Müze Gezilerinin Daha Sık Gerçekleşebilmesi İçin Müzelere Düşen Görevler:

Müze gezilerinin daha sık gerçekleşebilmesi için, müzelerde öğrencilerin yaşlarına uygun rehberlik hizmetinin yapılması gerektiğine değinen 7 sınıf öğretmeni, müzelerin rehber bulundurma ve rehberlik etme durumları açısından yetersiz kaldıklarını belirtmekte ve de müzelerin kendilerini bu açıdan geliştirmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. “Müzelerde çocukların seviyesine uygun rehberlik

yapılmalı.” görüşünü belirten A4 numaralı sınıf öğretmenini A31, A42 ve A46

numaralı sınıf öğretmenleride destekler nitelikte görüşte bulunmaktadırlar. A46 numaralı sınıf öğretmeni “Müze gezilerinin daha sık gerçekleşebilmesi için,

müzedeki rehberlik faaliyetlerinin eksikliği gibi problemler çözümlenmelidir.”

görüşünü dile getirmektedir.

Bu konuyla ilgili olarak A5 numaralı sınıf öğretmeni “Müzeler kendilerini

öğrenci gezilerine ve yaş gruplarına göre düzenlemeliler.” önerisinde bulunurken;

A6 numaralı sınıf öğretmeni de “Müzeler yapısal şartlarını, zenginleştirilmiş

rehberlik hizmetleriyle bütünleştirerek çocuklar için daha cazip hale getirmelidirler.” önerisinde bulunmaktadır. A36 numaralı sınıf öğretmeni ise “Müzeler öğrenci düzeyine uygun donatılıp, görevlendirmeler yapmalılar.”

önerisinde bulunmaktadır.

7 sınıf öğretmeni ise müze gezilerinin daha sık gerçekleşebilmesi için, müzelerin yapısal şartlarını iyileştirmeleri gerektiğine değinmektedir. Sınıf öğretmenleri, artık müzelerin öğrencilerin – çocukların ilgisini çekebilecek nitelikte yenilenmeleri gerektiğini; kasvetli havalarından çıkmaları gerektiğini; katı kuralların olmadığı, çocukların rahatça hareket etmelerine olanak sağlayacak nitelikte

donatılmış olmaları gerektiğini görmek istediklerini belirtmektedirler. Bu konuda ele alınan bir hususta müzelerin sergilemelerinde değişiklikler yapması gerektiği ile ilgilidir. Bu hususta A3 numaralı öğretmen “Dekorundan ışıklandırılmasına, ses

düzenine kadar her yönüyle yenilenmeliyiz.” görüşünde bulunurken; A31 numaralı

öğretmen “Sergilenenlerin daha iri yazılarla tanıtılması ve yapılan gruplamaların

çocuklara uygun olması” görüşünde bulunmaktadır. Görüldüğü gibi sınıf

öğretmenleri, müzenin ışılandırılmasından dekoruna, eşyaların sınıflandırılmasından tanıtımına kadar sergileme ile ilgili hususların gözden geçirilmesi gerektiğine değinmektedirler.

Müze gezilerinin daha sık gerçekleşebilmesi için, müzelerde eğitsel çalışmalara, değişik uygulamalara, çeşitli etkinliklere yer verilmesi gerektiğine değinen 6 sınıf öğretmeni; öğrencilerin müzeleri ilgi çekici bulmaları için, müzelerde değişik uygulamalara yer verilmesi gerektiğini belirtmekte ve müzelerde uygulama odalarının ve konferans salonunun bulunması gerektiğinin ve de buralarda öğrencilere yönelik etkinliklerin gerçekleştirilmesi gerektiğinin üzerinde durmaktadır. Müzelerde bilgilendirmenin yanında, eğlenceli çalışmalara yer verilmesinin çocukların ilgisini çekeceğine değinen sınıf öğretmenleri, gelişen teknolojinin sunduğu olanaklardan da müzelerin eğitim hizmeti vermede yararlanmaları gerektiğini belirtmektedirler.

Bu konuda görüş belirten sınıf öğretmenlerinden A5 numaralı sınıf öğretmeni

“Müzelerin konferans salonları olmalı ve orada bilgilendirici, oyunlaştırıcı çalışmalar yapılmalı. Öğrenci bir tuşa basarak o eser hakkında bilgiyi anında sesli almalı.” şeklinde müzede gerçekleştirilmek üzere değişik uygulamaların olması

gerektiğine değinmektedir. A13 numaralı öğretmen ise “Müzelerde uygulama

odalarının olması (Bir eseri taklit edebilme (çamurla aynısını yapmaya çalışma), taklidi yapılmış eserleri eline alıp inceleyebilme… gibi etkinliklerin müzede yapılabilmesi).” gibi imkanların sunulmasının müze gezilerinin daha sık

gerçekleşmesini sağlayacağına değinmektedir. A32 numaralı sınıf öğretmeni de müzelerin öğrencilere yönelik paket programlar yapmalarının müze gezilerinin daha sık gerçekleşmesine yol açacağını belirtmektedir.

6 sınıf öğretmeni müze gezilerinin daha sık gerçekleşebilmesi için, müzelerde mesleğinde deneyimli, gerekli formasyona sahip kişilerin çalıştırılması gerektiğine

değinmektedir. Sınıf öğretmenleri müzelerde çocuklara karşı anlayışlı, sabırlı, hoşgörülü, sevecen, çocuk psikolojisinden anlayan, çocukların seviyesine uygun olarak rehberlik yapabilen, çocukların ilgilerini çekmeyi başarabilen, duyarlı, ilgili, sempatik, güler yüzlü kişilerin çalıştırılması gerektiğini; böylece çocukların müzede daha rahat, daha güvenli bir ortamda severek, isteyerek, hoşça vakit geçirerek öğrenme etkinliğine katılacaklarını belirtmektedirler.

Bu konuda görüş belirten sınıf öğretmenlerinden A23 numaralı sınıf öğretmeni

“Müzedeki görevliler çocuklara karşı hoşgörülü olup, sabırlı davranmalı, çocukların dikkatini çekecek noktalara değinmelidirler.” şeklinde düşüncesini ifade etmektedir.

A33 numaralı sınıf öğretmeni ise “Müze görevlilerinin bilgili, çocukların seviyesine

inebilen ve anlattıklarını küçük hikayelerle süsleyebilen, güler yüzlü kişiler olması gerekmektedir.” şeklinde görüşünü dile getirmektedir.

6 sınıf öğretmeni ise müze gezilerinin daha sık gerçekleşebilmesi için, müzelerin tanıtım yapmalarının, kendilerini tanıtmalarının gerektiğini vurgumaktadır. Bu konuda A40 numaralı sınıf öğretmeni çocukların müzelere ilgisini çekmek için, çocukları müze gezilerine katılmaya özendirmek için, müzelerin çekici hale getirilmesi gerektiğine, yani müzelerin reklamının yapılması gerektiğine değinmektedir. Müze gezilerini teşvik edici ve müzeleri tanıtıcı çalışmaların yapılması gerektiğine değinen sınıf öğretmenleri; bunu müzelerin çeşitli şekillerde yapabileceğine değinmektedirler: Broşürler dağıtarak, slayt ya da CD gösterimi yaparak, okullarda tanıtıcı seminerler düzenleyerek. Bu hususta, A16 numaralı sınıf öğretmeni ise, müzelerin önemini herkese kavratması amacıyla, müzelerin gerekli kaynak ve dokümanlar oluşturması gerektiğine değinmektedir.

Müze gezilerinin daha sık gerçekleşebilmesi için, müzelerin işi ciddiye almaları gerektiğine değinen 4 sınıf öğretmeni, müzelerin düzenlenen müze gezilerini önemsemelerine ve yapılan faaliyetleri geçiştirmemelerine değinmektedir. Müzelerin, müze bilincine sahip olması gerektiğine değinen sınıf öğretmenleri, müzelerin eğitim faaliyetlerine kendilerini daha iyi hazırlamaları gerektiğine değinmektedirler. Müzelerin öğrenci gezilerini bir yük olarak değil, yapılması gereken bir çalışma olarak görme bilinci kazanması gerektiğine değinen A45 numaralı öğretmenin bu düşüncesini, A3 ve A26 numaralı öğretmenler de “Müzeler, şuurlu hizmet vermeli.” diyerek desteklemektedirler. Dünyanın ünlü müzelerini

(British Museum, History Museum, Louvre Museum) gördüğünü belirten A3 numaralı sınıf öğretmeni de bizde Topkapı Müzesi gibi birkaç büyük müzemiz haricindeki diğer müzelerin işi ciddiye almadıklarını belirtmekte ve de bu durumun müze gezilerinin gerçekleşmesinin önünde bir engel oluşturduğunu söylemektedir.

1 sınıf öğretmeni (A4 numaralı) ise müzelerin kendi kurumlarına ait taşıtlarının bulunmasını ve bu taşıtlarla müzelerin, periyodik olarak, öğrencileri müzelere taşımalarının müze gezilerini artıracağını dile getirmektedir.

1 sınıf öğretmeni de (A36 numaralı) müzelerin hangi tarihlerde açık olacağını, düzenli olarak, okullara bildirmesi gerektiği yönünde bir görüş belirtmektedir.

SONUÇ VE ÖNERİLER