• Sonuç bulunamadı

KONKORDATONUN AMACI

Konkordato öncelikle borçlarını vadesinde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluya yardımcı olma amacını gütmektedir. Zira bir borçlunun tüm iyi niyetine rağmen işlerinin yolunda gitmemesi mümkündür. Piyasa şartları, ekonomik kriz, tahminlerinde yanılmış olma gibi nedenler borçlunun mali durumunu bozmuş olabilir. Bu durumda olan borçlunun şayet iflâsa tâbi bir borçlu ise iflâsının istenmesi; iflâsa tâbi değilse çeşitli icra takiplerine muhatap olması söz konusudur. Bu durumda olan borçlunun kurtarılabilmesi, ödeme darboğazından çıkarılabilmesi, durumlarının düzeltilebilmesi için konkordato kurumuna ihtiyaç duyulmuştur9. Mahkeme kontrolünde sağlanan bu olanak ile borçlunun alacaklıları ile müzakere yapabilmesi mümkün olur.

Bu kapsamda konkordato ile borçluların mali durumlarının iyileşebilmesi, daha özelinde alacaklılarıyla ödeme zamanı veya şartları hususunda bir anlaşmaya varılabilmesi için bir süreç yaratılması, iflâsa tâbi borçlunun muhtemel iflâstan

9 Üstündağ, Saim: İflâs Hukuku, Gözden Geçirilmiş ve Yenilenmiş 6.Bası, İstanbul 2002, s.197; Sarısözen-Malvarlığı s.1038; Kuru-Konkordato s.403; Bilge, Necip:

Bankacılar İçin Takip Hukuku, B.2, Ankara 1977, s.114; Uyar, Talih/Uyar, Alper/Uyar, Cüneyt: İcra ve İflâs Kanunu Şerhi El Kitabı, C.2, B.1, Ankara 2012, s.3132; Uyar-Yeni Konkordato Hukuku s.17; Oruç, Murat/Çatıkkaş, Özgür/Şuekinci, Cafer: Hukuki ve Mali Yönleriyle Konkordato, İstanbul 2019, s.106.

kurtulması amaçlanır. Bu bağlamda konkordato dahilinde verilen mühletin sonuçları, bu amacın sağlanmasının birer aracı olarak düşünülebilir. Nitekim mühlet içinde borçlu hakkında hiçbir takip başlatılamaması ve daha önce başlatılmış takiplerin durması, borçlunun mühlet boyunca rahat bir nefes almasını sağlayarak faaliyetlerini devam ettirebilmesi ve alacaklılar ile ödeme planı üzerinde işbirliği yapması ile ekonomik bütünlüğünün korunması sonucunu doğurur10.

Konkordato alacaklıların da menfaatlerini koruma amacını taşır. Zira alacaklıların alacaklarına kavuşabilmek için borçlu aleyhine yürütecekleri icra veya iflâs yolları, hem uzun bir süreci hem de belli masrafları beraberinde getirir. Bunun sonucunda elde edilecek tutar ise çoğu kez alacaklıları tatmin edecek oranda olmayabilir11. Nitekim

10 Berkin, Necmeddin: İflâs Hukukunda Konkordato, İstanbul 1966, s.28,29; Berkin, Necmeddin: İflâs Hukuku, B.4, İstanbul 1972, s.523; Berkin, Necmeddin: Konkordato Akti ve Konkordatonun Hukuki Mahiyeti, (İBD, 1949/XXIII/4, s.193-213), s.193;

Gürdoğan-İflâs s.155; Üstündağ-İflâs s.197; Ansay, Sabri Şakir: Konkordato, (Adliye Ceridesi, 1940, s.158-178), s.159; Arar s.255-256; Kuru, Baki: İflâs ve Konkordato Hukuku, B.2., İstanbul 1988 s.403-404; Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş İkinci Baskı, Ankara 2013, s.1443;

Tanrıver, Süha/Deynekli, Adnan: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s.30;

Tanrıver, Süha: Konkordato Komiseri, Ankara 1993, s.4; Sarısözen, Serhat:

Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato, LHD, Nisan 2006/4/40, s.1037-1051), s.1038;

Güner, Abdullah: Konkordato, (AD, 1957/2, s.277-310), s.278,284; Başözen, Ahmet:

Müflisin Tasarruf Yetkisi, Ankara 2005, s.109; Uyar-Yeni Konkordato Hukuku s.18;

Kiraz, Taylan Özgür: Konkordatoya İlişkin Doğrudan Doğruya İflâs Halleri, (Prof.Dr.Nuri Çelik’e Armağan, C.1, İstanbul 2001, s.855-873), s.861.

11 Berkin-Konkordato s.28; Berkin-İflâs s.523; Berkin-Hukuki Mahiyet s.193;

Gürdoğan-İflâs s.155; Üstündağ-İflâs s.197; Arar s.256; Postacıoğlu s.14; Belgesay, Mustafa Reşid: İcra ve İflâs Hukuku Sentetik Bölüm Konkordato-İflâs-İptal Davası Tahliye, C.2, B.2, İstanbul 1953, s.10; Belgesay, M.Reşit: İcra ve İflâs Kanunu Şerhi, C.2, İstanbul 1954, s.493; Yılmaz, Ejder: İflâs ve Konkordato Uygulamasıyla İlgili Bazı Sorunlar Üzerine Düşünceler, (TBBD, 1995/1, s.92-109), s.99; Sarısözen-Malvarlığı s.1038; Tanrıver/Deynekli s.31; Öztek-Sempozyum s.240; Uyar-Yeni Konkordato

konkordatonun alacaklılar tarafından da talep edilebilmesi, keza konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı ve borçlunun iflâsı halinde alacaklıların elde edecekleri miktardan daha fazla olması hususlarının tasdik şartı olarak öngörülmesi de alacaklıların da korunduğunu gösterir niteliktedir12. Bu bakımdan konkordato, salt borçlu yahut salt alacaklının menfaatlerinin ön planda olmadığı, alacaklı-borçlu dengesinin korunmaya çalışıldığı bir kurumdur.

Bununla birlikte konkordatonun alacaklıların kendi aralarında adaleti sağlamaya yönelik bir işlevi de bulunmaktadır13. Borçlunun iflâsa tâbi olmadığı durumda alacaklıları borçluya karşı icra takibinde bulunacaklardır. İcra takibinde bulunmuş olan bu alacaklılar arasından hızlı davranıp borçlunun mallarını daha önce haczettirenler alacaklarına tam olarak ulaşırken, onlara göre haciz isteme hakkına daha geç kavuşanlar bu yoldan elleri boş dönebileceklerdir14. Nitekim hacze iştirak hali (İİK m.100) dışında alacakların sırayla ödenmesi, bazı alacaklıların alacaklarına kavuşamamalarına neden olabilecektir. Böylesi bir durum ise alacaklılar arasında eşitsizlik yaratmaktadır.

Keza iflâsta her ne kadar borçlunun tüm malvarlığının alacaklılar arasında garameten paylaştırılması söz konusu olsa da bu aşamada düzenlenen sıra cetveli

Hukuku s.17,18; Kılıçoğlu, Evren s.454; Oğuz, Özgür: Konkordatonun İş Sözleşmelerine Etkisi, (LHD, 2019/17/195, s.1123-1140), s.1124.

12 Öte yandan Tanrıver borçlu, alacaklılar ve kamunun menfaatlerinin bir potada uzlaştırılmasına hizmet eden konkordato kurumunun iyileştirme işlevinin etkinliğinin artırılabilmesi için, koşulları oluşmuşsa mahkemelere de bu kuruma re’sen başvurma yetkisinin tanınması gerektiğini düşünmektedir (Tanrıver-Güncel s.262; Tanrıver, Süha: Tartışmalar, (Medeni Usul ve İcra-İflâs Hukukçuları Toplantısı-VIII, Abant 9-10 Ekim 2009, s.281-295), s.292; Tanrıver-4949 s.69).

13 Berkin, Necmeddin: Konkordato ve İflâs, (İBD, 1939/XXIII/3, s.129-147), s.133;

Üstündağ-İflâs s.197.

14 Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, B.2, Ankara 2018, s.497; Kuru-El Kitabı s.1443; Kuru-Konkordato s.403; Bilge-Takip, s.114-115.

uyarınca dördüncü sırada imtiyazsız nitelikte bulunan bu alacaklılara (İİK m.206) çoğu zaman sıra gelmez. Konkordato kurumunun hâli hazırdaki halinde ise alacağının tam olarak ödeneceği imtiyazlı alacaklar sınırlı olup, diğer alacaklılar bakımından konkordato kapsamında belirlenen ödeme şartları çerçevesinde eşitlik ilkesi geçerlidir.

Bunların yanı sıra konkordatonun ekonomik menfaate de hizmet ettiği söylenebilir. Nitekim mali durumunu iyileştirebilme ihtimali olan hukuk süjelerinin iflâs yoluyla tasfiye ettirilerek ekonomik hayattan silinmeleri, üretim kaybı ve çalışanların işsiz kalmaları nedeniyle genel ekonominin zarar görmesine de yol açar15. Keza ekonomik hayatın bileşenlerini oluşturan hukuk sujelerinin faaliyetleri sırasında ortaya çıkan katma değerin korunması, bunların sağladığı vergi kaynağının korunması, piyasada rekabet ortamının korunması da genel ekonominin menfaati bakımından önem arz

15 Berkin-Konkordato s.30; Tanrıver/Deynekli s.31; Komiser s.5; Tanrıver-Tartışmalar 2009 s.290; Tanrıver, Süha: Konkordato Prosedürünün Islahı İle İlgili Bazı Düşünceler, (AÜHFD, 2001/50/3, s.1-9), s.1; Atalay-İhtiyati Tedbir s.31; Yavuz, Mustafa: Son Düzenlemeler Işığında Mahkemelerce Verilen Konkordato Mühletinin Alacaklılar ve Borçlu Bakımından Sonuçları, Mali Çözüm Dergisi, Mayıs-Haziran 2018/147, s.159-168) s.159. Nitekim kanun koyucu da konkordatonun milli ekonominin korunmasına dair işlevine dikkat çekmektedir: “Sosyal ve ekonomik koşullardaki değişiklikler nedeniyle, aslında ekonomik hayatlarını devam ettirmesi mümkün olan bazı ticarî işletmeler, borçlarını ödeyemedikleri veya malvarlıkları borçlarını karşılayamadığı için, ekonomik varlıklarını yitirmek tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu tehlike borçluları olduğu kadar, alacağını tahsil edememek durumuyla karşı karşıya kalan alacaklıları ve işini kaybetmek riskine maruz kalan işçileri de tehdit etmekte; bu tehdit sonuçta bölgesel veya milli ekonomiyi de etkilemektedir. Bu gibi durumlarda, ekonomik varlığını devam ettirebilme ihtimali olan işletmelerin malvarlığını koruyucu önlemler almak veya yeniden yapılandırılmalarını sağlamak, alacaklıların ve borçluların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini düzenlemek herkesin

yararınadır” (4949 sayılı Kanunun Genel Gerekçesi:

https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/ss225m.htm).

etmektedir16. Özellikle sermaye şirketlerinin ekonomiye kattığı istikrar, sürdürülebilir gelişme, sağlıklı rekabet ortamı, istihdam imkânı ve uluslararası çalışma koşulları, onların piyasada yer almasını oldukça önemli kılmaktadır. Bu bağlamda bu şirketlere sağlanan konkordato hukuki yolunun amacı yalnızca kişilerin menfaatleriyle sınırlı kalmayarak genel bir fayda güdülmesini de içermektedir.

Borçlu ve alacaklıların belli bir plan üzerinde anlaşmalarına imkân tanıyan bu kurumun, icra ve iflâs talepleriyle ortaya çıkabilecek çatışmaları bertaraf edeceğinden toplumsal barışı sağlamaya da hizmet ettiği söylenebilir. Nitekim konkordato teklifinin kanunda öngörülen çoğunluğu sağlayan alacaklıların kabulü ile tasdik edilmesinin tüm alacaklıları bağlayıcı etkisi (İİK m.308/c,2), bu noktada toplumsal barışın konkordatoyu kabul etmeyen alacaklıların iradesine tercih edildiğini göstermektedir17.