• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.2 Yeni OluĢum Hareketi (Türk-Ġslam Ülkücüleri)’ne Göre

2.2.4 Bizim Dergâh Dergisi’nin Basılması

Bizim Dergâh Dersinin basılması hadisesi Bizim Ocak Dergisi ile Bizim Dergâh Dergisi üyesi gençler arasında yaĢanan sürtüĢmenin son aĢamasıdır. Ülkücüler içerisinde oluĢan ayrılıklar gençleri de olumsuz etkilemiĢtir. Bizim Ocak Dergisi gençlerinin Bizim Dergâh Dergisi üyesi bir genci dövmesi ile baĢlayan olaylar neticesinde Bizim Dergâh Dergisi üyesi gençleri toplanarak Bizim Ocak Dergisi gençlerin kaldığı yurdu basarak bu gençleri dövmesi sonucunda gençler arasında gerginlik daha da artmıĢtır. Bizim Dergâh Dergisinde Alparslan TürkeĢ‟i hedef alan hatta onu hainlikle suçlayan yazıların yayımlanması sebebiyle Bizim Dergâh Dergisinin ocaklarda satılmasının yasaklanması da bu gerginliğin artmasının en önemli sebebidir.

1980‟lerin baĢından itibaren milliyetçi harekette dini eğilim ortaya çıkmıĢtır. Bu düĢüncedeki insanlar siyasi anlamda parti çatısı altında bulunsa da farklı platformlarda düĢüncelerini ifade etmekten geri durmamıĢtır. Bu dönemde çıkarılan Yerli DüĢünce gazetesi yazılar gönderen hapishanedeki ülkücülerin yazıları Yerli DüĢünce gazetesinin tirajının artmasına sebep olmuĢtur. Ġslami konularda yazı yazan ülkücülerde Ġslam‟a

241

Necdet Pekmezci ve NurĢen Büyükyıldız, Ülkücüler: Öteki Devletin ġehitleri, (1. Baskı, Ġstanbul, Kaynak Yayınları,1999), s. 204.

70

yöneliĢ hapishanede olmuĢtur242. Hapishane sürecinde kendini okumaya ve yazmaya

veren bu kitlenin çıkardığı Bizim Dergâh Dergisi ile partinin sözcüsü sayılabilecek Bizim Ocak Dergisi arasındaki polemikler, her ne kadar siyasal ayrıĢmaya neden olmamıĢsa da düĢünsel ve fikri ayrıĢmanın temel sebeplerinden birisi olmuĢtur.

Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaĢlarının MÇP‟den kopuĢ sürecinde bardağı taĢıran son damla olan Bizim Dergâh Dergisi olayının baĢlangıcı, Bizim Dergâh Dergisi‟nin Alparslan TürkeĢ‟in hükümete dıĢarıdan verdiği desteği, „ihanet‟ ve „sistemle uzlaĢma‟ olarak tanımlayan, Alparslan TürkeĢ ve yakınlarını da bu menfaat Ģebekesinden nemalanmakla suçlayan yazıların yazılmasıyla olmuĢtur.

Dergi, MÇP‟nin politikalarını eleĢtiren yazılar yazmaya baĢlayınca dönemin Gençlik Kültür ve Sanat Ocakları BaĢkanı Ulvi Batu Ocaklarda Bizim Dergâh Dergisinin satılması, dağıtılması ve bulundurulmasını yasaklayan bir genelge

yayımlamıĢtır243

. Bu genelgede; “Ocak temsilciliklerinde yalnızca resmi yayın organımız Bizim Ocak Dergisi satılacaktır. Ocaklarımız dıĢında ülkücü hareketi temsil iddiasında olanların bu hareketi açıkça bir ihanet ve ikiliği doğuracağından, yıllardır temel dinamiklerine taban tabana zıt düĢeceğinden bu düĢünce veya fiilde bulunanların üzerine ciddiyetle gidilerek ocak dıĢında bir teĢkilatlanmaya kesinlikle izin verilmeyecektir. Bu noktalarda kabullerimize ters düĢen ve ülkücü hareketin gerektirdiği kuralları çiğneyen tavırları nedeniyle Bizim Dergâh Dergisinin Ocaklar

tarafından satılması, dağıtılması ve bulundurulması kesinlikle yasaktır”244

denilmekteydi.

Bizim Dergâh Dergisinin yasaklanmasına ülkücü kesimden sert tepkiler geldi ve yasak kınandı. O dönemde Bingöl Ülkücüleri adına yayımlanan bir bildiri ile Bizim Dergâh dergisinden özür dilenmesi gerektiği belirtildi. Yine genelgeye tepki gösteren Bizim Dergâh Dergisi Ġstanbul grubu mensuplarından Vejdet Ersoy “Genelge adı

242

Zülfü Canpolat, Canpolat (Sonunu DüĢünen Kahraman Olamaz) , (Ġstanbul, TimaĢ Yayınları, 2012), s. 80.

243

BBP Ordu Ġl BaĢkanı Vejdet Ersoy ile 25.05.2015 tarihinde yapılan görüĢme;BORA ve CAN, Devlet

…, s. 42. 244

71

verilen garip yazı üzerine açıklama” yazısıyla Bizim Dergâhı savunmuĢ ve davanın

Ġslam‟dan baĢka bir Ģey olamayacağını dile getirmiĢtir245

.

Yine aynı dönemde Bizim Dergâh Dergisinin düzenlediği “GözyaĢı Geceleri” programlarının da yasaklanması, Bizim Dergâh temsilcileri ile Ocaklı gençler arasında kavgaların yaĢanmasına sebep olmuĢtur. Bu gerginliğin sonucunda aralarında Alparslan TürkeĢ‟in eski Ģoförünün de bulunduğu bir grup ülkücü Bizim Dergâh Dergisini basmıĢ ve bu olayda Bizim Dergâh Dergisinin Genel Koordinatörü Emir KuĢdemir baĢından yaralanmıĢtır. Bu olayda silah kullanılması iki taraf için de iplerin kopmasına sebep olmuĢtur.

Bizim Ocak Dergisinin yayın sorumlularından ve Bursa Hapishanesi Ülkücülerinin lideri Yunus Meral ile yaptığımız görüĢmede, Yunus Meral yaĢananları Ģöyle anlatmıĢtır:

Bizim Dergâh dergisi hapishanedeki ülkücülerin hayata tutunma dalı idi. DıĢarıda iç siyasetteki sorunlar ile ilgili yazılar dergide yazılmaya baĢlayınca dergide maalesef özünü kaybedip bu parti içindeki sorunların merkezine kaydı. Bizim Dergâh dergisi parti içindeki muhaliflerin sesi konumuna gelmesi, taraf olması bu olayın yaĢanmasına sebep olmuĢtur246.

Hadise esnasında darp edilen Bizim Dergah Dergisinin Genel Koordinatörlü Emir KuĢdemir ise 1995 yılında Gündüz Gazetesine verdiği mülakatta bu olayı Ģöyle açıklamıĢtır:

Bizler hapishanedeyken Yerli DüĢünce Dergisinde çıkan Ziyad Ebuzziya, Cemal Kutay, Hikmet Tanyu gibi yazarların yazılarını Bizim Dergah Dergisinde çok ağır eleĢtirdik. Bu yazarlar Yerli DüĢünce dergisinden ayrılmak zorunda kaldı. Bizim koyduğumuz bu net tavırdan dolayı cezaevinden çıktıktan sonra bizi hareketin dıĢında bırakmak istediler. Biz hapisten çıktıktan sonra bir kısmımız partide kalmak bir kısmımız ise ayrılmak istiyordu bu yaĢananlar sebebiyle. Bizler Bizim Dergah dergisinde çıktıktan sonra da eleĢtiri yazılarımızı yazmaya devam ediyorduk. YanlıĢ gördüğümüz durumları eleĢtiriyorduk. O dönem TürkeĢ Bey zaten bizi hareketin yayın organı olarak görmüyordu ve bu konuda da gittiği yerlerde eleĢtiriliyordu. TürkeĢ Bey kendine yakın gördüğü Ocak baĢkanlarına bizim dergimizi almaması talimatını veriyor yani bizim dergiyi yasaklıyordu. Bizde kendi dergi temsilciliklerimizi açıyorduk. Daha sonra zaten ülke genelinde dergimizin yasaklandığı yazısı tüm illere gönderildi. Ondan sonraki süreçte herkesin malumu olduğu üzere 2 Temmuz 1992 günü Ankara Ocak BaĢkanı Akif ve yanındaki adamları dergiyi bastılar. Ocak Genel BaĢkanı Ulvi Batu ve TürkeĢ Beyin Ģoförü ġükrü de gelen grubun içerisindeydi. YaĢanan olay sırasında dergi binasında 3-4 kurĢun sıktılar. Bende baĢımdan aldığım

245

YUSUFOĞLU, a. g. e. , s. 97.

246

72

bir darbe ile yaralandım. Bize saldıranları ben affettim ama onları oraya gönderenlere hakkımızı helal etmiyorum247.

Emir KuĢdemir‟in yaralanmasına sebep olan bu olay Bizim Dergâh Dergisi tarafından çok ağır eleĢtirilmiĢtir. Bizim Dergâh Dergisi‟nin 51. Sayısında Mahir

Damatlar248, MÇP Ġstanbul Ġl BaĢkan Yardımcısı Osman Tüfekçi249, Emir KuĢdemir250,

Erhan ĠĢler251

yazdıkları yazılarla bu eylemi yapanların piyon oldukları, bu dergide çalıĢanların tamamının ülkücü olduğu ve bu dava için hapis yatan, çile çeken, sabır timsali kiĢiler olduğu belirtmiĢlerdir.

MÇP yöneticileri ise bu olayı Bizim Dergâh temsilcilerinin yurt baskını olayının devamı olarak görmüĢtür. Bizim Dergâh dergi yönetimi ise kavganın MÇP tarafından provokasyona getirilen bilinçsiz gençlerin iĢi olduğunu belirtmiĢlerdir. BBP Kurucular Kurulu Üyesi ve 19. Dönem Milletvekili Ġsmet Gür ise bu olayı Ģöyle açıklamıĢtır:

Muhsin Yazıcıoğlu ile beraber mecliste yirmi arkadaĢ yemek yiyorduk. O sırada lokanta telefonundan Muhsin Beye telefon geldi. Muhsin Bey telefonu kapattıktan sonra “Ģimdi bitirdim.” dedi ve kalkıp gitti. Biz ne olduğunu ilk baĢta anlamadık. Daha sonra öğrendik ki Bizim Dergâh Dergisinde böyle bir hadise olmuĢ. Muhsin Bey de Ģimdi bitirdim derken partiden ayrılacağını ifade etmiĢti252.

Bizim Dergâh Dergisinin basılma hadisesine en büyük tepkilerden birini verenlerin baĢında Muhsin Yazıcıoğlu gelmektedir. Bu konuda Muhsin Yazıcıoğlu verdiği mülakatta Ģöyle demiĢtir:

Bizim Dergâh, direkt Ģekilde bizim kontrolümüzde ve yönetimimizde çıkan bir dergi değildir. Genç arkadaĢlarımızın, cezaevindeyken çıkarmıĢ oldukları bir dergi. Bunu susturmak için önce genelge yayınlandı. Tekelci anlayıĢ, fikirde tekelcilik aslında hareketin önünü tıkayan bir anlayıĢtır. Hâlbuki fikri nüanslar harekette bölünme değil, tersine hareketimizin, dünya görüĢümüzün bir zenginliği olarak ifade edilmeli, bütün fikir nüanslarına saygı gösterilmelidir diye düĢünüyoruz. Bu sebeple Bizim Dergâh Dergisi bize yakındır diye değil, bu baskıcı anlayıĢa tepki gösteriyoruz253 . 247 Gündüz, (26 ġubat 1995). 248

Mahir Damatlar, “Perdenin karanlık Yüzündekiler”, Bizim Dergah, Temmuz 1992.

249

Osman Tüfekçi, “Yeter söz ocaklının”, Bizim Dergah, Temmuz 1992.

250

Emir KuĢdemir, “ Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” Bizim Dergah, Temmuz 1992.

251

Erhan ĠĢler, “Ülkücülük ve dergah, Bizim Dergah, Temmuz 1992.

252

19. Dönem MÇP Milletvekili ve BBP Kurucular Kurulu Üyesi Ġsmet Gür ile 22.02.2015 tarihinde yapılan görüĢme.

253

73

Muhsin Yazıcıoğlu Bizim Dergâh Dergisi‟nin basılması hadisesinden bir gün sonra Ankara Mamak teĢkilatının düzenlemiĢ olduğu “Gönül Bağı ġöleni” programına katılmıĢtır. Gönül Bağı programından önce de Muhsin Yazıcıoğlu‟na karĢı provokatif eylemler olacağı hatta gençleri Muhsin Yazıcıoğlu‟na vurması ve salona almamaları için organize ettiklerine dair bilgiler gelmesi üzerine ülkücüler arasında hadise yaĢanmaması için Muhsin Yazıcıoğlu‟na programa katılmaması yönünde telkinlere

rağmen Muhsin Yazıcıoğlu bu programa katılmıĢtır254. Program giriĢinde ufak tefek

tatsızlıklar yaĢansa da programa katılan Muhsin Yazıcıoğlu yaptığı konuĢmasında Bizim Dergâh olayını da Ģu Ģekilde izah etmiĢtir:

Bizim Ocak Dergisi bizim ocağımızdır. Bizim Dergâh Dergisi de cezaevindeki arkadaĢlarımızın yazılarını yazdığı dergidir. Cezaevindekilerin dıĢarıya açılan köprüsüdür. Onların ne yaptığını gördüğümüz dergidir. Bizim Ocağımız Bizim Dergâhımız kardeĢtir. Cezaevinden çıkanlar Bizim Dergâh Dergisi bizim çocuğumuz o hatıra yaĢasın diye çıkarmaya devam ettiler. DıĢarıdan yazı almıyorduk Ģimdi alacağız bu dergidekiler seçimde çalıĢtı. Bir genelge yayınlandı. “Peygamber dergâhında Peygambere karĢı gelenler” yazısı sebebiyle yayınlandı Genelge sonrası her yerde ülkücüler çatıĢmaya baĢladı sonunda da dün Emir KuĢdemir yaralandı. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Fitneyi bozacağız ülkücüler birbirine düĢmeyecek. Emri verenleri tanımıyoruz. Hiç kimse ilkelerimiz dıĢındaki hareketi benimseyemez fikirler değiĢir ama ölçüler değiĢmez liderde dahil ölçülere herkes uyacak. Uymuyorsa herkes ilkelerin gereğini yapar. Biz açıklık istiyoruz. Demokratik hoĢgörülü fikirlere zincir vurmayan bir hareket istiyoruz. Fikri nüanslara tahammül etmezsen bunun bir hesabı vardır. KonuĢmamızı engellemeye çalıĢtılar, sorun çıkar diye niye sorun çıksın ülkücü değil miyiz?255.

Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaĢları bu dönemde son bir uzlaĢma denemesi yaparak Alparslan TürkeĢ'le görüĢmek istediler. Alparslan TürkeĢ, bu ekibi gözden çıkarmıĢtı, görüĢme isteğini reddetti. Bu yeni dönemde Alparslan TürkeĢ, yeni bir yönetim oluĢturmuĢ, Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibine parti içinde hareket alanı

bırakmamıĢtı256. Bunun üzerine derginin basılmasından bir gün sonra Muhsin

Yazıcıoğlu, derginin bürosunda yaptığı basın açıklamasında baĢka çare kalmadığı için

partiden istifa edeceğine yönelik sinyallerini vermiĢtir257

:

Mademki iĢler silahla çözülecekti, biz de tokadı yediğinde gidecek insanlar olmadığımıza göre ve çarpıĢan iki kristalden birisi kırılacağına göre, hiç kimsenin

254 BBP Kurucular Kurulu Üyesi Kadir Mahir Damatlar ile 25.03.2014 tarihinde yapılan görüĢme. 255

BBP Genel Merkezi Muhsin Yazıcıoğlu Özel Video ArĢivi. Ankara Gönül Bağı ġöleni.

256

Bayraktar, a. g. m. , s. 39.

257

74

kırılmasını istemedik, o zaman siz fırsatçı görüĢ ve siyasi anlayıĢınızla kendi yolunuza, biz de idealist düĢüncelerimizle kendi yolumuza gideriz258.