• Sonuç bulunamadı

2.6. Genel Kırsal Kalkınma Yaklaşımları

2.6.6. Katılımcı Kırsal Değerlendirme Yaklaşımı

Katılımcı kırsal değerlendirme; yerel halkın, büyük bir aile gibi paylaşım yetkinliğinde olması için yaklaşım ve yöntemler geliştirilmesi, yaşam ve koşullarına ilişkin bilgilerin arttırılması, analiz edilmesi, çalışmaların planlanması ve eyleme

koyulması olarak tanımlanmaktadır (Chambers and Guijit, 1995: 4). Şüphesiz yeni bir yaklaşımın ortaya çıkması bazen yeni bir talepten ya da mevcutların ihtiyacı tam karşılayamamasından dolayı olabilmektedir.

Katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının ortaya çıkışı da benzer şekilde cereyan etmiştir. Küresel değişimin hızlanması, yerel bilgi değerlerinin öneminin anlaşılması ile bilgi ve kavrayış üzerinde yeni arayışların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Öğrenme ve öğretme olgusu nerdeyse tüm disiplinlerin kullandığı bir faaliyetler bütünüdür. Temelinde bilginin var edilmesi ve onun yayılması ve dolayısıyla istenen yönde bir davranış değişikliğine neden olması kendisinden beklenmektedir. Dünyada uzun yıllardır süregelen kalkınma çalışmaları, lokal başarılar sağlamak ile birlikte sorunları çözme genel ve yaygın bir etki sağlama konusunda çok da başarı elde etmediği için katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımı geliştirilmiştir. Kırsal kalkınmada kullanılan yaklaşımlar çoğu zaman öğretme orjinlidir, bu da hedef kitleyi edilgen konuma sokan ve pasifize eden bir sürecin meydana gelmesine neden olmaktadır. Oysa öğrenme bazen öğretmeden bağımsız olarak da gerçekleşebilmektedir. Katılımcı kırsal değerlendirmede diğer yaklaşımlardan farklı olarak sorun çözümü, bilgi üretimi ve kullanımına yönelik işbirliği süreçlerinin odağına hedef kitlesini koymaktadır. Katılımcı kırsal değerlendirme, her düzeydeki, yaralanıcıların, karar üretiminde ortak olarak yer alma süreci olarak da tanımlanabilmektedir. Söz konusu yaklaşımla yerel halk, değerlendirme çerçevesi kapsamındaki işlemlerde, veri toplama ve bu verilerin değerlendirilmesinde, bunları izleyen faaliyetlerin planlanmasında aktif olarak yer almaları sağlanmaktadır (Özkaya ve diğerleri, 2003:35).

Kalkınma veya kalkınamama uzun yıllar topluluğun sahip olduğu yapısal bir problem olarak algılanmıştır. Bu yapısal problemin giderilmesi ise genelde teknoloji veya kaynak ile bilgi transferi yapılarak çözüm yoluna gidilmiştir.

Katılımcı kırsal değerlendirmenin uygulanmasına dışarıdan kalkınma elemanları ile başlanmaktadır. Yerel halkın yaklaşımı benimsemesinin ardından kendi değerlerini analiz etme, değerlendirme yeteneklerini kazanmaları sağlanmaktadır. Böylece pasif pozisyondan yerel halkın çıkarılması amaçlanmaktadır. Yerel halkın katılımı sürekli teşvik edilmektedir. Çünkü katılım; şu anda hayatlarını etkileyen güçler üzerinde çok az kontrolü olanların ciddi bir şekilde güçlendirilmeleri için koşulları yaratmak üzere onların kendilerine yardım edebileceklerine inanmalarına neden olmaktadır ( Özkaya ve Diğerleri, 2003:43).

Katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının kullanıldığı kırsal kalkınma projelerinde, politika oluşturma süreci veya belirli reformların uygulanması, arazide çalışan personelin eğitilmesinin ardından, sahadan çekilerek işlerin gidişatına bırakılması olarak nitelendirilmemelidir. Katılımcı kırsal değerlendirme yalnızca projelerin uygulanmasındaki değişiklikleri değil, aynı zamanda kalkınma kararlarının alındığı, kaynakların tahsis edildiği ve politikaların oluşturduğu süreçler ve kurallarda değişiklikler anlamına gelmektedir( Özkaya ve Diğerleri, 2003:43).

Katılımcılık ilkesini uygulamak, istenen bir durum olmasına rağmen, gerçek katılımcılığın uygulanmasının önünde sosyal ve idari birçok engel olduğu bilinmektedir. Hiyerarşik yapılanma içerisinde olan ve risk alma konusunda, insiyatif kullanma noktasında tutucu olan kurumlarda yeni bir yapılanma gerektiren katılımcılığı uygulamak ve kurumda değişimi başlatmak oldukça güç görülmektedir. Katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımını sahada uygulayacak kurumun, ilk önce katılımcı prensipleri kendisinin benimsemesi gerekmektedir.

Günümüzde Katılımcı kırsal değerlendirmenin yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Katılımcı tekniklerin öğrenilmesi ve öğretilmesi kolay olmakla birlikte, etkisinin gerçek olması etik ve kişisel özellikler taşımasından dolayı kendisinden beklenen etkiyi yapamamasına neden olmaktadır. Katılımcı kırsal değerlendirmeden beklenen davranışsal ve tutumsal değişmeleri sağlamaktır. Aksi takdirde sahte bir katılımcılık veya pasif bir katılım söz konusu olmaktadır. Bu nedenle kalkınmacının hedef kitlenin katılımını sağlayabilmek için onları dinlemesi, başkalarının bilgilerine, algılarına ve duygularına açık olması ve saygı göstermesi gerekmektedir. Katılımcı kırsal değerlendirmede değişim için hedef kitle ile diyalog kurmak ve olayın bir parçası olmak isteyenleri ödüllendirmek için teşvik edici bir sistem izlenmelidir. Katılım, hedef kitlenin kararları alması, kaynakları yönetmesi ve kontroller yapması için onlara fırsat verilmesi durumunda işe yaramaktadır. Unutulmamalıdır ki güvenilen insanlar bağımsızlık kazanırlar ve kendilerini geliştirebilirler ( Blackbrun and Holland, 1998:8) Katılımcı kırsal değerlendirme çalışmalarının başarıya ulaşabilmesi için baş etmek zorunda olduğu dört önemli konu vardır. Katılımcı kırsal değerlendirme çalışmalarını anahtar konularının başında “ iktidar” gelmektedir. Topluluk içinde; toplulukla devlet veya sivil toplum kuruluşları arasındaki var olan sosyal, ekonomik, politik ve kültürel ilişkiler genellikle değişime karşı direnç gösterebilmektedir. Çünkü kesinlikle bu ilişkileri belirleyen ve sürdürenlerin çıkarlarına hizmet etmektedir. Aynı

olay topluluk düzeyinden, farklı devlet ve sivil toplum kuruluşları içinde ve aralarındaki hiyerarşik süreçler bakımından da benzerlik göstermektedir ( Özkaya ve Diğerleri, 2003:51). Bu durumda iktidarı paylaşmama, onu devretme veya kaybetme olasılığı ona sahip olan hem toplumun, hem de kurumların değişime karşı direnmesine neden olacaktır. Katılımcı kırsal değerlendirme bu iktidar düşkünlüğü ile mücadele etmek zorundadır.

“Bilgi”, katılımcı kırsal kalkınmanın ikinci anahtar konusudur. Đktidara az sahip olanlar(yerel halk) bilgi ve informasyona daha az ulaşabilirler veya kalkınmada hangi bilgi ve enformasyonun yararlı olduğunu belirlemede daha az güce sahiptirler. Bu göreli bilgisizlik onları kalkınmanın öznelleri olmak yerine nesnelleri yapmaktadır. Bu durumda olanların çoğu daha güçlü konumda olanların bilgisinin üstünlüğünü kabul etmektedir. Güçlü olanların çoğu da bilgilerinin üstünlüğü konusunda kendilerine güvenmektedir. Katılımcı kırsal değerlendirme uygulamalarının yapıldığı birçok çalışma göstermiştir ki kalkınma çalışanlarının bilgisi yerel halkın bilgisinden üstün olduğu konusundaki düşünce sarsılmıştır ( Özkaya ve Diğerleri, 2003:51).

Katılımcı kırsal değerlendirme çalışmalarının üçüncü önemli konusu “kültürel farklılıklardır”. Kültür insanların diğerleri ile olan ilişkilerini düzenleyen inançları, değer ve geleneklerin hepsini kapsayan değerler bütünü olarak ele alınmaktadır. Farklı katılımcı kırsal değerlendirme uygulayan farklı çalışmalarında veya aynı katılımcı kırsal değerlendirme çalışmasında bile kültür farklılıklarından dolayı birbiri ile çelişen veya farklılaşan durumlar ortaya çıkmaktadır. Katılımcı kırsal değerlendirme çalışmalarının uygulayıcıları genellikle tabandan gelen eylemlere destek vermekte olduklarından dolayı kültürler arası iletişimin arttırılması son derece önemli olmaktadır. Çünkü kültürel farklılıklar yanlış alalamaların sayısını arttırmaktadır. Üstelik kültürel farklılıklar sadece hedef kitlenin kendi arasında değil hedef kitle ile kalkınmacılar arasında da söz konu olduğundan katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımı, kalkınmacıların; kendi bilgileri ve çalışma yapacakları topluluğu anlama konusunda alçak gönüllü davranmalarını gerektirmektedir ( Özkaya ve Diğerleri, 2003:52) .

“Zaman ve para” konusu katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının en son anahtar konusudur. Birçok konuda olduğu gibi zaman ve para konusu da katılımcı kırsal değerlendirme çalışmalarındaki tüm paydaşların yani hem hedef kitlenin hem de kalkınmacıların üzerinde önem ve titizlikle durdukları konulardır. Çünkü her ikisi de tüketime tabi olup bunlardan zamanın kaybedilmesi durumunda telafisi de mümkün

olmadığı için katılımların iyi planlanmasını gerektirmektedir. Katılımcı kırsal değerlendirme yoksulluğa ve cinsiyet duyarlılığına sahip bir yaklaşım olmakla birlikte, toplantılarını ve çalışmalarını yerel katılımcıların istediği saatlere ve koşullara göre yürütme konusunda bazı sıkıntılar doğurmakta, kadınların ve yoksulların analiz ve karar almalarının gerçekleştiği toplantılarda bulunmaması gibi bir sonuçla ile karşılaşılmasına neden olmaktadır ( Özkaya ve Diğerleri, 2003:52).

Katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının kırsal kalkınma çalışmalarında kullanılmaya başlanması 1980’lere dayanmakla birlikte birçok başarılı ülke deneyimleri göstermek mümkündür. 1993 yılında Etyopya’da uygulanmaya başlanmış olan katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımı, yaklaşımın içselleştirilmesi ve sürdürülmesi aşamasında bazı sorunlarla karşılaşmıştır. Şöyle ki, kısa zamanda verilen eğitimler, davranış ve tutumlarla ilgili sorunların yaşanmasına neden olmuştur. Bu durumda kalite sorunu ortaya çıkarken yaklaşımın uygulama ölçeğinin büyütülmesinde de sıkıntılar ile karşılaşılmıştır (Wordofa, 1998: 17).

1991 yılından itibaren Vietnam’da katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımı uygulanmaya başlamış ve buradaki deneyimlerden bazı çarpıcı sonuçlar elde edilmiştir. Özellikle katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının kurumsallaşması için istikrarlı ve meşrulaştırıcı bir çevrenin var olması gerektiği, katılımcı kırsal değerlendirme kadrolarının çok disiplinli kadrolar olması ve belirli bir süre zarfında, gerekli ücretlerle istihdam edilmeleri gerektiği tespit edilmiştir. Yine katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının uygulamasının tamamen insana dayalı olduğu, doğru tutumlar dâhil, özel teknik ve iletişim becerilerine sahip ve minimum düzeyde konuyu benimsemiş bir kitlenin olması gerekmektedir ki bu kalkınmacıya yardımcı olacağı gibi diğerlerini de konuyu benimsemelerinde teşvik edici olması bakımından önemli bir önkoşul olarak görülmektedir. Katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının kalkınmacılarını eğitmek oldukça zaman alıcı bir süreçtir. Bu nedenle katılımcı kırsal değerlendirme araçlarını kullanımını yeterli bir şekilde kavramaları ve özgüveni kazanabilmeleri için bir iki yıl yetiştirilmeleri, eğitilmeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Kalkınmacılar için en iyi öğrenmenin sahada gerçekleşeceği de vurgulanmaktadır (Özkaya ve Diğerleri, 2003:47).

Katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının uygulanmaya çalışıldığı diğer bir ülke olan Endonezya’da Vietnam deneyiminde yaklaşımın sağlıklı bir şekilde uygulanmasına yönelik unsurların ne kadar önemli, olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.

Zira Endonezya hükümeti az sayıdaki bir grubu Hindistan’a göndererek kısa bir süre içinde 60 000 köyde uygulamak üzere ülke çapında katılımcı köy planlaması başlatmıştır. Endonezya’da bunun sonucu olarak çok az sayıda iyi eğiticiler dershaneye dayalı kötü kaliteli eğitimler vermek durumunda kalmışlardır. Aynı zamanda gerçekçi olmayan bütçe ve zaman aralıklarında, devlete ait takımlar ile sivil toplum kuruluşları arasında verimsiz işbirliği ile Endonezya’daki kalkınma çalışmalarında tepeden inmeci kültürün etkisi ile uygulamalar yapılmıştır. Böylece Endonezya’da aceleci ve çok büyük ölçekte katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımının başarı şansının oldukça düşük olması beklenmektedir (Mukerjee, 1998:29).

Yukarıda adı verilmiş ülkelerin yanında adı anılmayan bazı ülkelerde de katılımcı kırsal değerlendirme yaklaşımları kullanılmıştır. Genel olarak bu deneyimlerde ortaya şu sonuçlar çıkmıştır. Bu güne kadar hiyerarşik bir yapılanmaya sahip kurumlar ve sistemlerde katılımcı kırsal değerlendirmenin uygulanması zaman alıcı ve sabır gösterilmesi gereken zorlu bir mücadeleyi gerektirir. Çünkü organizasyon içindeki kişiler iktidarı devretme konusunda çoğu zaman isteksiz davranmaktadırlar. Sistemin yeniden yapılandırılması için katılımcı kırsal değerlendirmeyi bilen yetişmiş elemanlar tarafından çok sayıda kalkınmacıyı, yeteri kadar bir süreyle (en az bir iki yıl) eğitmesi gerekmektedir. Katılımcı kırsal değerlendirme kadrosunun ısındırılması veya yeniden yapılandırılmasının ardından uygulamaya pilot çalışmalarla geçilmesi gerekmektedir. Öz değerlendirme çalışmaları sürekli yapılmalı ve ölçeğin büyütülmesinde kontrollü olmak gerekmektedir. Arazideki yayımcıların sürekli eğitime tabi tutulması ve gelişmelerinin sağlanması zorunludur. Diğer taraftan kırsal halkın da eğitilmesi, planlama teknikleri hakkında bilgilendirilmesi yaklaşımın başarısı için son derece önemli görülmektedir.

Benzer Belgeler