• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: TARİHTE VE GÜNÜMÜZDE ZEKÂT UYGULAMALARI

2.4. Günümüzde Zekât Uygulamaları

2.4.2. Malezya’da Zekât Uygulamaları

2.4.2.2. Lembaga Zakat Selangor (LZS)

Selangor Eyaletinde zekâtla ilgili işlemler Selangor Eyalet Dini Kurulu tarafından

yürütülmektedir. LZS 1992 yılında Selangor eyaletinde kurulmuş olup kuruluşundan bu

yana geçen zamanda zekâtın kurumsallaşması hususunda büyük tecrübe birikimi sağlamıştır. LZS mükelleflerden topladığı zekâtı belirlenen yerlere dağıtmaktadır. LZS

sadece zekât toplama ve dağıtma konusunda faaliyet göstermeyip, insanlara zekâtın

özünü, önemini, amacını ve farziyetini anlatarak insanların zekât konusunda bilinçlenmelerini sağlamaktadır. 2006 yılında Selangor Zekât Merkezi olan adı Selangor

Zekât Kurumu olarak değiştirilmiştir (Lembaga Zakat Selangor, 2014: 32).

LZS’da çalışan memurlar alanında uzman kişilerden seçilmiş olup mükelleflere ve muhtaçlara zekât konusunda İslam’ın özüne uygun hizmet vermektedir. LZS’da 435

tane amil bulunmaktadır. 25 şubesi olan kurum günümüz teknolojilerine uyumlu olarak

kullandığı ödeme teknikleriyle zekât toplamakta ve dağıtımını yapmaktadır. Bu durum kurumun verimliliğini artırmaktadır. Ayrıca zekâtın toplanmasında kullanılan kaynak miktarını azaltmakta ve muhtaçlara aktarılacak kaynak miktarını ve faydalanan muhtaç sayısını artırmaktadır (Selçuk ve Görmüş, 2016: 370).

Tablo 15: LZS’un 2010-2015 Yılları Arası Topladığı ve Dağıttığı Zekât Miktarı (Ringit)

Yıllar Toplanan Zekât Miktarı Dağıtılan Zekât Miktarı Dağıtılmayan Miktar 2010 336.674.526 364.946.019 -28.271.493 2011 394.103.903 373.465.626 20.638.277 2012 451.325.027 401.717.682 49.607.345 2013 517.305.275 463.472.826 53.832.449 2014 582.255.890 595.745.640 13.489.750 2015 627.225.100 676.251.478 -49.026.378 Toplam 2.908.889.721 2.875.599.478 60.269.950

Kaynak: Lembaga Zakat Selangor, 2016.

Tablo 15’e göre Selangor eyaletinde toplanan zekât miktarı 2010 yılında 336,6 milyon

Ringit iken bu rakam 2015 yılında 627,2 milyon Ringit’e yükselmiştir. Toplanan zekât

ise %85’lik bir artış olmuştur. Dağıtılan zekât miktarı 2010 yılında 364,9 milon Ringit

iken, 2015 yılında 676,2 milyon Ringit’e yükselmiştir. Tabloya baktığımızda 2010 ve

2015 yıllarında dağıtılan zekât miktarı toplanan zekât miktarından fazladır. Burada iki ihtimal vardır. Birincisi LZS’un zekât dışı gelirleri de olduğundan bazı yıllar dağıtılan zekât miktarı toplanan zekât miktarından fazla olmaktadır. İkincisi de, LZS bazı yıllarda dağıtılamayan zekât gelirlerini izleyen yıllarda dağıtmaktadır. 2010-2015 dönemi olan 6 yıllık dönemde toplanan zekât miktarı 2.908.889 bin Ringit iken, dağıtılan zekât miktarı 2.875.599 bin Ringit’tir. 6 yılda dağıtılmayan zekât miktarı ise 60.270 bin Ringit’tir. Bu

bize dönem boyunca toplanan zekâtın %98’inin dağıtılıp, %2’sinin dağıtılmadığını da

göstermektedir.

LZS her yıl bir önceki yıla göre daha fazla zekât toplamış ve daha fazla muhtaç insanların ihtiyacını karşılamıştır. Zekât fonundan faydalanan fakir ve miskinlerin sayısı 2010 yılında yaklaşık 23 bin iken, 2015 yılında bu sayı 45 bine ulaşmıştır (Selçuk ve Görmüş, 2016: 371).

LZS zekât dağıtımında beş konu üzerinde odaklanmıştır. Bunlar sosyal gelişim, eğitim gelişimi, ekonomik gelişim, insani gelişim ve dini kurumların gelişimidir.

Sosyal gelişim programları çoğunlukla fakir ve miskinlere yapılan yardımlar olup amacı insanların yaşam standardını iyileştirmektir. Onlardan barınma ihtiyacı olanlara yardımcı olmak, yiyecek ihtiyacı olanların ihtiyacını karşılamak, hasta olup da tedavi giderlerini karşılayamayacak durumda olanlara yardımcı olmak, diyaliz hastalarına yardımcı olmak gibi tıbbi yardımları içermektedir (Hassan ve Nasir, 2016: 440).

Eğitim yardımlarının amacı ilkokuldan başlayıp üniversitelerden mezun oluncaya kadar eğitim alanlara eğitim araçları vb. ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılan yardımlardır.

Kur’an ezberleyenlere, yut içi ve yurt dışında okuyan üniversite öğrencilerine de yardım

edilmektedir (Hassan ve Nasir, 2016: 441).

Ekonomik gelişme programlarının amacı zekât alanların yoksulluktan kurtulmalarına yardımcı olmaktır. Yoksulların bağımsız bir şekilde ailelerinin geçimini sağlayacak şekilde gelirlerinin artırılmasına ve uzun dönemde onların da zekât alıcısı durumundan zekât veren konumuna geçmelerine yardımcı olmaktır.

İnsani gelişme programında amaç, aileler, öğrenciler ve girişimcilere manevi

motivasyon sağlamaktır.

Dini kurumları geliştirme programının amacı ise cami ve dini okulları yapmak ve tamir

etmek gibi hizmetlerin finansmanını sağlamaktır (Hassan ve Nasir, 2016: 441).

Selangor’da yaşayan 2 milyon Müslüman’ın sadece 160 bini zekât ödemektedir. Bu da orada yaşayan Müslümanların %8’idir (Nadzri, AbdRahman ve Omar, 2012: 70).

Malezya’da zekât faaliyetlerini özetlersek zekât uygulamasında eyaletler arasında birlik

olmadığından vatandaşlar arasında çelişkiler oluşmaktadır. Eyaletler arasında gelişmişlik farkı olmasına rağmen zengin eyaletlerden fakir eyaletlere zekât transferi olmaması, Federal hükümetin veya eyalet hükümetlerinin zekât uygulamalarına müdahale edememesi ve zekât konusunda merkezi düzenlemelerin yapılamaması, zekâtın eyalet sultanlarının yetkisine bırakılması kurumsal ve merkezi zekât uygulamalarını olumsuz etkilemektedir (Yalçın, 2016: 260). Yeterince ön çalışmalar yapılmadan zekâtın dağıtılıp toplanması, bazı eyaletlerde toplanan zekâtın %30’ları aşan oranda dağıtılamaması kurumun etkinliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Toplumda muhtaç insanlar varken dağıtılmayan zekâtın olması veya hak sahiplerine tam anlamıyla ulaştırılamaması dağıtım organizasyonunun eksikliği olarak görülebilmektedir (Yalçın, 2016: 264).

Malezya zekât uygulamasına göre zekât almak isteyen bir kişinin öncelikle başvuru formu doldurup gerekli belgeleri de sağladıktan sonra mülakata girmesi gerekmektedir. Bu uygulama muhtaçlar için onur kırıcı olacağından bazı ihtiyaç sahipleri bu uygulama nedeniyle muhtaç olmalarına rağmen başvuru yapmamakta ve bu da zekâtın bazı

muhtaçlara ulaşmasını engellemektedir. Zekât dağıtımıyla ilgili bir diğer eleştiri konusu

ise fakir ve miskinlerin zekâttan aldığı payın fisebilillah sınıfından az olmasıdır. Bu da zekâtın yoksulluğu azaltma ve zenginlerle yoksullar arasında köprü görevi görmesini

olumsuz etkilemektedir. Zekâtın dağıtımında fakir ve miskinlere öncelik verilmediğini

göstermektedir (Yalçın, 2016: 264).

Müslümanlara ait kurumlar hem zekât hem de vergi öderken gayrimüslimlerin veya

zekât vermeyen Müslümanların sadece vergi ödemesi zekât verenlerin vermeyenlerle

şahısların ödedikleri zekâtın vergiden mahsup edilmesi eşit rekabet imkânı sağlamış olacaktır (Yalçın, 2016: 261).