• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜM: DOĞUŞ DERGİSİNİN GENEL BİR DEĞERLENDİRMESİ

4.3. Kars, Kars’taki Eserler, Tarih ve Kişilerle İlgili Yazılar

4.3.4. Ekonomi ile İlgili Yazılar

Ekonominin, inkılâplarla birlikte geliştiğinin belirtildiği yazılarda, ülke sanayisinde pamuk üretimi, bölgedeki hayvancılık ve tarım konusunda bilgiler verilmiştir. Türkiye’deki yeraltı madenlerinin neler olduğunun anlatıldığı ve bu konuda ülkenin zengin olduğu belirtilmektedir. Cumhuriyet öncesinde, yeraltı ver yerüstü kaynaklar yeterliyken, bunların dışardan alınmasının eleştirildiği görülmektedir.

“Sanayimizden Pamuk İşleri” başlıklı yazısında Kitapçıoğlu Salim, cumhuriyetin ilk on yılında pamuk işlerimizde olan gelişmelerden bahsetmektedir. 1924 yılında umumi ve hususi bütçelerden paraları verilen giyeceklerin yerli malından olmasının zorunlu olmasıyla alanda büyük bir adım atıldığını belirten Salim, hükümetin Kayseri’de iki dokuma fabrikasının inşasına başlandığını belirtmiştir (Salim, 1933: 5).

“Aziz Yurdumun Kıymetli Köylüsüne” başlıklı yazısında Kazan Asmaz, inkılâplarla beraber köylülerin sorunlarının düşünülmeye başlanılmasına sıra geldiğini ifade etmiş, hayvancılık ve sorunları üzerinde durmuştur. Hayvanların yok

pahasına satıldığını belirten Kazan Asmaz, köylülerin sorunlarına beraberce çözüm bulunması gerektiğini vurgulamıştır (Asmaz, 1933: 5-6). Derginin aynı sayısında hayvancılıkla ilgili olarak “Karsta Yüncülük” başlıklı yazısında Kitapçıoğlu Salim, Kars’ın başlıca gelir kaynağının hayvancılık ve hayvansal ürünler olduğunu belirtmiş, artık koyunun etinden çok ürünlerinden kazanç sağlanabileceğini söylemiştir. Çıldır’da “Herik” denilen, Dalgıç cinsinde küçük koyunların beyaz yünlerinin Karaman koyununun etinden daha güzel olduğu ve yününün Merinos yünlerine benzediği bilgisi verilmiş; bunun değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir (Salim, 1933: 6-7).

“Şarkın Müstesna Göle, Çıldır Sığır Irkı” başlıklı yazısında Baytar Müdürü Kemal, Avrupa’nın sığır ırklarından örnekler vermiş, sığırlardan en verimli şekilde faydalanmanın yollarına değinmiştir. Hükümetin on bir ilin sığır ırkını, kırmızı ve mor renkte olarak ifade edilen Göle ve Çıldır ırkıyla ıslah etmeye çalıştığını, zamanla Avrupa hayvanları ayarına ulaştırılmasının amaçlandığını belirtmiştir (Kemal, 1934: 5).

“Sabunculuk” başlıklı yazısında A. Cevat, sabun üretiminin hemen hemen ülkemiz ihtiyacını karşıladığından, genel olarak sabun imalâtından, imalâtta yaşanan sorunlardan, üretimde dikkat edilmesi gereken noktalardan bahsetmiştir (Cevat, 1934: 2). “İktisat ve Tasarruf” başlıklı yazısında lise öğrencisi Talât, Modern iktisadın teşkilât olduğunu belirtmiş, Cumhuriyet öncesinde, ülkenin yer altı ve yer üstü kaynakları varken dışarıdan bu maddelerin alınmasını eleştirmiştir (Talât, 1935: 6).

“İşletilmemiş Sermayenin Memlekete olan zararları ve Kars’taki Süt Toz Fabrikaları” başlıklı yazısında Tüccar Kerimoğlu İbrahim, cumhuriyetle birlikte yeni fikirlere açık olan sermaye sahiplerinin yeni fabrikalar açtıkları, bun fabrikaların kendileri kadar ülkeye ve millete de faydalı olduğunu belirtilmiştir. Açılan süt fabrikalarının köylüleri mutlu ettiğini ve artık sütü daha ucuza aldıkları ifade edilmiştir (İbrahim, 1934: 4-6).

“Eğer Manevi Sermaye Suistimal Edilmezse En Büyük Bir Sermayedir” başlıklı yazısında İbrahim Daşdemir, ticaretin arttığını fakat peşin alışverişin

azaldığını söylemiş, Avrupa ticaret merkezlerinde veresiyenin fazla olduğunu belirtmiştir. Bizde veresiye ile ticaretin yapılmasının olumlu ve olumsuz yönlerine değinmiştir (Daşdemir, 1935: 3-4). Derginin 21. sayısında “Vilayetimiz Tetkiklerinden Kağızman ve Tuzluca Tuzları” başlıklı yazısında Murat, Kağızman ilçesinin 4 kilometre batısında yer aldığı bilgisini verdiği Kağızman Tuzlası hakkında genel bilgiler vermiş, kaya tuzu üretimi bakımından tuzlanın Türkiye’de üçüncü olduğunu sözlerine eklemiştir. Murat, tuzla içinde sekiz memur, dokuz güvenlik görevlisi ve yılda 1500 işçi çalıştığını ifade etmiştir (Murat, 1935: 6).

Derginin “Köylünün Köşesi” adı verilen bölümünde “Tarım Fenni” başlıklı yazısında A. Cevat Gobi, tarım ürünlerinin yetiştirilmesinde toprakta olması gereken maddeleri belirtmiş; toprak ıslahı, alçılama hakkında bilgiler vermiştir (Gobi, 1935: 3). Derginin 27. sayısında yer alan “Yerli Malı” başlıklı yazısında, Melahat Saim Eroğlu, yerli malı kullanımı için ayrılan bir hafta olduklarını belirtmiş, ancak toplumun yerli malı tüketmesi için yapılması gereken çalışmaların yetersiz olduğunu söylemiştir. Eroğlu, gerekli çalışmaları yapmanın sadece devletin değil; milletçe herkesin görevi olduğunu ifade etmiştir (Eroğlu, 1936: 7).

“Maden Kömürleri” başlıklı yazısında A. Cevat Gobi, dünyada Kömür ve Petrole verilen önemi anlatmış; artık savaşların din ya da milli nedenlerden değil, ekonomik nedenlerden kaynaklandığını belirtmiştir. Sanayinin gelişmesiyle kömür ve petrole duyulan ihtiyacın arttığını söyleyen Gobi, ülkemizde de hem ormanların korumasını sağlamak hem de daha çok verim sağlamak için kömür kullanımının yaygınlaşması gerektiğini vurgulamıştır. Zonguldak kömür yatakları ve burada çıkan kömürün kalitesi hakkında bilgi veren Gobi, Türkiye’nin linyit bakımından da çok zengin olduğunu belirterek ülkedeki linyit bulunan sahaları sıralamıştır (Gobi, 1936: 10-13).

“Gümüşhane Madenleri” başlıklı yazısında A. Cevat Gobi, şehir için “Gümüş ili” tabirinin kullanıldığını söylemiş, Gümüşhane hakkında genel bilgiler vermiştir. Yazısında daha sonra gümüş ocaklarından bahseden Gobi, şehirde “Kırk pavli” ve “hazine mağarası” adlı iki önemli ocak olduğunu, içinde bulundukları yıl Bayındırlık Bakanlığının bu ocakları açtırdığını belirtmiştir. Açılan bu ocaklar sayesinde ülkenin genel refah seviyesinin artacağı görüşünü paylaşmıştır (Gobi, 1936: 15-16).

“Balkayadaki Maden Kömürü” başlıklı yazısında A. S. Sadece Kars’ın değil tüm Doğu illerinin en önemli sorunlarından birinin yakacak olduğunu belirtmiş, her medeni devlet gibi Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de yakacak olarak kömürü kabul ettiğini söylemiştir. Ülke genelindeki odun yakma alışkanlığından kolay vazgeçilemediğini söyleyen yazar, kesilen ağaçlar nedeniyle bölgede ormanlara verilen zararı anlatmıştır. Kömür kullanılan yerlerde eldeki sayısal verilerin aktarıldığı yazıda, kömür kullanımının; zatürre vakalarının azalmasını, tasarrufu, ağaçların korunmasını ve yakacaktan elde edilen verimin atmasını sağladığını belirtmiştir (A. S. , 1939: 17-20).

4.4. Bilim-Teknoloji, Sanat, Eğitim ve Sosyal Hayat ile İlgili Yazılar