• Sonuç bulunamadı

Mahkemece Re’sen Atanacak Avukat

ADİL YARGILANMA ÇALIŞMA GRUBU Av Zeki Ekmen

IV- ADİL YARGILAMA GÜVENCELERİ ÇERÇEVESİNDE GÜNCEL UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

3- Savunma Hakkı

3.1.3. Mahkemece Re’sen Atanacak Avukat

AİHS m. 6/1-c’de sanığa bazı koşulların gerçekleşmesi hâlinde mahkemece re’sen ücretsiz müdafi atanacağı belirtilmiştir. Sa- nığın mali gücünün yeterli olmaması ve adalet hizmetinin ge- rektirmesi hâlinde sanığa bu hakların tanınacağı belirtilmiştir43.

Mahkemece tayin olunan avukat konusunda sanık büyük öl- çüde seçim hakkına sahip değilse savunma görevinin avukat tarafından gerektiği gibi yerine getirilmediği hâllerde mahke- menin duruma müdahalesi veya yeni bir avukat tayin etmesi gerekir. Bu durumda sanık etkili ve gerçek bir savunma yapa- mayacağı için âdil bir yargılama da yapılamayacaktır44.

Sözleşme organları, sanığa ücretsiz adlî yardım olanağı tanın- masını mutlak bir hak olarak değerlendirmemiştir45. Sanığa

re’sen avukat atandıktan sonra avukatlık ücretinin sonradan sanığa yükletilmesi hakkaniyete uygun olmak koşuluyla m.6- 1-c’ye aykırı olarak değerlendirilmemiştir.

Tutuklu olan sanığın, avukatı ile görüştürülmemesi de m. 6/1 ile paralel olarak bir mahkemeye gidebilme hakkının ihlâli ni- teliğinde sayılmış ve m. 6/3-c’nin de ihlâli olarak nitelendiril- miştir. Delillerin karartılması gibi bir tehlike yoksa sanık ve avukatın konuşması özel ve gizlidir46.

Medenî hak ve yükümlülüklere ilişkin yargılamalarda Avu- kat yardımından yararlanma hakkı 6. madde metninde açıkça

42 AİHM, Imbrioscia/İsviçre, 24.10.1993, A 275, § 37 43 AİHM, Artico/İtalya, 13.5.1990, A 37, § 23 44 AİHM, Artico/İtalya, a.g.k.

45 AİHM, X/Almanya, 6.5.1982, no. 9365/81, DR 28 46 AİHM, Golder/İngiltere, a.g.k.

belirtilmemiştir. Ancak bu hakkın tanınması da hakkaniye- te uygun yargılama ilkesinin gerçekleşmesi için çok önemli- dir. Mahkeme yorumuna göre m. 6/1 ceza davaları dışında medenî hak ve yükümlülüklere ilişkin davalarda da belli öl- çülerde avukatın yardımından yararlanma hakkını güvence altına almaktadır47.

3.2. Türkiye Uygulaması Açısından Değerlendirme

Savunma makamını temsil eden Avukatlar açısından avukat- lık görevini kabul konusunda endişe verici algılar oluşmuştur. FETÖ davalarında savunma avukatlığı yapılması taleplerin- de, kendisine başvurulan avukat; davayı alıp almama endişesi taşımakta ve çoğu zaman bu davaları almamaktadır. Davayı alan savunma avukatı açısından savunmayı yürütürken karşı- laştığı tablo çok vahimdir. Savunmayı üstlenen avukatın gizli bir ortamda müvekkili ile görüşmesi mümkün değildir. 667 sayılı KHK ile getirilen düzenleme gereğince avukatların mü- vekkilleriyle yapılan görüşmeleri kayıt altına alınmaktadır. Görüşmelerde savunma ile ilgili yazışma veya yazılı bilgi alış- verişi kabul edilmemekte ve belgelere el konulabilmektedir. Bu yetmezmiş gibi, görüşme sırasında resmi bir görevli de ha- zır bulunmaktadır. Bu ortamda savunma avukatının müvekki- line hukuki yardımda bulunma olanağı tamamen kısıtlanmış durumdadır. CMK m. 154’te; “Şüpheli veya sanık, vekaletname

aranmaksızın müdafii ile her zaman VE KONUŞMALARI BAŞ- KALARININ DUYAMAYACAĞI BİR ORTAMDA GÖRÜŞEBİ- LİR. BU KİŞİLERİN MÜDAFİ İLE YAZIŞMALARI DENETİME TABİ TUTULAMAZ.” hükmünü düzenlenmiştir. Bu madde

ile savunma avukatına sağlanan haklar 667 sayılı olağanüstü hal Kararnamesinin 6/1- d maddesi ile ortadan kaldırılmıştır. 667 sayılı KHK. 6 d maddesi aynen şöyledir;

“Tutuklu olanların avukatları ile görüşmelerinde toplumun ve ceza in- faz kurumunun güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi, terör örgütü veya diğer suç örgütlerinin yönlendirilmesi bunlara emir ve talimat verilme- si veya yorumlarıyla gizli, açık yada şifreli mesajlar iletilmesi ihtima- linin varlığı halinde C.Savcısının kararıyla görüşmeler teknik cihazla sesli veya görüntülü olarak kaydedilebilir. TUTUKLU İLE AVUKA- TIN YAPTIĞI GÖRÜŞMELERİ İZLEMEK AMACIYLA GÖREV- Lİ HAZIR BULUNDURULABİLİR. TUTUKLUNUN AVUKATI- NA VEYA AVUKATIN TUTUKLUYA VERDİĞİ BELGE VEYA BELGE ÖRNEKLERİ, DOSYALAR VE ARALARINDAKİ KO- NUŞMALARA İLİŞKİN TUTTUKLARI KAYITLARA EL KONU- LABİLİR. VEYA GÖRÜŞMELERİN GÜN VE SATLERİ SINIR- LANDIRILABİLİR. TUTUKLUNUN YAPTIĞI GÖRÜŞMENİN BELİRTİLEN AMAÇLA YAPILDIĞININ ANLAŞILMASI HALİN- DE GÖRÜŞMEYE DERHAL SON VERİLEREK BU HUSUS GE- REKÇESİ İLE BİRLİKTE TUTANAĞA BAĞLANIR. GÖRÜŞME BAŞLAMADAN ÖNCE TARAFLAR BU HUSUSTA UYARILIR. TUTUKLU HAKKINDA TUTANAK TUTULMASI HALİNDE C.SAVCISININ İSTEMİ İLE TUTUKLUNUN AVUKATLARI İLE GÖRÜŞMESİ SULH CEZA HAKİKİMLİĞİNCE YASAKLANABİ- LİR. YASAKLAMA KARARI TUTUKLU İLE YENİ BİR AVUKAT GÖREVLENDİRİLMESİ İÇİN DERHAL İLGİLİ BARO BAŞKAN- LIĞINA BİLDİRİLİR. BARO TARAFINDAN BİLDİRİLEN AVU- KATIN DEĞİŞTİRİLMESİ CUMHURİYET SAVCISI TARAFIN- DAN İSTENEBİLİR. GÖREVLENDİRİLEN AVUKATA 23.3.2005 TARİHLİ VE 5320 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANU- NUN 13. MADDESİNE GÖRE ÜCRET ÖDENİR.”

Görevliler istisnasız her görüşmeye katılmakta ve görüşmele- ri izlemektedirler. Kanun hakkında kararnamenin bu hükmü ile sanığın avukatı ile kimsenin duymayacağı şekilde görüşme hakkı tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Oysa AİHS m. 15 ve Anayasanın me. 15’teyer alan düzenlemeye göre olağanüstü hallerde bile temel hak ve özgürlükler ortadan kaldırılamaz. Kanun hükmünde kararnameler ile ilgili yargı denetiminin ol-

maması sorunu daha da ağırlaştırmaktadır. Bu ortamda yapı- lan görüşmelerde SAVUNMA VE DİĞER HAKLARININ NA- SIL SAĞLANACAĞININ TAKDİRİ KAMUOYUNDADIR. Savunma avukatlarının karşılaştıkları sorunlar bununla da sı- nırlı değildir. Soruşturma başlar başlamaz, C.Savcıları tarafın- dan 667 sayılı KHK’da C. Savcılarına tanınan yetki kapsamında dosyalar ile ilgili gizlilik kararı alınmakta ve savunma avuka- tının dosyaya erişim hakkı sınırlanmaktadır. Savunma avukatı dosyaya ancak kovuşturma safhasında, iddianamenin kabulü kararı verildikten sonra ulaşabilmektedir. Savunma avukatı- nın soruşturma aşmasında dosyaya ve delillere ulaşamaması, soruşturmanın eksik yapılması, suç delili olduğu iddia edilen belge, beyan ve buna benzer delillerin savunma açısından de- netlenememesi sonucunu doğurmaktadır. Bu durumlar ise birçok zaman hak ihlaline sebep olmaktadır. Kovuşturma aşa- masında da çoğu zaman savunmanın araştırmasını istediği de- lillerin araştırması yapılmamakta, talepler reddedilmektedir. Savunma makamı olan avukatlara yönelik kısıtlamalara so- mut örnekler verilmesi uygun olacaktır.

Örneğin; Adana Barosuna mensup bir avukat hakkında, Ada- na Cumhuriyet Başsavcılığı’nca asılsız bir ihbar ile soruştur- ma başlatılmış, avukat 17.12.2016 tarihinde gözaltına alınmış- tır. Adana Barosuna bağlı bir grup avukat Adana Emniyet Müdürlüğü’ne giderek, tutuklu avukat ile görüşmek istemişler- dir. Ancak polis memurlarınca tüm çabalara rağmen şüphelinin müdafisi ile görüşmesine izin verilmemiş ve Adana Barosunca durum savcıya iletilmiş ancak polisler savcıyı dinlemeyerek görüşmeyi sağlamamışlardır. Avukat Sulh Ceza Hakimliği’nce serbest bırakılmıştır. İşbu avukat hakkında açılan soruşturma gerekçe gösterilerek, Ağır Ceza Mahkemesi dosyalarında CMK 151/3 maddesi gerekçe gösterilerek MÜDAFİLİK GÖREVİN- DEN YASAKLANMA kararları verilmeye başlanmıştır.48 48 Not: Konu ile ilgili tutanak ve duruşma zabıtları TBB İnsan Hakları Mer-

Yukarıdaki örnek dışında İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 110 avukat hakkında verilen müdafilik görevine ilişkin yasaklama kararının savunma hakkını sınırlamanın ötesinde, savunma makamını işlevsizleştirerek avukatlık mes- leğinin icrasını imkansız kılacak ölçüde ağır bir yaptırım oluş- turduğu açıktır49.

4- Duruşma Salonlarının Fiziki Durumu, Hâkim, Savcı ve