• Sonuç bulunamadı

MAHKEME DIŞI UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMİ: TAHKİM

Devlete ait bir fonksiyon olan yargılama faaliyeti, devlet tarafından kurulan mahkemeler aracılığıyla yürütülür. Ancak özel hukuk alanındaki bazı uyuşmazlıklar mahkeme yerine tahkim yolu ile çözülebilmektedir. Kelime anlamı418, “anlaşmazlıkların

hakem yoluyla çözülmesi yöntemi” olan tahkim, tarafların aralarındaki mevcut ya da

muhtemel bir uyuşmazlığın hakem veya hakemlerce çözülmesi için yaptıkları anlaşmayı ifade eder419. Uyuşmazlığın çözümü kendilerine bırakılan özel kişilere ise hakem denir420.

Fasıl 4 Tahkim Yasası’nın 2. maddesine göre tahkim sözleşmesi: “İçeriğinde bir

hakemin isminin bulunup bulunmamasına bakılmaksızın, şimdiki veya ilerideki anlaşmazlıkları hakeme havale etmek için yapılmış yazılı bir anlaşmayı anlatır.” Tahkim

sözleşmesinin içeriğinde aksi belirtilmedikçe, tahkim iradesi mahkemenin izni olmadan sonlandırılamaz ve mahkeme kararı gibi her bakımdan geçerli olur (Fasıl 4 Tahkim Yasası’nın 3. maddesi). Tahkim sözleşmesinde taraflardan birinin ölümü halinde sözleşme, gerek ölen için gerekse karşı taraf için geçerliliğini yitirmez (Fasıl 4 Tahkim Yasası’nın 4/1 maddesi).

Bir davada tarafların davayı hakeme havale etmek hususundaki rıza beyanı taraflarca; bir hakim, mukayyit tasdik memuru veya noter huzurunda yazılı olarak verilir ve imzalanır (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.1). Rıza beyanına, davanın başlığı yazılır ve beyanda tarafların davanın hakeme havale edilmesine muvafakat ettikleri belirtilir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.3). Tarafların yukarıda belirtildiği gibi rıza beyanında bulunmalarının ardından, bir tarafın hakeme havale için dilekçe yoluyla başvuruda bulunması ve ilgili tüm taraflara da böyle bir başvuruda bulunduğuna dair ihbarda bulunması üzerine, mahkeme veya hakim davaya konu belgelerin (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.4);

418 Bkz. http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=TAHK%C4%B0M. (Son E.T.: 02.06. 2019).

419 ÖZBAY, İbrahim/KORUCU, Yavuz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Çerçevesinde Tahkim (Ankara: Adalet Yayınevi, 2016), s.4.; AKINCI, Ziya, Milletlerarası Tahkim, 4. Baskı (İstanbul: Vedat Kitapçılık, 2016), s. 3 vd. 420 Bkz. Cevdet YAVUZ, “Türk Hukukunda Tahkim Sözleşmesi ve Tabi Olduğu Hükümler”, II. Uluslararası

Özel Hukuk Sempozyumu: “Tahkim”, 14 Şubat 2009, Konuşmalar-Tartışmalar-Bildiriler, Ed. Erol Ulusoy-

120 - Detaylı incelenmesini,

- Herhangi bir bilimsel veya yerel araştırmanın yapılmasını gerektirmesi,

- İhtilaf konusunun tamamen veya kısmen hesap işlerine ilişkin olması nedeniyle normal usulde kolaylıkla görülemeyeceği kanaatine varırsa, davanın hakeme havale edilmesine dair karar (emir) verebilir.

Hakem masraflarının karşılanması için emredilen para miktarı taraflarca veya belirlenen tarafça, mahkeme veya hakim tarafından belirtilen süre içinde mahkemeye yatırılmadığı takdirde, hakeme havale kararı (emri) verilemez (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.5).

Hakeme havale emrinde, hakemin kim olduğu ve alacağı ücret belirtilir. Ancak bu miktar mahkeme veya hakimin uygun gördüğü hallerde azaltılabilir veya artırılabilir.

Hakem atamada şu hususlara dikkat edilmelidir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.6):

- Birden fazla hakem atanamaz.

- Dava ile ilgili bulunan bir hakim veya avukat ile böyle bir avukatın kâtibi, hakem olarak atanamaz (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.18, n.7 hükümleri saklıdır).

- Bir kamu görevlisi, mensup olduğu daire başkanının yazılı rızası olmadıkça hakem olarak atanamaz.

- Hakemliği kabul ettiğine dair yazılı rızası alınıp belgelenmeden hiçbir kimse hakem olarak atanamaz.

- Bir hakem yargı işlemlerini mümkün olan hızla yürüteceğine ve davayı tarafsızlıkla sonuçlandıracağına dair mahkeme veya hakim huzurunda yemin etmediği takdirde atanamaz.

Hakim, atama konusunda takdir yetkisine sahiptir ve hakem olarak uygun ve yetenekli bir kişiyi atar. Hakeme havale etme emrinde, hakem kararının verileceği süre belirtilir. Ancak bu süre, sona ermeden veya sona erdikten sonra uzatılabilir.

Hakeme havale etme emrinin bir sureti ile dava dosyasının mahkeme veya hakimin kanaatine göre gerekli olan kısımlarının suretleri atanan hakeme teslim edilir.

121

Söz konusu suretlerin hakem tarafından alınmasından önce hakem huzurunda yapılan işlemler geçersizdir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.8).

Hakem, huzurunda yapılacak işlemlerin gününü belirler ve mukayyit, hakemin istemi üzerine işlemlerin yapılacağı günü ve yeri taraflara en az on gün önceden ihbar eder (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.9).

Hakem huzurunda yapılan işlemler, mümkün olan ölçüde mahkeme huzurunda yapılan işlemlerde izlenen yöntemler gibi yapılır ve hakem tanıklara yemin ettirebilir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.10). Taraflardan biri, usulüne uygun olarak çağırılmasına rağmen hakem huzurunda hazır bulunmayacak olursa, hakem hazır bulunmayan tarafın gıyabında davayı dinleyip kararını verebilir. Taraflardan hiçbiri hazır bulunmazsa davayı reddedebilir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.11).

Davaya bakan hakem bir avukat ise, şahadetle ilgili tüm sorunlar ve dava masrafları dahil işlemle ilgili herhangi başka bir sorun hakkında karar verme yetkisine sahiptir. Davaya bakan hakem bir avukat değil ise, taraflardan birinin isteği üzerine şahadet ve masraflarla ilgili sorunları, bu hususta hazırlayacağı kendi raporu ile birlikte, bir mesele şeklinde karar için mahkemeye sunar (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.12).

Hakem tarafından verilen karar, yazılı bir şekilde imzalanır ve hakem kararı mühürlü bir zarf içinde aşağıdaki evraklarla birlikte mahkeme mukayyidine gönderilir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.13, 1.cümle);

a) Hakeme havale etme emrinin sureti,

b) Hakeme verilen, mahkeme huzurundaki işlemin notlarının suretleri, c) Hakem huzurunda yapılan işleme ilişkin hakemin kendi notları,

d) Ayrıca hakem huzurunda delil olarak sunulan belgeler, mühürlü ve ayırt edici bir etiketi olan ayrı bir zarf içinde yukarıdaki evraklarla aynı zamanda gönderilir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.13, 2.cümle).

Hakemler, mahkemenin görevlisi sayılırlar ve herhangi bir durumda dilekçe yolu ile mahkemeden yardım isteğinde bulunabilirler. Mahkeme veya hakim, hakem huzurunda sürdürülen işlemlerin yöntemine uygun olarak yönetilmesi amacı ile gerekli görülen emri verebilir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.14).

122

Bir hakem kendine havale edilen davayı dinlemek ve kararını vermekle yükümlüdür. Böyle olmakla beraber bir hakem, görevlerini ifa etmeyi gereksiz olarak geciktirir, reddeder veya ihmal ederse; bu tür gecikme, reddetme veya ihmal yüzünden meydana gelen masrafların hakem tarafından ödenmesine ve hakemin, kazanmış olduğu herhangi bir ücretten mahrum edilmesine mahkeme karar (emir) verebilir. Meğer ki hakem, bu gibi gecikme, reddetme veya ihmalin haklı nedenlere dayandığına dair mahkeme veya hakimi ikna etmiş olsun (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.16/1).

Hakem masraflarının ödenmiş olması veya ödenmesi için tedbir alınmış olması şartıyla, taraflardan herhangi birinin yapacağı başvuru üzerine mahkeme; hakem kararı uyarınca ve kararın hakeme havale edilen davayı sonuçlandırdığı derecede hüküm verebilir. Ancak hakem kararının içeriğinden bir hata işlendiğinin açıkça anlaşılması halinde mahkeme, kararı düzeltilmek üzere hakeme iade edebilir (Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü, E.49, n.16/3).

123