• Sonuç bulunamadı

Kuralsızlaştırma, uluslararası ticareti ve sermaye hareketlerini düzenleyen çokuluslu işletmelerin dünya piyasa ekonomisini egemen kılmak amacıyla ulusal ya da uluslararası kurallardan kurtulma amaçlarını anlatmaktadır. Bu bağlamda,

263 ONGAN, s. 139. 264 BĐLĐR, Đşçi. 265 ONGAN, s. 140.

266 Yüksel AKKAYA, “ “Küreselleşme” Versus Sendikasızlaştırma ve Yoksullaştırma”, Çalışma ve Toplum Dergisi. Sa: 2004/3, Đstanbul, 2004, s. 105.

267 Gülşen Sarı GERŞĐL, Mehtap ARACI, “Küreselleşme Sürecinde Türk Đşçi Sendikacılığı ve Yaşanan Örgütlenme Sorunu”, Celal Bayar Üniversitesi Yönetim ve Ekonomi Dergisi. C. 14, Sa: 2, Manisa, 2007, s. 159.

268 BAYER, PĐYAL, s. 134.

269 Zeki ERDUT, “Liberal Ekonomi Politikaları ve Sosyal Politika”, Çalışma ve Toplum Dergisi. Sa: 2004/2, Đstanbul, 2004, s. 25.

62 kuralsızlaştırma, kuralların tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmemektedir. Amaçlanan, ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda herhangi bir ilişkinin taraflarının doğrudan kural koyabilmesidir. Açıklık getirmek gerekirse, herhangi bir piyasadaki uygulamalar ile ilgili kamu müdahalesinin hafifletilmesi ve giderek ortadan kaldırılması istenmektedir. Bu bağlamda özelleştirme ve uluslararası tahkim uygulamaları kuralsızlaştırmanın vazgeçilmez unsurları olmaktadır270.

Kuralsızlaştırmayla istenen, piyasada asgari anlamda düzenlemelerin olması ve mevcut aktörlerin de daha rahat ve geniş hareket edebilirliklerinin sağlanmasıdır. Daha esnek olan bu anlayış ile devlet müdahalesinin azaltılması ve tüm düzenlemelerin piyasanın işletişine bırakılması en iyi yöntem olarak görülmektedir. Devletin gereksiz yere ekonomiye müdahale ederek rekabeti ve fiyatları olumsuz etkilediği ve ekonomik bağlamda olumsuzluk sağladığı göz önünde tutularak, devlet düzenlemelerine engel olunarak rekabetin arttırılması amaçlanmaktadır. Kuralsızlaştırmaya yönelik bu öngörümler ile gelişmiş ülkeler piyasalarını kuralsızlaştırırken, benzer oluşum yapısal uyum politikaları ile az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere de yansımaktadır. Gelişmiş ülkeler açısından bakıldığı zaman, kuralsızlaştırma rekabet üstünlüğü sağlamak ve sürdürmek amacıyla araç olarak görülmüş ve teşvik edilmiştir. Bu bağlamda kuralsızlaştırma, küreselleşme sürecini hızlandırmaktadır. Kuralsızlaştırmanın rekabeti arttırdığı, fiyatlar genel düzeyini ve maliyetleri azalttığı söylenmektedir. Finansal hizmetler alanındaki kuralsızlaştırmanın yeni finansal araçların ortaya çıkması bakımından ve finansal piyasaların hızlı bir şekle küreselleşmesinde de etkili olmuştur271.

Đşgücü piyasaları, çok uluslu işletmelerin ekonomik ve sosyal yaşamda her geçen gün artan etkisinin yanında, ulus devletin gerilemesine bağlı olarak da kuralsızlaştırmaya tabi olmaktadır. Kuralsızlaştırma, hem ulusal hem de uluslararası bağlamda kamu müdahalesini istememektedir. Yeni liberal ideoloji bağlamında ulusal anlamda kamu müdahalelerinden, özellikle de sosyal politika alanındaki müdahalelerden arınmış, esnek bir yapılanma istenmektedir. Bu bağlamda, asıl sorun

270 ERDUT, Sosyal, s. 14-15. 271 TEMĐZ, Sosyal, s. 79-80.

63 ise sermaye ve emek arasındaki dengenin olmayışıdır272. Bu dengenin olmayışı da sermayenin, kolay erişilebilir ve kendine uygun koşullarda çalıştırabileceği çocukların çalışma yaşamına katılmalarını da beraberinde getirmektedir.

Rekabet ve uyum adına işgücü piyasalarının esnekleştirilmesi ve kuralsızlaştırılması, bunların yanında örgütsüz kılınması, işçileri güçsüz bırakmakla beraber gelecek korkusu içerisinde kalmalarını da beraberinde getirmiştir. Bu durum tüm işçiler bağlamında işsizlik ve yoksulluk sorununu da beraberinde getirmektedir. Yoksullaşmayı tetikleyen en büyük sorun ise, emek ve sermaye arasındaki bölüşüm sürecinde toplumun sosyal refah harcamalarından aldıkları payın arttırılması mücadelesini veren sendikaların etkisizleştirilmeleri olmaktadır273. Yoksullaşmanın arttığı bu ortamda kişiler arasındaki farkın da artması, çalışan bireylerin yanında çocukların da çalıştırıldıkları bir ortam doğmaktadır. Bu anlamda kuralsız bir yapının oluşu da bu olumsuz durumun artmasına neden olmaktadır.

Refah devleti ve işgücü piyasasının düzenlenmesi durumunun işsizliği arttırdığı söylenmektedir274. Đşsizliğin arttığı bu ortamda ise iş bulamayan aile reisi, daha kolay iş bulabilen ve har alanda çalışan çocuğunu çalıştırma yoluna giderken275 bunun yanında işletmelerde her koşula uyum sağlayan çocuğu çalıştırmak276 istemektedir ki bu da kuralsız ve esnek bir yapının var olmasıyla sağlanabilmektedir. Sonuçta bu düzenlemeler, aşırı istihdam güvencesi sağlamakta ve ekonomideki yapısal değişimi engellemektedir. Bu bağlamda, piyasanın etkin işleyebilmesi için kuralsızlaştırmanın şart olduğu ideolojisi hakim olmaktadır. Kuralsızlaştırma, sadece niteliksiz işçileri değil, nitelikli işgücünü ve sendikalı işgücünü de etkilemektedir. Küreselleşme ile beraber, istihdam ve iş güvencesi işletmenin koşullarına göre biçimlenmiştir. Kuralsızlaştırma, enformel sektörde küçük işletmelerde yaygın olmakla birlikte büyük işletmelerde de taşeronlaşma ile beraber esnekleşme hareketiyle kendini göstermektedir. Kuralsızlaştırma hızlı bir biçimde

272 ERDUT, Sosyal, s. 17-18. 273 AKKAYA, s.103. 274 TEMĐZ, Sosyal, s. 82. 275 SAPANCALI, Dışlanma, s. 155.

276 Ayşe OCAKÇI, Türkiye’de Çalışan Çocukların Durumu.

64 yaygınlaşmakta, toplu sözleşmeler ve güvenceler yerini güvenceden yoksun olarak işverenin tek taraflı kuralları hakim olmaktadır. Bu durum, hiçbir kuralın olmaması anlamına gelmemekte fakat işçilerin büyük mücadeleler ile aldıkları ekonomik ve sosyal bağlamdaki haklarının çözülmesine ve ortadan kaldırılmasına meydan bırakmıştır277. Yeni düzen, çalışan aleyhine koruyucu yasal düzenlemelerin kaldırılmasını beraberinde getirmiştir278. Çalışan lehine koruyucu düzenlemelerin etkinsizliği, çalışan grup içerisinde çocukların çalıştırılamamasını da getirememekte ve çocuklar bu esnek ve kuralsız yapıda çalıştırılmaktadır.

Sendikaların etkisizleştirilmesi ile beraber ücretler düşürülmüş, işgücü piyasaları kuralsızlaştırılıp, esnekleştirilmiş, enformel istihdam yaygınlaşmış, kadın ve çocuk emeği ucuz emek gücü olarak yaygın olarak istihdam edilmiştir. Đşsizlik de artıp yapısal bir özellik kazandığı için de yoksullaşma olgusu artmıştır. Gelişmiş ülkeleri yanında az gelişmiş ülkelerde de yapılan araştırmalarda işgücü piyasalarındaki bu değişimler yoksulluk nedenleri arasında gösterilmektedir279. Kuralsız ve esnek yapıdaki bu yoksulluk olgusu beraberinde ise, yetersiz elde edilen gelire katkı amaçlı, çocuk çalıştırılmasını getirmektedir.

277

TEMĐZ, Sosyal, s. 82-83.

278 Halil Đbrahim SARIOĞLU, “Değişim, Toplu Sözleşme Düzeni ve Yasalarla Esneklik”, Çimento

Đşveren Dergisi. C. 16, Sa: 2, Ankara, Mart 2002, s. 38. 279 AKKAYA, s.115.

65

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ÇOCUK ÇALIŞTIRILMASININ TÜRLERĐ, EN KÖTÜ BĐÇĐMLERĐ VE GÜNÜMÜZDEKĐ BOYUTLARI

I. ÇOCUK ÇALIŞTIRILMASININ TÜRLERĐ

Çocukların çalıştırılması, yeni bin yılın başında halen önemini korurken, artık küresel bir sorun haline geldiği gerçeği de yadsınamaz. Çocuğun ev dışında çalıştırılması aile açısından geliri, işveren açısında ucuz emeği, çocuk açısından da para kazanarak büyümeyi ve yetişkin olmayı ifade etmektedir280. Çocukların çalıştırılma alanları nitelik olarak ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye farklılıklar gösterebilmekle birlikte temelde belirli biçimler söz konusudur. Kentsel alanda çocuk, sanayi, ticaret, hizmet sektörüyle ve hatta göçün de etkisiyle sokakta çalışırken, kırsal kesimde yoğun olarak tarım sektöründe veya mevsimlik işi ya da aile çalışanı olarak çalışmaktadırlar. Görüldüğü gibi çalışma alanları farklılaşmakta fakat türler temel kavramlarla kısıtlanmaktadır281.