• Sonuç bulunamadı

2.4 CEZA YARGILAMASI SONRASI PROSEDÜR

2.4.1 Mahkûmiyet

Mahkûmiyet347 yapılan yargılama sonunda mahkemenin sanık hakkında

ulaştığı ve sanığın cezalandırılması gerektiğini ifade eden resmi bildirimdir.

Birleşik Devletler Anayasası’nın değişik 8’inci maddesi yargılama sonucunda suçlu bulunan kişi hakkında verilecek cezalar bakımından kısıtlama içermektedir. Buna göre; verilecek cezalar acımasız ve alışılmadık türden cezalar olamaz. Anayasa Mahkemesi; cezanın mahkûm üzerinde gereksiz acıya sebebiyet vermesi, verilen cezanın toplumda kabul edilemez olması, verilen cezanın gerçekleştirilen eylem ile orantısız olması durumlarını Anayasa’nın değişik 8’inci maddesinin ihlali olarak

kabul etmektedir348.

Federal düzeyde ve birçok eyalette sanık hakkındaki ceza tayini yalnızca hâkim tarafından yapılmaktadır. Bununla birlikte bazı eyaletlerde sanık jüri ya da hâkim tarafından cezasının tayin edilmesini isteyebilmektedir.

Ölüm cezası gerektiren suçlarda eyaletler genellikle ölüm cezasının verilebilmesi için 12 kişilik jüri heyetinin oy birliği ile karar alması şartını

aramaktadırlar349.

Bazı eyaletlerde jüri heyeti sanığı suçlu bulduktan sonra aynı heyet ikinci bir defa da suçlu bulunan kişiye verilecek cezayı kararlaştırmak için toplanmakta ve sanığın cezasını tayin etmektedir. Birçok eyalette cezanın belirlenmesi için yeni bir jüri heyeti toplanmaktadır. Bu tür uygulamalarda delillere ilişkin kurallar daha esnek olarak uygulanmakta ve jürinin asıl yargılama esnasında duruşma dışı tutulan delilleri de duymasına, görmesine izin verilmektedir. Örneğin jüri sanığın daha önceki ceza kayıtlarını inceleyebilme imkânına sahiptir.

Sanığın suçlu olduğunun tespiti ile hakkında uygun cezanın tayin edilmesi arasında geçecek zaman aralığı hâkime, savcı tarafından yapılacak yargılama sonrası

347

Federal Ceza Muhakemesi Kanun’un 32’nci maddesi, mahkûmiyete ilişkin kanuni düzenlemelere yer vermektedir.

348

Hickey, sf: 374.

349

karar (post trial motion) isteklerini değerlendirme ve bu talepler hakkında bir karar verme imkânı tanımaktadır. Bu zaman zarfında hâkim ayrıca sanığın cezasının infazı öncesinde yetkili memurlar aracılığıyla cezalandırma öncesi soruşturma (presentence

investigation) yaptırabilme olanağına sahiptir350. Mahkeme tarafından

görevlendirilen bu memurlar (probation officer) kriminoloji, psikoloji ya da sosyoloji eğitimi almış kişilerdir. Sanık hakkında verilecek ceza süresinin tespiti açısından hâkime tavsiyelerde bulunmakla görevlidirler. Görevli memur suç işleyen kişinin geçmişini, işlenen suçun ağırlığını ve ciddiyetini, suçlunun yasadışı faaliyetlere devam edip etmeyeceğini incelemektedir. Hâkimler bu görevlilerin tavsiyelerine ya da yönlendirmelerine uygun hareket etme zorunluluğunda olmasalar da görevlilerin değerlendirmeleri hâkimlerin suçlu için verilecek cezanın tespitine ilişkin karar alma sürecinde önemli bir yer tutmaktadır. Suçlunun cezalandırılması aşamasında hâkimin önünde ceza çeşidi ve ceza aralığı bakımından oldukça fazla seçenek mevcuttur. Bu alternatiflerin çoğu suçlunun rehabilitasyonunu yöneliktir. Bu aşamada doğru sonuca ulaşabilmek için kriminoloji ve sosyal bilimler alanında hizmet veren kişilerin rehberliği gereklidir.

Sanık hakkında cezanın tayini yöntemi eyaletler arasında farklılık göstermekte ise de; Federal Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ceza tayinine ilişkin temel esaslar hüküm altına alınmış durumdadır. Burada dikkat çekici husus sanık hakkında ceza tayini öncesinde “Cezalandırma Öncesi Rapor”un hazırlanarak cezayı tayin edecek hâkim ya da heyete sunulmasıdır. Cezanın bireyselleştirilmesi bu Rapor’da yer verilen somut bulgulara göre gerçekleştirilmektedir.

Cezalandırma Öncesi Rapor;

1. Sanığın gerçekleştirdiği eylemin hangi ceza aralığında yer aldığına dair yapılan tespiti, sanık için uygulanabilecek uygun ceza aralıklarını,

2. Sanığın ceza geçmişini ve buna ilişkin kayıtları,

3. Sanığa hangi tür cezanın verilmesinin uygun olacağını,

350

4. Sanığın ekonomik durumunu,

5. Sanığa verilecek ceza açısından dikkat edilmesi gereken bir husus olup olmadığını,

6. Sanığın hangi tür ceza ile rehabilite edilmesinin mümkün olacağını,

7. Sanığın gerçekleştirdiği eyleminin suç mağduru üzerinde meydana getirdiği tahribatın boyutlarını,

8. Sanığın tazminat ödemesini gerektiren bir durumun varlığı halinde uygun tazminat miktarının ne olması gerektiğini ve buna benzer somut bilgileri

içermektedir351.

Hazırlanan cezalandırma öncesi rapor, görevli memur tarafından cezanın

belirleneceği günden en az 35 gün önce352 davanın taraflarına iletilmelidir353.

Tarafların cezalandırma öncesi raporu aldıktan sonra 14 gün içinde bu rapora yazılı

olarak itiraz etme hakları bulunmaktadır354. İtirazda bulunan taraf yaptığı itirazını

davanın karşı tarafına da iletmek zorundadır355. Yapılan itiraz sonrasında görevli

memur taraflar ile toplanarak yapılan itiraz hakkında görüşmelerde bulunmaktadır. Gerekli olması halinde cezalandırma öncesi raporun itiraz edilen noktaları için yeni

araştırmalar yapılabilmektedir356. Sanık hakkındaki cezanın tayininden en az 7 gün

önce cezalandırma öncesi rapor mahkemeye sunulmalıdır. Mahkemeye sunulan bu raporda yapılan itirazların ne şekilde çözümlendiği ile çözüme kavuşturulamayan itirazlara ve itirazlara ilişkin olarak raporu hazırlayan görevlinin görüşlerine yer

verilmesi gerekmektedir357.

Cezanın belirlenmesi öncesinde hâkim; sanığın ve sanık müdafiinin cezalandırma öncesi raporu okuyup incelediklerinden emin olmalıdır. Hâkim sanığa

351

Federal Ceza Muhakemesi Kanunu; madde: 32 (d).

352

Sanığın bu süreden feragat etme hakkı bulunmaktadır.

353

Federal Ceza Muhakemesi Kanunu; madde: 32 (e) (2).

354

Federal Ceza Muhakemesi Kanunu; madde: 32 (f) (1).

355

Federal Ceza Muhakemesi Kanunu; madde: 32 (f) (2).

356

Federal Ceza Muhakemesi Kanunu; madde: 32 (f) (3).

357

ve savcıya cezalandırma öncesi raporda yer almayan ancak cezanın tayininde esasa alınacak olan bilgilere ilişkin yazılı özet bilgi sunmak zorundadır. Hâkim ayrıca taraflara kendi sunduğu yazılı özet bilgiye ve cezalandırma öncesi raporu hazırlayan

görevlinin rapora ilişkin görüş ve yorumlarına karşı diyeceklerini sormalıdır358.

Hâkim cezayı belirlemeden önce sanık müdafiine, sanık lehine beyanda bulunabilmesi ve eğer mevcutsa sanığın az ceza almasını sağlamaya yönelik bilgiler sunması imkânı sağlamalıdır. Sanık müdafiinin beyanlarına karşın savcının belirtmek istediği hususlar olması halinde savcının beyanda bulunmasına da izin

verilmektedir359.

Hâkimin takdir edebileceği en hafif ceza denetimli serbestliktir (probation). Bu ceza genellikle, işlenen suçun hafif nitelikli olması, hâkimin sanığın daha sonra başka yasadışı işlere girişmeyeceğine inanması durumlarında uygulanmakta olan bir cezadır. Eğer denetimli serbestlik cezası verilmişse bu takdirde sanığın hapiste zaman geçirmesi söz konusu değildir ve denetim tedbirleri kararlaştırılır kararlaştırılmaz sanık serbest kalmaktadır. Denetim tedbirleri olarak suç işleyen kişilerden uzak durmak, yeni suç işlememek, kamu hizmetinde (community service) görev yapmak gibi tedbirler belirlenebilmektedir. Mahkûmun denetim tedbirlerini yerine getirmesi durumunda sabıka kaydı silinmekte ve hukuk önünde sanki daha önce hiç suç işlememiş gibi değerlendirilmektedir.

Denetimli serbestlik tedbiri yerine hapis cezası uygulanmasına karar vermesi durumunda hâkim, kanunla belirlenmiş sınırlar içerisinde hapis cezasını tespit etmektedir. Kanun tarafından suçlara karşılık olmak üzere sabit cezalar yerine ceza aralıkları belirlenmiştir. Hâkim belirlenen ceza aralıkları içerisinden sanığın işlediği suça uygun olan cezayı seçerek gerekli hükmü kurmaktadır. Bütün suçlar ve suçlular aynı olmadığı için verilecek ceza işlenen suça uydurulmaya çalışılmakta, cezanın bireyselleştirilmesine gayret edilmektedir.

358

Federal Ceza Muhakemesi Kanunu; madde: 32 (i) (1).

359

Benzer suçlar bakımından verilecek cezalar arasındaki farklılıkları en aza indirebilmek için federal düzeyde ve eyaletler bazında hâkimlerin izlemesi gereken rehber ilkeler belirlenmiştir. Ulusal düzeyde Cezalandırma Reformu Yasası (Sentencing Reform Act, 1987) kabul edilerek cezalandırma sürecine ilişkin olarak uygulanması gereken rehber ilkeler yayınlanmıştır.

Birleşik Devletler Kongresi, kendisi tarafından yeteri kadar dikkate alınıp değerlendirilmeyen aşırı durumlarda, hâkimlerin belirlenmiş olan rehber ilkelerden ayrılabilecekleri imkânını tanımaktadır. Kongre, hâkimlerin genel ceza tespit ilkelerinden ayrılabilecekleri durumları belirtmemiş olsa da bu durumların ırk, cinsiyet, milli orijin, soy, din, sosyoekonomik statü, uyuşturucu bağımlılığı ya da

alkol kullanımı olamayacağını özellikle belirtmiştir360.

Eyaletler, hâkimlerin ceza tespiti esnasında oluşabilecek aşırı farklılıkları engellemek için bir takım programlar uygulamaktadırlar. Günümüzde hemen hemen bütün eyaletlerde silah kullanılan suçlar, itiyadi suçlular tarafından işlenen suçlar gibi belli suçları işleyenlere verilmesi gereken belirli cezaları içeren ve zorunlu olarak

uygulanan cezalandırma kanunları yürürlüktedir361.

Hapis cezasının hâkim tarafından belirlenmesi halinde dahi kişinin fiilen hapishanede kalacağı sürenin hesabında Şartlı Tahliye Kanunu (Parole Law) hükümleri esas alınmaktadır. Bu nedenle mahkûmun hapiste kalacağı gerçek sürenin ne kadar olduğunun Şartlı Tahliye Komisyonları (parole board) tarafından

belirlediğini söylemek mümkündür362.