• Sonuç bulunamadı

C. BEKLENEN HAKLAR

III. KAYNAKLA ORANTILILIK BAKIMINDAN BEKLENEN

3. HAKKIN KAPSAMI

a. Genel Olarak

Beklenen haklar temel olarak şarta bağlı işlemlerde, vadeye bağlı işlemlerde ve ölüme bağlı tasarruflarda ortaya çıkar252. Şarta veya vadeye bağlı işlemlerde henüz doğmamış hakkın rehinle teminat altına alınarak güçlendirilmesi mümkündür253. Şarta bağlı işlemler bağlamında geciktirici ve bozucu şarta bağlı işlemlerden söz edilebilir.

Buna göre hak beklentisi içinde olan taraf geciktirici şarta bağlı işlemlerde şarta bağlı hak sahibiyken, bozucu şarta bağlı işlemlerde tasarrufta bulunan taraftır254. Dolayısıyla

252 Buz s.116; Nomer Haluk-Beklenen Hak s.85 vd.

253 Nomer Haluk-Beklenen Hak s.127-129.

254 Nomer Haluk-Beklenen Hak s.91.

konkordato borçlusunun korunmaya layık beklentisi şarta bağlı işlemin türü dikkate alınarak hangi tarafta yer aldığına göre tespit edilir.

Ayrıca tasarrufun iptali davası sonucunda iptal edilebilecek tasarrufların konusunu teşkil eden haklar da beklenen hakların tespiti bakımından gözetilmesi gereken bir husustur255.

Yine borçlunun yurt dışında bulunan kaynaklarının da bu anlamda dikkate alınması gerekmektedir256.

Bu kapsamda borçlunun malvarlığını artıran her türlü piyango ile spor-toto veya spor-lotonun da gireceği düşünülebilir257. Bununla birlikte borçluya düşecek nafaka gibi ekonomik değere sahip unsurlar da göz önünde bulundurulur258. Ayrıca borçlunun uhdesine geçmesi için bir onaya yahut tescile ihtiyaç duyan durumlar da beklenen hak kapsamında değerlendirilir259.

b. Konuya İlişkin Özel Durumlar

aa. Konkordato Borçlusunun Davacı Olduğu Davalar Bakımından

Burada mahkemenin bir hukuki ilişkinin varlığını ve bu hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağın ifasını hüküm altına alması şartına bağlı bir beklenen hak bulunmaktadır. Konkordatodaki kaynakla orantılı olma şartı kapsamında bu durumdaki hakların dikkate alınıp alınmayacağı, tasdik yargılamasını gören mahkemenin

255 Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes s.475; Pekcanıtez/Erdönmez s.130; Uyar-Tasdik s.122; Akil-Sorular s.199.

256 Kuru-Konkordato s.466, dn.195; Kuru-El Kitabı s.1491; Tanrıver/Deynekli s.94;

Pekcanıtez/Erdönmez s.130; Akil-Sorular s.199.

257 Eriş s.859; Taş Korkmaz-İflas Masası s.196.

258 Akil-Sorular s.199.

259 Budak/Kale s.369.

takdirindedir. Mahkemece yaklaşık ispata yakın bir ispat esas alınarak bu hakların kaynak içinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine hükmedilir. Bu değerlendirme borçlunun davacı olduğu davanın geldiği aşamaya göre ortaya çıkacak çeşitli olasılıklara göre şekillenir.

Buna göre dava hakkında henüz karar verilmemiş olabilir. Bu durumda ticaret mahkemesince davacı borçlu lehine karar verilmesi ihtimali değerlendirilir. Bunun dışında dava hakkında ilk derece mahkemesi karar vermiş olabilir. Mahkemenin değerlendirmesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın kesinleşmeden icra edilip edilemeyecek bir karar olması da önem arz eder. Öte yandan ilk derece mahkemesince verilen bu karar istinafa gitmiş ve istinafta da başvurunun esastan reddi kararı verilmiş olabilir. Bu durumda karara karşı temyiz yolunun açık olup olmamasına bakılır. Yahut dava en baştan ilk derece mahkemesince reddedilmiş ancak davacı tarafından kanun yoluna başvurulmuş olabilir. Kanun yolu neticesinde ilk derece mahkemesinin verdiği kararın bozulma ihtimali de bulunmaktadır.

İşte ticaret mahkemesinin takdir yetkisi tüm bu olasılıkların gözetilmesiyle şekillenir. Buna dayalı olarak davanın aşamalarında borçlu lehine verilen kararlar mahkemenin beklenen hakları dikkate alması noktasında bir veri teşkil edebilir.

bb. Miras Yoluyla Kazanılacak Mallar Bakımından

Beklenen haklar içerisine miras yoluyla borçluya intikal edecek mallar da girer.

Nitekim söz konusu maddenin önceki hallerinde bu husus sadece “miras yolile borçluya düşebilecek mallar” veya daha genel şekilde “intikal edebilecek mallar” ile sınırlı olarak ifade edilmiştir260. Ancak bununla birlikte 7101 sayılı Kanunla “intikal edebilecek

260 Ulukapı/Akcan s.319; Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Taşpınar Ayvaz, Sema/Hanağası, Emel: Notlu-Gerekçeli İcra ve İflâs Kanunu ve İlgili Mevzuat, B.2 Ankara 2016, s.243.

mallar” ifadesi yerine daha geniş ve kapsamlı bir anlam içerdiği gerekçesiyle, kaynakla orantılılık bağlamında dikkate alınabilecek husus olarak “beklenen haklar” kavramı getirilmiştir261.

Berkin’e göre bu bağlamda mahkemenin tasdik kararını, beklenen hakkın intikal edeceği zamana dek ertelemesi gerekir. Bununla birlikte borçlu ve alacaklıların menfaatleri esas alınarak, tasdik süreci uzatılmamalıdır. Dolayısıyla borçlunun ancak yakın gelecekte elde edeceği haklara dayanarak tasdik kararı ertelenmelidir. Bu bağlamda mahkemenin gerçekleşmesi kesin görülmekle birlikte uzun sürecek bir hak beklentisini dikkate almaması gerekir. Öte yandan yazara göre borçluya intikal edecek miras kapsamında tasdik kararı, mirasın borçlunun uhdesine geçtiği ana dek ertelenir. Bu açıdan miras hissesinin borçluya fiilen intikalini beklemeye gerek yoktur262.

Belirtmek gerekir ki burada beklenen hak kapsamında ortaya çıkabilecek miras hakkı beklentisi, miras bırakanın ölümünden sonraki dönem için geçerlidir. Miras, murisin ölümüyle birlikte kanuni ve atanmış mirasçılara intikal eder (TMK m. 599).

Ancak mirasçılık sıfatı mirası kabulle beraber kesinleşir. Mirasçılar mirası doğrudan reddedebileceği gibi, defter tutulmasını isteyip bunun sonucuna göre de reddedebilirler (TMK m. 605; 619; 627). Bu bağlamda mirasın doğrudan yahut resmi defter tutulması süreci sonunda reddedilebilme ihtimali, sonraki sırada yer alan kanuni ve atanmış yedek mirasçılar bakımından bir beklenti oluşturur. Bununla birlikte bu mirasçıların da mirası ret hakları vardır. Bu hak çerçevesinde sonraki sırada gelenlerin de mirası reddetmeleri halinde, onlardan sonra gelenler için de bir beklenti doğar. Bu durum mirasçıların mirası reddetmemeleri anına dek devam eder263.

261 7101 sayılı Kanunla değiştirilmiş İİK m.305 hükmünün madde gerekçesi, m.32.

262 Berkin-Konkordato s.87,88.

263 Nomer Haluk-Beklenen Hak s.133. “Hattâ mirası kabul eden bir mirasçı bulunsa dahi, gene bir beklenti ortaya çıkabilir. Bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda, davanın sonucuna göre mirasçı olması muhtemel kişiler için beklenti söz konusu olur. Örneğin

Oysa murisin ölümünden önce mirasçının hukuki anlamda bir beklenen hakka sahip olduğundan söz edilemez. Zira beklenen hak, sahibine hakkın doğacağına ilişkin ümidin onu devreden yahut üçüncü kişiler tarafından yok edilmesine imkân verilmemesini gerektirir264. Nitekim murisin ölümünden önceki dönemde muhtemel mirasçılar için ancak sınırlı bir korumadan söz edilebilir. Bu koruma kanuni mirasçılara tanınan saklı paydan kaynaklanır. Bunun dışında muris miras payı üzerinde serbestçe ölüme bağlı tasarruflarda bulunma yetkisini haizdir (TMK m. 505, m. 506). Kaldı ki muris ölüm anına kadar tüm malvarlığını yaptığı sağlararası tasarruflarla da harcayabilir.

O halde murisin ölümünden önce, terekede nelerin olacağını, paylaştırma sonucunda her bir mirasçıya ne düşeceğini öngörmek mümkün görünmemektedir. Keza muris, kişisel durumuna ilişkin değişiklikler yaparak dolaylı yoldan muhtemel mirasçılar ve muhtemel miras payları üzerinde tasarrufta bulunabilir. Örneğin muris evlenebilir, evlat edinebilir veya çocuk sahibi olabilir. Tüm bunlar gözetildiğinde muhtemel mirasçıların, murisin ölümünden önceki dönemde salt onlara tanınan sınırlı koruma esas alınarak yeterli güvenceye sahip beklentileri bulunduğundan söz edilemez265.

miras bırakanın ölüme bağlı bir tasarrufu hakkında iptal davası açıldığında, ölüme bağlı tasarrufun iptali halinde mirasçı olacaklar bakımından bir beklenti söz konusu olur”

(Nomer Haluk-Beklenen Hak s.133).

264 Buz s.118; Nomer Haluk-Beklenen Hak s.130 vd.

265 Buz s.118-119; Nomer Haluk-Beklenen Hak s.130-132.