2.2 CEZA YARGILAMASI ÖNCESİ PROSEDÜR
2.2.11 İddia Pazarlığı İhtimali (Pretrial Conference)
Gerek eyalet ve gerekse federal mahkemelerde görülmekte olan tüm ceza
davalarının %90 kadarı yargılama yapılmaksızın karara bağlanmaktadır247. Bunun
245
Scheb-Scheb, sf: 490.
246
United States v. Williams, 10 F.3d 1070 (4th Cir. 1993).
247
LaFave, Wayne R.- Israel, Jerold H.; Criminal Procedure, 2 nd Edition, St. Paul, Minnessota: West 1985, sf: 899; Scheb-Scheb, sf: 485; Hickey, sf: 34.
sebebi ise duruşmanın başlamasından önceki aşamalarda savcı ve sanık arasında
yapılan uzlaşmadır248. Uygulamada, sanığın “suçluyum” kabulü halinde kendisine
bazı kolaylıkların gösterileceği ya da cezasında bazı indirimlerin yapılacağı konusunda savcı tarafından söz verilmekte ve sanığın da bu sözü kabul etmesi
üzerine taraflar arasında yazılı anlaşma yapılmaktadır249. Yapılan bu anlaşma
mahkemenin onayına sunulmaktadır.
“Suçluyum” kabulü yapmak ya da yargılama yapılmasını talep etmek bizzat sanık tarafından karara bağlanması gereken muhakeme sürecinin en önemli kararlarından birisidir. Birleşik Devletler Anayasası herkesin jüri önünde yargılanma
hakkını garanti altına almış bulunmaktadır250. Suçlamanın kabul edilmesi ve jüri
önünde yargılanma hakkından feragat edilmesine yönelik karar bizzat sanık
tarafından verilmesi gereken bir karardır251. Verilmesi gereken kararlar öncesinde
sanık müdafii tarafından sanığa gerekli hukuksal destek sağlanmakta ise de karar sanığa aittir.
Federal Cezalandırma Rehberi uyarınca sanığa verilecek netice ceza sanığın işlediği suçun önemi ve ağırlığı ile sanığın ceza geçmişi göz önünde bulundurulmak
suretiyle belirlenmektedir252. Federal Kanunlar sanıklar tarafından daha önce
işlenmiş olan (örneğin uyuşturucu ya da silah içeren) suçlar sonrasında işlenen suçlar için yüksek ve sert cezalar verilmesini öngörmektedir.
Sanığın netice olarak mahkûmiyetine karar verildiği hallerde sanık için tespit edilecek hapis cezasının süresi sanığın “suçluyum” kabulü yapmış olmasına ya da “yargılamaya gitme” kararı almış olmasına göre değişiklik göstermektedir. Federal Anayasada tanınan bir hak olan jüri önünde yargılanma hakkını kullanan sanığın yargılama sonucunda mahkûm olması halinde alacağı hapis cezası süresi,
248
Outline of the US Legal System, sf: 101.
249
Scott, Robert E.-Stuntz, William J.; “Plea Bargaining as a Contract”, Yale Law Journal, 101, 1992, sf: 1909-1968.
250
Birleşik Devletler Anayasası, değişik madde: 6.
251
Soni, Angili-McCann, Michael E.; “Consequences of a Plea”, The Georgetown Law Journal Twenty Fifth Annual Review of Criminal Procedure, 84, 1996, sf: 1049.
252
“suçluyum” kabulü yaparak iddia anlaşmasına girmesi halinde alacağı netice hapis
cezası süresinden daha uzun bir süre olacaktır253.
İddia anlaşmasının sanık hakkında iddia edilen suçlamalar bakımından sanığın kaderini tayin etmesi nedeniyle hâkimin tüm bu süreçteki rolü anayasal ve yasal
prosedürlerin uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmekten ibarettir254. İddia
anlaşmasının 3 çeşidi bulunmaktadır. Bunlar aşağıda ele alınmaya çalışılmıştır.
2.2.11.1 İsnat İndirimi
Savcı ve sanık arasında yapılan iddia anlaşmasının en yaygını, sanık hakkındaki suçlamanın toplanan delillerin temas ettiği suçun değil toplanan delillerin temas ettiği suçun alt derecesinde yer alan ve daha hafif ceza gerektiren suçun sanığa isnat edilmesinin kabul edildiği iddia anlaşmasıdır. Bu tür bir uygulama suçluya oldukça geniş bir yelpazede indirimli ceza alabilme olanağı sunmaktadır. Sanığın daha az bir cezaya karşılık olarak suçlu olduğunu kabul etmesi sayesinde sanığın gerçekleştirdiği hukuka aykırılığa adli sicil kayıtlarında yer verilmemektedir. Bu bakımdan sanık sosyal hayatı bakımından yıpranmaya maruz kalmamaktadır. Dolayısıyla daha az ceza karşılığında yapılan iddia anlaşması sanık bakımından
oldukça avantajlı bir durum oluşturmaktadır255.
Bir “felony” suçu işlemiş olan sanık bunun sabıka kaydında bulunmasını istemiyorsa savcı tarafından kendisine sunulan hemen hemen her “misdemeanor” suçlamasını, işlediği felony suçuna karşılık olarak kabul edebilme imkânına sahiptir.
Bu, sanığın sahip olduğu önemli bir avantajı oluşturmaktadır256.
2.2.11.2 İsnadın Silinmesi
İddia uzlaşmasının ikinci çeşidi savcının sanık hakkındaki suçlamalardan birisini sanığa yönelterek, sanık hakkındaki diğer derdest suçlamalardan vazgeçmesi
253
Ulmer, Jeffery T.- Eisenstein, James- Johnson, Brian D.; “Trial Penalties in Federal Sentencing: Extra-Guidelines Factors and District Variation”,Justice Quarterly, 17 Haziran 2009, sf: 2.
254
Scheb-Scheb, sf: 485.
255
Outline of the US Legal System, sf: 101.
256
ve bu suçlamaları düşürmesidir. Bu durumda iki farklı uygulama ile karşılaşmak
mümkündür257:
1. Dikey soruşturma yapmama anlaşması: Bu durumun kabulü halinde savcı, sanığa karşı daha ağır ceza gerektiren önemli suçlamalar hakkında soruşturma yapmamaktadır.
2. Yatay suçlamaların reddi anlaşması: Bu durumun kabulü halinde sanığa isnat edilen suça ilişkin ilave iddiaların soruşturma dışı bırakılması söz konusu olmaktadır.
Bu iddia uzlaşmasının bir başka şekli ise iddianameden sanığın “sabıkalı” olduğu yönündeki maddenin silinmesi anlaşmasıdır. Federal düzeyde ve birçok
eyalette kişinin Birleşik Devletlerin herhangi bir yerinde 3 kez258 “felony” tarzında
257
Outline of the US Legal System, sf: 102.
258
“Three Strikes Laws”, Birleşik Devletlerin bir kısım eyaletleri tarafından uygulanan ve üç ya da daha fazla ciddi suçtan mahkûm olan kişiler hakkında uzatılmış ve zorunlu hapis cezası gerektiren bir kanundur. Bu kanun özellikle 1990’lı yıllarda oldukça popüler bir kanundu.
Three Strikes Laws daha önce de benzer şekilde suç işlemiş olan kişilerin “felony” tipi suç işlemeleri halinde hapis cezalarında ciddi artışlar sağlamaktadır ve aynı zamanda bu kişilerin işledikleri sonraki suçları nedeniyle hapis cezasından başka bir ceza almalarını engellemektedir. Three Strikes Laws kurallarının uygulanmasını gerektiren ciddi suçların hangileri olduğu eyalet kanunlarında belirtilmektedir. Adam öldürme, silah kullanarak ya da ölüm ile sonuçlanan bina içindeki hırsızlık, tecavüz ve diğer cinsel saldırı suçları gibi suçlar Three Strikes Laws kurallarının uygulanmasını gerektiren suçlardan bazılarıdır.
Three Strikes Laws’un uygulandığı eyaletler ve yürürlüğe giriş tarihleri şu şekildedir: 1974; Texas
1993; Washington
1994; California, Colorado, Connecticut, Indiana, Kansas, Nevada, North Dakota
1995; Arkansas, Georgia, Maryland, Montana, New Jersey, New Mexico, North Carolina, Pennsylvania, South Carolina, Utah, Vermont, Wisconsin
1996; Florida, Tennessee, Virginia
Bu Kanun sabıkalı kişinin yeniden suç işleme eğilimini hapis cezası ile karşılamakta ve engellemektedir.
Three Strikes Laws’un uygulama biçimi eyaletlere göre değişiklik göstermektedir. Uygulamada bazı eyaletler her üç felony tipi suçun da şiddet içerikli olması gerektiğini benimserken; diğer bazı eyaletler ilk iki suçun şiddet içerikli ve/veya ciddi suç olması halinde üçüncü suçun herhangi bir felony suçu olmasının yeterli olduğunu kabul etmektedir.
Örneğin; California ve Georgia eyaletlerinde ilk iki suçun şiddet içerikli felony suçları olması gerekirken; Indiana, Louisiana, Nevada, North Dakota, South Carolina eyaletlerinde iki suç işlenmiş olması yeterli kabul edilmektedir.
Bununla birlikte Three Strikes Laws uygulanabilmesi için her zaman üç suç işlenmesi gerekmemektedir. Bu sayı South Carolina, North Dakota eyaletlerinde 2; Maryland, Georgia eyaletlerinde ise 4 olarak uygulanmaktadır.
Alabama, Alaska, Arizona, Delaware, District of Columbia, Hawaii, Idaho, Illinois, Iowa, Kentucky, Maine, Massachusetts, Michigan, Minnesota, Mississippi, Missouri, Nebraska, New Hampshire, New
suç işlemesi durumunda o kişi itiyadi suçlu (habitual criminal) olarak kabul edilmektedir. İtiyadi suçlu olduğu kabul edilen kişi hakkında uygulanması gereken zorunlu ceza ömür boyu hapis cezasıdır. Eyalet mahkemelerinde sanığın “suçluyum” kabulüne karşılık olarak hakkındaki itiyadi suçlu kabulü kaldırılmaktadır.
Bu tür anlaşmalardaki bir başka iddia uzlaşması çeşidi ise suçlanan hakkındaki değişik mahkemelerde yargılanmasına devam edilen davaların hükümlerinin
birleştirilerek infazının sağlanması için, bir mahkemede birleştirilmesi yöntemidir259.
Büyük jüri sonrası düzenlenen iddianame ya da ön duruşma sonrası verilen kararlar birçok yargılamaya konu teşkil edebilmektedir. Bunlar her mahkemenin kendi esas defterine kayıt edilerek takip edilmektedir. Örneğin 4 ayrı sahtecilik ve bir dolandırıcılık suçu ile suçlanan kişi hakkında 5 ayrı mahkemede dava açılacak ve dolayısıyla bu davalar 5 ayrı mahkeme esasına kaydedilecektir. Bu tür durumlarda genel uygulama olarak davaların tamamı, ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilerek görülmektedir. Bu uygulama davaya bakan hâkime suçlanan hakkında verilecek cezaların infazının bir elden yapılması imkânını vermektedir.
2.2.11.3 Ceza Pazarlığı
İddia anlaşmasının 3. çeşidi sanığın “suçluyum” kabulünde bulunmasına karşılık olarak savcının hâkimden ilgili suçun gerektirdiğinden daha az ceza
uygulanmasını istemesi şeklinde gerçekleşmektedir260. Ceza pazarlığının kuvveti
ceza yargılama sisteminin kaynaklarının kısıtlı olması ile açıklanabilir. Eyaletler seviyesinde en azından savcılar sanığa adil olarak belirlenmiş bir cezanın hâkim tarafından kabul edileceği konusunda söz verebilmektedirler. Hâkimler tarafından savcıların sanığa verdiği sözün kabul edilmemesi savcıların güvenilirliğinin hızlı bir York, Ohio, Oklahoma, Oregon, Rhode Island, South Dakota, Texas, West Virginia, Wyoming eyaletlerinde itiyadi suçlular için Three Strikes Laws’dan başka kanunlar uygulanmaktadır.
5 Mart 2003 tarihinde verdiği kararında Birleşik Devletler Anayasa Mahkemesi Three Strikes Laws uygulamasının Birleşik Devletler Anayasasının 8. maddesine aykırı olmadığına hükmetmiştir. Paul H. Robinson, Geoffrey P. Goodwin & Michael D. Reisig; http:// law. indiana. edu/ centers/ lawsociety/doc/ DisutilityofInjustice81010.pdf; (erişim tarihi: 20.08.2010); Ewing v. California, 538 U.S. 11; "http://en.wikipedia.org/wiki/Three_strikes_law"; (erişim tarihi; 20.08.2010); Senna-Siegel, sf: 348.
259
Outline of the US Legal System, sf: 102.
260
şekilde ortadan kalkmasına yol açacaktır. Bu durum “suçluyum” kabulünde bulunacak birçok sanığın şansını bir de yargılamaya giderek mahkeme huzurunda denemek istemelerine ve bu nedenle “suçlu değilim” kabulünde bulunmalarına yol açabilecektir. Böylesi bir durumun mahkemede yer alan dosya sayısının hızlı ve inanılmaz bir şekilde artmasına yol açacağı ve ceza yargılama sisteminin durma noktasına gelmesine sebebiyet vermesi kaçınılmaz olacaktır. Bu gerçek; savcılar, hâkimler ve sanık müdafiileri tarafından daima göz önünde bulundurulmaktadır.