• Sonuç bulunamadı

KEYNEZYEN GEL‹R DA⁄ILIMI TEOR‹S‹

Belgede GEL R DA ILIMI VE YOKSULLUK (sayfa 32-37)

Keynes’e göre, mevcut kapitalist sistemin en önemli sorunlar›, tam istihdam› sa¤-lamada yaflanan baflar›s›zl›k ve gelir da¤›l›m›nda görülen adaletsizliktir (Keynes, [1936] 2008: 315). Bununla birlikte Keynes, gelir da¤›l›m›nda yaflanan sorunlar› ik-tisad›n en temel sorunlar›ndan birisi olarak görmesine ra¤men, kendisi bir gelir

da-¤›l›m› teorisi oluflturmam›flt›r. Kaldor (1955-1956: 94) da bildi¤i kadar›yla Keynes’in gelir da¤›l›m› problemi ile hiçbir zaman çok da fazla ilgilenmedi¤ini ifade etmifltir.

Öte yandan, her ne kadar Keynes bir gelir da¤›l›m› teorisi gelifltirmemifl olsa da, kendisi bu konuda belirli görüfller öne sürmüfltür. Örne¤in Keynes, 1939 tarihli bir makalesinde, millî gelirden eme¤e düflen pay›n, millî gelirin seviyesinden ve eko-nominin genel olarak iniflte veya ç›k›flta olup olmamas›ndan ba¤›ms›z bir flekilde, hep istikrarl› bir seyir izledi¤ini ifade etmifltir. Keynes, bu durumun ekonomi bili-mindeki hem en flafl›rt›c› hem de en sa¤lam temelli gerçeklerden birisi oldu¤unu da eklemifltir (Keynes, 1939: 48).

Bu çerçevede, Keynes’i izleyen takipçileri de Keynezyen iktisat çerçevesinde bir gelir da¤›l›m› teorisi oluflturmaya çal›flm›fllard›r. Örne¤in Kenneth Ewart Boul-ding, 1950’de bir makroekonomik gelir da¤›l›m› teorisi kurma teflebbüsünde bu-lunmufltur. Boulding’e göre, millî gelirin ücret ve di¤er gelir türleri aras›ndaki

da-¤›l›m› sadece ücret pazarl›klar›na, toplu sözleflmelere ve müteflebbislerin kabiliyet-lerine de¤il, ayn› zamanda ekonomideki yat›r›m, tasarruf ve likidite tercihi kavram-lar›na ba¤l›d›r (Alkin, 1969: 133).

Post-Keynezyen iktisatç›lar›n önde gelen simalar›ndan Joan Violet Robinson da 1956’da bir makroekonomik gelir da¤›l›m› teorisi kurmaya çal›flm›flt›r. Robinson’a göre, toplumdaki çeflitli gruplar›n yat›r›m ve tüketim kararlar›, ücretlerin seviyesini etkilemekte böylece uzun vadede millî gelirin ücret ve ücret d›fl› gelirler aras›nda-ki da¤›l›m›n›n yap›s› ortaya ç›kmaktad›r. Robinson ayr›ca, teknolojik geliflmenin gelir da¤›l›m› üzerindeki etkisini de araflt›rm›flt›r (Alkin, 1969: 133).

Keynezyen anlamda bir gelir da¤›l›m› teorisi oluflturma yolundaki en önemli te-flebbüs ise Nicholas Kaldor’dan gelmifltir. Kaldor (1955-56: 94), çarpan teorisinin asl›nda ücretler ile fiyatlar aras›ndaki iliflkinin belirlenmesi için de

kullan›labilece-¤ini ve böylece ortaya bir gelir da¤›l›m› teorisinin ç›kabilecekullan›labilece-¤ini ifade etmifltir. Ona göre, bu teorinin en baflta bir gelir da¤›l›m› teorisi olarak oluflturulmam›fl olmas›-n›n sebebi, söz konusu teorinin bir istihdam teorisi gelifltirmek amac›yla oluflturul-mufl olmas›d›r. Kaldor, bu çerçevede çarpan teorisini kullanarak bir gelir da¤›l›m›

teorisi oluflturmaya çal›flm›flt›r.

Neoklasik gelir da¤›l›m› teorisinde gelir da¤›l›m›n› belirleyen temel unsur mar-jinal verimlilik iken, Kaldor’un oluflturdu¤u Keynezyen gelir da¤›l›m› teorisinde gelir da¤›l›m› üzerinde söz sahibi olan temel etken marjinal tasarruf e¤ilimidir.

Kal-John Maynard Keynes, 1883 y›l›nda (Marx’›n öldü¤ü y›l) dünyaya geldi. 1905 y›l›nda Cambridge Üniversite-si Matematik bölümünden mezun olmufltur. Mezun ol-duktan sonra da birkaç y›l devlet memurlu¤u yapm›flt›r.

1909’da Cambridge Üniversitesi’nde ö¤retim üyesi olan Keynes, ayr›ca Cambridge’nin Economic Journal dergi-sinin genel yay›n yönetmeni (1911-1944) olarak görev yapm›flt›r.

Keynes iktisat e¤itimi almam›fl olmas›na ra¤men

yazd›-¤› ‹stihdam, Faiz ve Paran›n Genel Teorisi (1936) adl›

kitab›yla iktisat alan›nda müthifl bir üne kavuflmufltur.

20. yüzy›la damga vuran bu eserle birlikte Keynes ikti-sadi düflüncede de bir devrim gerçeklefltirmifltir. Keynes, ekonominin her zaman tam istihdamda dengeye gelmeyece¤ini, hem eksik istihdam›n ve hem de ekonomik den-genin ayn› anda oluflabilece¤ini, Klasiklerin iddia etti¤i gibi paran›n yans›z

olmad›-¤›n› ve iktisat politikas› arac› olarak kullanabilece¤ini, ekonomiyi tam istihdam den-gesine yöneltebilmek için devletin ekonomiye müdahale etmesi gerekti¤ini ileri sür-müfltür. Özellikle ‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonra Keynezyen ekonomi politikalar›

dünyada bir hayli etkili olmufltur.

Keynes, 1946 y›l›nda Sussex’te hayat›n› kaybetmifltir. Ard›ndan birçok eser b›rakan Keynes ayn› zamanda makroekonomik ak›m›n kurucusu olarak da bilinmektedir.

Kaynak: openbdb.com; Skousen, 2007; Küçükkalay, 2010.

dor’un oluflturdu¤u gelir da¤›l›m› teorisine göre toplum iflçiler ve sermayedarlar fleklinde iki gruba ayr›lmaktad›r. Teorinin varsay›mlar›na göre, her grubun kendi-ne özgü marjinal tasarruf e¤ilimi bulunmaktad›r ve sermayedarlar›n marjinal tasar-ruf e¤ilimi, iflçilerinkinden daha yüksektir. Teoride ayr›ca yat›r›mlar›n millî gelire oran›n›n d›flsal bir de¤iflken oldu¤u ve marjinal tasarruf e¤iliminden etkilenmedi¤i varsay›lm›flt›r. Bunlara ek olarak, ekonomide tam istihdam›n geçerli oldu¤u varsa-y›lm›flt›r. Bu çerçevede, söz konusu gelir da¤›l›m› teorisinde, sadece tasarruflar ile yat›r›mlar›n birbirine eflit oldu¤u noktada ücretler ve kârlar aras›ndaki mümkün olan tek gelir da¤›l›m›n›n ortaya ç›kt›¤› sonucuna ulafl›lm›flt›r (Gallo, 2002: 15).

Neoklasik gelir da¤›l›m› teorisinde gelir da¤›l›m›n› belirleyen temel unsurla Kaldor’un oluflturdu¤u Keynezyen gelir da¤›l›m› teorisindeki temel unsur aras›ndaki fark› aç›klay›n›z.

Bu çerçevede, dengenin sa¤lanabilmesi ad›na, yat›r›mlarda bir art›fl gerçeklefl-ti¤i zaman tasarruflarda da bir art›fl›n gerçekleflmesi gerekmektedir. Sermayedarla-r›n marjinal tasarruf e¤ilimleri iflçilerden daha yüksek oldu¤u için de tasarruflar›

artt›rmak için sermayedarlar›n kâr oranlar›n›n yükselmesi gerekmektedir. Bunun için de fiyatlar›n artmas› gerekmektedir. Böylece bu teorinin öngörüsüne göre, ge-lir da¤›l›m› eflitsizli¤i ile ekonomik büyüme aras›nda pozitif bir iliflki ortaya ç›k-maktad›r (Gallo, 2002: 15).

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

4

Klasik iktisatç›lardan Adam Smith ve David Ri-cardo’nun ortaya koydu¤u gelir da¤›l›m› teorile-rini tan›mlamak

Adam Smith, ekonominin; iflçiler, sermayedarlar ve toprak sahipleri olmak üzere üç s›n›fa

ayr›ld›-¤›n› ve söz konusu ekonomide üretilen toplam gelirin bu üç s›n›f aras›nda; iflçilere ücret, serma-yedarlara kâr ve toprak sahiplerine rant olmak üzere da¤›t›ld›¤›n› ifade etmifltir. Bu çerçevede Smith, modern anlamda fonksiyonel bir gelir

da-¤›l›m› teorisi oluflturmaya çal›flm›flt›r.

Smith, ekonomide elde edilen toplam gelirin ifl-çiler, sermayedarlar ve toprak sahipleri aras›nda ne flekilde da¤›t›laca¤› hususunda da iki temel etkenin önemli oldu¤unu öne sürmüfltür. Gelir da¤›l›m›n› belirleyen birinci etken; iflgücünün, sermayenin ve topra¤›n kendilerine has özellik-leri ile bu faktörözellik-lerinin birbirözellik-leri aras›ndaki iliflki-lerdir. ‹kinci etken ise ekonominin genel duru-mudur. Büyümekte olan bir ekonomide ücretler yükselecek, küçülmekte olan bir ekonomide de ücretler düflecektir. Dura¤an durumdaki bir eko-nomide de ücret seviyesi afla¤› yukar› ayn› kala-cakt›r.

David Ricardo’nun gelir da¤›l›m› teorisinde ise üç temel varsay›m bulunmaktad›r. Bunlar; a) Emek-de¤er teorisi geçerlidir, b) Azalan verimler kanunu geçerlidir, c) Ücretlerin tunç kanunu ge-çerlidir. Ricardo, üretilen mallar için mutlak bir de¤er ölçüsü aram›fl ve arad›¤› cevab› da emekte bularak emek-de¤er teorisini ortaya koymufltur.

Buna göre bir mal›n de¤erini, o mal›n üretimin-de kullan›lan emek miktar› belirlemektedir.

Ricardo’ya göre azalan verimler kanunu, nüfu-sun kaç›n›lmaz biçimde artaca¤› ancak buna kar-fl›n topra¤›n s›n›rl› oldu¤u varsay›m›na dayan-maktad›r. Bir ülkenin nüfusu artt›¤›nda, daha faz-la yiyecek üretebilmek için eskisine k›yasfaz-la ve-rimsiz topraklar›n kullan›lmas› gerekece¤i için, daha verimli topraklar›n rant› yükselecektir. Öte yandan Ricardo’ya göre, eme¤in piyasa fiyat›;

emek arz ve talebi taraf›ndan belirlenmektedir.

Emek k›t oldu¤unda eme¤in piyasa fiyat› yüksek olmakta, emek bol oldu¤unda da eme¤in piyasa fiyat› düflük olmaktad›r.

Marx’›n gelir da¤›l›m› teorisini aç›klamak Marx, Ricardo’nun emek-de¤er teorisi üzerinde yükselen yeni bir gelir da¤›l›m› teorisini infla et-meye çal›flm›flt›r. Özellikle, tarihsel ve kurumsal ekonomiyi Ricardo’nun teorisine uygulayarak ik-tisadi çözümlemelere ulaflm›flt›r. Marx’›n gelir

da-¤›l›m› teorisinde, toplum iflçiler ve sermayedarlar olarak iki k›sma ayr›lmakta ve sermayedarlar üre-tim araçlar›na sahip olmalar›ndan dolay›, iflçile-rin hakk› olan k›sm› gasp ederek onlar› sömür-mektedirler. Baflka bir deyiflle Marx’›n teorisinde elde edilen toplam gelir, ücret ve kâr olarak iki-ye ayr›lmakta, iflçiler ve sermaiki-yedarlar aras›nda-ki iliflaras›nda-ki ve mücadele çerçevesinde, söz konusu s›n›flar›n elde ettikleri ücret ve kâr düzeyi ve bu-na ba¤l› olarak da sömürü düzeyi de¤iflmektedir.

Neoklasik iktisatç›lar›n klasik iktisatç›lardan farkl› olarak gelir da¤›l›m›na iliflkin getirdi¤i ye-nilikleri ay›rt etmek

Neoklasik iktisat anlay›fl› klasik iktisadi anlay›fl›n hakim paradigmas› olan emek-de¤er teorisini reddederek yerine fayda teorisini (subjektif

de-¤er teorisi) koymufltur. Bu marjinal devrim ola-rak adland›r›lm›flt›r. Buna göre, emek-de¤er orisi çerçevesinde oluflturulan gelir da¤›l›m› te-orilerinde, iflçilerin geçimlerini sa¤lamaya ancak yetecek seviyede ücret alabilecekleri fikri savu-nulurken, subjektif de¤er teorisi çerçevesinde her iflçinin ald›¤› ücretin, kendisinin marjinal verimli-li¤ine ba¤l› oldu¤u fleklinde bir anlay›fla geçilmifl-tir. Klasik gelir da¤›l›m› teorisinde iflçilerin ald›k-lar› ücret düzeyinin ekonomik geliflmeyle birlikte yükselmeyece¤i ifade edilirken, Neoklasik gelir da¤›l›m› teorisinde, iflçi ücretleri marjinal verimli-li¤e ba¤l› oldu¤u için ekonomik geliflmeyle bir-likte ücretlerin artaca¤› görüflü hakimdir.

Özet

N

A M A Ç1

N

A M A Ç2

N

A M A Ç3

Keynezyen iktisatç›lar›n gelir da¤›l›m›na iliflkin görüfllerini aç›klamak

Keynes, gelir da¤›l›m›nda yaflanan sorunlar› ikti-sad›n en temel sorunlar›ndan birisi olarak gör-mesine ra¤men, kendisi bir gelir da¤›l›m› teorisi oluflturmam›flt›r. Keynes’i izleyen iktisatç›lar, Keynes’in görüflleri do¤rultusunda bir gelir da¤›-l›m› teorisi oluflturmaya çal›flm›fllard›r. Örne¤in, Kenneth Ewart Boulding, millî gelirin ücret ve di¤er gelir türleri aras›ndaki da¤›l›m› sadece üc-ret pazarl›klar›na, toplu sözleflmelere ve müte-flebbislerin kabiliyetlerine de¤il, ayn› zamanda ekonomideki yat›r›m, tasarruf ve likidite tercihi kavramlar›na ba¤l› oldu¤unu ileri sürmüfltür. Yi-ne Joan Violet Robinson, toplumdaki çeflitli grup-lar›n yat›r›m ve tüketim karargrup-lar›n›n, ücret düze-yini etkiledi¤ini ve bundan dolay› da uzun vade-de milli gelirin ücret ve ücret d›fl› gelirler aras›n-daki da¤›l›m›n›n yap›s› ortaya ç›kt›¤›n› söylemifl-tir. Robinson ayr›ca, teknolojik geliflmenin gelir da¤›l›m› üzerindeki etkisini de incelemifltir. Nic-holas Kaldor da çarpan teorisinin asl›nda ücret-ler ile fiyatlar aras›ndaki iliflkinin belirlenmesi için de kullan›labilece¤ini ve böylece ortaya bir gelir da¤›l›m› teorisinin ç›kabilece¤ini ifade et-mifltir.

N

A M A Ç4

1. Ricardo’ya göre bir mal›n de¤erini belirleyen unsur

2. Bir mal›n üretiminde belli safhalar›n farkl› kiflilerce gerçeklefltirilmesi anlam›na gelen uzmanlaflma ilk kez hangi iktisatç› taraf›ndan önerilmifltir?

a. Karl Marx b. Alfred Marshall c. Adam Smith d. David Ricardo e. Thomas R. Malthus

3. Neoklasik iktisadi anlay›fla göre bir üretim faktörü-nün fiyat›n› belirleyen unsur nedir?

a. Marjinal verimlilik b. Emek miktar›

c. Sermaye miktar›

d. Marjinal fayda e. Kâr miktar›

4. Kaldor’un gelir da¤›l›m› teorisinde gelir da¤›l›m›nda söz sahibi temel etken nedir?

a. Marjinal verimlilik b. Marjinal maliyet c. Marjinal tasarruf e¤ilimi d. Marjinal fayda

e. Emek

5. Afla¤›daki iktisatç›lardan hangisi Keynezyen gelir

da-¤›l›m› çerçevesinde bir teori ortaya koymufltur?

a. Carl Menger b. Nicholas Kaldor c. Robert Nozick d. Leon Walras e. John Bates Clark

6. Afla¤›daki ifadelerden hangisi Ricardo’nun teorisine göre yanl›flt›r?

a. Tar›mda Azalan Verimler Kanunu geçerlidir.

b. Eme¤in bir piyasa fiyat› ve do¤al fiyat› vard›r.

c. Nüfusun artmas›yla birlikte rantlar da sürekli art-ma e¤iliminde olacakt›r.

d. Ekonomi dengedeyken eme¤in piyasa fiyat›

do-¤al fiyat›na eflittir.

e. Sermayedar›n pay› olan kâr ile iflçilerin pay› olan ücretler aras›nda do¤ru yönlü bir iliflki vard›r.

7. Karl Marx, teknolojik geliflme ve artan makineleflme sonucu iflsiz kalan baz› çal›flanlar› hangi kavramla aç›k-lamaktad›r?

a. Hegemonya b. Gizli iflsizlik c. Yedek iflçi ordusu d. Art›k de¤er e. Do¤al iflsizlik

8. Afla¤›daki ifadelerden hangisi Kaldor’un teorisine göre do¤rudur?

a. Gelir da¤›l›m›n› belirleyen temel unsur marjinal verimliliktir.

b. ‹flçilerin marjinal tasarruf e¤ilimi sermayedarlar-dan daha yüksektir.

c. Yat›r›mlar›n milli gelire oran› marjinal tasarruf e¤iliminden etkilenmemektedir.

d. Ekonomide eksik istihdam›n geçerli oldu¤u var-say›lm›flt›r.

e. Tasarruf ve yat›r›m›n eflit oldu¤u noktada gelir da¤›l›m› ortaya ç›kmaktad›r.

9. Ricardo’nun gelir da¤›l›m› teorisini ortaya koydu¤u eserinin ad› nedir?

a. Milletlerin Zenginli¤i

b. ‹stihdam, Faiz ve Paran›n Genel Teorisi c. Politik Ekonominin ve Vergilendirmenin ‹lkeleri

Üzerine

d. Emek-De¤er Teorisi

e. Karfl›laflt›rmal› Üstünlükler Teorisi

10.Neoklasik gelir da¤›l›m› teorisine göre afla¤›daki ifa-delerden hangisi yanl›flt›r?

a. Her üretim faktörü üretime katk›s› ölçüsünde üretimden pay al›r.

b. Eme¤in getirisi olan ücret, eme¤in marjinal ve-rimlili¤i düzeyinde olmaktad›r.

c. Neoklasik gelir da¤›l›m› teorisinde azalan verim-ler kanunu geçerli de¤ildir.

d. Ekonomik geliflme, çal›flanlar›n ücretlerini art›r›r.

e. Verimlilik düzeyi zaman içinde yükselen iflçile-rin ücret düzeyi de yükselir.

Belgede GEL R DA ILIMI VE YOKSULLUK (sayfa 32-37)