• Sonuç bulunamadı

Devrin Sonuçları

Belgede Olumlu miras sözleşmesi (sayfa 38-42)

2.1. Olumlu Miras SözleĢmesi ile Mirasçı Atama

2.1.1.2. Devrin Sonuçları

Mirasbırakan tarafından atanmıĢ mirasçıya sağlığında miras payının devredilmesi sonucunda, BK. m. 179 anlamında bir devir iĢlemi yapılmasından dolayı, mirasbırakan ile atanmıĢ mirasçının devreden ve devralan sıfatıyla borçlardan dolayı iki yıl süreyle müteselsil sorumluluğu söz konusu olmaktadır54. Bu süre, alacaklılara ihbarın veya ilanın yapılması ile baĢlamaktadır55

.

Mirasbırakan tarafından terekesinin tamamı için mirasçı atanmıĢsa ve terekenin tümü devredilmiĢse, atanmıĢ mirasçı borçların tümünden sorumlu olmaktadır. Buna karĢın terekenin tamamı değil de, sadece belirli bir bölümünün atanmıĢ mirasçıya devredilmesi halinde, atanmıĢ mirasçı devredilen kısmın borçları için mirasbırakanla beraber müteselsil olarak, diğer kısım yani devredilmeyen kısım için ise, miras açıldıktan sonra mirasçı olarak sorumlu olmaktadır56

.

Olumlu miras sözleĢmesi ile atanan mirasçının sağlararası devir iĢlemi yapılmadan önce borcun miktarından ve kendisinin bu borcun ne kadarı ile sorumlu olacağını bilebilmesi çoğu zaman mümkün olmamaktadır. ĠĢte bu

53 DURAL, M., s. 126.

54 ĠMRE, Z., s. 288.; OĞUZMAN, M. K., s. 139.; DURAL, M., s. 128.; Aksi yönde görüĢ

için bkz. ĠNAN, A. N., ERTAġ, ġ., ALBAġ, H., s. 268.; Yazarlar, BK m. 179’da yer alan düzenlemenin malvarlığının veya bir iĢletmenin devredilmesi durumunda devredenin borçlardan dolayı sorumluluğunun iki yılla sınırlandırıldığını ancak; mirasbırakanın malvarlığının tümünü sağlığında atanmıĢ mirasçıya geçirilmesi halinde borçlardan dolayı sorumluluğunun zamanla sınırlandırılamayacağını belirtmektedirler.

55

DURAL, M., s. 128.

56 ĠNAN, A. N., ERTAġ, ġ., ALBAġ, H., s. 268.; DURAL, M., s. 128.; OĞUZMAN, M.

sebepten ötürü Medeni Kanun’un 572. maddesi malvarlığının tümü için atanan mirasçıya, resmi defter düzenlenmesini isteme imkânı vermiĢtir. Her ne kadar Kanun’da “resmi defter” ifadesini kullanılmıĢ olsa da, bu hukuki iĢlemin dayanağının ölüme bağlı tasarruf olmasından dolayı, burada MK. m. 619 vd. maddeleri anlamında resmi defter tutmanın kastedildiği anlaĢılmalıdır57

. AtanmıĢ mirasçının resmi defter tutulmasını talep etmesi halinde kendisine devredilecek aktif ve pasifler hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Bunun sonucunda da zarara uğrayacağı kanısına varması durumunda, mirası reddetme imkânından yararlanma olanağı bulunmaktadır58

.

AtanmıĢ mirasçının resmi defter tutulmasını istemesinden sonra MK. m. 269 vd. maddeleri uygulama alanı bulacaktır. Burada önemli olan husus, atanmıĢ mirasçının resmi defter gereğince sağlıkta yapılacak olan devri reddetmesi halinde mirasçılık sıfatının akıbetinin ne olacağıdır?

Kanımızca, bu durumda atanmıĢ mirasçının mirasçılık sıfatının da ortadan kalktığının kabul edilmesi gerekmektedir59. Çünkü daha önce de belirtildiği üzere60, malvarlığının sağlıkta devrinin sebebini ölüme bağlı tasarruf oluĢturmaktadır. Olumlu miras sözleĢmesi ile sağlıkta devir iĢlemi bir bütündür. Bu nedenle, resmi defter gereğince sağlığında devir iĢlemini

57 BELGESAY, M. R. (1952), Türk Kanunu Medenisi Şerhi, 3. Kitap, Miras Hukuku, 4.

Baskı, s. 118, Ġstanbul.; ĠNAN, A. N., s. 178.; OĞUZMAN, M. K., s. 139.; GÖNENSAY, S., BĠRSEN, K., s. 137.; SAYMEN, F. H., s. 187.; ġENER, E., Miras

Hukuku, s. 339.; DURAL, M., s. 129.; ANTALYA, G., Miras Hukuku, s.193.; AYĠTER,

N., s. 100.; Yazar’a göre bu defterin konulmasındaki amaç atanmıĢ mirasçının sorumluluğu sınırlandırmaktır.

58 ĠNAN, A. N., s. 178-179.; OĞUZMAN, M. K., s. 139.; ĠMRE, Z., s. 288.; ġENER, E., Miras Hukuku, s. 339.; DURAL, M., s. 129.

59 DURAL’ a göre bu bir yorum meselesidir. Yazar’a göre, tarafların irade beyanlarının

yorumu sonucunda, sağlararası iĢlemle olumlu miras sözleĢmesi ile mirasçı atama arasında sıkı bir bağın bulunmadığı sonucuna varılabilinirse, atanmıĢ mirasçının red hakkını kullanması onun mirasbırakanın ölümünden sonra kazanacağı mirasçılık hakkını ortadan kaldırmamaktadır (DURAL, M., s.131.).

reddeden mirasçı, mirasbırakanın ölümü anında sahip olacağı mirasçılık sıfatını da reddetmiĢ sayılmaktadır.

Medeni Kanun’un 572’nci maddesinin ikinci fıkrasında mirasbırakanın sağlığında atanmıĢ mirasçıya miras payını devretme durumuna iliĢkin bir karine yer almaktadır. Buna göre, mirasbırakanın atanmıĢ mirasçıya malvarlığının tamamını devretmediği veya tamamını devrettiği; ancak devir iĢleminden sonra mirasbırakanın yeni mallar edinmesi halinde, olumlu miras sözleĢmesi, aksine bir kural yoksa sadece sağlıkta devredilmiĢ olan malları kapsamaktadır61. BaĢka bir deyiĢle genel kural, atanmıĢ mirasçının payının kendisine devredilenden ibaret olduğu; devredilmeyen veya daha sonradan elde edilen malvarlığı üzerinde hiçbir hakkının olmadığıdır62

. Ancak madde metninden anlaĢılacağı üzere, bu durumun aksinin kararlaĢtırılabilmesi mümkündür. ġayet aksi kararlaĢtırılmıĢsa, atanmıĢ mirasçı mirasbırakan hayatta iken kendisine devredilmeyen veya mirasbırakanın devir iĢleminden sonra edindiği mallar üzerinde de hak sahibi olabilmektedir. Bu hak sahipliği külli halefiyet prensibine göre olmaktadır63. Ayrıca Kanun maddesinde sadece mallardan söz edilmesine karĢın, böyle bir durumda atanmıĢ mirasçının devir iĢleminden sonraki mirasbırakanın borçlarından dolayı da mirasçılık sıfatıyla sorumluluğunun doğduğunun kabul edilmesi gerekmektedir64

.

Olumlu miras sözleĢmesi ile atanmıĢ mirasçıya miras payının sağlığında devredilmesinin bir baĢka sonucu, Medeni Kanun’un 572’nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiĢtir. Adı geçen maddeye göre, sözleĢmede aksine bir hüküm yoksa mirasbırakanın atanmıĢ mirasçıya

61 ANTALYA, G., Miras Hukuku, s. 193.; ĠNAN, A. N., ERTAġ, ġ., ALBAġ, H., s. 268.;

DURAL, M., s. 137.; ġENER, E., Miras Hukuku, s. 338.

62 ġENER, E., Miras Hukuku, s. 338-339.; AYĠTER, N., s. 100.; OĞUZMAN, M. K., s.

142.; BELGESAY, M. R., s. 119.; ĠMRE, Z., s. 288.; ĠNAN, A. N., s. 178.; DURAL, M., s. 138.; KOCAYUSUFPAġAOĞLU, N., s. 259.; OĞUZMAN, M. K., s. 139.

63 DURAL, M., s. 138. 64 DURAL, M., s. 138.

sağlığında malvarlığını devretmesi halinde, olumlu miras sözleĢmesinden doğan hak ve borçlar atanmıĢ mirasçının mirasçılarına geçmektedir (MK m. 572/III)65.

Bu hüküm ile Medeni Kanun’un 548’inci maddesine bir istisna getirilmiĢtir. Adı geçen maddede;

Mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bırakılan kişi mirasbırakanın ölümünde sağ değilse, miras sözleşmesi kendiliğinden ortadan kalkar (f.1). Mirasbırakandan önce ölen kişinin mirasçıları, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ölüme bağlı tasarrufta bulunandan, miras sözleşmesi uyarınca elde ettiği ölüm tarihindeki zenginleşmeyi geri isteyebilirler (f.2)

hükmü yer almaktadır. Bu hükümden anlaĢılacağı üzere, genel kural, atanmıĢ mirasçının mirasbırakandan önce ölmesi halinde, olumlu miras sözleĢmesinin kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Ancak MK. m. 572/III bu kurala bir istisna getirerek, mirasbırakanın malvarlığını atanmıĢ mirasçıya sağlığında devretmesi halinde, sözleĢmenin ortadan kalkmayacağını; sözleĢmeden doğan hak ve yükümlülüklerin atanmıĢ mirasçının mirasçılarına geçeceğini belirtmektedir. Ancak Kanun’da belirtildiği üzere tarafların bunun aksini kararlaĢtırmaları mümkündür.

Belirtmek gerekir ki, MK m. 572/III mirastan yoksunluk halinde de uygulama alanı bulacaktır. Buna göre, mirasbırakanın sağlığında miras payını devralan atanmıĢ mirasçının mirastan yoksun olması halinde, sözleĢmede aksine hüküm yoksa, sözleĢmeden doğan hak ve yükümlülükler atanmıĢ mirasçının mirasçılarına geçmektedir. Ancak sözleĢmede bu durumun aksinin kararlaĢtırılmıĢ olması halinde, mirastan yoksun olan atanmıĢ mirasçının almıĢ olduğu malları iade yükümlülüğü doğmaktadır. ġayet sözleĢme ivazlı ise kendisi de verdiği ivazı geri isteyebilecektir.

Medeni Kanun’un MK 572/III hükmü, M.K m. 580/II’nin de istisnasını teĢkil etmektedir. MK m. 580/II’ye göre, “Mirasın açıldığı anda sağ olan

mirasçı sonradan ölürse, onun miras hakkı kendi mirasçılarına kalır”. Bu

hükümden anlaĢılacağı üzere, genel kural mirasın açılmasından sonra mirasçının ölmesi halinde, olumlu miras sözleĢmesinden doğan hak ve borçlar atanmıĢ mirasçının mirasçılarına geçmektedir66. Buna göre, atanmıĢ mirasçının mirasçılarının hak sahibi olabilmeleri için, öncelikle mirasbırakanın ölümü anında atanmıĢ mirasçının sağ olması, ölüm ile mirasçılık sıfatını kazanması ve daha sonra kendisinin ölmesi gerekmektedir. Ancak MK. 572/III bu duruma istisna getirerek, atanmıĢ mirasçının, mirasbırakandan önce ölmesi halinde, onun yerini kendi mirasçılarının alabilmesini düzenlemektedir. Ancak madde metninde belirtildiği üzere tarafların bu durumun aksini kararlaĢtırabilmeleri mümkündür67

.

MK m. 572/III’e göre, aksi öngörülmemiĢse, malvarlığının tümünün mirasbırakanın sağlığında devredilmesi halinde uygulama alanı bulmaktadır. Malvarlığının tümünün devredilmediği veya bir bölümü için mirasçı atanması sebebiyle o oranın devredildiği halde de MK. m. 527/III uygulanmaktadır. Çünkü söz konusu hüküm, malvarlığının devrinden söz etmektedir. Devrin, malvarlığının tümünü karĢılayabileceği gibi, sadece belli bir oranını da karĢılaması mümkündür.

2.1.2. Mirasbırakanın Olumlu Miras SözleĢmesi ile Bırakmayı

Belgede Olumlu miras sözleşmesi (sayfa 38-42)