• Sonuç bulunamadı

6.4. Olumlu Miras SözleĢmesinin Ġptali

6.4.1. Olumlu Miras SözleĢmesinde Ġptal Sebepleri

6.4.1.1. Ġrade Sakatlığı Hallerinden Birinin Varlığı

6.4.1.1.1. Hata

Hata, irade açıklamasında bulunan kiĢinin beyanı ile iradesi arasında istemeden meydana gelen uygunsuzluk halidir347. Hata beyanda hata ve saikte hata olmak üzere iki Ģekilde ortaya çıkmaktadır. Medeni Kanun’un irade sakatlığı hallerini düzenleyen 504’üncü maddesinde her ne kadar saik hatalarından bahsedilmese de, vasiyetnamelerde irade teorisinin348

esas

346

ĠMRE, Z., ERMAN, H., s. 195.; EREN, F., İptal, s. 28.

347 TUNÇOMAĞ, K., s. 335.; OĞUZMAN, M. K., ÖZ, M. T. (2009), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Gözden GeçirilmiĢ 6. Baskıdan 7. Tıpkı Baskı, s. 80, Ġstanbul.; ĠMRE,

Z., ERMAN, H., s. 195.; EREN, F., İptal, s. 32.; KÖPRÜLÜ, B., s. 235.; SAYMEN, F. H., ELBĠR, H. K. (1966), Türk Borçlar Hukuku, Umumi Hükümler, s. 258, Ġstanbul.

348 Vasiyetnamelerin, sağlararası tasarruflardan farklı olarak, bir taraflı irade beyanları ile

oluĢmaktadır. Bu nedenle öğretide vasiyetnamelerde irade ile beyanın uymaması halinde gerçek iradeyi dikkate alan irade teorisinin uygulanacağı kabul edilmektedir. Ġrade ile beyanın birbirine uymaması halinde, iradeyi değil beyanı dikkate alan teori vardır ve buna

alınmasından dolayı saik hatalarının da esaslı hata olarak kabul edilerek iptal nedeni olarak sayılması gerektiği kabul edilmektedir349. Borçlar Kanunu’nun hataya iliĢkin 23 vd. maddelerinde ise, güven ilkesinden350

hareketle, yalnızca beyan hatası esaslı hata olarak kabul edilmekte, saik hatası kural olarak esaslı hata olarak kabul edilmemektedir351.

Olumlu miras sözleĢmesinde ise, öğretide genel kabul edilen görüĢe göre, sözleĢmenin iki taraflı bir hukuki iĢlem olması sebebiyle, beyana güvenen karĢı tarafı koruyan güven teorisinin uygulanması gerektiği savunulmaktadır352

. Bunun sonucu olarak da, sözleĢmenin hata sebebiyle mirasbırakanın sağlığında iptali bakımından Medeni Kanun’un 504’üncü maddesinin mi, yoksa Borçlar Kanunu’nun 23’üncü vd. maddelerinin mi uygulanması gerektiği tartıĢma konusu yaratmaktadır353

.

olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Sübjektif beyan teorisinde, muhatabın beyana verdiği anlam önem teĢkil etmektedir. Ġrade beyanı ile muhatabın bu beyana verdiği anlamın birbirine uygun olması halinde, beyan geçerli sayılmaktadır. Objektif beyan teorisinde ise, muhatap yerine üçüncü bir kiĢinin objektif esaslara uygun olarak beyana vereceği anlam esas alınmaktadır (TEKĠNAY, AKMAN, BURCUOĞLU, ALTOP, s. 94.; EREN, F.,

Borçlar Hukuku, s. 137.).

349 ĠMRE, Z., ERMAN, H., s. 195-196.; DURAL, M., s. 268.

350 Türk Hukuku’nda sözleĢmelerin kurulmasında ve yorumlanmasında güven teorisi esas

alınmaktadır. Bu teoride, muhatabın veya bir üçüncü kiĢinin beyana vereceği anlam dikkate alınmamaktadır. Makul, objektif ve dürüst bir kiĢinin irade beyanına vereceği anlam esas alınmaktadır (EREN, F., Borçlar Hukuku, s. 141.; TEKĠNAY, AKMAN, BURCUOĞLU, ALTOP, s. 94-95.; EREN, F., İptal, s. 29.).

351 TEKĠNAY, AKMAN, BURCUOĞLU, ALTOP, s. 576.; TUNÇOMAĞ, K., s. 338.;

EREN, F., Borçlar Hukuku, s. 341.; Saik hatasının da esaslı hata kabul edilebileceği durumlar hakkında bkz. KILIÇOĞLU, A. (2009), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, GeniĢletilmiĢ 11. Baskı, s. 130-131, Ankara.; SAYMEN, F. H., ELBĠR, H. K., s. 263.; TEKĠNAY, AKMAN, BURCUOĞLU, ALTOP, s. 579.; EREN, F., Borçlar Hukuku, s. 350.; OĞUZMAN, M. K., ÖZ, M. T., s. 85.

352 DURAL, M., ÖZ, T., s. 221.; BERKĠ, ġ., s. 202.; KOCAYUSUFPAġAOĞLU, N., s.

330.; GÖNENSAY, S., BĠRSEN, K., s. 181.; DURAL, M., s. 271.; OĞUZMAN, M. K., s. 102.; Aksi yönde görüĢ için bkz. ĠMRE, Z., ERMAN, H., s. 197.; EREN, F., İptal, s. 30-31.; Yazarlar, vasiyetnameler ile miras sözleĢmeleri arasında ayrım yapılmaksızın, miras sözleĢmelerine de irade teorisinin uygulanması gerektiğini savunmaktadırlar.

353

Olumlu miras sözleĢmesinin ölüme bağlı tasarrufta bulunmayan karĢı taraf bakımından böyle bir tartıĢma söz konusu değildir. Çünkü karĢı tarafın ölüme bağlı tasarrufta bulunmaması Ģartıyla, sözleĢmeyi genel hükümlere yani BK. m. 23 vd. hükümlerine göre

Öğretide bu konuya iliĢkin bir görüĢe göre, olumlu miras sözleĢmelerinin mirasbırakanın sağlığında hata sebebiyle iptali bakımından Medeni Kanun’un 504’üncü maddesinin uygulanması gerekmekte ve bunun sonucu olarak da saik hatalarının da iptal sebebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir354. Bu görüĢe gerekçe olarak; MK. m. 504’ün ölüme bağlı tasarrufların tümü için düzenlenmiĢ olduğu baĢka bir deyiĢle vasiyetnameler ile miras sözleĢmeleri arasında ayrım yapılmadığı, dolayısıyla bu hükmün miras sözleĢmeleri bakımında da uygulanması gerektiği ve bunun sonucu olarak da saik hatasının da mirasbırakan açısından iptal sebebi teĢkil edeceği belirtilmektedir355.

Öğretideki diğer görüĢe göre ise, MK. m. 504’ün sadece vasiyetnameler açısından uygulanması gerekmektedir. Bu görüĢe gerekçe olarak, olumlu miras sözleĢmesinin vasiyetnameden farklı olarak her zaman serbestçe dönülemeyen iki taraflı bir hukuki iĢlem olduğu, bu nedenle güven ilkesinin gereği olarak, sözleĢmenin hata sebebiyle iptalinde BK. m. 23 vd.’nın uygulanması gerektiği belirtilmektedir. Bunun sonucu olarak da, saik hataların genel kural gereğince olumlu miras sözleĢmeleri bakımından esaslı hata sayılamayacağı savunulmaktadır356

.

Kanımızca da bu görüĢe katılmak yerinde olur. Çünkü olumlu miras sözleĢmeleri tek taraflı irade beyanı ile kurulan bir ölüme bağlı tasarruf çeĢidi değildir. Ġki taraflı bir hukuki iĢlemdir. SözleĢmenin bir karĢı tarafı yani

iptal edebileceği genel olarak kabul edilmektedir (DURAL, M., s. 269.; ĠMRE, Z., s. 323.; EREN, F., İptal, s. 38,90.; ĠMRE, Z., ERMAN, H., s. 197.; AYAN, M., s. 127.).

354 Bu görüĢü savunan yazarlar için bkz. EREN, F., İptal, s. 38.; ĠMRE, Z., s. 323.; ĠMRE,

Z., ERMAN, H., s. 197.; AYĠTER, N., s. 114.

355

ĠMRE, Z., ERMAN, H., s. 197.; EREN, F., İptal, s. 30-31.; ĠMRE, Z., s. 322-323.; DALAMANLI, L. (1961), Tatbikatta Hukuk Davaları, s. 254, Ankara.; AYAN, M., 126- 127.

356

Bu görüĢü savunan yazarlar için bkz. KOCAYUSUFPAġAOĞLU, N., s. 330.; ANTALYA, G., Miras Hukuku, s. 262.; DURAL, M., ÖZ, T., s. 221.; BERKĠ, ġ., s. 202.; OĞUZMAN, M. K., s. 102.; ĠNAN, A. N., ERTAġ, ġ., ALBAġ, H., s. 289.; GÖNENSAY, S., BĠRSEN, K., s. 181.; DURAL, M., s. 272.

korunması gereken bir muhatap bulunmaktadır. Bu husus özellikle ivazlı olumlu miras sözleĢmeleri bakımından ayrı bir önem teĢkil etmektedir. Çünkü karĢılıksız olan vasiyetnamelere karĢın, ivazlı olumlu miras sözleĢmelerinin daha sıkı hükümlere tabi tutulması gerekmektedir. Bu bakımdan güven ilkesi gereğince, mirasbırakana saik hatası nedeniyle iptal hakkı vermemek hukukun genel ilkelerine daha uygun düĢmektedir. Sonuç olarak, olumlu miras sözleĢmeleri bakımından mirasbırakanın hata sebebiyle sözleĢmeyi iptalinde Borçlar Kanunu’nun 23 vd. maddelerinin uygulanması gerekmektedir.

Belirtmek gerekir ki, bu sonuca sadece mirasbırakanın sağlığında miras sözleĢmesini iptali için değil; ölümünden sonra ilgililerin MK. m. 557’nin birinci bendine göre sürecekleri iptal hali için de varılması gerekmektedir. Aksi halde saik hatasının mirasbırakanın tarafından sağlığında ileri sürülemeyeceğin kabul edilmesi karĢısında, onun ölümünden sonra ilgililer tarafından ileri sürülebileceğinin kabul edilmesi tutarsızlığa sebep olacaktır357

.

Nihayet hata sebebiyle olumlu miras sözleĢmesinin iptal edilebilmesi için, hatalı düĢünce ve tasarruf ile sözleĢme arasında illiyet bağının bulunması ve bunun ispat edilmesi gerekmektedir358.

Belgede Olumlu miras sözleşmesi (sayfa 129-132)