• Sonuç bulunamadı

Milli Mücadelede Süryaniler

2. SÜRYANİ TOPLUMUNUN KÖKENİ

2.9. Milli Mücadelede Süryaniler

Yavuz Sultan Selim Dönemi’nde (1470-1520), Osmanlı hâkimiyetine giren

Mardin, bir liva olarak Diyarbakır Eyaleti’ne bağlanmıştı.186 I. Dünya Savaşı

sırasında Mustafa Kemal, Mardin’i iki defa ziyaret etmiş,187

ilk ziyaretinde, 16.

184

Salahi Sonyel, The Assyrians of Turkey, Aktaran: Bülent Özdemir, s. 139. 185Surma Hanım, s. 108.

186 Nejat Göyünç, XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı, Ankara: TTK Yayınları, 1991, s. 37.

187 Mustafa Kemal’in Mardin’i üç defa ziyaret ettiği de bazı eserlerde mevcuttur. Bkz. Sadettin Noyan, Yıldızlara Yakın Şehir: Mardin, Ankara: Bizim Büro Basımevi, 2005, s. 141-145.

43

Kolordu Komutanlığı’na atandıktan sonra 13 Mart 1916’da, Mardinlilerin coşkulu karşılamalarıyla şehre girmiş, burada albaylıktan generalliğe terfi ettiğini öğrenmiştir. 14 Mart 1916’da, “Yaşa, Varol Paşam…” sesleriyle Diyarbakır’a uğurlanmış, Mardin’e ikinci ziyaretini 1917 yılında gerçekleştirmiştir. Mustafa

Kemal, İkinci ziyaretinde Silvan-Diyarbakır-Ceylanpınar yolunun bozuk ve dar

olduğunu görmüş ve bu yolun onarılmasını istemiştir.188

Mustafa Kemal’in ikinci ziyaretinde şehrin ileri gelenlerinden Abdurrahman Kavvaz, kendisine samur

derisinden bir kürk hediye etmiştir.189

1919’da Antep, Urfa ve Maraş’ın İngilizler tarafından işgal edilmesi, tüm

ülkede olduğu gibi Mardin halkında da endişe yaratmıştır. İşgallere direnebilmek için

Mardin halkı, Mardin eşrafından Millizade Eyüp Bey (Önen) liderliğinde mahalli

direniş güçleri oluşturmaya başlamıştır.190 İngiltere, Doğu ve Güneydoğu Anadolu

ile Musul’u da içine alacak bir Kürt devleti kurmak ve bununla Musul petrol havzası

ile Basra Körfezi ve oradan da Hindistan’a uzanan, kendisi için hayati öneme sahip stratejik bölgeyi korumak istemiştir.

İngilizler tarafından işgal edilen bölgeye, 12 Nisan’da Binbaşı Noel gönderilmiş, Noel’in Amerikan misyonerleri ile temas kurması sağlanmıştır. Noel,

Midyat ve Savur bölgesinde siyasi propaganda yapmış; ancak halkın eleştirisine

maruz kalmıştır. Bunun üzerine taktik değiştiren Noel, halka ziraat, ticaret, nüfus gibi

genel sorular yönelterek muhalefetin önünü almaya çalışmıştır. Devletin halktan

zorla vergi alıp almadığını ve elçilik hakkında sorular sormuş; cevap olarak “Elçilikten zarar görmeyen millet yoktur. Biz de çok can kaybettik. Hükümet bizden parasız bir şey almadı bilakis hükümete mal verenler hükümetin takdirini kazandılar”191cevabını almıştır.

Ermeni tehcir ve nakil meselesi ile ilgili de Midyat Kaymakamlığı’ndan bilgi

alan Noel’e, Ermeni meselesinin asıl sorumlularının Ermeniler olduğu ve

Müslümanların nefsi müdafaa da bulundukları bildirilmiştir. Noel bu cevabı, Van’da

bile Ermenilerin azınlık olduklarını belirterek onaylamıştır.192

188İbrahim Gürşen Kafkas, Uygarlıklarımla Ben Mardin, İstanbul: Aranış Nanın Ajansı, 2007, s. 85- 86.

189Yaşayan Tarih Mardin, (Yayına Hazırlayan: M. Bahattin Atçı ve İkbal Orundaş), İstanbul: Mardin Valiliği, s. 40. 190 ATASE, İSH, K. 8, G. 139. 191 ATASE, İSH, K. 85, G. 27. 192 ATASE, İSH, K. 85, G. 27. 44

Süryani Kadim, Süryani Katolik ve Keldani önderlerle görüşen Binbaşı

Noel,193 halkın İngilizlere karşı silahlandığını görmüş194 ve gözlemlerini Londra’ya

rapor etmiştir. Noel, Midyat’ta görüştüğü Kürt subayların ve diğer Kürtlerin devlete bağlılığı karşısında hayret etmiş, Osmanlı Devleti tarafından amcası idam edilen bir

Kürt aşiret reisinin devlete kırgın olmadığını görünce hayreti daha da artmıştır.195

Amiral Calthorpe, Noel’in Kürtlere karşı olan sempatisini şu sözlerle özetlemiştir:

“Şimdiki sıkıntım Kürtlerle… Bağdat’tan Noel geldi. İyi ve dirayetli bir adama benziyor, fakat o da başka bir fanatik. Kürtlerin peygamberi olarak ortaya çıkıyor. Ona göre, Kürtlerden cömert, soylu ve iyisi yoktur. Yine Noel’e bakılırsa, Ermenilerle Türkler de o kadar aşağılık ve tiksindiricidirler. Kürtler bir tek Ermeni’nin kılına bile dokunmamışlar, hatta binlercesini (tehcirden) kurtarmışlardır. Tam aksine, asıl Ermeniler Kürtleri katletmişlerdir. Korkarım, bu görüşleri ve yaklaşımı ile Noel bir Kürt Lawrence’ı olup karşımıza çıkacaktır.”.196

Noel, bölgeyi ele geçirmek için Süryani halkının ileri gelenleriyle de

görüşmüş197ancak tepkilerin artmasıyla şehri terk etmek zorunda kalmıştır.198

193 Noel, bölgeye ilk gelişinde Süryani Patriği ile görüşmüş, ikinci gelişinde Süryani Patriği III. İlyas’ın, Mardin’de Osmanlı egemenliğinin devamını talep etmek üzere İstanbul’a doğru yola çıktığını haber almış ve patriğin durdurulmasını istemiştir. İngilizler, Osmanlı dostu olduğu için Patriğin İstanbul’a gitmesine mani olmuşlar, Ermeni tehcirinden İlyas Efendi’nin sorumlu olduğunu söyleyerek Ermenileri de kışkırtmışlardır. Bkz. ATASE, İSH, K.48, G. 97, A. 1/1, D. 169, F. 45; Süryani Patriğinin İstanbul’a yola çıktığı sırada Osmanlı Devleti de güvenlik önlemi almıştır. Beşinci Fırka Kumandanı, Sekizinci Liva Kumandanı Ceneral Davi ve Halep’te Ceneral Godoben’a birer pusula yazarak Patriğe yolculuk esnasında yardım edilmesini ve kolaylık sağlanmasını istemiştir. ATASE, A. 6-2381, D. 1, F. 3, s. 1. ATASE, A.6-2381, D. 1, F. 63.

194 Mardin’de Mutasarrıf Zeki Beyin yanında Amerikan misyonerleri ve Hıristiyan azınlıkları ile görüşen Noel gözlemlerini bir rapor haline getirerek Londra’ya göndermiştir. Noel raporunda, Osmanlı Devleti’nin propagandası sonucu bölgedeki Müslümanların İngiliz işgalinden korktuğunu ve İngilizlere karşı koymak için silahlandığını, eğer bu olumsuz propaganda engellenmezse bölgeye girecek İngiliz askerinin çok zor durumda kalacağı değerlendirmesini yapmıştır. Londra ise “Birleşik bir Kürdistan’ın” oluşmasının güç olduğunu, dikkate alınmaması gerektiğini ve Noel’in Kürt yanlısı tarafının ağır bastığı sonucuna varmıştı. Bkz. M. Kemal Öke, İngiltere’nin Güneydoğu Anadolu Siyaseti ve Binbaşı E.W.C. Noel’in Faaliyetleri 1919, Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, 1988, s. 26-32.

195

Öke, İngiltere’nin Güneydoğu Anadolu Siyaseti ve Binbaşı E.W.C. Noel’in Faaliyetleri 1919, s. 26- 32.

196 Öke, İngiltere’nin Güneydoğu Anadolu Siyaseti ve Binbaşı E.W.C. Noel’in Faaliyetleri 1919, s. 67. 197Diyarbakır’da seyahat eden Binbaşı Noel, Midyat, Savur, Derik mevkiini de dolaşarak, Müslüman ve hatta Hıristiyanlardan Osmanlı devleti hakkında bilgi toplamış, Osmanlı’nın lehine cevaplar almıştır. Hatta Süryani görevlisinden Osmanlıya sadakati doğrultusunda cevaplar almıştır. Süryani murahhası, verdiği cevaplarla Keldani Papazının hükümet aleyhindeki ifadesini de çürütmüştür. ATASE, İSH, K. 105, G. 61.

198

13’ncü Kor.’un, 27-28 Nisan 1919 tarihinde Harbiye Nezareti’ne gönderdiği şifrede “Mardin eşrafı Binbaşıya ve maiyetine yüz vermemiştir. Binbaşı efkârın İngilizlere mütemayil olmadığına kanaat getirmiştir. Mardin’de propaganda yapmak istemiş ise de kimse iltifat etmemiştir” şeklinde belirtmiş ve Noel’in maceraperest olduğunu vurgulayarak, Mardin’i zorla işgal etmek için Hükümetinden asker talep edebileceği yorumunu yapmıştır. 13. Kor.’nun Harbiye Nezaretine

45

Bu dönemde, devlete bağlılık gösteren Kürt aşiretlerinin yanında, İngiltere ile işbirliği içinde bulunan kimi aşiretler de Mardin bölgesinde faaliyet göstermişlerdir.

Bunlardan birisi de Midyat’ın güneyindeki aşiret reislerinden Ali Batı idi. Ali Batı,

bazı ağalara İngilizlere tabi olmaları için teklifte bulunurken, Osmanlı Devleti müfrezelerine saldırmıştır. Basibrin köyünde, 50 kişilik mevcutla harekete geçen Ali Batı’nın İngilizlerle iletişim halinde olduğu, İngiliz lehine çalıştığı ve İngilizlere

sığınacağı bilgisini Osmanlı Devleti’ne veren Midyat Süryani kadim yetkilisi idi.199

Ali Batı örneği, Kürt toplumu içinde de ayrılıkçı faaliyetlerin mevcut olduğunu, Kadim Süryanilerin ise devlete bağlılığını göstermesi bakımından önemlidir.

Yurdun her yerinde örgütlenen cemiyet ve kuvvetlerden biri olan Mardin

Kuva-yı Milliye ve Mardin Müdafaa-i Hukuk cemiyeti, İngiliz işgalinden önce

başladığı çalışmalarına Fransız işgaliyle200 hız kazandırarak direniş tedbirlerini

önceden almışlardı. Bu çalışmalarda Mustafa Kemal’in, Mardinli delegelere,

Erzurum Kongresi öncesinde verdiği talimatlar ile protesto ve mitinglerin

yapılmasına dair vilayet ve mutasarrıflıklara gönderdiği telgrafların da çok büyük

önemi bulunmaktadır.201 Bunun yanında 13. Kolordu Kumandanı Cevdet Bey’in

Harbiye Nezareti’ne gönderdiği telgrafta,202 Amerikan Heyeti’nin Suriye’deki halkın

düşüncelerini anlamak üzere Suriye’de işe başladığı bildirilerek Osmanlı hükümetine sadık, Osmanlı ordusunda görev yapan Arap ve Suriyeli kişilerin şahsi

hürriyetlerinin ve siyasi tedbirlerin temin edilmesiyle yerli halk ile temaslarının

arttırılmasının ve Osmanlılık lehine çalışılmasının gerekliliğinden bahsedilmiştir. Bu tedbirlerle Osmanlı Devleti aleyhine çalışması muhtemel olan kesimlerin itaat ettirilmesi fikri benimsenmiştir.

Fransa’nın bölgeyi işgal etmesiyle başlayan süreçte Ermeniler önemli roller üstlenmişler, Fransızların oluşturduğu birliklerde, Türklere karşı mücadele etmişlerdir. Oluşturulan bu birliklerde, Ermenilerin yanında Süryaniler ve Keldaniler sunduğu 27-28 Nisan 1919 tarih ve harekât 14064 sayılı telgrafı, Aktaran: Yavuz Ölçen, “Milli Mücadelede Mardin”, Ed.: İbrahim Özcoşar ve Hüseyin Haşimi Güneş, I. Uluslararası Mardin Tarihi Sempozyumu Bildirileri, İstanbul: Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi, İmak Yayınları, 2006, s. 660. 199

ATASE, İSH, K. 101, G. 66

200 İngilizler, bölgeyi Fransızlara 15 Eylül 1919’da yaptıkları Suriye Antlaşmasıyla bırakmışlardır. Bunun karşılığında İngiltere, Musul ve Irak’ı ele geçirmiştir. Selahattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, II, Ankara: Milli Eğitim Basımevi, 1978, s. 208.

201 Mustafa Kemal, İngilizlerin bölgeyi Fransızlara bıraktığını öğrenince 26/27 Ekim 1919’da 13. Kolordu komutanına telgraf çekerek Maraş, Urfa, Antep’in Fransızlar tarafından işgalinin engellenmeye çalışılmasını, bu yapılamadığı takdirde Fransızların bölgede barınmalarına imkân verilmemesi adına her türlü çareye başvurulmasını istemiştir. Bkz. Tansel, s. 209.

202

ATASE, İSH, K. 101, G. 82.

46

de kullanılmıştır.203 Fransızlar, birliğe katılma konusunda Ermenilerden isteksiz

olanlara baskı yaparken Milli Aşireti reislerinden İbrahim Paşa’nın oğullarından da

yardım almışlardır.204 Bazı aşiretlerin Fransızlara destek vermesinde önemli

görevlere getirilme vaatleri bulunmaktadır.205 Aşiretlerin, İtilaf güçlerine desteği

kimi zaman Kuvay-ı Milliye birliklerini de zor durumda bırakmıştır.206

Mardin halkı, Maraş’ın işgal edildiği 30 Ekim 1919 günü, 25 bin kişinin

katıldığı bir miting düzenlemiş, Mardin Müdafaa-i Hukuk-ı Milliyesi adına da

düşmana karşı kanlarının son damlasına kadar savaşacaklarına dair bir bildiri yayınlamışlardır. Bu bildiriyi Osmanlı Dâhiliye Nezareti yanında İngiliz ve Fransız

yüksek komiserliklerine de iletmişlerdir.

Fransızlar; Urfa, Antep, Adana ve Maraş’ı işgal ederken büyük bir direnişle

karşılaşmışlardır. Bu direnişle Suriye’de karşılaşmamaları; Mardin’i, Suriye’nin bir parçası olarak görmeleri; onlara, Mardin’de de herhangi bir direnişle karşılaşmayacaklarını düşündürmüştür. Ancak, Mardin halkı işgallere direnerek Fransızların beklentilerini boşa çıkarmıştır. Fransa’nın Suriye Genel Valiliğine kadar

yükselen Albay Normand, 9 Ocak 1920’de Mardin’e gönderilmiştir.207 Normand,

Mardin’e geldiğinde hükümeti, fırka kumandanını ve Amerikaları ziyaret etmiş, Fransa’nın malî, ziraî ve ilmî açıdan zor durumda olan Türkiye’ye yardım edeceğini

ve Türkiye’de koloni kurma gibi bir fikirleri olmadığını vurgulamıştır.

Normand’ın halkı teskin etmeye yönelik girişimleri yeterli olmamış, Mardin Kuvayı Milliyesi, Normand’ın şehre gelişini, Fransız işgalinin başlangıcı olarak

kabul ederek civar illere kuvvetlerin toplanması için haber göndermiştir. 2500-3000

civarında yaya ve süvarinin yanında, iki gün içerisinde sayısı yaklaşık 8000’i bulan

203ATASE, İSH, K. 1319, G. 118, A. 5/ 5403, D. 52, F. 12.

204 İbrahim Paşa’nın oğulları Fransız General ile görüştükten sonra Süryani, Keldani ve Ermeni gönüllülerinden oluşan 500 kişilik bir kuvvetle Deyrü’l Zor’a hareket etmişlerdir. ATASE, İSH, K. 1319, G. 118, A. 5/ 5403, D. 52, F. 12.

205İbrahim Paşa’nın akrabalarından Dağıstan’ın oğulları El–İbrahim Fransızlarla anlaşarak, belli bir kuvvet elde ettikten sonra bu birliklere kumandan tayin edilmiştir. ATASE, İSH, K. 1319, G. 118, A. 5/ 5403, D. 52, F. 12.

206İki bine yakın bir kuvveti elinde bulunduran Şeyh Salih olarak adı geçen kişinin (Şabeliye?) olarak adı geçen bir köyü işgal etmesiyle bu kuvvetlere karşı Kuvayı Milliye birlikleri ilerleyemeyerek çekilmek zorunda kalmıştır. ATASE, İSH, K. 1319, G. 118, A. 5/ 5403, D. 52, F. 12.

207 Ramazan Günay, “Cumhuriyet Döneminde Nusaybin” Makalelerle Mardin Tarih-Coğrafya, (Yayına Hazırlayan: İbrahim Özcoşar), İstanbul: İmak Yayınları, 2007, s. 659-660.

47

halk, Milli Teşkilata gönüllü olarak yazılmış ve aşiretlerin yardımıyla şehrin her

tarafı milli kuvvetlerce tutulmuştur.208

Mardin Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Normand ile Belediye Dairesinde yaptığı

görüşmede, kendisine Osmanlı Hükümetinden başka hiçbir hükümetin hâkimiyeti altında yaşamayacaklarını, muhtemel bir Fransız işgaline karşı 100.000 kişilik Kuvayı Milliye hazırlanmış olduğunu, tekbir fert kalsa bile Fransızların bir karış

ilerlemelerine meydan vermeyeceklerini, kesin bir dille söylemiş, aynı zamanda

Normand’ı Belediyede akşam yemeğine davet etmiştir. Toplantıda Mardin idareci ve eşrafı, Eyüp Bey’i sözcü olarak seçmişti. Eyüp Bey bu toplantıda,

“Tercüman, hepimiz yani bütün Mardinliler adına konuşuyorum. Normand’a de ki; burası zannettikleri gibi Suriye’den bir parça ve Arap değil, binlerce senelik bir Türk şehridir. Türklüğünü muhafaza ve müdafaa yolunda bugüne kadar nasıl çalışmış ve istilaları nasıl kahramanca karşılamışsa yine öyle yapacaktır. Hükümetimiz her türlü ihtiyacımızı temine kadirdir. Fransızlar Mardin’i işgale kalkışırlarsa iyi bilsinler ki karşılarında kadın, erkek on binlerce müdafi bulacak ve tecrübesinden çok zararlı çıkacaktır. Hayatına acısın, Mardin ve Diyarbakır sevdasından vazgeçerek hemen şehrimizi terk etsin.”209 demiştir.

Yemekten sonra Normand, at üzerinde istasyona inmek istemiş,210 ahalide

oluşan galeyan sebebiyle üzücü bir hadiseye meydan verilmemesi adına fırka tarafından otomobille gönderilmiş, bir saldırıya uğramaması için de fırka kumandanı

5’nci Tümen kumandanı Yarbay Kenan Bey kendisine eşlik etmiştir. Normand,

İstasyona kadar güzergâhta hazırlıklar yapmış yüzlerce hiddetli ve silahlı insan

arasından herhangi bir olaya meydan verilmeden geçirilmiştir.211

Normand istasyonda iken 9/10 Ocak gecesi, telefon ile Diyarbakır valisi ile

görüşerek Mardin’de maruz kaldığı tehditlerden dolayı Diyarbakır’a geçemediğini,

208 Yavuz Ölçen, “Milli Mücadelede Mardin”, Ed.: İbrahim Özcoşar ve Hüseyin Haşimi Güneş, I. Uluslararası Mardin Tarihi Sempozyumu Bildirileri, İstanbul: Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi, İmak Yayınları, 2006, s. 662.

209 Dolabani, Tarihte Mardin, s. 105.

210 Mardin halkının işgale taviz vermeyen tutumları Normand’ı korkutmuş, şehirden ayrılmadan Süryani ve Ermeni cemaatleriyle görüşme talebi gayrimüslim vatandaşlarca reddedilmiştir. Son olarak Tümen kumandanını ziyaret eden Normand, Kenan Bey’den de şehri terk etmesinin yararına olacağını, halkın kontrol edilemeyebileceğini duyunca, Belediye’de hazırlanan yemeğe katılmış, ancak bir şey yiyemeden şehirden adeta kaçarak ayrılmıştır. Bkz. Dolabani, Tarihte Mardin, s. 107. 211

Dolabani, Tarihte Mardin, s. 107.

48

Diyarbakır seyahatinde kendisine muhafız olarak Urfa’dan 50 süvari verilmesini

talep etmiştir.212

Bölgeyi tanımak ve halkı tedirgin etmeden işgalleri kolaylaştırmak adına İngiltere Noel’i, Fransa Normand’ı görevlendirmiş ancak Mardin halkı işgallerin

haksızlığını ve işgallere sonuna kadar direnileceğini, tavırlarıyla213 net bir şekilde

ortaya koymuşlardır.

Anadolu’nun düşman işgalinden kurtarılması adına başlatılan Milli

Mücadele’ye Mardin halkı ve yöneticileri de katılmış, vatanın kurtarılması için

büyük gayret göstermişlerdir.214

Mardinliler, Tekâlif-i Milliye emirleri gereğince

orduya zahire, et, giyecek, kap kacak ve çadır yardımında bulunmuşlardır. Mardin

halkının bu desteğine ekonomik durumu daha iyi olan Süryaniler de katkı sağlamış,

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yönetimi Müftüzade Şeref Uluğ Bey’e verilen215

Diyarbakır’da bulunan Süryani Kilisesi’ndeki dikimevinde, Süryani kadınları orduya

kıyafet dikmişlerdir.216 Ayrıca bölgedeki aşiret reisleri, Keldani ve Süryani rahipler

Meclis-i Mebusana çektikleri telgraflarla bölücülük faaliyetlerini protesto ederek

Osmanlı Devleti’ne bağlılık yemini etmişlerdir.217

Mardin’de bulunan gayrimüslim halkın Fransız işgaline karşı taviz vermeyen tutumları, asker ve sivil yöneticiler, eşraf ve halkın mücadeleleriyle Mardin, işgal teşebbüsünden kurtulmayı başarmıştır.

21213.Kor.’un Genel Kurmay Başkanlığına sunduğu 11 Ocak 1920 tarihli şifre telgraf, Aktaran: Yavuz Ölçen, “Milli Mücadelede Mardin”, s. 661.

213 8 Şubat 1919 tarihinde İstanbul’a gelen müstevli kuvvetler komutanlarından Fransız generali Franchet d’Esperey, azınlık ruhani reislerini davet ederek isteklerini sorması üzerine; Patrik İlyas Şakir Efendi “600 yıldan fazla oluyor ki Türk yurttaşlarımızla beraber kardeşçe yaşadık. Türklerin nimetleri kanımızın her zerresinde dolaşmaktadır. Biz Türklerden ne isteyebiliriz? Türklerin kaderi bizim de kaderimizdir.” diyerek toplantıyı terk etmiştir. Bkz. Milliyet Gazetesi, 19 Kasım 1977, s. 5. 214 Süryaniler, Milli Mücadele’ye verdikleri destek sonucunda Atatürk tarafından “Türklerin Küçük Kardeşleri” sıfatına layık görülmüşlerdir. Milliyet Gazetesi, 19 Kasım 1977, s. 5.

215

Milliyet Gazetesi, 19 Kasım 1977, s. 5. 216 Tahincioğlu, s. 240.

217 Yaşar Akbıyık, “Kurtuluş Savaşı’nda Güneydoğu Anadolu’da Bölücülük Faaliyetlerine Karşı Tepkiler”, XII. Türk Tarih Kongresi Bildiriler, Cilt IV, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayını, 1994, s. 1312.

49