• Sonuç bulunamadı

4/10 YÜZYIL BAĞDAT TOPOGRAFYAS

Harita 1: Ruṣâfe ve Çevresinin Takrîbî Haritası

1.1.1.2 Müsta‘în Suru

Halife Müsta‘în, kendisine isyan eden Türk kumandanlardan kaçarak Bağdat’a iltica edince [5-6 Muharrem 251/6-7 Şubat 865] 124, Sâmerrâ’da Mu‘tez Billâh’a biat edilmişti. Mu‘tez’in ordusu kısa süre sonra Bağdat’ı muhasara altına aldı ve kuşatma yaklaşık bir yıl sürdü. Kuşatma öncesinde [251/865] Halife Müsta‘în istihkâm amacıyla şehrin doğusunu ve batısını sur ile çevirttirmiş125, sur dışında kalan ev, dükkân, bağ ve

124 Müsta‘în’in Sâmerrâ’dan ayrılması üzerine Mu‘tez Billâh’a biat edilmiş, böylece biri Sâmerrâ’da diğeri

Bağdat’ta olmak üzere iki halife ortaya çıkmıştı. Bağdat yaklaşık bir yıl boyunca Mu‘tez’in ordusu tarafından muhasara altında tutuldu. Şehirde kıtlık baş gösterip, Müsta‘în’in durumu zayıflamaya başladığında, Muhammed b. Abdullah b. Tâhir, Mu‘tez’e biat etti. Uzun süren kuşatmanın ardından Müsta‘în kendisini Halifelikten azletmeye razı oldu. Bkz. Ali Aktan (2006), “Mu‘tez Billâh”, DİA, TDV Yayınları: İstanbul, C. 31, s. 390-391.

125 Taberî Müsta‘în’in emri ile vali Muhammed b. Abdullah b. Tâhir’in yaptırdığı istihkâm faaliyetlerini

şöyle anlatır:

Müsta‘în, Muhammed b. Abdullah b. Tâhir’e Bağdat’ın savunma sistemlerini hızlı bir biçimde sağlamlaştırmasını (tahsîn) emretti. Bunun üzerine Şemmâsiye Kapısı’nda Dicle’den başlayıp, Sûḳu’s̱-S̱ülesâ’da Dicle’ye kadar, yine Ümmü Ca‘fer Katî`ası’ndan başlayıp Humeyd b. Abdulhamîd Sarayı’na değin şehrin etrafı surla çevrildi. Her kapıya bir kumandan tayin edilip, emrindeki askerlerden ve başkalarından oluşan bir birlik verildi. İki yakayı çevreleyen surlar etrafına hendek kazılması, sıcakta ve yağmurda süvarilerin sığınmaları için gölgelikler (mazallât) yapılması emredildi. Söylendiğine göre, iki surun yapımı, hendeklerin kazılması ve gölgelikler için 330.000 dinar harcanmıştı. Şemmâsiye Kapısı’nın üzerine engeller (el-`avârız), metal levhalar, uzun sivri çiviler yapıldı. İkinci kapının dış kısmına gayet ağır bir kapı büyüklüğünde demir levhalarla kaplanmış asma kapı yapıldı. Düşman kapılardan birine yüklendiğinde, asma kapının ipleri salınır, kapının altında kalanlar can verirdi. İç kapının üzerine tekerlekli seyyar mancınık (arrade), dış kapının üzerine ise beş büyük mancınık konuldu. Bunların içinde Gazbân dedikleri büyük bir mancınık bulunuyordu. Ayrıca altı adet arrâde ile Şemmâsiye’nin en ucuna kadar atış yapılabiliyordu. Beradân Kapısı’na sekiz adet arrâde konulmuştu. Bunlardan dördü bir tarafa, dördü diğer tarafa yerleştirilmişti. Ayrıca kapıya dört adet kapan kurulmuştu. Bağdat’ın doğu ve batı surlarının kapılarının tamamında bu tertibat alınmıştı. Kapılardan her birine, kendilerine bağlı birlikleri olan kumandanlar tayin edildi. Ayrıca her bir kapıda yüz süvari ve yüz piyadenin sığabileceği genişlikte, üzeri kapalı bir dehliz yapıldı. Her bir mancınık ve arrâde için savaş zamanında ipleri germeleri ve atış yapmaları için iki asker görevlendirilmişti. Kuşatma öncesinde Bağdat halkına çeşitli yükümlülükler verilmişti. Hatta hac dönüşünde Bağdat’a uğrayan Horasanlı bir gruptan, Türklere karşı girilen savaşta yardım etmeleri istenmiş, onlar da yardım etmişlerdi. Muhammed b. Abdullah b. Tâhir, ayyar takımının da silahaltına alınmasını, başlarına bir kumandan tayin edilmesini emretti. Onlar için ziftle sıvanmış hasırdan kalkanlar ve taş doldurmaları için torbalar yapılmasını emretti. Söylenildiğine göre onlardan biri olan Muhammed b. Ebî Avn, kendisi için yapılan zift kaplı bu hasır kalkanın arkasında ayakta durur ve kimse onu göremezdi. Onlar için elbiseler dikilmiş ve bunun için yüz dinardan fazla harcanmıştı. Ziftli kalkan taşıyan Ayyâr’ın kumandanlarından birine Yenteveyh deniliyordu. Surun inşaatı, 7 Muharrem Perşembe [251]/8 Şubat 865 Perşembe günü tamamlandı.” Taberî (1975), Târîḫu’ṭ-Ṭaberî, C. 9, s. 287-8; Miskeveyh (2000), Tecâribu’l-Umem, C. 4, s. 341. 7 Safer 251/10 Mart 865 Cumartesi günü Saîd b. Humeyd’in mektubu gelince, Muhammed b. Abdullah b. Tâhir, 18 Safer/21 Mart Çarşamba günü Şemmâsiye Kapısı’na gitti. Sur dışında kalan ne kadar ev, işyeri, bağ, bahçe varsa tamamının yıkılmasını, savaşanların görüş menzili artırmak için Şemmâsiye’den

56

bahçelerin yıkılmasını, hurma ağaçlarının kesilmesini emretmişti (Taberî, 1975:9/287-8; Miskeveyh, 2000:4/341).

Bağdat valisi Muhammed b. Abdullah b. Tâhir, Müsta‘în’in emriyle Bağdat’ın çevresine surlar yaptırıp, kapılarını da sağlamlaştırmıştı. Mu‘tez, Halife Mütevekkil’in oğlu Ebû Ahmed kumandasında Sâmerrâ’dan 10.000 kişilik bir ordu göndermişti. Bağdat ahalisi savaşın ortasında kalmış, her iki taraf da büyük zayiat vermişti. O yıla “Mu‘tez ve

Müsta‘în fitnesi senesi” denilmişti. Bağdat ahalisi erzak yollarının kapatılması

dolayısıyla vali Muhammed b. Abdullah b. Tâhir’i olayların sorumlusu görüyor, onun evine hücum ediyorlardı. Müsta‘în, Mu‘tez karşısında tutunamayacağını anlayınca vali İbn Tâhir’in de ricasıyla azline razı olmuş ve 4 Muharrem 252/25 Ocak 866 tarihinden Bağdat’ta hutbeler Mu‘tez Billâh adına okunmaya başlamıştı (Hatîb el-Bağdâdî, 2004:2/121-2).

Müsta‘în’in 251/865’te yaptırdığı surlardan doğu surunun altı kapısının olduğu kaydedilmiştir. İlk kapı, kuzeyde Dicle’ye yakın bir mevkideki bulunan Şemmâsiye Kapısı [Bâbu’ş-Şemmâsiyye] idi. Dicle sahilinden başlayan sur doğu istikametinde önce Beradân Kapısı’na [Bâbu’l-Beradân] varıp, Nehru’s-Sûr hizasından geçerek, Dicle’ye paralel bir biçimde güney-doğu istikametinde Bâbu Ḫorasan ve Bâbu Sûḳu’d-Devâb’e, ardından Bâbu Ebrez’e ulaşıyordu. Daha sonra Bâbu Sûḳu’s̱-S̱ülesâ’dan geçerek Ḳasru

Humeyd karşısından Dicle’ye tekrar bitişiyordu (Miskeveyh, 2000:4/341; Cevâd ve Sûse,

2011:119). Bâbu’ş-Şemmâsiyye’den başlayıp Sûḳu’s̱ -S̱ülesâ’ya kadar uzanan bu sur, doğu yakasının üç mahallesi olan Şemmâsiyye, Ruṣâfe ve Muḫarrim mahallelerini içine alıyordu (Cevâd ve Sûse, 2011:119).

Taberî, Halife Müsta‘în’in yaptırdığı surun, 7 Muharrem [251]/8 Şubat 865 Perşembe günü tamamlandığını bildirmiştir (Taberî, 1975:9/288). Fakat bu tarih, Müsta‘în’in Sâmerrâ’dan Bağdat’a gelişinden [5 Muharrem 251/6 Şubat 865] sadece iki gün sonrasıdır (Taberî, 1975:9/283; İbnu’l-Cevzî, 1992:12/42; İbnu’l-Esîr, 1997:6/210). Ayrıca Taberî, Müsta‘în’in Bağdat valisi İbn Tâhir’e, surları tahkim etmesini emrettiği haberini 251/865 senesinde zikretmiştir. Buna göre, toplam uzunluğu yaklaşık 15 km olan

başlayıp üç kapı boyunca ne kadar hurma ağacı varsa hepsinin kesilmesini emretti.

57

Müsta‘în surunun bir yıldan daha kısa bir süre tamamlanmış olduğu anlaşılır ki bu da oldukça zayıf bir ihtimaldir.