemin yanlıĢ olduğu ortaya çıkar. Çekiç Güç‟e Muhsin ve arkadaĢları hayır dedi. Kim daha milliyetçi o zaman. Ayrılma sürecinde Ġslamcılar- Milliyetçiler diye bir ayrım oldu demek yanlıĢ bir anlayıĢtır276.

Muhsin Yazıcıoğlu‟nun partiden ayrılması sürecinde en fazla tepkisi merak edilen hiç Ģüphesiz hareketin lideri MÇP Genel BaĢkanı Alparslan TürkeĢ‟ti. Alparslan TürkeĢ 13 Temmuz 1992 yılında partisinin istiĢare toplantısında ayrılık için Ģöyle konuĢmuĢtur:

“MÇP‟den ayrılan milletvekili ve partililerin Ülkücü Hareketi arkadan hançerlemiĢlerdir. Ülkücü hareketi yöneten MÇP‟dir, ayrılanlar düĢmanın ekmeğine yağ sürmüĢlerdir.”277

Alparslan TürkeĢ kamuoyuna yaptığı açıklamalarda partiden ayrılanların hem kendilerine hem de davaya zarar verdiğini belirterek Ģunları söylemiĢtir:

Bu partiden ayrılanlar, bana tavır koyan insan artık ülkücü değildir. Onun ülkücülüğü söz konusu olamaz. Türkiye‟de ülkücü anlamını ortaya koyan kimdir? Ülkücülerin kitabını kim yazdı? Ülkücü denen kuruluĢu kim kurdu? Gerçek ülkücüler

275

BBP Kurucu üyesi Hasan Çağlayan ile 03.02.2015 tarihinde yapılan görüĢme.

276

ÜGD BaĢkanlarından Gazeteci Yazar Lütfü ġehsuvaroğlu ile 25.03.2014 Tarihinde yapılan görüĢme.

277

81

yerli yerindedir. Partisinden kopmaz. ġimdi ülkücülük kıymete bindi. BaĢka partilerin içinde olanlarda ben ülkücüyüm diyorlar. O zaviyeden ülkücülerin her Ģeyi benim. Ben olmazsam ülkücülük diye bir Ģey kalmaz278.

Ġstifalara sert tepki gösterenlerden biri de Nihal Atsız‟ın kardeĢi Necdet Sancar‟dır Necdet Sancar kendisi de Alparslan TürkeĢ tarafından 12 Eylül döneminde MHP‟den uzaklaĢtırılmasına rağmen partiden istifa edenleri eleĢtirmiĢ ve TürkeĢ‟e

methiyeler düzen açıklamalar yapmıĢtır279

.

1992 yılında Ġstanbul Ülkü Ocakları BaĢkanı olan Erdem Karakoç ile yaptığımız görüĢmede MÇP‟de yaĢanan istifalar ile alakalı Ģunları söylemiĢtir:

Muhsin Yazıcıoğlu‟nun MÇP‟den istifa etmesi tamamen siyasidir. Daha kısa yoldan baĢarı elde etmek istediği için istifa etmiĢtir. Türkiye‟deki muhafazakârların desteğini alacağını düĢündüğü için yeni bir parti kurmuĢtur280

.

Dönemin MÇP Milletvekili S. Osman Sevimli ile yaptığımız görüĢmede ayrılma sürecini Ģöyle değerlendirmiĢtir:

Biz o dönemde 20 milletvekilini bulup grup kurma peĢine düĢmüĢken bu ayrılığın olması bizi üzdü. KeĢke olmasaydı çok güzel bir duruma gelmiĢ ve grupta kurunca mecliste daha güçlü olacaktık281.

MÇP‟nin önemli isimlerinden Muharrem ġemsek ise bir dergiye verdiği röportajda Ģunları söylemiĢtir:

Yeni arayıĢ Yeni OluĢum Hareketi içinde olan kiĢiler çeĢitli yerlerde aradıklarını bulmayan kiĢilerdir. Muvazaa görünümlü çalıĢmalar yapıyorlar. BaĢkan