• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜM: DOĞUŞ DERGİSİNİN GENEL BİR DEĞERLENDİRMESİ

4.3. Kars, Kars’taki Eserler, Tarih ve Kişilerle İlgili Yazılar

4.3.1. Kars ile İlgili Yazılar

Dergide, Kars tarihi üzerine gelen bilgiler verildiği ve şehirde yaşanılan sorunların Cumhuriyet yönetimiyle çözüme kavuşmaya başladığının anlatıldığı görülmektedir. Kars’ta bulunan kale, cami, kilise gibi yapılardan, bunların hangi milletler tarafından yapıldığı hakkında bilgiler verilmiş, şehirde tarih boyunca hangi milletlerin yaşadığı konusunda açıklamalar yapılmıştır. Yazıların bir kısmında, tarih boyunca ticari, siyasi ve askeri geçiş alanı olan ve büyük öneme sahip olan Kars ile ilgili çalışmanın olmadığı belirtildiği, şehre gereken ilginin verilmesi gerektiğinin ifade edildiği görülmüştür. Kars’ın su ve elektrik sorununa da değinilen yazılarda, Cumhuriyet ile beraber barajların yapıldığı ve belirtilen sorunların giderildiği söylenmekte, hükümetin çalışmalarına destek verilmektedir.

“Kars Asari Atikası Üzerinde Şahsi Küçük Tetkikler” başlıklı yazısında Hakkı Balkas, gezilen yerlerin tarihinin en iyi orası için yazılmış eserlerden öğrenilebileceğini belirtmiş, Anadolu illerinin birçoğu hakkında önemli eserler varken, Kars için henüz detaylı bir eser hazırlanmadığını söylemiştir. Kendisinin bir tarihçi olmadığını, fakat “Muhtasar Kars Tarihçe ve Coğrafyası” adlı bir müsvedde yazdığı bilgisini vermiştir. Türk tarihçilerini Kars tarihi ile ilgili çalışmalar yapmaya davet eden Balkas, Eski ve Yeni Kale hakkında bilgiler vermiştir. Eski kalenin çok eski zamanlarda, Ermeniler döneminde yapıldığı görüşünü belirten Balkas, kalenin zamanla bir kısmının yıkıldığını, tepe üzerinde bir bölümünün ayakta kaldığını söylemiştir. Kalenin Selçuklular, Osmanlılar ve Ruslar tarafından onarım gördüğünü ve bu yapının da Yeni Kaleyi meydana getirdiğini ifade etmiştir (Balkas, 1935: 3).

Hakkı Balkas’ın, yukarıda belirttiğimiz başlık altında sonraki sayılarda da yazıları vardır. 17. Sayıda “Kars Asari Atikası Üzerinde Şahsi Küçük Tetkikler Uçuk Kilise” başlıklı yazısında, Kars’ın 6 kilometre batısında, Petrofko ve Ladi köyleri arasında bulunan çok eski bir Ermeni Kilisesi hakkında bilgiler vermiştir. Kilisenin zamanla tahrip olduğunu belirten Balkas, yapının aynı zamanda manastır olarak kullanıldığını, intizam ve ihtişam sahibi olduğunu ifade etmiştir. Yazar, kilisenin üzerindeki kabartmalarda kartal, Hz. İsa sureti ve insan başı olduğu bilgilerini vermiştir. Yazıda dipnot olarak “uçuk” kelimesinin anlamının yıkılmış olduğunu,

yapının harap halinden dolayı köylülerin bu ismi kullandığını belirtmiştir (Balkas, 1935: 2).

Derginin 18. sayısında yazısının devamı olarak yayınlanan “Kars Asari Atikası Üzerinde Şahsi Küçük Tetkikler Kemal Atatürk’ün Heykeli” başlıklı yazısında Hakkı Balkas, Atatürk’ün heykeli hakkında bilgiler vermiş geleceğe bir hatıra kalacağı için usta bir elde yapılmasından dolayı yaşadığı mutluluğu dile getirmiştir. Yazıda daha sonra “Camii Kebir” (Ulu Cami) hakkındaki bilgilere de yer verilmiştir (Balkas, 1935:2). Doğuş Dergisinin 23. Sayısında yine “Kars Asari Atikası Üzerinde Küçük Tetkiklerime İstinaden Sehrin Kuruluşu ve Genişlemesi” başlıklı yazısında Hakkı Balkas, Kars şehrini tarihte birçok devletin ele geçirdiği, buranın Anadolu ve Kafkaslar arasındaki ticari, siyasi ve askeri alanda bir geçiş noktası olduğu belirtilmiştir. Şehrin sırasıyla; İskit, Asur, Ermeni, İran, Yunan, Roma, Gürcü, Bizans, Arap, Selçuklu, Osmanlı, Rus ve Türkiye Cumhuriyeti devletlerinin hâkimiyetine girdiği bilgisi verilmiş; imar alanında en çok hizmet edenlerin Türkler, eski Ermeniler ve Ruslar olduğu ifade edilmiştir (Balkas, 1935: 5-6).

“Su” başlıklı yazısında Nesib Yağmurdereli, suyun Anadolu için yüzyıllardır sorun oluşturduğunu, yokluğunun hastalıklara, bolluğunun sellere neden olup tarım alanlarına zarar verdiğini belirtmiştir. Cumhuriyetle birlikte yurdun her yanında barajların kurulmaya başladığını, şehirlerin temiz su kullandığını söyleyen Yağmurdereli, Kars’ın da bu hizmete kavuştuğunu, Borluk suyunun şehrin su ihtiyacını giderme de önemli rol oynayacağını ifade etmiştir (Yağmurdereli, 1938: 1- 2).

“Kars, Su ve Elektrik gibi İki Devrimsel Esere Kavuştu” başlıklı yazısında Tarhan Toker, su ve elektriğin insan hayatındaki önemine değinmiş, medeni dünyanın her işini elektrikle hallettiğini, elektriğin kültürel hayatın kaynaklarından biri olduğunu söylemiştir. Eski dönemlerde Anadolu’nun ihmal edildiğini ifade eden Toker, Erzurum, Sivas, Kars gibi şehirlerin sürgün şehri olarak görülmesini eleştirmiştir. Kars valisi “Akif Eyidoğan” tarafından bu iki önemli kaynağın kazandırıldığını belirten yazar, Eyidoğan’a teşekkürlerini sunmuştur (Toker, 1938: 13-15).

“Kars” başlıklı yazısında M. Fahrettin Çelik, Kars üzerine çalışma yapılmamasından dolayı üzüntü duyduğunu ifade etmiş, bu konuda çalışma yapanların da yanlış bilgiler aktardığını iddia etmiştir. Tarhan Toker’in Kars ile ilgili çalışmasını eleştiren Çelik, “Kars” adlı çalışmada yanlış gördüğü yerleri belirtmiştir (Çelik, 1939: 26-31). Çelik’in yazısı Doğuş Dergisinin 44. sayısında devam etmiştir. Eser içinde gördüğü yanlışlıkları anlatmaya devam etmiştir (Çelik, 1939: 37-40). Derginin bir sonraki sayısında “Kars” başlıklı yazısını tamamlayan yazarın, Toker’in eseriyle ilgili eksiklikleri ve yanlışlıkları belirttiği görülmektedir (Çelik, 1939: 19- 23).

“Kars’ın Öz Sanı Alp-Kala” başlıklı yazıda, şehrin tarihteki önemine değinilmiş, her çağda atalarımız tarafından uğrak yeri olmuş Kars’ı, öz dilimizle Gazi şehir anlamındaki “Alp-Kala” olarak andıkları belirtilmiştir (İmzasız, 1940: 1- 2).

“Kars Elinde Yayın ve Basım İşleri” başlıklı yazıda, ayın işlerinin anlaşılması için öncelikle ilin, mülki idare tarihi hakkında bilgiler verilmiş, daha sonra Kars ile ilgili yazılar yayınlayan sergi ve gazetelerden bahsedilmiştir. Kars adına ve Kars’ta çıkarılmış yayınlar şöyledir: 1870 yılından 93 Harbine kadar çıkan “Salname-i Vilayet-i Erzurum”, Rusça çıkarılan ve buraya göç ettirilen Hristiyanların menfaatlerini korumayı amaçlayan “Kars Gazetesi”, Kazım Karabekir’in Varlık Evi adıyla kurdurduğu matbaada basılan “Varlık Dergisi” 1927 yılında çıkarılmaya başlayan “Yeşilyayla”, 1929 yılında Cumhuriyet Bayramında çıkarılmaya başlanmış “Kars Gazetesi” ve “Doğuş Dergisi”dir (İmzasız, 1940: 29-32).

“İslâm Ansiklopedisinden Kars” başlıklı yazısında M. Fahrettin Çelik, Rus Tarihçi W. Barthold’un Orta Asya Tarihiyle ilgili eserlerinin, “Moğol İstilâsı Devrinde Türkistan”, Moğol İstilâsına Kadar Orta Asya’da Hristiyanlık Tarihi”, “Aral Gölü ve Amuderya’nın Aşağı Mecrasına Ait Haberler” adlı eserler olduğu belirtilmiştir. Yazıda daha sonra Barthold’un “İslâm Ansiklopedisi”ne Kars hakkında yazdıkları hakkında bilgiler verilmiştir (Çelik, 1941: 26-27). Derginin sonraki sayısında bu yazıya devam edilmiş, gerekli görülen düzeltmeler yapılmıştır (Çelik, 1941: 17-21).