• Sonuç bulunamadı

Kuznets Hipotezini Sorgulayan Ampirik Çal›flmalar

Belgede GEL R DA ILIMI VE YOKSULLUK (sayfa 80-83)

Kuznets 1963 y›l›ndaki çal›flmas›nda, mevcut verilerin hipotezi desteklemeye yet-medi¤ini vurgularken araflt›rmac›lar› ters-U hipotezini araflt›rmaya davet etmifltir.

Kuznets taraf›ndan yap›lan bu ça¤r›y› teorik olmaktan daha çok ampirik nitelikte-ki pek çok çal›flma izlemifltir. Bu çal›flmalar›n bir bölümü ters-U hipotezine destek verirken, di¤erleri hipotez üzerindeki flüpheleri artt›rm›flt›r. Bu bafll›k alt›nda bu ça-l›flmalar aras›nda dama tafl› olarak nitelendirilebilecek olan çaça-l›flmalardan örnekler verece¤iz.

Simon Kuznets’in ters-U hipotezi daha çok az geliflmifl ülkeleri kapsayacak fle-kilde Kravis’ in (1960) makalesi ile yeniden gündeme gelmifltir. Kravis, kifli bafl›na reel gelir düzeyi ve eflitsizlik derecesi aras›nda pozitif bir iliflki saptam›flt›r. Kravis, geliflmekte olan ülkelerde üst gelir gruplar› aras›ndaki gelir eflitsizli¤inin, düflük lir gruplar› aras›ndaki eflitsizli¤e k›yasla daha büyük oldu¤unu ifade etmekte ve ge-nel eflitsizli¤in kayna¤›n› bu da¤›l›mla aç›klamaktad›r. Gege-nel olarak geliflmifl ülke-lerdeki gelir da¤›l›m›n›n az geliflmifl ülkelere göre daha dengeli bir da¤›l›m göster-di¤ini ifade eden Kravis, kalk›nman›n sonraki aflamalar›nda e¤itimin ve mülkiyetin yayg›nlaflmas›, sosyal güvencelerin kazan›lmas› ve emek karfl›l›¤› gelirlerin artma-s› ile gelir da¤›l›m›ndaki genel eflitsizli¤in azalaca¤›n› ileri sürmektedir.

Kalk›nm›fll›k düzeyi ve gelir da¤›l›m› iliflkisini kurarak gelir eflitsizli¤inin gelifl-mekte olan ülkelerde geliflmifl ülkelere göre daha büyük boyutlarda oldu¤una ifla-ret eden makalesinde Oshima (1962), gelir da¤›l›m›ndaki eflitsizli¤i tar›m sektörü-nün ekonomi içindeki pay›na göre aç›klamaktad›r. Sanayi ve hizmetler sektörlerin-de gelir da¤›l›m›ndaki eflitsizlik sektörlerin-derecesi tar›m sektörünsektörlerin-deki gelir eflitsizli¤ine göre daha düflüktür. Bu nedenle geliflmekte olan bir ekonomide; kentleflme, sanayilefl-me ve ticaretin yayg›nlaflmas› ile gelir da¤›l›m›nda eflitlik yönünde sa¤lanan olum-lu geliflmeler, tar›m sektörünün ekonomi içinde önemli bir pay sahibi olmas› ne-deniyle ortaya ç›kan bask›n olumsuzluklar taraf›ndan dengelenmektedir. Oshima bu görüflünden hareketle gelir da¤›l›m›ndaki eflitsizli¤in kalk›nma ile er ya da geç daralaca¤› konusundaki görüfllerin tar›m sektörünün a¤›rl›kla hâkim oldu¤u az ge-liflmifl ülkelerde kesinlik tafl›mad›¤›n› ifade etmektedir.

Ters-U hipotezini do¤rular sonuçlar› olan bir di¤er çal›flma da Paukert (1970)’in makalesidir. Paukert kifli bafl›na gelir düzeylerine göre grupland›rd›¤› ülkeler için kifli bafl›na GSMH ve gelir da¤›l›mlar›ndaki eflitsizlik dereceleri aras›ndaki iliflkiyi analiz etmifltir. Paukert kifli bafl›na geliri en düflük ülke gruplar›ndan daha yüksek gelirli gruplara geçildi¤inde gelir eflitsizli¤inin h›zla artmakta oldu¤unu görmüfltür.

Ancak kifli bafl›na gelir art›fl› ile birlikte gelir eflitsizli¤indeki art›fl h›z› yavafllarken, belirli bir gelir efli¤ini aflan ülkelere geçildi¤inde eflitsizlik azalmaktad›r. Daha da yüksek gelirli ülkelere geçildi¤inde ise eflitsizlik belirgin bir biçimde azalmakta ve en düflük gelirli ülkelerdeki gelir da¤›l›m› ile benzerlikler göstermektedir.

Ahluwalia (1974) gelir eflitsizlik derecelerine ve kifli bafl›na düflen gelire göre grupland›rd›¤› 66 ülkeye ait veriler yard›m›yla Kuznets hipotezini sorgulam›flt›r.

Araflt›rma sonuçlar› gelir da¤›l›m›ndaki dengesizli¤in geliflmekte olan ülkelerde da-ha yüksek oldu¤unu do¤rulamaktad›r. Ahluwalia’ n›n bulgular› geliflmekte olan ül-kelerde gelir da¤›l›m›ndaki dengesizlik sorununun, orta ve düflük gelir grubunda-ki hanelerin toplam gelirden daha küçük bir pay almalar›ndan kaynakland›¤›n›

or-74 Gelir Da¤›l›m› ve Yoksulluk

S O R U

D ‹ K K A T DÜfiÜNEL‹M

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

taya koymufltur. Ahluwalia, geliflmekte olan ülkelerden az geliflmifl ülkelere geçil-di¤inde gelir da¤›l›m›ndaki eflitsizli¤inin ciddi derecede artt›¤›n› saptam›flt›r.

Roberti (1974) büyüme ve gelir da¤›l›m› iliflkisini, kifli bafl›na gelir düzeyinde-ki de¤iflme karfl›s›nda farkl› gelir gruplar›n›n toplam gelirden ald›klar› ortalama paylar› izleyerek saptamaya çal›flm›flt›r. Roberti makalesinde Finlandiya, Hollan-da, Norveç, ‹sveç, ‹ngiltere ve Birleflik Devletler’ e ait zaman serisi analizleriyle el-de etti¤i trend el-denklemlerinin sonuçlar›n› el-de¤erlendirmifltir. Araflt›rma sonuçlar›-na göre en yüksek gelirli grubun gelir pay› di¤er tüm gelir gruplar›ndaki de¤ifli-min etkisiyle azalmakta, buna karfl›n bu geliflmeden en düflük gelirli iki grup çok az veya hiç yararlanamamaktad›r. Büyüme sürecinde gelir transferi büyük oranda en yüksek gelir grubundan ortalama gelirin üzerindeki gelir gruplar›na do¤ru ger-çekleflmektedir.

Ahluwalia (1976) ters-U hipotezini sorgulayan bir di¤er çal›flmas›nda 42’si ge-liflmekte olan, 14’ü geliflmifl ve 6’s› sosyalist ülke örneklerinden oluflan 62 ülkeye ait istatistiklerden yararlanm›flt›r. Çal›flmada ülkeler aras›ndaki gelir eflitsizlikleri ile farkl› gelir dilimlerinde yer alan nüfusun ortalama gelirlerden ald›klar› paylar ve kalk›nma sürecinin farkl› evrelerini temsil etti¤i düflünülen aç›klay›c› de¤iflkenler-den oluflan çoklu regresyon yöntemi kullan›lm›flt›r. Kifli bafl›na gelir ile çeflitli gelir gruplar›n›n gelirden ald›¤› yüzde paylar aras›nda istatistiksel olarak anlaml› iliflki oldu¤unu tespit etmifltir. Kuznets’in ters-U hipotezine uygun olarak nüfusun düflük gelirli %40’›n›n ve %60’›n›n gelir pay› kifli bafl›na GSMH’n›n art›fl› ile önce azalmak-ta ve sonra artmakazalmak-tad›r. Buna karfl›n en yüksek gelirli %20’nin gelir pay› da azalmak-tam ters bir e¤ilim göstererek kifli bafl›na GSMH art›fl› ile önce artmakta, sonra azalmak-tad›r. Ahluwalia kalk›nma sürecinde büyüme ile birlikte gelir eflitsizli¤inin neden azald›¤›n› beflerî sermayenin yay›lmas›, nüfus art›fl h›z›ndaki yavafllama ve modern sektörün düflük gelirli geleneksel sektörden gelen nüfusu kald›rabilecek büyüme kapasitesine ulaflmas› gibi yap›sal faktörlerle aç›klam›flt›r.

Ahluwalia, Carter ve Chenery (1979) makalelerinde, ortalama gelir düzeyinde-ki art›fl sürecinde gelir da¤›l›m›n›n nas›l de¤iflti¤ini araflt›rm›fllard›r. Az geliflmifl 12 ülkeye ait yaklafl›k 10 y›ll›k zaman serilerinden hareketle bu zaman diliminde Kuz-nets hipotezini s›nad›klar› makalelerinde, baz› ülkeler için yoksulluk s›n›r›n›n alt›n-daki gelir grubunun gelir pay›nda zamanla bir azalma e¤ilimi oldu¤unu, ortalama gelir düzeylerinde ise büyüme kaynakl› bir art›fl bask›s›n›n bulunmad›¤›n› aç›kla-m›fllard›r. Ahluwalia, Carter ve Chenery gelir eflitsizli¤inin kifli bafl›na ortalama 800 dolar (1970 fiyatlar›yla) düzeyinde maksimuma ulaflt›¤›n› tahmin etmifllerdir. Ahlu-walia, Carter ve Chenery kifli bafl›na ortalama gelir artarken düflük gelirli %60’›n millî gelirden ald›¤› pay›n geriledi¤ini, en yüksek gelirli %40’›n millî gelirden

ald›-¤› pay›n ise anlaml› ölçüde artt›ald›-¤›n› saptam›fllard›r.

Ters-U hipotezini ve gelir eflitsizli¤inin nedenlerini sorgulayan Adelman ve Morris (1973), gelir da¤›l›m›ndaki eflitsizli¤in temel belirleyicisinin büyüme de¤il, ekonomik yap› ve ekonomik yap›daki geliflmeler oldu¤unu ileri sürmüfllerdir. Reg-resyon tahminleri, yoksul ülkelerden geliflmekte olan ülkelere ve sanayileflmifl ül-kelere uzanan farkl› geliflmifllik düzeyindeki ülkeler aras›nda, önce artan gelir eflit-sizliklerinin e¤rinin son bölümünde daha eflit bir da¤›l›ma dönüfltü¤ünü anlaml›l›k s›n›rlar› içinde ortaya koymufltur. Adelman ve Morris çal›flmalar›n›n sonraki aflama-s›nda gelir eflitsizli¤i daha yüksek ve gelir eflitsizli¤i daha az olan ülkelerden olu-flan iki grup aras›nda seçilmifl ekonomik, sosyokültürel ve politik faktörlerin gelir da¤›l›m› üzerindeki aç›klay›c› rolünü araflt›rm›fllard›r. Adelman ve Morris araflt›rma-lar› sonucunda, kifli bafl›na gelir düzeyinin gelir da¤›l›m›n› belirledi¤i düflünülen 31

aç›klay›c› de¤iflken aras›nda gelir da¤›l›m›n› aç›klayan di¤er de¤iflkenlerden sade-ce biri oldu¤unu gördüler. Seçilen de¤iflkenler aras›nda; e¤itim ve beflerî sermaye-nin geliflimi ve do¤rudan devlet yat›r›mlar›n›n ekonomi içindeki a¤›rl›¤›, daha den-geli bir den-gelir da¤›l›m›n› aç›klayan faktörler olarak öne ç›karken, do¤al kaynaklar›n da¤›l›m›na ba¤l› servetin belirli ellerde toplanma oran› ve sektörel yap›daki düaliz-min derecesi gelir da¤›l›m›ndaki dengesizli¤i artt›ran faktörler olarak saptanm›flt›r.

Saith ters-U hipotezini sorgulayan makalesinde, Ahluwalia taraf›ndan kullan›l-maya bafllanan ve di¤er araflt›rmac›lar taraf›ndan s›kl›kla baflvurulan yatay kesit analiz yöntemini veri temini ve metod yönüyle elefltirmifltir (Saith, 1983). Saith bü-yüme ve gelir da¤›l›m› aras›ndaki iliflkinin aç›klanmas› s›ras›nda baflvurulan bu yöntemin konunun ayd›nlat›lmas› önünde bir engel oluflturdu¤unu, büyüme ile gelir da¤›l›m›ndaki eflitsizli¤in önce artmas› ve sonras›nda azalmas›n›n zorlama bir iliflki oldu¤unu, üstelik Kuznets’in hipotezinde böyle mutlak bir iliflkiyi ileri sürme-di¤ini ifade etmektedir.

Papanek ve Kyn (1986), kalk›nman›n gelir da¤›l›m› üzerine etkisini araflt›rd›kla-r› çal›flmalaaraflt›rd›kla-r›nda GSMH’deki art›fl ile gelir da¤›l›m› aras›nda güçlü ve aç›k bir iliflki olmad›¤› aç›klad›lar. Papanek ve Kyn, geliflmekte olan ülkelerdeki GSMH art›fl oranlar› ile düflük gelirli %40 nüfusun toplam gelirden ald›¤› paylar›n art›fl oranla-r›n› ele ald›klar› dönem zarf›nda karfl›laflt›rmaktad›r. Elde ettikleri sonuçlara göre Tayvan, ‹ran, Güney Kore, Sri Lanka gibi ülkelerde büyüme sürecinde düflük ge-lirli nüfusun %40’›n›n gelir pay› daha büyük veya ayn› oranda artarken, Meksika, Brezilya, Panama ve Peru gibi ülkelerde büyüme sürecinde düflük gelirli grubun gelir pay›ndaki art›fl›n büyüme oran›n›n gerisinde kald›¤›n› göstermifltir. Papanek ve Kyn çal›flmalar› sonucunda h›zl› büyümenin mutlaka gelir eflitsizli¤inde art›flla sonuçlanmayabilece¤ini, üstelik düflük büyüme h›z›n›n da gelir da¤›l›m›nda iyilefl-me anlam›na geliyilefl-medi¤ini görmüfllerdir.

Anand ve Kanbur (1985) benzer bir yaklafl›mla ters-U hipotezini ve bu hipote-zin kan›tlanmas› amac›yla yap›lm›fl çal›flmalarda baflvurulan yöntem ve sonuçlar›

elefltirdikleri makalelerinde gelir da¤›l›m› politikalar›n›n yoksulluk sorunu ile mü-cadeledeki önemini de¤erlendirmifllerdir. Anand ve Kanbur (1993) daha sonraki çal›flmalar›nda Kuznets’in sektörler aras› nüfus kaymas› sürecini esas alarak, eflit-sizlik ve kifli bafl›na gelir aras›ndaki iliflkiyi tan›mlayan fonksiyonu alt› ayr› eflitsiz-lik göstergesi için elde ettiler.

Kuznets hipotezine bir baflka yaklafl›m gelifltiren Ram (1995), 36 geliflmekte olan ülke istatistiklerinden yararlanarak oluflturdu¤u sabit etki modeli çerçevesin-de büyüme sürecinçerçevesin-de önce artan sonra azalan gelir eflitsizli¤ini ifaçerçevesin-de eçerçevesin-den ters-U hipotezini art›fl ve azal›fl noktalar›yla tan›mlayan bir tahmin denklemi elde etmeye çal›flm›flt›r. Ram çal›flmas›nda hipotezin mevcut veriler taraf›ndan desteklenmedi¤i-ni görmüfltür. Tan›mlad›¤› eflitli¤e karfl›n ülkeler aras›nda gelir eflitsizlikleridesteklenmedi¤i-nin pek çok faktör taraf›ndan belirlendi¤ini, kifli bafl›na gelir düzeyinin bu faktörlerden sa-dece biri oldu¤unu vurgulam›flt›r. Bununla birlikte, Ogwang (1994) Ram’ ›n haz›r-lam›fl oldu¤u veri setini, güvenilir ve karfl›laflt›r›labilir bularak aynen kullanm›fl ve parametrik olmayan regresyon yöntemi ile literatüre fonksiyonel formda katk› yap-m›flt›r. Ogwang, eflitsizlik ve kifli bafl›na gelir aras›ndaki iliflkiyi tahmin etmifl ve Kuznets’in ters-U hipotezini destekleyen sonuçlar elde etmifltir.

Deininger ve Squire (1996) gelifltirdikleri bir kriteri uygulayarak Gini katsay›lar› ve yüz-de gelir gruplar›na göre gelir da¤›l›m›ndaki eflitsizlikler üzerine yeni bir veri seti olufl-turdular. Bu veri seti ülkeler aras›nda ve kuflaklararas›nda karfl›laflt›rma yapma olana¤›

sa¤layan güvenilir bir veri seti olarak kabul edildi¤i için araflt›rmac›lar taraf›ndan tercih edilmektedir.

Kuznets hipotezi üzerine yap›lm›fl çal›flmalar hipotezi onaylayan veya redde-den sonuçlar elde ederken, Deininger ve Squire (1998) oluflturduklar› standart ve-ri seti ile ters-U hipotezini sorgulayan önemli çal›flmalar›ndan bive-rini gerçeklefltir-mifllerdir. Gini katsay›s› ve kifli bafl›na gelir aras›ndaki iliflkiyi tahmin eden çal›flma-lar›nda Deininger ve Squire yatay kesit analizi uygulamas›nda ters-U hipotezini gerçekten destekleyen sonuçlar elde ettiler. Fakat elde ettikleri tahmin eflitli¤inin ekonometri biliminin sa¤laml›k testlerine olumlu yan›t vermedi¤ini gördüler. Ka-bul edilebilir sa¤laml›kta elde ettikleri sonuçlar›n ise Kuznets hipotezini destekle-medi¤ini aç›klad›lar. Deininger ve Squire’ ›n bu çal›flmas› kullan›lan veri kalitesinin ve ekonometrik tekni¤in önemini vurgulayan özelli¤i ile bundan sonra yap›lacak çal›flmalar için bir standart oluflturmufl durumdad›r.

Campano ve Salvatore (2006: 108) Kuznets hipotezini sorgulayan çal›flmalar›n sonuçlar›n› yap›lan çal›flmalar›n ortak özelliklerine göre düzenleyerek özetlemifltir:

• Yatay kesit analizini kullanan ampirik çal›flmalar hipotezi destekleme e¤i-liminde olmakla birlikte, ülke örneklerinde zaman serisini esas alan çal›flma-lar hipotezi destekleyen herhangi bir kan›t ortaya koyamam›flt›r.

• Gelir da¤›l›m› eflitsizlik göstergesi olarak Gini katsay›s›n› kullanmay› tercih eden yatay kesit ampirik modeller, hipotezi destekleyen sonuçlar elde ede-memifltir.

• Eflitsizlik ölçütü olarak en yüksek gelir gruplar›n›n en düflük gelir gruplar›-na oran› olarak tan›mlanm›fl yüzde paylar agruplar›-nalizini esas alan yatay kesit ampirik modeller hipotezi destekleyen sonuçlar ortaya koymufltur.

• Kent/k›r veya modern/geleneksel gibi iki sektör üzerine kurulmufl olan teo-rik modeller hipotezi destekler nitelikte sonuçlar ortaya koymaktad›rlar.

Kuznets’in ters-U hipotezini sorgulayan bir ampirik çal›flma yapacak olsan›z nas›l bir yol izlerdiniz? Araflt›rman›n veri temini, modelleme, uygulama ve bulgular›n de¤erlendirilme-si aflamalar›n› yazarak aç›klay›n›z.

Kuznets’in ters-U hipotezi niçin bu kadar ilgi görmekte ve üzerinde tart›fl›lmaktad›r? Eko-nomi politikas› önceliklerini göz önünde bulundurarak tart›fl›n›z.

Belgede GEL R DA ILIMI VE YOKSULLUK (sayfa 80-83)