• Sonuç bulunamadı

Çocuk çalıştırılması kavramı ekonomik ve hukuksal bağlamda birçok durumu barındırmaktadır. Örneğin çocuklar boş vakitlerini değerlendirmek amacı ile evde yapılan faaliyetlere, ev işlerine yardıma katılma gibi işlerin yanında, ailenin sahip olduğu tarım ya da tarım dışı faaliyet gösteren işletmelerde, çalışmaktadırlar167.

Gelişmekte olan ülkelerde bu ülkelerin tarıma yönelik yapıları, çalışma yaşamında çocukların da yapabilecekleri işlerin olması açısından onları çalışma yaşamına sokmaktadır168. Çocuk, ücretsiz aile çalışanı olarak çalıştırılırken toplum

164 YILDIZ, s. 61. 165 ÇSGB, Kitap 1, s. 8. 166

BĐLĐR, Risk, s. 3.

167 DĐKBAYIR, DAYIOĞLU, BAKIR, s. 1.

168 Tahir BAŞTAYMAZ, “Günümüzde Geleceğimizi Karartan Bir Problem: Çalışan Çocuklar”, Mercek Dergisi. Yıl: 3, Sa: 12, MESS Yayınları, Đstanbul, 1998, s. 63.

41 da bu yapıyı normal görmekte ve bu yapıyı geleneksel bir değer olarak benimseyebilmektedir169.

Çocuklar ve gençler genellikle küçük yaştan itibaren ev halkı ile beraber kırsal bölgelerde tarım sektöründe ve ev işlerinde çalışarak kendilerine verilen görevleri yapmaktadırlar. Bu görevler elbette ki çocukların cinsiyetlerine göre farklılıklar içermektedir. Erkek çocuklar daha çok evin dışındaki işlerde yani çobanlık, taşıma işleri, ürün toplama, büyüklere yardım gibi işlerde çalıştırılırken, kız çocukları ise evin içerisinde kendilerinden küçük bebek veya çocukların bakımı, ev temizliği, yemek yapma gibi annelerine veya evlerinde bulunan kendinden yaşça daha büyük kimselere yardımda bulunabilecekleri işlerde çalıştırılmaktadırlar. Bunun yanında belirli bölgelerde, çocuklar sezonluk olarak, örneğin büyük toprak sahipleri tarafından çoğunlukla da yaz dönemi boyunca tarımsal faaliyetlere yardımcı olmakta veya ev hizmetlerinde çalıştırılmaktadır170.

Çocuğun ailesi için ne anlam ifade ettiğini, Leibenstein “Doğurganlığın Ekonomik Teorisi”’nde; çocuğun üretim aracı olarak yararı, çocuğun sosyal güvenlik aracı olarak yararı ve çocuğun haz kaynağı olması biçiminde açıklamaktadır. Çalışan çocukların ailelerine bakıldığında, genellikle düşük gelirli ailelerin varlığı ile karşılaşılmaktadır. Bu aileler çocuklarını daha çok bir üretim aracı olarak görmekte, bir sosyal güvenlik aracı olarak kabul etmekte ve gelecekte de çocuklarının onları koruyacağı bireyler olarak görmektedirler. Bunun tam tersi olarak yüksek gelirli ailelere bakıldığı zaman ise çoğunlukta, çocuklar daha çok psikolojik doyum aracı olarak görülmekte ve onlar üzerinden herhangi bir ekonomik ve sosyal güvenlik amaçlı bir beklentiye girilmemektedir. Çocukların yararları, yaşlılıkta güvenilecek birinin olması, eve maddi yardım sağlaması ve ev işlerine katkı sağlamaları açısından açıklanmaktadır.

Aynı toplum ve ülke içerisindeki farklı bölgelerdeki (kır-kent), farklı sosyal ve ekonomik düzeye sahip ailelerin, çocuklarına farklı değerler yüklemeleri söz konusu olmakla beraber elbette ki farklı toplumların da birbirlerinden çok farklı

169 ŞĐŞMAN, s. 9. 170 BĐLĐR, Risk, s. 4.

42 değerleri olduğu da görülmektedir. Örneğin, Kenya ve Amerika arasında yapılan araştırmalarda, Kenya’daki çocuklar zamanlarının yüzde 41’ini çalışarak geçirmekte iken, Amerika’da ise bu durumun sadece yüzde 2 oranında olduğu görülmektedir. Bunun yanında, az gelişmiş ülkelerde ve kırsal alanlarda, çocukların maddi katkıları önemli iken, gelişmiş ülkelerde ve kent ortamında ise buna daha az önem verilmektedir.

Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş toplumların yapılarına bakıldığı zaman ise, çocukların yetişkinlerin dünyasından ayrı tutulmalarının bazı sakıncaları olduğu düşünülmektedir. Buna göre çocuğun statüsünü yetişkinlerin statüsünden ne kadar çok ayrı olarak ele alınırsa, çocuğun bir yaştan diğer yaşa geçişi de bu anlamda zor olacaktır. Tam tersi bir biçim olan gelişmemiş toplumlarda ise böyle bir geçiş devresinin zor olmayacağı düşünülmektedir. Örneğin Kanada’da erkek çocuklar babaları ile avlanmaya giderken, kız çocuklar ise evde kalıp yemek hazırlama sorumluluğuna sahiptirler. Bu anlamda sürekli olarak çocuklara kendilerine güvenmeleri öğretilirken, çocukların dünyasının yetişkinlerin dünyasından farklı olmadığının anlatılması amaçlanmaktadır171.

Her ne kadar çocukluk döneminde çocukların çalıştırılması yasaklansa da, çocuk çalıştırılması gerçeğinin var olduğu ve büyük bir sorun teşkil ettiği yadsınamaz. Çocuk çalışana kim oldukları ya da ne yaptıkları soruları sorulduğu zaman çocuklar, çalışan çocuk kimliği ile soruları yanıtlamaktadır. Çoğu yetişkin de, sorulan aynı sorulara benzer cevaplar vermektedir. Örneğin bu sorulara karşılık olarak; “büroda çalışıyorum” ya da “tarıma dayalı besin endüstrisinde çalışıyorum” gibi cevaplar verilmektedir. Guatemala ile Fransa’daki çocukların arasında yapılan yazışmalarda, kendilerini çocuk çalışan kimliği ile tanıtmakta olan çocuklar, odun toplamak, koyun ya da inek gütmek, kazı yapmak, tarlada çalışmak, dokuma işinde çalışma (kızlar) gibi işleri yaptıklarından bahsetmektedirler172.

Genel anlamda toplumlar ve bölgeler arasında geleneksel kültür anlamında çeşitli farklılıklar bulunmaktadır. Türkiye’nin de kalkınmasında ve nüfusun önemli

171 BAŞARGAN, KÜMBÜL, s. 144-149. 172 BOIDIN, s. 9.

43 bir bölümünün geçimini sağlanmasında tarım sektörü önemli bir yere sahiptir173. Bu bağlamda, gelişmekte olan ülkeler açısından geleneksel yapının en büyük niteleyicisi olan kırsal yerleşim ve ekonominin tarıma dayalı olması gerçeği, yaşamsal değer taşıyan bir durum olmaktadır. Özellikle tarım toplumlarına ve erken sanayileşme dönemine özgü sosyal ve kültürel bakış açısı çocuk çalıştırılmasını normal karşılamakta, hatta gerekli bile görmektedir. Bu bakış açısının değiştirilmesi çocuk çalıştırılmasının önlenmesi açısından çok büyük önem taşımaktadır174.

Her alanda görüldüğü gibi, çocukluğun anlamı tarihi bir değişime uğramaktadır. Günümüzde özellikle azgelişmiş ülkelerde geçerli olan eski algılanışa göre anne ve baba için çocuğun anlamı, duygusal anlamda bağlılıkların yanı sıra, gelir getirici bir unsur olabilmektedir175.