• Sonuç bulunamadı

2.2. Yönetim ve Kamu Yönetimi

2.2.5. Kamu Yönetimi

Kamu yönetimi, modern yönetim tipi olan modern kapitalist devlete özgü olarak ortaya çıkan bürokrasiyi inceleyen disiplinin genel adı241 olarak ele alınmaktadır. Kamu yönetimi bu bağlamda hem yönetsel işleyiş hem de örgüt anlamında kullanılmaktadır.242 Ancak anayasacı bakışın etkisiyle yani devletin görevlerinin yasama-yürütme-yargı olarak ayrılması anlayışı sonucu, kamu yönetiminin inceleme alanı daralmış, “kamu yönetimi yürütme organına bağlı ‘idare’ ya da ‘bürokrasi’ olarak” ele alınmaya başlamıştır. Günümüzde de kamu yönetimi denilince yaygın olarak yürütme organına bağlı olarak çalışan bürokrasinin incelenmesi anlaşılmakta; adli, akademik, askeri alanlar inceleme dışında tutulmaktadır. 243

Daha çok devletin yürütme organına bağlı idare ya da bürokrasi anlamında kullanılan ancak devletin diğer alanlarındaki örgütlenme ve yönetsel işleyişi de kapsayan kamu yönetimi; enformasyon ve iletişim teknolojilerinin gelişimi ile bağlantılı olarak uzun süredir, hantal, maliyetli, verimsiz, işlevsiz bir yönetim ve örgütlenme

240 M. Weber, 2006, s. 335.

241 B. Ayman Güler, 2009, s.15.

242 ibid, s. 78.

243 ibid.

yapısı ortaya çıkardığına yönelik olarak eleştirilmektedir. Özellikle küreselleşme olarak adlandırılan süreçte; klasik, geleneksel bürokratik yapının da dönüştüğü, gerek kamunun gerekse özel sektörün bu değişim dalgasından etkilendiği244 sıklıkla dile getirilmektedir. Ergun’a göre; “Genelde kamuoyunun gözünde devlet mekanizmasının ağır çalıştığı, verimsiz olduğu düşünülür ve bu işlerin yapılmasıyla görevli memurların da tutum ve davranışlarından yakınılır. Bu yakınmalar sırasında sık sık kullanılan bir kavram olarak “bürokrasi” bütün olumsuzlukların temeli olarak gösterilir.”245 Kamu yönetimi, özellikle enformasyon ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve neo-liberal politikaların etkisiyle zamanın ihtiyaçlarına cevap veremediğine yönelik eleştirilerin odağı haline gelmektedir. Bu bağlamda, son otuz yıldır yaşanan reform süreci, uluslararası örgütlerin çalışmaları, bilgi ve iletişim teknolojileri doğrultusunda kamu yönetimi süreçlerini dönüştürme çabasını içerisinde barındırmaktadır.

Çağa ayak uyduramamakla suçlanan kamu yönetiminin iyileştirilmesi için ise modern teknoloji reçetesi sunulmaktadır. Devletin geleneksel bürokratik yapısından sıyrılıp modernleştirilmesi, şeffaf, hesap verebilir, etkin, etkili ve verimli bir devlet yapısı oluşturulması, yönetişim anlayışının kurulması amacıyla teknoloji kullanımının önemine yapılan vurgular her geçen gün daha yüksek sesle dile getirilmektedir. Aksi halde kamu yönetiminin geri kalmaya mahkûm kalacağı iddia edilmektedir. İşlevselci ve araçsalcı bakış açısının bir uzantısı olarak teknoloji; gelişme ve ilerleme için temel unsur olarak görülüp, teknoloji kullanımının kamu yönetimi süreçlerine dâhil edilerek kamu yönetiminin modernize edilmesi düşüncesi tartışmaların merkezine yerleşmektedir. Bu görüşe göre; kamu yönetiminin enformasyon ve iletişim teknolojileri temelinde yeniden yapılandırılması ve modernizasyonu e-devletin kurulması ile gerçekleşecektir. E-devlet sayesinde kamu yönetimi süreçleri

244 İsmail Sevinç, “Türk Kamu Yönetiminde Bilgi Teknolojileri Kullanımı”, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi, s. 357.

245 Turgay ERGUN, “Postmodernizm ve Kamu Yönetimi”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:30, Sayı:4, Aralık 1997, s.6.

elektronikleşecek ve yönetişim anlayışı doğrultusunda, teknolojinin sihirli değneği sayesinde katılımı sağlayan, hızlı, modern, demokratik, şeffaf, hesap verebilir bir kamu yönetimi ortaya çıkacaktır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

E-DEVLET

Günümüzde kamu yönetimi bağlamında devlet ile ilgili çalışmalarda e-devletin; neo-liberal eleştirilerin odak noktasında olan devleti ve kamu yönetimini dönüştürücü etkisine atıfta bulunulduğu görülmektedir. Keynesyen politikaların eleştirisi ve 1970’li yıllarda ortaya çıkan neo-liberal söylemin bir unsuru olarak görülebilecek e-devletin; kamu yönetimi modernizasyonu için önemli bir araç olduğu, ortaya çıkışı ile birlikte hantal, bürokratik/kırtasiyeci kamu yönetiminin zamanla ortadan kalkacağı; şeffaf bir yönetim mekanizması ortaya çıkacağı bu sayede, yönetici ve yönetilenlerin arasındaki kopukluğun giderileceği ve demokratik, katılımcı bir devlet yapılanmasının ortaya çıkacağı, yolsuzlukların önleneceği, verimliliğin, etkinliğin, etkililiğin artacağı dile getirilmektedir.

Küreselleşme, enformasyon ve iletişim teknolojilerinin gelişimi ile birlikte başlayan değişime ayak uyduramadığı ve hantal, bürokratik yapısı nedeniyle dönemin ihtiyaçlarına cevap veremediği için eleştirilen kamu yönetiminde teknoloji kullanımı;

kamu yönetiminde dönüşümün ve yeniden yapılandırmanın anahtarı olarak sunulmaktadır. Kamu yönetiminin iyileşmesi için ise devletin iş ve işlemlerinin teknoloji kullanımı ile modernleşmesi, daha doğrusu elektronikleşmesi anlamında kullanılan e-devletin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda; bilgisayarların internete kavuşması sayesinde ortaya çıkan e-devlet ile kamu hizmetleri bilgisayar başından halledilebilecek, devlet ile vatandaş arasında daha esnek ve demokratik bir ilişki oluşturulacak; katı, bürokratik, hiyerarşik yapı kırılarak kamu yönetimi, dönemin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde dönüştürülecektir.

Literatüre egemen olan, kamu yönetiminin modernizasyona ihtiyacı olması, enformasyon ve iletişim teknolojilerinin “kendiliğinden” iyileştirici yapıya sahip olması

savlarının ise belirli bir ideolojiyi ve teknolojik üst söylemin çerçeveleyici özelliğini yansıttığı söylenebilir. Öncelikle kamu yönetimine yönelik dile getirilen, kamu yönetiminin hantal olması, bu dönemin ihtiyaçlarına cevap verememesi vb. eleştiriler uzun yıllardır tartışılmakta, neo-liberal söylem de bu tartışmayı kendi ideolojisi doğrultusunda yeniden ele almaktadır. Dolayısıyla kamu yönetimine yönelik dile getirilen bu eleştirilerin, yansız eleştiriler olmaktan ziyade belirli bir politik, ideolojik bakış açısını yansıttığı göz önünde bulundurulmalıdır. İkinci olarak ise enformasyon ve iletişim teknolojilerinin/modern teknolojinin tartışmasız iyi olarak kabul edilmesidir ki -Heidigger’in düşüncelerinden yola çıkarak- teknolojik olana yönelik iyi kabulünün teknolojinin çerçeveleyici etkisinin bir unsuru olduğu çalışmanın önceki bölümlerinde ele alınmıştır.

Nasıl ki modern teknoloji egemen söylem doğrultusunda dünyayı kendi anlam çerçevesi içerisinde var ediyorsa, modern teknolojinin günümüzde önemli bir unsuru olarak görülebilecek e-devlet olgusu adeta bu çerçevenin hatlarını belirginleştirme işlevini üstlenmektedir. Bu nedenle e-devlet tartışmalarında ortaya konulan olumlu savlar, temelde modern teknolojinin çerçeveleyici etkisi altında yorumlanırsa daha anlamlı olabilir. E-devlet bir anlamda modern teknolojinin unsurudur ve bu nedenle modern teknolojiye ilişkin yapılan eleştirilerin e-devlet tartışmalarında da karşılığını bulması gerekir. Çünkü e-devlet de modern teknoloji gibi bir üst söylem yaratarak var olanları bu söylem doğrultusunda anlamlandırmaya çalışmaktadır.

Kamu yönetiminin elektronikleşmesi olarak ortaya konulan e-devlet kullanımının hizmet sunumu açısından pek çok fayda sağladığı yadsınamaz olsa da, e-devletin de teknolojik üst söylemin bir yansıması olduğu ve e-devlet ile ilgili tartışmaların teknolojinin işlevselci, araçsalcı bakış açısını yansıttığı göz ardı edilmemelidir. Teknolojinin ilerlemeye gelişmeye referans olarak gösterilmesi gibi, e-devlet de kamu yönetimini dönüştürerek hizmet sunumunda şeffaflık, katılımcılık,

etkinlik, verimlilik, etkililik, demokrasi gibi yalnızca olumlu amaçlara ve gelişmelere referans olarak gösterilmektedir. Teknolojik üst söylemde olduğu gibi e-devlet ile ilgili söylemlerde de e-devletin kamu yönetiminde iyi olana referans ile ele alınması, e-devlet olgusunun sorgulanmamasına ve dolayısıyla içerisinde barındırdığı bazı risklerin ve olumsuzlukların tartışılamamasına neden olmaktadır. Bu noktada; araçsal ve işlevsel bakış açısından kurtulabilmek adına öncelikle e-devlet olgusunun tartışılması gerekmektedir.

E-devlete ilişkin tartışılması gereken temel husus ise; e-devletin başına getirilen

‘e’ takısı ile içeriği boşaltılarak sanal bir dünyaya mı işaret ettiği, yoksa e-devletin gerçekten de amaçları ve uygulamaları ile demokratik, eşitlikçi, verimli, etkili, etkin ideal bir kamu yönetimi anlayışını mı ortaya çıkardığıdır.

E-devlete ilişkin temel soruların yanı sıra bu sorularla bağlantılı olan e-devletin kullanımı ile ilgili diğer sorunların da ele alınması gerekmektedir. Örneğin e-devlet açısından tartışılması gereken diğer bir husus, veri güvenliğinin nasıl sağlanacağı sorunudur. E-devletin enformasyon ve iletişim teknolojilerini kullanarak özellikle kişisel verilere ulaşmada sağladığı üstünlük bu verilerin hem devletin kendi iktidarı hem de verilerin devlet gücü dışında istemsiz olarak sistemden çalınması riskini beraberinde getirmektedir. Devletin e-devlet ile yeni nesil bir demokrasi kurmayı vaat etmesi aynı zamanda kişisel verileri iktidarını arttırmanın bir aracı olarak kullanabilme potansiyeline sahiptir. Çünkü “e-devlet uygulamalarının da bir parçası olduğu toplumun her alanındaki dönüşüm süreci, veri-tabanlı bir toplum (databased society) ortaya çıkarmıstır. Gerçek ve tüzel kisiler hakkında kisisel bilgilerin, tutuldukları çok sayıda veri tabanından (güvenlik, sağlık, eğitim, vb.) sızması, çalınması veya kaybedilmesi önemli bir risk olusturmaktadır.”246 Bu bağlamda e-devlet kullanımı, modern iktidarın

246 Mete Yıldız, “E-Devletin Karanlık Bir Yüzü: Yerel Yönetimlerde Sanal Kamusal Teşhire ABD Ve Türkiye’den Birer Örnek”, s. 3.

kuşatıcı etkisini artırma ve bu kuşatıcı etkinin en önemli araçlarından biri olma ve dolayısıyla sanal panoptikonlar yaratabilme riskini içinde barındırmaktadır.

Veri güvenliği ile bağlantılı kurulabilecek ve e-devlet eleştirisinin temelinde yer alan bir diğer husus ise; e-devlet alt-yapısının nasıl kurulduğu ve yönetildiği sorunudur.

Devlet, e-devlet altyapısını kurarken bunu kendi imkânlar kendi personeli ile mi yoksa özel sektörden hizmet alımı yoluyla mı yapmaktadır? Eğer e-devlet alt-yapısı özel sektör aracılığı ile kuruluyorlarsa bu durum hem kişisel veri güvenliği hem de devletin iç içleyişinde yer alan kamusal veri güvenliğini tehdit edebilir. Ayrıca özellikle gelişmekte olan ülkeler için bir kalkınma aracı olarak ortaya konulan e-devletin, gelişmekte olan ülkelerin altyapıyı teknoloji transferi yolu ile kurması, bu ülkeleri daha dışarıya bağımlı hale getirmekte, devlete ek maliyetler yükleyebilmekte ve kalkınma hedefi olarak öne sürülen e-devlet teknolojinin gelişmiş ülkelerden temini nedeniyle kamu harcamalarını artıran bir unsur olarak ortaya çıkabilmektedir.

Teknolojik iyiye olan tutkunun devlete de işlemesi sonucu olarak görülen e-devletin modern iktidarın aracı olarak kullanıp kullanılmadığı, kamu yönetimini

‘modern teknolojik ihtiyaçlar’ doğrultusunda dönüştürüp dönüştüremediği; şeffaf, etkin, etkili bir yönetimi ortaya çıkarıp çıkaramadığı ya da e-devlet ile amaçlananların ne derece gerekli olduğu, devlet ile yurttaş arasındaki mesafeyi kaldırarak daha demokratik bir oluşuma yol açıp açmadığı, e-devlet altyapısının nasıl kurulduğu, veri güvenliğinin nasıl sağlandığı vb. tartışmalar literatürde son derece sınırlıdır. Literatür genellikle kamu hizmetlerinde enformasyon ve iletişim teknolojilerinin kullanımını ve e-devleti iyi ve olumlu olarak kodlamış, çalışmalar e-devlete ilişkin egemen kabuller üzerinden yürütülmüştür. 247 Bu bağlamda; “ e-devlet çalışmalarında açık ya da gizli bir teknolojik

247 Ulusal Tez İzleme Merkezinde “e-devlet” konusuyla oluşturulan tezler incelendiğinde genellikle çalşmaların olumlu bir e-devlet önkabulü üzerinden yürütüldüğü görülmektedir. Bknz.

MALANG B.S. BOJANG (2017); A Comparative Study Of E-Government Policies: An Alternative Model Proposal For E-Government Success İn Africa / E-devlet politikalarının karşılaştırmalı analizi:

E-devlet uygulamasının Afrika'da Başarılı Olabilmesi İçin Alternatif Bir Model Önerisi, Yüksek Lisans Tezi; MUTLU SANCAKTUTAR (2013), E-devlet Yeniliklerinin Benimsenme ve Yayınımını

belirlenimciliğin (determinism) izlerini görmek mümkündür. Bu yaklaşım, teknolojinin toplumsal, ekonomik ve siyasal etmenlerle karşılıklı etkileşimini savunan kapsamlı bir alan yazınını görmezden gelmektedir.”248

Literatürde e-devlet olgusuna eleştirel bakışın oldukça nadir olduğu görülmektedir. Yıldız’ın araştırmasına göre; “Sadioğlu ve Yıldız (2007), taradıkları 15 yıllık dönemde (1992-2006), e-Devlet alanında 14 ulusal hakemli dergide yayımlanmış 4327 makaleyi inceledikleri çalışmalarında, 80 adet makale tespit etmişlerdir. Yazarlar, söz konusu çalışmalarında, bu 80 e-Devlet konulu makaleden e-Devlet olgusuna eleştirel bakan çalışmaların sayısının sadece beş tane (%6) olduğu saptamasını yapmaktadır.”249

Sonuç olarak; Heidegger’i takip edip; düşünmeyi tekrar hatırlayarak, metafizik haline gelmiş teknolojinin bir unsuru olan e-devleti eleştirel bir şekilde ele alarak, toplumu tüm boyutları ile dönüştüren enformasyon ve iletişim teknolojilerinin kamu yönetiminde kullanımını ifade eden e-devlet olgusunun, modern iktidar, yönetim, kamu yönetimi, gözetim ve denetim, küreselleşme, enformasyon toplumu ve teknolojik çerçeveleme bağlamında tartışılması, e-devlet ile ilgili genel kabullerin bir adım da olsa ötesine geçmeye yardımcı olacaktır. Çalışmanın bu bölümünde ilk olarak e- devletin ortaya çıkış dinamikleri, e-devlet ile ilgili egemen söylem ele alınacak; ardından

Etkileyen Faktörler: Türk E-devlet Bağlamından Bazı Kanıtlar / Factors Affecting Adoption And Diffusion Of E-Government İnnovations: Evidence From Turkish E-Government, Yüksek Lisans Tezi,

MEHMET ALİ MEYDANLI (2010), E-Devlet ve Türkiye'de E-Devlet Uygulamalarının Kamu Hizmetleri Üzerindeki Etkisi: İçişleri Bakanlığı MERNİS Uygulaması / E-Government And The Effects Of E-Government Applications On Public Services İn Turkey: The Ministry Of Interior MERNIS Case, Yüksek Lisans Tezi.

https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp/ (Erişim Tarihi:09.07. 2018)

248 Mete Yıldız ve Rabia Karakaya Yıldız, “Türkiye’deki E-Devlet Araştırma Ve Uygulamalarının

Eleştirel Bir Değerlendirmesi Ve Öneriler”,

http://www.academia.edu/3388749/Y%C4%B1ld%C4%B1z_Mete_ve_Rabia_Karakaya_Polat_2012

demokrasi, kalkınma, veri güvenliği, vb. çerçevesinde e-devlete ilişkin eleştirel bir bakış açısı ortaya konulmaya çalışılacaktır.