• Sonuç bulunamadı

ALACAKLARI BİLDİRMEYE DAVET

C. BEKLENEN HAKLAR

IV. GEREKLİ ÇOĞUNLUK

2. ALACAKLARI BİLDİRMEYE DAVET

a. Genel Olarak

Konkordato komiseri İİK m.288 uyarınca yapacağı ilanla alacaklıları ilandan itibaren on beş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet eder. Ayrıca bu ilanın birer örneğini adresi belli olan alacaklılara gönderir269. İlânda on beş günlük süre içinde alacaklarını bildirmeyen alacaklıların konkordato müzakerelerine kabul edilmeyeceklerine ilişkin ihtar da yer alır (İİK m.299).

kayda değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilecektir”(İİK m.298’de başlığıyla birlikte değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun’un 26. maddesinin Gerekçesinden (TASARI, Madde Gerekçeleri: Madde 25) https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem26/yil01/ss524.pdf).

269 Bunun için alacaklıların ad, soyad ve adreslerine ilişkin bilgiler borçlu tarafından konkordato projesine eklenmiş olmalıdır [Akyürek/Akyürek s.427; Özbek, Mustafa:

Amerika Birleşik Devletleri İflâs Hukuku Sisteminde Alacaklılara ve Borçlulara Ait Haklar, (TBBD, 2002/2, s.21-64), s.35, dn.40].

Öte yandan alacağını hiç yahut zamanında bildirmeyen alacaklı bilançoda kayıtlı ise konkordato müzakerelerine katılabilecek ve müzakereler sonunda düzenlenen tutanağı imzalayabilecektir (İİK m.299). Bu noktada alacaklının bilançoda kayıtlı olduğu tutar esas alınır. Bu tutarın üstündeki alacak miktarının çoğunluk hesabında dikkate alınması için ayrıca alacaklı tarafından kaydettirilmiş olması gerekir270.

b. Alacak Kaydının Süresi

Kanun alacakların kaydedilmesine ilişkin on beş günlük bir süre öngörmüştür. Bu süre ilanın yapılmasından itibaren başlayan ve on beşinci günün çalışma saati sonunda biten bağlayıcı ve değiştirilemez niteliği haiz bir süredir271. On beşinci gün resmi bir tatil gününe denk gelirse, süre tatili izleyen günde biter (İİK m.19,3).

PTT yoluyla gönderilen dilekçelerle yapılan kayıtlarda kaydın yapıldığı tarih olarak, dilekçenin komisere ulaştığı zaman esas alınmalıdır272.

270 Akyürek/Akyürek s.429.

271 “Borçlu tarafından bildirilmemiş ve 20 günlük ilan müddeti içinde de alacağını beyan etmemiş olan alacaklılar, ilanda tasrih edilmiş olmak şartıyla, konkordato müzakerelerine iştirak etmek hakkını zayi ederler” (Y.12.HD, 10.09.1965, E.1965/8923, K.1965/9212: KBİBB).

272 Altay/Eskiocak s.185.

c. Alacakların Kaydı

aa. Genel Olarak

Alacak kayıtları komisere başvurulmak suretiyle gerçekleştirilmelidir273. Bu kayıtlar doğrudan komiserin defterine geçirtilmek suretiyle sözlü şekilde yapılabileceği gibi konuya ilişkin dilekçe vermek yoluyla da olabilir.

Komiser kendisine yapılan başvurular sonucunda oluşan alacak kayıtlarını alacaklıların isim ve unvanlarına göre defterine geçirmelidir ve kayıt yaptıran alacaklıların imzasını almalıdır274. Borçlunun her bir alacak bakımından beyanını da bu kayıtların karşısına yazmalıdır275. Alacaklıya yaptırdığı kayda ilişkin bir belge verilir.

Alacak kayıt talebinde bulunmak için alacağın dayanağını oluşturan bir belge sunulması zorunluluğu yoktur. Bu bağlamda komiser soyut alacak kayıt taleplerini de kabul etmelidir276. Öte yandan kayıtların dayanağının olması komiserin ve mahkemenin söz konusu alacağın gerçek olup olmadığı yönünde oluşacağı kanaati bakımından önem arz eder277. Şayet varsa kayıtların dayanağını oluşturan belge yahut belge örneklerinin ek olarak sunulması gerekir.

273 Söz konusu bildirimler mutlaka mahkemece kesin mühlet kararıyla birlikte görevlendirilmiş komiser(ler)e yapılmalıdır. Nitekim uygulamada mahkemeye yapılmış alacak bildirimleri dikkate alınmamaktadır. Öte yandan bu çerçevede komisere bildirilmeyip mahkemeye beyan edilen alacaklar, kayıtlı alacak kapsamında sayılmamakla birlikte, bu alacakların alacaklılarının tasdike itiraz haklarının bulunduğu kabul edilmektedir.

274 Dilekçe ile yapılan kayıtlarda, dilekçede alacaklının imzası da bulunacağından, alacaklıya ayrıca komiserin defterine imza attırılmasına gerek yoktur (Altay/Eskiocak s.184).

275 Altay/Eskiocak s.184.

276 Üstündağ-İflâs s.210; Altay/Eskiocak s.187; Akyürek/Akyürek s.431-432.

277 Kuru-Konkordato s.443, dn.128.

bb. Rehinli ve İmtiyazlı Alacakların Kaydı

Rehinli ve imtiyazlı alacakların da on beş günlük süre içinde kaydettirilmelerinde fayda vardır. Buna göre rehin konusu alacak rehinli alacaklının alacağının tamamını karşılamayabilir. Rehinli alacağın rehnin kıymetini karşılamayan miktarı ise konkordatoya tâbidir. Bu ihtimalde süresi içinde alacağını kaydettirmezse, alacağının rehnin kıymetini karşılamayan kısmı bakımından konkordatoya tâbi olmakla birlikte projenin kabulüne ilişkin gerçekleştirilen oylamaya katılamaz278.

Konkordatoya tâbi olmayan rehinli mal, mülkiyeti borçluya ait mallardır. Buna karşın mülkiyeti üçüncü kişiye ait mallar üzerinde kurulan rehinlerde, rehinli alacaklının alacağının konkordatoya tâbi olduğu ve çoğunluk hesabında dikkate alınması gerektiği ifade edilmektedir279. Bu nedenle konusunu mülkiyeti üçüncü kişiye ait malların oluşturduğu rehinli alacakların, alacaklıları tarafından on beş günlük süre içinde komisere kaydettirilmesi gerekir. Öte yandan alacaklıların söz konusu kaydı yapmamaları ihtimaline karşı rehin konusu malın maliki olan üçüncü kişiye de alacak kaydı yapma imkânının söz konusu ihtimalin gerçekleşmesi şartına bağlı olarak tanınması gerekir. Zira alacağın, üçüncü kişinin malı üzerindeki rehnin çözülmesi suretiyle ödenmesi halinde, üçüncü kişinin rücu hakkından kaynaklanan alacağı doğar. Söz konusu alacağın ve alacaklısının çoğunluk hesabında gözetilebilmesi için de kaydettirilmiş olması gerekir.

278 Kuru-Konkordato s.447; Postacıoğlu s.85,107; Akyürek/Akyürek s.430. Ancak rehinli alacak borçlunun bilançosundan yahut resmi sicillerden anlaşılıyor ise, rehinli alacaklı rehin açığı için de oylamada dikkate alınır (Kuru-Konkordato s.447, dn.138).

279 Arar s.290; Postacıoğlu s.26-27; Berkin-İflâs s.566; Kuru-Konkordato s.457, dn.172; Kuru-El Kitabı s.1484, dn.95; Gürdoğan-İflâs s.185; Gürdoğan-Rehin s.110;

Tanrıver/Deynekli s.99; Üstündağ-İflâs s.213; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes s.471; Altay/Eskiocak s.117,190; Sarısözen-Konkordato s.202; Uyar-Ekseriyet s.129; Atalı-Kesin Mühlet s.106; Hatipoğlu s.182.

Öte yandan rehinli alacaklı süresi içinde alacak kaydını yaptırırsa, aynı alacak için üçüncü kişinin geciktirici şarta bağlı olarak yaptırdığı kayıt dikkate alınmaz280.

Borçlu, üçüncü kişiden olan alacağını alacaklıya devrederek, alacaklının alacağını temin etmesini sağlayabilir. Bu durumdaki bir alacak rehinli alacak statüsünde sayılır.

Öte yandan yapılan devrin karşılıksız çıkma ihtimaline karşı, bu alacakların da kaydettirilmesinde fayda vardır281.

İmtiyazlı alacaklar da süresi içinde kaydettirilmezlerse, bilançodan yahut resmi sicillerden anlaşılmadıkları sürece konkordatoya tâbi olurlar282. Ancak kaydettirilmedikleri için alacaklılar toplantısında oy kullanamazlar. Öte yandan bir alacağın imtiyazlı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık ortaya çıkabilir. Bu halde sorun, çekişmeli alacaklara ilişkin İİK m.302,6 hükmünün kıyasen uygulanması yoluyla çözümlenir. Buna göre imtiyazlı olduğu noktasında çekişme bulunan alacağın imtiyazlı kabul edilip edilmeyeceği ve ne oranda edileceğine mahkeme karar verir283. Bununla birlikte alacağın imtiyazlı olduğuna ilişkin iddialar hakkında ileride genel mahkemelerce verilecek hükümler saklıdır. Ticaret mahkemesinin alacağın imtiyazlı olmadığına karar vermesi mümkündür. Bu faraziyede alacağının imtiyazlı olduğunu iddia eden alacaklı, her ne kadar ileride genel mahkemelerde dava açabilecekse de konkordato çoğunluk hesabında alacağı imtiyazlı olarak değerlendirilmeyecektir. Bu noktada adi sayılan ve bu nedenle konkordatoya tâbi olan alacağının çoğunluk hesabında dikkate alınması, onu on beş günlük süre içinde kaydettirmiş olmasına bağlıdır. Bu açıdan imtiyazlı olduğu iddia edilen alacakların da süresinde kaydettirilmeleri hususu oldukça önemlidir.

280 Altay/Eskiocak s.190.

281 Altay/Eskiocak s.190.

282 Gürdoğan-İflâs s.203; Kuru-Konkordato s.446; Ansay s.348; Postacıoğlu s.85;

Buruloğlu/Reyna s.70; Altay/Eskiocak s.189.

283 Akyürek/Akyürek s.430.

Öte yandan bu alacakların süresinde kaydettirilmemesi rehinli alacaklının rehin hakkını ve imtiyazlı alacaklının maddi hukuk bakımından imtiyazını ortadan kaldırmaz284.

cc. Takasa Tâbi Alacakların Kaydı

Bir kişiye karşı borçlu olan kişi aynı zamanda o kişiden alacaklı da olabilir. Bu halde Kanun konkordato kapsamında söz konusu borç ve alacağın takasına izin vermektedir (İİK m.294,4)285. İşte birbiriyle takasa edilecek bu alacak konkordatoya tâbi olmaktan kurtulur. Dolayısıyla takas edilen oranda alacak çoğunluk hesabında dikkate

284 “Konkordato komiseri, borçlunun alacaklıları tespit eden yazısı ile yetinmeyerek, ayrıca yapacağı bir ilanla alacaklıları, 20 gün içinde alacaklarını bildirmeye davet eder.

Borçlu tarafından bildirilmemiş ve 20 günlük ilan müddeti içinde de alacağını beyan etmemiş olan alacaklılar, ilanda tasrih edilmiş olmak şartıyla, konkordato müzakerelerine iştirak etmek hakkını zayi ederler. İlanın ve beyan etmemenin hukuki sonucu bundan ibarettir. Resmi tasfiyede olduğu gibi, hakkın sukut edeceğine ve badema bir iddia bulunulamayacağına dair İİK`de açık veya zımni hiçbir hüküm yoktur”(Y.12.HD, 10.09.1965, E.1965/8923, K.1965/9212: KBİBB).

285 Nitekim Yargıtay da borçlunun aynı kişiye karşı olan borç ve alacaklarını bilançosunda ayrı ayrı göstermesine izin vermemektedir: “Aynı şahsa karşı, muayyen cins bir mal ve paradan dolayı hem borçlu ve hem de alacaklı olan kişi, B.K.’nun 118, 122 ve 133.maddelerinde yazılı şartların tahakkuku halinde, borcunu alacağı ile takas edebilir. Bu takdirde borç alacak miktarı kadar sükût etmiş olur…Bu itibarla takas hakkını kullanan üçüncü şahsın ancak bakiye borcunun konkordatoya ithal edilmesi gerekir. Alacak, alacaklılar cetveline, borç, borçlular cetveline ayrı ayrı geçirilerek borcun tamamen alacağın konkordato şartları içinde ifaya tâbi tutulması doğru değildir.

Borçlunun iflâsı halinde üçüncü kişileri muaccel olmasa bile alacaklarını müflisin kendilerinde olan alacağı ile takas edebilmelerini sağlayan Borçlar Kanunu’nun 121 ve İ.İ.K’nun 200’üncü maddeleri hükümleri bu düşünceye hak vermektedir” (Y.İİD, 20.12.1963, E.1963/13762, K.1963/13607: AD, 1964/3-4, s.406).

alınmaz. Buna karşın alacaklı, takasla karşılanmayan alacağı bakımından konkordatoya tâbi olur286. Dolayısıyla takasla karşılanmayan alacağı için oy hakkına sahip olmak istiyorsa alacağını kaydettirmesi gerekir.

dd. Kefillerin Müstakbel Rücu Haklarından Bahisle Yaptıracakları Kayıtlar

Müteselsil kefalette alacaklının asıl borçluyu takip etmeksizin doğrudan kefile başvurabilme imkânı vardır (TBK m.586,1). Oysa adi kefalette kural önce asıl borçluya gidilmesidir. Öte yandan asıl borçluya konkordato mühleti verilmiş olması halinde, alacaklı doğrudan adi kefile başvurabilecektir (TBK m.585,1). Her iki halde de borcu ödeyen kefilin asıl borçluya karşı, ödediği oranda rücu hakkı bulunur (TBK m.596).

Asıl borçlu konkordato istemişse alacaklı, alacağını kaydettirmek ve haklarının korunması için gerekeni yapmak zorundadır (TBK m.594,2). Dolayısıyla alacaklı alacağını on beş günlük kayıt süresi içinde komisere bildirmelidir. Ancak bildirmeme ihtimaline karşı kefilin rücu hakkından kaynaklı alacağının korunması gerekir. Buna göre kefile, borcun ödenmesi şartına dayalı olarak, ortaya çıkacak rücu hakkından kaynaklı alacağını kaydettirme imkânı verilmelidir. Öte yandan mülkiyeti üçüncü kişiye ait mallara konulmuş rehinden kaynaklı alacaklar için sözü edilen husus burada da geçerlidir.

Buna göre kefilin şarta bağlı yaptırdığı kaydın yanında borcun alacaklısı da alacağı kaydettirmişse, kefilin kaydını dikkate almamak gerekir. Zira aynı alacak için iki defa kayıt yapılamaz.

286 Y.İİD, 20.12.1963, E.1963/13762, K.1963/13607: AD, 1964/3-4, s.406.

d. Kayıt Yaptırmayan Alacaklıların Durumu

Konkordato komiserinin alacakların bildirilmesi için İİK m.288 uyarınca yaptığı ilan, alacaklarını belirtilen on beş günlük sürede bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyeceklerine ilişkin ihtarı içerir (İİK m.299).

Söz konusu süre içinde alacakları bildirmemenin yaptırımı “konkordato müzakerelerine kabul edilmeme” olarak ifade edilmiştir. İfadede geçen kabul edilmeme durumu, konkordato müzakereleri sonucunda düzenlenen tutanağın imzalanamaması şeklinde anlaşılmalıdır. Bu kapsamda bahsi geçen ifadenin, süresinde bildirimde bulunmayan alacaklıların konkordato müzakerelerine katılmalarına engel olacağı sonucuna varılmamalıdır. Zira alacaklılar toplantısının amacı alacaklıların bilgilendirilmesidir. Bu nedenle kanundaki ifade, alacaklılar toplantısının esas amacına aykırı olmayacak şekilde anlaşılmalıdır287.