• Sonuç bulunamadı

Doğuş Dergisinin Çıkarılması, Amacı, Yazı Kadrosu ve Kapatılışı

4. BÖLÜM: DOĞUŞ DERGİSİNİN GENEL BİR DEĞERLENDİRMESİ

4.1. Doğuş Dergisinin Çıkarılması, Amacı, Yazı Kadrosu ve Kapatılışı

faydalı olacak bir dergi çalışması başlatmıştır. 1933'te Cumhuriyetin 10. yıldönümünde ilk sayısını çıkarmak üzere Lise Müdürü Rauf N. Bayındır'ın mesul müdürlüğünde çalışmalara başlanmış ve "Doğuş" adı verilen derginin, 29 Ekim 1933 tarihinde ilk sayısı çıkarılmıştır. Kars Halkevi'nin yayın organı olarak aralıksız on dört yıl yayın hayatına devam eden "Doğuş Dergisi", 1947 yılına kadar 61 sayı çıkarılabilmiştir (Aydoğan, 2010: 107).

“Halkevlerinin toplumda ortak bir dil, ortak bir tarih bilinci oluşturulmasında Türk dili ve tarihiyle ilgili araştırmalar yanında, bölgesel çalışmalarında bu amaca katkı sağlayacağı düşüncesiyle Kars Halkevi Dergisi'nde değerlendirilmiştir. 24 Bölgede önemli bir kültür unsuru olacak olan Doğuş, içerik olarak kültürel ve siyasi konularda zengin kadrosuyla bölge insanına büyük destek sağlamıştır. "Doğuş ilk çıktığında sekiz sayfa iken daha sonra bu sayfa sayısı önce on altıya daha sonrada otuz ikiye çıkarılarak geniş bir hacme ulaştırılmıştır. Kars'a dair değerleri tanıtmayı hedefleyen Doğuş, ulusal ve yöresel konularda yerli bilgi ve görüşleri ortaya koyarken; edebiyat ve tarih araştırmalar başlığı altında yer alan bilgiler ile bölgenin tarihi ve edebi seçkinleri açısından birçok eksikliği dolduracak ilk ve esaslı inceleme ve araştırmaları sunar.” (Aydoğan, 2010: 107)

Doğuş Dergisi’nde yayınlanan bazı yazılardan, yayın hayatında maddi olarak zorluklar çektiği anlaşılmaktadır. Dergi yönetimi, 9. sayıda, 9 aydan beri türlü mahrumiyetler içinde derginin yayın hayatını sürdürdüğünü belirtmiş, tüm bu olanaksızlıklar içinde halkın ilgisizliğinden yakınmıştır. Yazıda konuyla ilgili kullanılan ifadeler şöyledir:

“Memleket gençliğine yeni ve nurlu bir çığır açmak emeli ile Matbuat arasına karışan mütevazi mecmuamız çok küçük bir kütle tarafından rağbet görmeğe ancak muvaffak olabildi. Onun yükselmesine ve inkişafına çalışılacakken, maalesef yürüdüğü mukaddes gayeden kalması için maddi bir yardım olan 60 kuruşu bile esirgeyenler oluyor.

20 inci asrın ilerleyen icabları acaba bu günün gençlerinden bu hareketimi bekliyor? Hiçbir şeyden yılmayan atıldığı nurlu gayeden ayrılmayan “Doğuş” umuz yine yoksulluklarına bürünerek büyük inkişafına hazırlanmıştır. Fakat bu kütle yardımını pek ehemmiyetsiz olan yardımını esirgememelidir. Onun gayesine hizmet etmenin Milli bir borç olduğunu unutmamaları ve bu mukaddes yola onların da katılmaları lâzımdır.”(İmzasız, 1934: 8)

Derginin 13. sayısında Doğuş’un yıldönümü nedeniyle yazılmış bir yazıda yine derginin yaşadığı zorluklardan bahsedilmiş, durum şu cümlelerle anlatılmıştır:

“Birçok mahrumiyetler içerisinde atıldığı yüksek gayeden şaşmayan ve muhitinin elden geldiği kadar, fikirlerine duygularına tercüman olan bu ufak mecmuamız bu yeni yılına daha dinç ve daha ümitli olarak giriyor. Grek münderecatının fakirliği ve gerek hacminin küçüklüğü dolayısile atıldığı yolda kendisinden beklenen vazifeleri layıkıle yapamıyorsada bu hurufatın azlığı ve ev bütçesinin dağlığına atfederek diğer mecmua arkadaşlarından af edilmekliğini diliyor. Yeni yılında daha olgun ve dolgun bir şekilde çıkacağına ve arkadaşlarına kavuşmaya çalışacağına söz veriyor.” (C. 1934: 8)

Doğuş Dergisi bahsedilen bu nedenlerle yayın hayatına çeşitli zamanlarda ara vermek durumunda kalmıştır. 1939 yılının Haziran ayında 42. sayısıyla yeniden yayına başlayan derginin, geçirdiği süreci ve alınan sonuçları, Alaydın şöyle ifade etmiştir:

“Doğuş doğalı iki duraklama geçirdi. İkinci duraklamadan sonra bu nüsha ile yenden çıkıyor. Birinci duraklama Dergiyi idare edinin bilmem ne suretle ayrılmasile oldu. İkinci de, gene, böyle oldu galiba. Artık böyle duraklamalar DOĞUŞ için “geçmiş olsun” derim.

DOĞUŞ un uğradığı bu “Fetret”ler yalnız şahısların başından çekilmesile olmadı. Başlıca sebep il matbaasının teknik kifayetsizliği oldu. Noksan tertibatlı bir matbaada hem haftada iki gazete ve hem de ayda bir dergi çıkarmak biraz zordu. İlbayın ufak bir emir ve himmetile bu zorluk kaldırıldı. Yazı ve idare işlerini de, eskisi gibi, bir şahsın inhisar ve ya himmetine bırakmadık.”(Alaydın, 1939:

1)

Derginin yazar kadrosunda, Cevat Gobi, Celal Akın, Salih Ergin, Halide Nusret Zorlutuna, İsmail Yaver, Hakkı Balkas, Nasip Yağmurdereli, Rıfkiye Keğan,

Nusret Feridun, Halit Erdoğan, Tortumlu Ekrem, Refik Fikret, Zeki Yağmurdereli, Tarhan Toker ve M. Fahrettin Kırzıoğlu gibi bölgenin önde gelen isimleri bulunmaktaydı.

“Her gazete, her mecmua bir boşluğu doldurur" anlayışı ile yayın hayatına başlayan Doğuş da kendi bölgesinde payına düşeni yapmak amacındaydı. Bu bağlamda tarihi ve kültürel olduğu kadar sosyo-ekonomik açıdan da bölge insanının ufkunu açıcı roller üstlenmişti. Mesela; Kars'ın düşman işgalinden kurtuluşuna özel bir sayı hazırlamış, Kars'ın ilk çağlardan itibaren tarihini anlatan araştırmalar yayınlamış, Kars'ın folklorik değerleri üzerine incelemeler yapılmış, bölge insanının gelişmesi ve daha iyi hizmetler sunulabilmesi için de kültürel, sosyal, siyasî birçok makale yayınlanmıştır.” (Aydoğan, 2010: 108)

Doğuş Dergisi, yayınlanmaya başladığı günden itibaren Atatürk inkılâplarının ve Cumhuriyet yönetiminin savunucu olduğunu ifade etmiş, bunu destekler nitelikte yazılara dergi içinde yer vermiştir. Dergide bu düşüncemizi destekler nitelikte ifadeler yer almaktadır. Derginin yıldönümünde yayınlanan yazıda konu ile ilgili şunlar ifade edilmiştir:

“Yayılma sahasına atılan bu mini mini yavru kendisine hür ve geniş bir hava bağışlayan Cumhuriyet idaresinin en ateşli en imanlı bir bekçisi olarak kalacak, onun mukaddes yolundan ayrılmayacak daima ileriye atılacaktır.

İnkılâp ve Cumhuriyet “Doğuş” u olarak yaşamaya azmetmiş olan “Doğuş” a uzun ömürler,, muvaffakiyetli yıllar temenni ederken Türk muhitinden de derin sevgiler, yüksek alâkalar bekleriz.”

(C. 1934: 8)

Alaydın, “Doğuş Yeniden Çıkarken” başlıklı yazısında, derginin amacını şöyle belirtmiştir;

“Kuvvet kaynağımız İLİM ve SANATtır. Hedefimiz DOĞRULUK, İYİLİK ve GÜZELLİKTİR.

Misyonumuz YENİ DOĞUŞUN bütün manalarını kendi özel kültürümüzle, DERGİ de anıtlamaktır. Ve en kutsal gayemiz ilde en derin bir imanla KEMALİST ÜLKÜ ve FİKİR ALEMİNİ kurmaktır.”

“1947 yılına kadar çıkan Doğuş, bir takım siyasi, maddi ve teknik imkansızlıklar yüzünden yayın hayatına yaklaşık iki yıl ara vermek zorunda kalmıştır. On altı yıl boyunca Kars kültürüne büyük hizmetleri takdir toplayan Doğuş'un yeniden çıkarılması için çalışmalar başlatılmıştır… Bu çabaların sonucunda Doğuş, 1949'dan itibaren yeniden yayın hayatına başlar, 1951 yılına kadar çıkar. Demokrat Parti'nin halkevlerinin kapatılması amacıyla hazırladığı ve II Ağustos 1951 günü Resmi Gazete'de yayınlanan 5830 sayılı yasa ile halkevleri kapatılınca "Doğuş" da yayın hayatına son verir.” (Aydoğan, 2010: 108-109)

Kars Halkevi Dergisi Doğuş, başta Kars’ın olmak üzere, Türk tarihi, kültürü, edebiyatı, folkloru üzerine araştırma ve inceler yapmış, çalışmalarının sonucunu dergide okuyucularıyla paylaşmıştır. Belirtilen bu alanlardaki faaliyetleriyle ve sosyal alanda düzenlediği etkinliklerle Kars yaşamını olumlu yönde etkilediğini ve şehirde nispeten bir gelişim ve canlılık sağladığı anlaşılmaktadır.

4.2. Doğuş Dergisindeki Türk İnkılâbı ile İlgili Yazılar ve Dergide