• Sonuç bulunamadı

KoĢulun GerçekleĢmesi

Belgede Olumlu miras sözleşmesi (sayfa 61-65)

2.3. Olumlu Miras SözleĢmesinde KoĢul

2.3.3. KoĢulun GerçekleĢmesi

Medeni Kanun’un 515’inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde; “Tasarruf hüküm ve sonuçlarını doğurduğu andan itibaren her

ilgili koşul veya yüklemenin yerine getirilmesini isteyebilir” denilmektedir.

Ancak bu hükmün uygulanabilirliği koĢulun niteliği ile bağdaĢmamaktadır. Çünkü koĢul niteliği itibariyle geleceğe bağlı ve gerçekleĢmesi Ģüpheli bir olayı ifade etmektedir120. Ölüme bağlı bir tasarrufun koĢullu yapılması durumunda, bu tasarrufun hüküm doğurması veya hükümlerini sona erdirmesi koĢulun gerçekleĢmesine bağlı olmaktadır. KoĢulun gerçekleĢmesi ise, ya kendisine koĢula bağlanmıĢ bir ölüme bağlı tasarruf yapılan kiĢinin iradesine; ya da bu kiĢinin iradesi dıĢında bir olaya bağlanmaktadır. Birinci halde, kiĢinin kendi isteğiyle koĢulu yerine getirmemesi durumunda, onun bağlı olduğu ölüme bağlı tasarrufu kazanamaması söz konusu olmaktadır. Ġkinci halde ise, koĢulun gerçekleĢip gerçekleĢmesinde lehine koĢula bağlı ölüme bağlı tasarruf yapılan kiĢinin bir etkisi yoktur. Bu sebepten ilgililerin koĢulun gerçekleĢmesini isteme gibi bir dava hakları bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Medeni Kanun’un 515’inci maddesinde koĢulun yerine getirilmesinin istenebileceğine iliĢkin düzenleme isabetli olmamıĢtır121

.

Olumlu miras sözleĢmesine konu ölüme bağlı tasarrufun geciktirici koĢula bağlanması durumunda, mirasbırakanın ölümünden sonra söz konusu tasarrufun hüküm doğurabilmesi için geciktirici koĢulun gerçekleĢmesi gerekmektedir. Ancak bu halde sözleĢme hüküm ve sonuçlarını doğurmaktadır.

Geciktirici koĢulla mirasçı atanması halinde, atanmıĢ mirasçı koĢulun gerçekleĢmesiyle baĢkaca bir iĢleme gerek kalmaksızın mirasbırakanın mirasçısı olmaktadır. Geciktirici koĢulla yapılan belirli mal bırakmada ise,

120 ĠNAN, A. N., ERTAġ, ġ., ALBAġ, H., s. 224.; GÜRSOY, K. T., Şart ve Mükellefiyet,

Kısım II, s. 419.

121 Bu konuda daha geniĢ bilgi için bkz. GÜRSOY, K. T., Şart ve Mükellefiyet, Kısım II, s.

Ģartın gerçekleĢmesiyle lehine belirli mal bırakılan kiĢi bu malın kendisine verilmesini isteme hakkını kazanmaktadır122. KoĢul gerçekleĢinceye kadar mal yasal veya atanmıĢ mirasçılara ait olacaktır. KoĢulun gerçekleĢmesi ile lehine mal bırakılan kiĢi bu malın kendisine verilmesini talep edebilecektir. ġayet koĢul gerçekleĢmez ise olumlu miras sözleĢmesi hüküm ve sonuçlarını doğurmayacağından, lehine belirli mal bırakılan kiĢinin talep ve dava hakkı da ortadan kalkacaktır123

.

Belirtmek gerekir ki, geciktirici koĢulun gerçekleĢtiği anda kiĢinin sağ olup olmaması gerektiğine iliĢkin Medeni Kanun’da herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Öğretideki genel görüĢe göre124

bu durumda MK. m. 525/I,II’nin kıyasen uygulanması sonucunda bir çeĢit olağanüstü ikame (fevkalade ikame) söz konusu olacaktır125. Bu olağanüstü ikameye kurucu ikame adı verilmekte ve buna bağlı olarak da yasal mirasçılar ön mirasçı;

122

SĠRMEN, L. (1992), Türk Özel Hukukunda Şart, Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü, s. 183-184, Ankara.

123 ĠMRE, Z., ERMAN, H., s. 128,133; YILDIRIM, A., s. 60.; AYĠTER, N., s. 75.; ĠNAN,

A. N., ERTAġ, ġ., ALBAġ, H., s. 224.

124 KOCAYUSUFPAġAOĞLU, N., s. 273.; KÖPRÜLÜ, B., s. 177.; ANTALYA, G., Miras Hukuku, s. 201.; YILDIRIM, A., s. 85, dpt. 341.

125 “Geciktirici şarta bağlı mirasçı atanması veya belirli mal vasiyetinde kurucu ikame adı verilen bir çeşit fevkalade ikame (art mirasçı atama) söz konusudur. Fevkalade ikamede iki mirasçı vardır. Bunlardan birincisi “ön mirasçı” veya EMK.’nun tabiriyle nakil ile mükellef mirasçı”, ikincisi ise “art (son) mirasçı” veya EMK.’ kullanılan terimle “namzet”tir. Geciktirici şarta bağlı ölüme bağlı tasarruflarda, bu durumda ön mirasçı veya vasiyet alacaklısı kanuni mirasçılara veya vasiyeti ifa yükümlüsüne, art (son) mirasçı yani lehdar sıfatı ise atanmış mirasçıya veya musalehe (vasiyet alacaklısına) ait olacaktır. Mirasbırakanın ölümünde hayatta olma şartı, art veya son mirasçı için aranmaktadır. Yani henüz doğmamış bir varlık da son mirasçı olarak atanabilecektir. Bozucu şarta bağlı mirasçı atanması veya belirli mal vasiyeti durumlarında da bir kurucu ikame söz konusudur. Fakat bu durumda, ön mirasçı sıfatı atanmış mirasçıya veya musalehe, art mirasçı sıfatı ile kanuni mirasçılara veya vasiyeti ifa yükümlüsüne ait bulunmaktadır” (YILDIRIM, A., s. 85, dpt. 341.).; Y. 2. HD. 24.12.1993 T., 10427 E.,

10197 K., “Muris vasiyetnamede veya miras mukavelenamesinde bazı mükellefiyetler ve

şartlar koyabilir. Murisin koyduğu şartlar taliki olabileceği gibi infisahi de olabilir. Murisin taliki şartında bir çeşit fevkalade ikame söz konusudur. Buna öğretide kurucu ikame adı verilmektedir. Bu halde ön mirasçı sıfatı kanuni mirasçılara, art mirasçı sıfatı ise vasiyetname lehtarına aittir” (ÖZUĞUR, A. Ġ. (2009), Türk Medeni Kanunundan Önce ve Sonra Miras Hukuku, Gözden GeçirilmiĢ 3. Baskı, s. 551, Ankara.).

atanmıĢ mirasçılar ise art mirasçı durumunda bulunmaktadır126. Buna göre koĢula bağlanmıĢ olarak lehine ölüme bağlı tasarruf yapılan kiĢinin koĢulun gerçekleĢmesi anında hayatta olması gerekmektedir. Aksi halde söz konusu tasarruf lehine ölüme bağlı tasarruf yapılan kiĢinin mirasçılarına değil, mirasbırakanın yasal mirasçılara kalmaktadır127. Çünkü olumlu miras sözleĢmesi ile lehine koĢula bağlı ölüme bağlı tasarruf yapılması durumunda koĢulun gerçekleĢmesinden önce olumlu miras sözleĢmesi hüküm doğurmamaktadır (BK. m. 149 kıyasen). Bu sebepten koĢulun gerçekleĢmesinden önce kiĢinin ölmesi halinde olumlu miras sözleĢmesine dayalı hakkın kural olarak bu kiĢiye geçmemesinden dolayı, sözleĢmede aksine bir hüküm yoksa onun mirasçılarına da geçemeyecektir.

Mirasbırakanın ölümü ile geciktirici koĢulun gerçekleĢmesi anına kadar olan süreye askı devresi denilmektedir. Bu süre içerisinde koĢula bağlı olan ölüme bağlı tasarruf askıdadır. Geciktirici koĢulun gerçekleĢmesinden önce olumlu miras sözleĢmesine dayalı hiçbir hak doğmamaktadır. Lehine ölüme bağlı tasarruf yapılan kiĢinin sadece bir bekleme hakkı bulunmaktadır128

. Bu süre içerisinde elde edilen semereler mirasçılara ait olmaktadır. Olumlu miras sözleĢmesinde aksine bir hüküm yoksa bunlar talep edilememektedir129

. Yine bu süre içerisinde terekeye iliĢkin malın kaza sonucu kaybolması veya zarara uğraması durumunda, mirasçılar bundan sorumlu tutulamamaktadır130

.

126

KÖPRÜLÜ, B., s. 177.; KOCAYUSUFPAġAOĞLU, N., s. 273.

127 SĠRMEN, L., s. 159.; PULAġLI, H. (1989), Şarta Bağlı İşlemler ve Hukuki Sonuçlar, s.

20, Ankara.; SEROZAN, R., ENGĠN, B. Ġ., s. 280.; YILDIRIM, A., s. 85-86.; KOCAYUSUFPAġAOĞLU, N., s. 273.

128 SĠRMEN, L., s. 159.; GÜRSOY, K. T., Şart ve Mükellefiyet, Kısım II, s. 422. 129

SĠRMEN, L., s. 183.

130 SĠRMEN, L., s. 183-184.; Yarar ve hasarın geçiĢine iliĢkin olumlu miras sözleĢmesi ile

mirasçı atama veya belirli mal bırakma arasında fark bulunmamaktadır. Ancak, olumlu miras sözleĢmesinin konusunun belirli mal bırakma olması ve bu malın mirasbırakan tarafından ferden değil de çeĢidiyle belirlenmiĢ olması durumunda, hasar malın teslimine kadar lehine belirli mal bırakılana geçmemektedir (GÜRSOY, K. T., Şart ve

Mirasbırakanın ölümü ile baĢlayan ve koĢulun gerçekleĢmesi anına kadar olan sürede lehine ölüme bağlı tasarruf yapılan kiĢinin hakkının korunması gerekmektedir. Bu sebepten bir takım tedbirlerin alınması gerekmektedir. Kanun koyucu burada kurucu ikameden söz etmektedir. Buna göre koĢula bağlanan ölüme bağlı tasarruf olağanüstü (fevkalade) ikamenin bir türü olan kurucu ikame olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda, olağanüstü (fevkalade) ikameye yönelik Medeni Kanun’un 523’üncü terekenin korunmasına iliĢkin tedbir hükümleri burada da uygulanmaktadır131. Ayrıca ĠMRE/ERMAN’ın görüĢüne göre, Borçlar Kanunu’nun 150’nci maddesinin de uygun düĢtüğü ölçüde geciktirici koĢula bağlı ölüme bağlı tasarruflar bakımından uygulanması mümkündür132

.

Olumlu miras sözleĢmesine konu ölüme bağlı tasarrufun bozucu koĢula bağlanması durumunda ise, mirasbırakanın ölümü ile olumlu miras sözleĢmesi hüküm ve sonuçlarını doğurmaktadır. Ancak, bozucu koĢulun gerçekleĢmesi durumunda, olumlu miras sözleĢmesi kendiliğinden ortadan kalkmaktadır133

. Bunun sonucu olarak da, olumlu miras sözleĢmesinin konusu olan Ģeyin yasal mirasçılara iade edilmesi gerekmektedir134

.

Olumlu miras sözleĢmesinde aksi belirtilmedikçe, atanmıĢ mirasçı koĢulun gerçekleĢmesine kadar elde ettiği yararları muhafaza etmektedir. Kendisine geçmiĢ olan malların olağan kullanımından kaynaklanan eskimelerden dolayı sorumluluğu bulunmamaktadır. Buna karĢılık, mallara kendi kusuruyla verdiği zararlardan dolayı tazminat yükümlülüğü söz konusu olmaktadır135

.

131 ÖZTAN, B., s. 248.; SĠRMEN, L., s. 159.

132 ĠMRE, Z., ERMAN, H., s. 131.; Aynı yönde görüĢ için bkz. SĠRMEN, L., s. 159. 133 YILDIRIM, A., s. 60.; ĠMRE, Z., ERMAN, H., s. 128-129.; AYĠTER, N., s.75. 134 ĠNAN, A. N., ERTAġ, ġ., ALBAġ, H., s. 225.; ÖZTAN, B., s. 244.

Belgede Olumlu miras sözleşmesi (sayfa 61-65)