• Sonuç bulunamadı

E. Catron‟un ―Tiyatral Diyalog, Yazının Diğer Biçimlerinden Farklıdır‖ baĢlıklı

2- Dilin yenileĢmelerinden doğan değiĢmeler: Ullmann bu değiĢmeleri üçe ayırır:

1.2.5. Metnin anlatım biçimler

Her metin gerçekte bir anlatım uzamıdır. Dolayısıyla her metnin birincil iĢlevi bir Ģeyin anlatımında bulunmasıdır. Yöntem ister anlatı / diegesis, ister canlandırma / mimesis veya baĢka bir Ģey aracılığıyla olsun temelde amaçlanan, anlatımdır. Bunu yazın metinleri, sözü sanatsal kılarak yaparken, dramatik metin sözü canlandırılmaya da dönük bir yapıyla gerçekleĢtirir. Bununla birlikte her metin türsel bir ayrıĢıma da tabiidir. Ve böylece ―her türün, yalnızca kompozisyonunu değil kelime servetini, cümle yapısını, söz sanatlarını ve süslerini belirleyen önceden tespit

194 agy., s.68.

195 Bkz., Özdemir Nutku, Oyun Yazarı, Ġzlem Yayınları, Ġstanbul, 1965, s.65.

Diegesis, olayların gösterilmesi, özetlenmesi, aktarılması, yorumlanması gibi süreçleri kapsayıp, diyaloglu söylem olarak adlandıracağımız mimesise karĢıt olarak, sözlerin içeriğini, vurgusunu, ağırlığını nesnel yoldan aktarır, „aktaran söylem‟ kullanır. Diyalogsuz aktarım da diyebileceğimiz diegesisin, mimesis kavramına olan karĢıtlığı özellikle Platon ve Aristoteles gibi düĢünürlerin üzerinde özenle durdukları bir konudur. Platon Devlet adlı yapıtında mimesisi „diyaloglu öykünme‟, diegesisi „öykü, anlatı‟ olarak tanımlamıĢtır. Aristoteles ise bu ayrımın üçüncü kiĢi ağzından anlatılan tür içinde yer aldığını düĢünür. Buna göre „anlatısal mimesis‟ Homeros‟ta olduğu gibi, anlatı ve diyaloglardan, „dramatik mimesis‟ de kiĢilerin karĢılıklı konuĢmalarından oluĢur (Bkz., Nedret Tanyolaç Öztokat, Yazınsal Metin Çözümlemesinde Kuramsal Yaklaşımlar, ss.117-118). Diegesis ve mimesis arasındaki farklardan bir diğeri de „zaman‟ın aktarımı konusundadır. Anlatımla eĢdeğer olan diegesis, geçmiĢte olanları aktarır. Dramatik olanla eĢdeğer olan mimesis ise Goethe ve

Schiller‟in konu üzerindeki tartıĢmalarında vurguladıkları gibi, sonsuz Ģimdiki zamanı yansılar (Bkz.,

edilmiĢ vazgeçilmez ifade modelleri vardır‖196. Bu ifade modelleri bir bakıma

anlatımın yelpazesi veya anlatım yöntemlerinin çeĢitliliğidir. ġimdi, biçem çeĢitlerini / anlatım biçimlerini genel bir bakıĢ açısıyla ele alalım.

Betimleyici anlatım: Bu anlatım biçimi genelde roman, öykü, tiyatro oyunu, Ģiir, gezi yazısı gibi türlerde kullanılır. Çoğunlukla sözcüğün anlam alanları içinde yan anlam ve mecaz anlamlara yer verilir. KiĢinin iç dünyasını (ruhsal portre) ve dıĢ görünüĢünü (simgesel) betimleyen bu anlatım biçiminde dil, sanatsal ve açıklayıcı olarak iki farklı yapı ile biçimlenir. Sanatsal betimlemede dil, izlenim edindirmek, değiĢik duyulara seslenen özel ayrıntılar içermek ve ayrıntıları sübjektif bir bakıĢ açısına oturtmak gibi estetik bir biçim barındırmaktadır. Açıklayıcı betimlemede ise dil, bilgi vermek, genel ayrıntılarda bulunmak ve bunları objektif nesnel yansıtmak, betimlenecek olana da bireysel duygu ve düĢünceler katmamak gibi bir düzen içindedir.

Öyküleyici anlatım: Genellikle öykü, roman, anı gibi türlerde kullanılan bu anlatım biçimi, sanat ve öğretici metinlerinde yer alır. Bir olayın olma zorunluluğu olan bu biçimde, olay, kiĢi, mekan ve zaman olay örgüsünü oluĢturmak için kullanılırlar. DıĢarıdan bir kiĢinin de kurgu içinden bir kiĢinin de anlatıcı olarak yer alabileceği bu anlatım biçiminde dil, daha çok mecaz ve yan anlamlara ağırlık verilerek konumlandırılır.

Lirik anlatım: ÇoĢku ve heyecana bağlı olan bu anlatım biçimi, daha çok Ģiir, roman, öykü, tiyatro oyunu türlerinde kullanılır. Dilin heyecana bağlı bir iĢlevle biçimlendiği bu anlatımda sözcükler yine mecaz ve yan anlamları yansıtan bir anlamsal alana sahiptirler. Öyküleyici anlatımda bir olay ve durumun, betimleyici anlatımda kiĢi, durum ve varlıkların anlatılması esas iken lirik anlatım duyguları ifade eder. Ayrıca lirik anlatım bir ruh hali yansıtılır.

Epik / destansı anlatım: Olağanüstü olay, durum ve kiĢilerin yansıtıldığı ve etkinliğin ön planda olduğu bu anlatım biçimi genellikle Ģiir, destan roman, öykü, tiyatro oyunu gibi türlerde yer alır. Sıklıkla tarihi konu ve kahramanlıkların iĢlendiği epik anlatım, mecaz ve yan anlamların yoğunlukla kullanıldığı bir dil üzerine sanatsal ve abartılı bir aktarımda bulunur. Bu biçimde ayrıca eylemin sürekliliği ve etkileyicilik dikkat çeken diğer özelliklerdir.

Emredici anlatım: Dilin alımlayıcıyı eyleme geçirme iĢlevinde kullanıldığı bu anlatım biçiminde emir, telkin, öneri anlamı taĢıyan ifadelerle birlikte öğretici ve açıklayıcı bir yöntem kullanılır. Bir zorunluluğu yansıtması bakımından da özellikle sosyal yaĢamın düzenlenmesinde emredici bir anlatım yansıtan bu biçim genellikle bazı metinlerin içine serpiĢtirilen bölümlerle birlikte, trafik kuralları, bazı eĢyaların kullanma kılavuzları ve ilaçların kullanma kılavuzları gibi örneklerde yer alır.

Öğretici anlatım: Söz sanatlarına ve mecaz anlamlara ağırlık verilen ve daha çok göndergesel bir iĢlevle kullanılan bu anlatım biçimindeki dil, yaygın olarak nesnel tümcelerle birlikte açıklama, aydınlatma, bilgi verme amaçlarını kapsar. Ses akıĢını bozan veya söylenmesi güç sözcüklere yer vermeyen bu anlatım biçiminde, anlamın ve yorumun yapılabilmesi için alımlayıcının verilen bilgiyi kavrayabilecek birikime sahip olması gerekir. Yalın, gösteriĢsiz, pürüzsüz, kısa ve belirgin bir akıĢım egemen olduğu bu biçim, daha çok tarihi, felsefi ve bilimsel metinler ile ansiklopedi ve ders kitaplarında kullanılır.

TartıĢmacı anlatım: Burada da dil daha çok göndergesel bir iĢlevle ve yalın, pürüzsüz, kısa ve belirgin bir ifade üzerine biçimlenmiĢtir. Tümceler oldukça açık, anlam ve ses akıĢı pürüzsüzdür. Çoğunlukla fıkra, deneme, makale ve söyleĢi gibi türlerde kullanılan bu anlatım, savunulan ve karĢı çıkılan her iki görüĢe de yer vermekle birlikte, eleĢtirici bir bakıĢ açısı veya sohbet tarzı üzerine inĢa edilebilir. Ayrıca olasılık bildirmeyen kesin ve kanıtlanmıĢ bilgiler kullanılır.

Kanıtlayıcı anlatım: Ġnandırma, aydınlatma, kendi görüĢünü kabul ettirme gibi amaçları bulunan bu anlatım biçiminde, kavramları tanımlama ve açıklama önemlidir. Alımlayıcıyı ikna etmek, düĢündürmek ve üzerinde durulan konudan uzaklaĢmamak için sözcük ve tümce tekrarlarının yer alabileceği, örneklerin verilebileceği bu anlatımda dil, sözcüklerin temel anlamını taĢıyacak bir düzen içinde kullanılır. Burada hedef kitlenin eğitim ve kültür düzeyi ile beklentileri önemlidir.

Mizahi anlatım: Tiyatro oyunu, roman, öykü, Ģiir, deneme gibi türlerde sıklıkla kullanılan bu anlatım biçiminde mizahi olanı vermek için karĢılaĢtırmalar, durumlar, eylemler ve sözler gerçek olandan sapılarak yansıtılır. Alımlayıcıda uyandırılmak istenilen etkiye göre düzenlenen bu anlatım biçiminde düĢündürmek ve

eğlendirmek esas olup, dil bir yönüyle olayı, durumu ve / veya kiĢiyi karikatürize etmek amacı üzerine konuĢlandırılmıĢtır.

DüĢsel / fantastik anlatım: Konunun olağanüstü ve fantastik özelliklere sahip olduğu, mekanın düĢsel unsurlarla oluĢturulduğu ve kiĢilerin de gerçek ötesi olduğu bu anlatım biçiminde hayal, varsayım, abartma gibi unsurlarla birlikte daha çok di‟li veya miĢ‟li geçmiĢ zaman kipleri kullanılır. Dil bu unsurların yapılandırılması doğrultusunda özel olarak biçimlendirilir.

Gelecekten söz eden anlatım: Bu anlatımda daha çok roman, öykü, Ģiir ve tiyatro oyunu türleri vardır. Varsayım ile oluĢturulan anlatımda verilerden yola çıkılarak geleceğe iliĢkin tahminler ve olandan çok olması gerekenden söz edilir. Dil, gerçekleĢmesi olası olmayan tasarı ve düĢüncelerin kurgulanması noktasında özel olarak biçimlendirilirken, genellikle gelecek zaman ifadesi kullanılır.

SöyleĢmeye bağlı anlatım: Bu biçim çoğunlukla tiyatro oyunlarında yer almakla birlikte, roman, öykü, söyleĢi gibi türlerde de kullanılır. Jest ve mimiklerin devreye girerek anlatım gücünü pekiĢtirdiği bu anlatımda, vurgu ve tonlama da önemli olup, sohbet, söyleĢi, diyalog ve monolog gibi unsurlara yer verilir. Görme ve iĢitme duyuları, kurulan iletiĢimde önemli bir iĢleve sahiptir. Dil, yaygın olarak konuĢma dilini merkeze alarak biçimlenir197

.