• Sonuç bulunamadı

3. SANCAK YÖNETİMİ

1.1. Mirî Toprak Rejimi

Osmanlı Devleti, yeni fethedilen yerlerdeki bütün araziyi, İslamî hukuk kurallarına göre, devletin mülkü sayarak, şahıslara toprak mülkiyet hakkı tanımamıştır.

626

Özer Ergenç, XVI. Yüzyılda Ankara ve Konya, Ankara, 1995, s. 109

627

Ömer Lütfi Barkan, “Türk-İslam Toprak Hukuku Tatbikatının Osmanlı İmparatorluğu’nda Aldığı Şekiller İmparatorluk Devrinde Toprak Mülk ve Vakıfların Hususiyeti”, Türkiye’de Toprak Meselesi

Toplu Eserler I, İstanbul, 1980, s. 249-250

628

Yalnızca imar görmüş yerler ile bağ, bahçe ve içine ev yapılmış olan çevrili yerler ferdin mülkü sayılmıştır629.

Bilindiği üzere bir yer fethedildiği zaman, devlet, oraya hemen bir tahrir memuru yollayarak, arazinin tahririni yaptırırdı. Yapılan tahrir sonucunda arazi Çiftlik adı verilen ve her biri bir köylü işletmesine yetecek büyüklükte olan parçalara bölünürdü. Çiftlik, bir çift öküzle sürülebilecek büyük toprak parçalarını ifade eder. Nitekim nim/yarım çift için tek öküzle sürülebilecek toprak manasında öküzlük tabiri de kullanılmıştır. Balkanlarda özellikle Slavların yaşadığı bölgelerde bu kelimenin karşılığı olarak “Baştina”630 tabiri kullanılmıştır. Çiftlik, önceleri timâr sistemi çerçevesinde bir çiftçi aileye yetebilecek büyüklükte toprak birimi iken daha sonraları büyük ziraî işletmeleri ve malikâneleri ifade eden bir anlam kazanmıştır631.

Osmanlı arazi sistemi içerisinde bir çiftlik kanunnamelerle belirlenmiş olup arazinin verimliliğine göre 60-150 dönüm632 arasında bir alanı kapsıyordu. Bu haliyle çiftlik, timâr, vakıf ve mülk topraklarda ziraat (tarım) yapılan toprakların temel ünitesi özelliğini taşırdı. Reaya genel adıyla bilinen, Müslüman ve gayrimüslim köylüler, ellerindeki topraklarını tapu ile tasarruf edebilirler ve karşılığında tayin edilmiş vergiyi (çift resmi) elde ettikleri mahsulün vergileri (öşr) ile birlikte toprağın intifa hakkı (has, timâr, vakıf veya mülk) kime verilmişse ona ödemekle yükümlü olurlardı. Devlet toprağı reayaya daimî ve ırsî olarak tapu bedeli denen bir ödenti ile kiraya verirdi633.

Çiftliğin parçalara bölünmesi, köylünün temel toprak birimi olduğundan yasaklanmıştı. Bir çiftlik en fazla ikiye bölünebilirdi ve temelde çift ile nim-çift arasında uygulamada herhangi bir farklılık yoktu. Sadece vergi olarak “nim çift”ten yarısı alınırdı. Bir çiftliğin birkaç kişi arasında bölünmüş olduğu fark edildiğinde toprak muhakkak önceki haline getirilirdi. Eğer çiftlik sahibi arkasında birkaç oğul bırakarak

629

Mustafa Akdağ, “Osmanlı Müesseseleri Hakkında Notlar”, DTCFD, XIII/1-2 (1955), S. 41-42

630

Ayrıntılı bilgi için bkz. F. Emecen, “Baştina”, DİA, İstanbul 1992, c. VI, s. 135-136

631

Ünal Taşkın,“1540 (h.947) Tarihli Kanunnamelere GöreMusul, AmidveErzurum Sancaklarında Ziraî Gelirlerin Mukayeseli Tahlili”, Turkish Studies, International Periodical for the Languages, Literature

and History of Turkish or Turkic, (edt. Gürer Gülsevin- Mehmet Dursun Erdem), Volume 2/2, Spring, s.

634

632

Genellikle geniş adımlarla yürüyen dönümcünün adımı ile 40×40= 1600 adımkarelik bir yüzölçümünü ifade eder. Ayrıntılı bilgi bkz. Ünal Taşkın, Osmanlı Devleti’nde Kullanılan Ölçü ve Tartı Birimleri

(Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Elazığ, 2005, s. 134-135

633

Ü. Taşkın, ,“1540 (h.947) Tarihli Kanunnamelere GöreMusul, AmidveErzurum Sancaklarında Ziraî Gelirlerin Mukayeseli Tahlili”, s. 634

ölürse, oğullar toprağın tasarrufunu topluca üstlenirdi634. Yani fiiliyatta tarla kardeşler arasında taksim edilse bile, devlet çiftlik esasına sadık kalarak vergiyi bu esasa göre tahsil ediyordu635.

Osmanlı Devleti’nde reaya, tasarruf ettiği toprağın karşılığında çift resmi denilen bir vergi verirdi. Çift hane sistemi adı verilen bu üretim tarzında esas olan toprağı, bir ailenin işleyebileceği büyüklükte parçalara bölerek aile çapında işletmecilik yapmaktır. Buradaki kıstas, raiyyetin evli olmasıdır. Evli olmayana çiftlik verilmemektedir. Dolayısıyla üretici ünite, köylü ailesini kasteden hanedir. Sasanîler’den beri var olan bu bir altınlık vergi, kombine bir vergidir. Roma’da “colon”, Galya’da “mansus”, Bizans’ta636 “zevgarion” ile Osmanlı’da “çift hanesi” aynı şeydir. Karamursal, bir çift için en az 22, en çok 57 akçe637 ödendiğini söylemesine rağmen, bu rakam 60 akçeye kadar çıkmaktadır638.

Reaya çiftliklerinin yanı sıra eski uygulamaların bir devamı olarak doğrudan doğruya askeri zümrelerin ellerinde de çiftlikler bulunuyordu. Bu kategoriyi özel bir askeri teşkilat içinde yer alan yaya-müsellem, doğancı çiftlikleri ve timârlı sipahilerin ellerindeki hassa çiftlikleri oluşturuyordu. Bunların reaya çiftliklerinden farkları, raiyyet vergilerini ödememeleriydi. “Kılıç yeri” olarak da anılan hassa çiftlikleri, ortakçılık ve mukataa, yani bir çeşit toprak kiracılığı sistemiyle timârlı sipahiler tarafından işletilirken, yaya ve müsellem çiftlikleri genellikle kendileri tarafından ekilip biçilirdi. Bu sonuncu gruba giren çiftliklerin, orijinal ölçü ve karakterleri değiştirilemez, genellikle “Mehmed yeri, Ali yeri” gibi, o yeri elinde bulunduran şahsın adıyla anılırdı. Zaman zaman sipahilerin kanunsuz olarak raiyet çiftliklerini, kendi hassa çiftliklerine katmaya teşebbüsleri ettikleri de oluyordu. Fakat 16. yüzyılda bu gibi uygulamalara son

634

Neşet Çağatay, “Osmanlı İmparatorluğunda Reâyâ’nın Mirî Arazide Toprak Tasarrufu ve İntikal Tarzları”, IV. Türk Tarih Kongresi, 10-14 Kasım 1948, Kongreye Sunulan Tebliğler, Ankara, 1952, s. 430; Ü. Taşkın, ,“1540 (h.947) Tarihli Kanunnamelere GöreMusul, AmidveErzurum Sancaklarında Ziraî Gelirlerin Mukayeseli Tahlili”, s. 635

635

M. Akdağ, “Osmanlı Müesseseleri Hakkında Notlar”, s. 43

636

Bizans-Osmanlı ilişkisi için bkz. H. İnalcık, “The Problem of the Relationship Between Byzantine and Ottoman Taxation”, The Otoman Empire: Conquest, Organization and Economy, London 1978, s. 237- 242

637

Ziya Karamursal, Osmanlı Mali Tarihi Hakkında Tetkikler, Ankara 1999, s. 168. Çift resmi miktarları için bkz. Feridun Emecen, “Çift Resmi”, DİA, VIII, İstanbul, 1993, s. 310

638

Ü. Taşkın, ,“1540 (h.947) Tarihli Kanunnamelere GöreMusul, AmidveErzurum Sancaklarında Ziraî Gelirlerin Mukayeseli Tahlili”, s. 635-36;Ö. L. Barkan, Kanunlar, s. 327; ayrıca vergi miktarları için, N. Çağatay, “Osmanlı İmparatorluğunda Re’ayadan Alınan Vergi ve Resimler”, AÜDTCFD, V (Ankara, 1947), s. 483-51, H. İnalcık, “Osmanlılarda Raiyyet Rüsumu”, Belleten, XXIII/92 (Ankara, 1959), s. 575- 610

verilerek sipahilere ait hassa çiftliklerinin çoğu raiyyet çiftliği haline getirildi ve toprak sisteminin ıslahına çalışıldı639.

Safed sancağında “çift-hane sistemi” uygulanmadığından bu kadar genel bilgiyle iktifa ediyoruz. Safed’de çift-hane sistemi uygulanmamasına rağmen bazı durumlarda arazi miktarını belirtmek için çift tabirinin kullanıldığı olmuştur. Mesela, 1555 yılına ait tahrir defterinde, Taberiye’ye bağlı Kefer Kene köyü arazisinden bahsedilirken çift tabiri kullanılmıştır. Deftere düşülen derkenara göre, köyün tarıma elverişli geniş alanları olup çiftçisi fazladır. Fazla çift bulunduğu tespit edildiğinden, köy ahalisi kendi rızalarıyla 80 çift olarak iltizama verilmesini kabul etmişlerdir640.