• Sonuç bulunamadı

Etkin, etkili ve Verimli Kamu Yönetimi

3.4. E-Devletin Varsayımları ve E-Devlet Eleştirileri

3.4.3. Etkin, etkili ve Verimli Kamu Yönetimi

Kamu hizmetlerinin enformasyon ve iletişim teknolojilerinden yararlanarak sunulmasına ilişkin en önemli savlardan bir diğeri de; e-devlete geçişle birlikte kamu yönetimde etkin, etkili ve verimli bir yönetim anlayışı ortaya çıkacağıdır. Uçkan’a göre;

“bilişim ve iletişim teknolojileri; etkin, verimli, demokratik, şeffaf, hesap verebilir, saydam bir kamu yönetiminin ortaya çıkması ve bu doğrultuda yeniden yapılandırılması için yeni imkânlar sunmaktadır.”423 “E-devlet modeli, yurttaşların ‘müşteri’, kamu yönetimi faaliyetlerinin “hizmet” olarak görüldüğü, ‘kalite/fiyat performansı’

ölçütlerinin uygulandığı, en az maliyet ve emekle en kaliteli hizmetin üretilmesini hedefleyen bir verimlilik yönetimi sistemi 424 olarak görülmektedir. E-Devlet Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in Tanımlar bölümünü düzenleyen 5 inci maddenin (c) fıkrasında e-devlet: “Hizmet süreçlerinin vatandaş odaklı olarak yeniden yapılandırılmasını da içerecek şekilde, kurumlar arası

423 Ö. Uçkan, 2003, s. 43.

424 ibid, s. 44.

veri paylaşımı esasına dayalı olarak yürütülmesi için kurumlar tarafından, hızlı, güvenli, etkili, verimli, şeffaf ve hesap verebilir, temel hak ve özgürlüklere riayet edilerek ve mahremiyet gözetilecek şekilde elektronik ortama aktarılan her bir kamu hizmeti”

olarak tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda kamu yönetiminin modernizasyonu için önemli bir araç olarak görülen e-devletin; etkinlik, verimlilik, vergi gelirlerinin artırılması, şeffaf ve hesap verilebilirliğin teşvik edilmesi vb… hedeflerine ulaşması beklenmektedir.425 Çünkü “elektronik ortamda sunulan hizmetler, klasik devlet anlayışındaki hizmet sunum maliyetinden düşük maliyetler ile”426 yapılabilmesini mümkün kılmakta dolayısıyla e-devlet kamu yönetiminde verimliliği ve etkinliği sağlayacak bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. E-devleti, e-yönetişim bağlamında ele aldığı makalesinde ise Heeks; enformasyon ve iletişim teknolojilerinin kullanılması iyi yönetişime, verimlilik ve etkinlik bakımından katkı sağladığını dile getirmektedir.

Enformasyon ve iletişim teknolojilerinin kullanımı aynı çıktıyı daha az maliyetle üretmek, aynı maliyetle daha fazla çıktı üretmek, aynı çıktıyı aynı maliyetle daha kısa sürede üretmek bakımından daha verimli, aynı çıktıyı aynı maliyetle fakat daha kaliteli bir standartta üretmeyi ve innovatif anlamda yeni çıktı üretimini mümkün kılması bakımından daha etkili bir yönetimin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.427

E-devlet sayesinde kamu yönetiminde verimli, etkili, etkin bir yapılanma ortaya çıkacağı sıklıkla dile getirilmekle birlikte, hem e-devlet hem de yönetim bilimi alanında, genellikle söz konusu kavramların, tanımlarına yer verilmeden, tek taraflı bir bakış açısı çerçevesinde kullanıldığı görülmektedir. Özellikle kamu yönetimi disiplininde, başta verimlilik kavramı olmak üzere söz konusu kavramlar ya derinlemesine ele alınmamakta ya da belirli bir görüş çerçevesinden tek geçerli tanım gibi ortaya konmaktadır. Oysa bahsi geçen kavramlara ilişkin farklı kullanım alanları ve farklı

425 OECD’den aktaran, Ali Şahin, 2014, s. 115.

426 A. Naralan, 2014, s. 9.

427 Richard Heeks, “Understanding E-Governance For Development”, i-Government Working Paper Series, Paper No:11, Institute for Development Policy and Management, Manchester, 2001, s.3.

anlamlandırmalar mevcuttur.428 Kavramların farklı tanımlamalarının ele alınabilmesi için ise kavramlara daha yakından bakmak bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bahsi geçen kavramlara ilişkin genel kabul gören tanımlamalar birkaç örnek üzerinden ele alındıktan sonra, özellikle verimlilik ve etkinlik kavramlarına daha ayrıntılı bakılmaya çalışılacaktır.

Sosyal bilimler literatüründe sıklıkla dile getirilen verimlilik kavramının iktisadi alanda, genellikle mal/hizmet üretimiyle bağlantılı bir şekilde kaynak kullanımı, girdi/çıktı ilişkisi olarak ele alındığı görülmektedir. Sayıştay’ın yaptığı tanıma göre verimlilik; “mallar, hizmetler ve diğer sonuçlar olarak tanımlanan çıktılarla onları üretmede kullanılan kaynaklar arasındaki ilişkidir. Verimli bir faaliyet belli bir girdi maksimum çıktı elde etme ya da belirli bir çıktıyı minimum girdi ile elde etmedir.”429 Benzer başka bir tanıma göre; “Verimlilik = Çıktı / Girdi” olarak ele alınmakta. “Bu tanım, ölçülebilen sayısal bir ilişkiyi ifade etmektedir. “Çıktı” ile ifade edilen, bir kurum, kuruluş ya da üretim yapılan herhangi bir birimde üretilen, “hizmet” ya da

“ürün” toplamıdır… Bu toplamı yaratan değerler ise, “girdi”lerdir. Hammadde, insan kaynakları, teknoloji, yakıt ve enerji, aktif sermaye gibi kullanımının birim zamanda

“tüketilme değerleri”nin toplamı “girdi”leri vermektedir.”430 Halit Suiçmez’e göre üretimde verimlilik ise; kaynakların tam ve etkin kullanılmasını anlatmaktadır.431 Ayrıca verimlilik kavramı insanlık için en önemli kavramlardan biridir432 ve ekonomik büyümenin temel taşıdır. “Uzun dönemde sürekli büyümenin temel nedeni teknolojik yeniliklerden kaynaklanan verimlilik artışlarıdır.”433

428 Ozan Zengin, Verimlilik Kurumsal Bir Çözümleme ve Kamu Yönetimi Disiplini, Doktora Tezi, Ankara, 2011a, s.2.

429 T.C. Sayıştay, “Verimlilik Denetimi: Yapılandırılmış Bir Yaklaşım”, 135. Kuruluş Yıldönümü Yayınları, Çeviri Dizisi, Ankara, 1997.

430 http://anahtar.sanayi.gov.tr/tr/news/verimlilik-terimleri/130 (Erişim Tarihi: 10.01.2019)

431 Halit Suiçmez, “Verimlilik ve Etkinlik Terimleri Tarihsel Bir Bakış”, Mülkiye Dergisi, Cilt:26, Sayı:

234, s. 180.

432 Halit Suiçmez, “Verimlilik Ekonomisi ve Politika Arayışları”, s.1.

433 Erol Taymaz ve Halit Suiçmez, “Türkiye’de Verimlilik, Büyüme ve Kriz”, Milli Prodüktivite Merkezi, Ankara, 2005, s. 57.

Verimlilik kavramı girdi, çıktı ilişkisi bağlamında ele alınmakla birlikte, kapitalizmin gelişmesiyle verimlilik kavramı da yeni anlamlar kazanarak dönüşmekte, salt girdi/çıktı ilişkisi ötesine geçmektedir. Verimlilik yirminci yüzyılın başında yalnızca üretimle, girdi/çıktı ilişkisiyle ilgiliyken, İkinci Dünya Savaşı sonrası üretimin kaliteli olması verimliliğin amacına eklenmiş, 1970’lerde bu amaca çalışma koşullarının insanileştirilmesi gelmiş, ardından çevre ve 1990’lardan sonra ise verimlilik etkililik ve esneklik kavramlarıyla birlikte ele alınmaya başlamıştır.434 Bu bağlamda; verimlilik kavramı, ekonomik ve toplumsal koşulların etkisiyle çalışma şartları, çevre vb.

boyutlarla eklemlenerek pek çok alanda vurgulanmaya devam etmektedir.

Verimlilik kavramının yanı sıra verimlilik kavramıyla birlikte ele alınan etkinlik kavramının genel tanımlarına baktığımızda ise; kavramın iktisadi alandaki kullanımının girdilerin, kıt kaynakların dağılımına ilişkin olduğu, ancak iktisadi kullanımının yanı sıra iktisadi alanın dışında da kullanıldığı görülmektedir. Bu bağlamda etkinlik kavramının; iktisadi boyutu aşarak “minimum çaba veya masraf ile maksimum sonuçlar elde etme kapasitesi”ni anlattığı ve iktisadi olarak ise temelde “girdilerin tam ve doğru kullanılmasına” işaret ettiği ifade edilmektedir.435 “Bir performans göstergesi olarak etkinlik oranı, bir işletmede belirlenen amaçların gerçekleştirilmesi için tüketilmesi beklenen kaynaklar ile gerçekten tüketilen kaynaklar arasındaki ilişki olarak tanımlanır.

Başka bir deyişle etkinlik, girdilerle ilişkili bir performans ölçütüdür. Etkinlik, verimlilikle ilişkilendirilen en önemli kavramlardan biridir ve “yararlı çıktı sağlamak için kaynakların ne ölçüde etkili kullanıldığını” ölçmek amacıyla kullanılır.”436 İktisat alanında kıt kaynakların kullanımı bağlamında ele alınan etkinlik kavramı; genellikle ekonomik etkinlik, üretimde etkinlik, bölüşümde etkinlik, Pareto etkinlik, bölüşümde etkinlik olarak sınıflandırılmaktadır.437

434 Halit Suiçmez, “Verimlilik ve Etkinlik Terimleri Tarihsel Bir Bakış. 176.

435 ibid, s. 178.

436 http://anahtar.sanayi.gov.tr/tr/news/verimlilik-terimleri/130 (10.01.2019)

437 H. Suiçmez, s.173

Verimlilik ve etkinlik ile birlikte ele alınan kavramlardan bir diğeri ise etkililik kavramıdır. Etkililik kavramı daha çok amaca ulaşmayı anlatmaktadır. “Etkililik (Effectiveness) bir sistemin önceden tanımlanmış olan amaçlarına ulaşma derecesini ölçen bir terimdir. Etkililik, bir sistemin ne kadar iyi çalıştığıyla (önceden belirlenen veya arzulanan sonuçlara ulaşabilme ile) ilgilidir.”438 Etkililik kavramı ile amaçların doğruluğu ve doğru olarak belirlenen amaçların gerçekleştirme derecesi ortaya konulmaya çalışılır. 439 Etkilik kavramın öne çıkan bir diğer özelliği kamu hizmetleri gibi iktisadi olarak ölçülmesi zor alanlar için kullanılmasıdır.440 Özellikle Soğuk Savaş ile birlikte iktisadi yönü ağır basan verimlilik kavramının örgütsel değerlendirme bakımından yetersiz kaldığı düşünülerek, sistemsel yönü ön plana çıkan etkililik kavramı, verimlilik kavramı ile birlikte ele alınmaya başlamıştır.441

Bahsi geçen kavramlara literatürde egemen olan çerçeveden bakıldığında özellikle verimlilik kavramının iktisadi yönünün daha çok vurgulandığı görülmektedir.

Ancak verimlilik kavramı iktisadi boyutu aşan bir anlama sahiptir. Verimlilik kavramı Türkçe’de “productivity” ve “efficiency” kavramlarının karşılığı olarak iki şekilde kullanılabilmektedir.442 “Productivity” kavramı asıl olarak, üretilen mal ve hizmet ile bunları üretmek için kullanılan girdilerin oransal ifadesi olarak tanımlanabilir.443 Verimliliğe ilişkin yukarıda ele alınan tanımlara bakıldığında, verimliliğin daha çok, iktisadi boyutum ön plana çıktığı “productivity” karşılığında kullanıldığı görülmektedir.

Verimlilik kavramının iktisadi boyutu önemli olmakla birlikte, günümüzde

“productivity” anlamını içeren ancak bu anlamı aşan bir anlama sahiptir. Bu anlamıyla

438 http://anahtar.sanayi.gov.tr/tr/news/verimlilik-terimleri/130 (10.01.2019)

439 ibid.

440 O. Zengin, 2011a, s.19.

441 ibid, s.159.

442 ibid, s.9.

443 ibid, s.8.

“productivity” kavramını verimlilikten ziyade üretkenlik olarak adlandırmak daha doğru olacaktır.444

Dolayısıyla Türkçe literatürde verimlilik kavramının kullanımında

“productivity” anlamı, çıktı/girdi ilişkisi ön plana çıksa da, özellikle kamu yönetimi literatüründe ele alınan verimlilik anlayışının “productivity”i içinde barındırmakla birlikte, “productivity”den daha fazlasına işaret ettiği söylenebilir. Bu noktada ise karşımıza “efficiency” kavramı çıkmaktadır. Zengin’e göre; dilimize genel olarak etkinlik, etkenlik olarak çevrilen “efficiency” kavramı nadir olarak verimlilik olarak kullanılmaktadır. Etkinlik kavramı “productivity” kavramının alt başlığı olarak ele alınıp, kaynak dağılımı “etkinlik sorunu” olarak görülmektedir. Ancak kavram Sanayi Devrimi sonrasında üretim örgütlenmesi, yönetim bağlamında ortaya konmaya başlamıştır. Bu boyutuyla “efficiency” kavramı “productivity” kavramından daha geniş bir anlama sahip olup, verimliliğin karşılığı olarak kullanılması daha uygun olacaktır.445 Verimlilik kavramı kapitalizme özgü bir kavram olup446, piyasaya yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak değer yaratmanın bir unsuru olarak ortaya çıkmaktadır.

Dolayısıyla “verimlilik, yalnızca basit bir girdi-çıktı oranlaması üzerinden ve teknik ilerleme bağlamında tanımlanmamalıdır. Üretim güçlerinin gelişimine ilişkin her türlü ilerlemenin yanı sıra üretim ilişkilerinin yönetimine ilişkin her bir husus da verimlilik kapsamında değerlendirilmelidir. Hem maddi üretimin hem de üretim ilişkilerinin düzenlemesini anlatmaktadır… Kısaca verimlilik, geniş anlamda toplumsal örgütlenme biçiminin belirlenmesi ve bu biçimin işletilmesiyle ilgilidir.”447

Üretimin ve üretim ilişkilerinin düzenlenmesini anlatan verimlilik anlayışı, F.

Taylor’un Bilimsel Yönetim İlkeleriyle ön plana çıkmış, bilimsel yönetim ilkelerinin temeli olan verimlilik hem kamu yönetiminde hem de özel sektör yönetiminde etkili

444 O. Zengin, 2011a, s.3.

445 ibid, s. 4.

446 ibid, s. 227

447 ibid, s. 227.

olmuştur. 1929 Kriziyle bu verimlilik anlayışını etkisini kaybetse de II. Dünya Savaşı sonrasında işletmecilik temelinde tekrar gündeme gelmiş, 1980 sonrasında ise etkinlik, etkililik kavramlarıyla birlikte neo-liberal söylemin temel unsurları olarak belirmiştir.448 Etkinlik, etkililik ve verimlilik kavramlarına e-devlet literatürü açısından bakıldığında ise, kavramların sıklıkla dile getirildiği, bahsi geçen kavramların, özellikle verimlilik kavramının teknoloji kullanımıyla bağlantılı olarak, e-devletin temel amaçları arasında yer aldığı görülmektedir. Bu doğrultuda “kamu hizmetlerinde, e-devlet sistemine geçilmesiyle birlikte; şeffaf yönetim, bürokrasinin azaltılması, hızlı hizmet, maddi tasarruf, etkinlik ve verimlilik”449 sağlanması temel hedef olarak karşımıza çıkmaktadır.

Genellikle geleneksel devlet karşıtlığı çerçevesinde ele alınan e-devlet; kamu açıkları yüksek, hantal, örgütsel olarak aşırı büyümüş, verimsiz yönetilen, yolsuzluğa neden olan bir devlet yapılanması yerine düşük maliyetli, kaliteli, müşteri memnuniyetini ön plana alan bir devlet yapılanması ortaya koymayı vaat etmektedir.450 Bu bağlamda geleneksel devlet; pasif yurttaş, hiyerarşik yapılanmaya sahip, verimsiz büyüme, tek yönlü iletişim, uyruk ilişkisi, yüksek işlem maliyetleriyle tanımlanan kapalı bir topluma işaret ederken e-devlet; aktif müşteri/yurttaş, elektronik iletişim, düşük maliyetli hizmet, verimlilik yönetimi, etkileşim, katılım ilişkisi, yatay yapılanma özellikleriyle ön plana çıkan açık devlet olarak ele alınmaktadır.451 Dolayısıyla e-devlet enformasyon ve iletişim teknolojileri sayesinde geleneksel devleti dönüştürerek, yatay örgütlenmeye sahip, müşteri memnuniyetinin ön planda olduğu ve katılımın arttığı, işlem maliyetlerinin düştüğü, verimliliğin sağlandığı yeni bir yapıya ve işleyişe kavuşacaktır.

448 Ozan Zengin, “Verimlilik ve Teknoloji, Kamu Yönetimi ve Teknoloji KAYFOR 2010 içinde, TODAİE, Ankara, 2011b, s.257-258.

449 Emre Akçagündüz, “Türkiye’de E-Devlet Sistemine Farklı Bir Bakış: E-Devlet Ve Tasarruf İlişkisi”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 14 (2), 2013, s.128

450 Ö. Uçkan, 2003, s.46.

451 ibid, s. 47.

E-devlet ile verimli, etkin ve etkili kamu yönetiminin nasıl ortaya çıkacağı ise şu şekilde ele alınmaktadır: Öncelikle e-devlet sayesinde vatandaşlar ya da müşteriler kamu hizmeti bağlamında, kendi işlerini kendileri yapabilecekleri için gereksiz memuriyet istihdamı önlenecek ve memur davranışları disipline edilebilecektir. Ayrıca vatandaşlar ulaşmak istedikleri resmi evraklara daha az bürokratik işlemle kısa bir zaman diliminde ulaşabilecektir. Kurumlar arası bilgi aktarımı hızlı olacağı için daha hızlı ve doğru bir şekilde karar almak mümkün olacaktır. Merkezi ve yerel düzeydeki kopukluk giderilecektir.452 Bunların yanı sıra, hizmetler internet ortamında verileceği için işlemler standartlaşacak, işlemlerin standartlaşması ayrımcılık, kayırmacılığı, yolsuzluğu önleyecek, kamusal işlem maliyeti düşecek, görev ve sorumluluklar daha net belirleneceği için kamunun hizmet görme kapasitesi artacak, çalışanların işyerine bağımlılıkları azalacak, esnek çalışma mümkün hale gelecektir. İşlemler standart bir biçimde yazılı bir şekilde yapılacağı için kamu işlemlerinde denetim imkânı artacaktır.453 Dolayısıyla geleneksel devlet anlayışına göre daha verimli çalışan etkin, etkili bir devlet yapılanması ortaya çıkacaktır.

E-devletin kamu hizmeti ve kamu örgütlenmesinde olumlu etkileri olmakla birlikte, ezbere bir şekilde ele alınan enformasyon ve iletişim teknolojilerinin kullanımı=etkin, etkili ve verimli bir kamu yönetimi gibi bir önermenin öne sürülmesi içerisinde bir takım çelişkiler barındırmaktadır. Öncelikle e-devlet çalışmanın önceki bölümlerinde de ele alındığı üzere sihirli bir değnek değildir. E-devletin ortaya çıkmasıyla, teknoloji kullanımı sayesimde kamu yönetimi, bir anda yaşanan tüm sorunlardan soyutlanarak çok iyi işleyen bir yapıya dönüştürülemez. Kamu yönetimi gibi e-devlet de belirli toplumsal, ekonomik, siyasi koşullar altında şekillenmektedir.

Dolayısıyla evrensel olarak geçerli olan tek bir e-devlet yapılanmasından, uygulamasından bahsetmek mümkün değildir. İkinci olarak e-devlet ile birlikte anılan

452 Şahsine Güreler, Kamuda Etkinlik, Verimlilik Ve E-Devlet, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2011, s. 118.

453 Ş.Güreler, 2011, s. 197-198.

etkinlik, etkililik, verimlilik kavramları da, yansıtıldığı gibi, yansız ve evrensel kavramlar olmayıp, belirli toplumsal ve tarihsel gelişmeler sonucu ortaya çıkıp gelişmiştir. Farklı dönemlerde farklı bağlamlarda ele alınabilmektedir. Kullanılan alana göre bile tanımlamalarda farklılıklar olabilmektedir. Bu nedenle öncelikli olarak, bahsi geçen kavramlardaki karmaşıklığın gözönünde bulundurulması gerekmektedir.

E-devlet tartışmaları açısından bakıldığında, etkinlik, etkililik, verimlilik kavramları arasında ayrıma gidilmediği, söz konusu kavramların genellikle az maliyetle daha kaliteli daha çok hizmet vermek bağlamında kullanıldığı görülmektedir. E-devlet uygulamalarında öne çıkan etkinlik, verimlilik, etkililik kavramlarının, aralarındaki ayrımı gözardı ederek, girdi/çıktı ilişkisi bağlamında salt iktisadi boyutuyla ele almak, belirli sonuçlara ulaşmayı sağlamakla birlikte, kamu yönetiminde yaşanan dönüşümü anlamak bakımından yeterli olmayacaktır. Ayrıca verimlilik salt iktisadi anlamda girdi/çıktı ilişkisi bağlamında ele alınsa bile, en az maliyetle en çok çıktıya ulaşılması hedefine kamu yönetiminde nasıl ulaşılacağı tartışmalı hale gelmektedir. Çünkü kamu sektöründe öncelikli amaç piyasa sektöründe olduğu gibi kâr sağlamak değil, kamu hizmeti vermek, adalet, sağlık, güvenlik vb. hizmet sunmak ve düzenleme yapmaktır.

Kamu sektörünün fiyatlandırılamayacak kendine özgü görevleri vardır. Dolayısıyla kamu sektöründe verimliliğin basitçe kaynak kullanımı, girdi/çıktı üzerinden tanımlayarak sayısal verilere ulaşılmak oldukça zordur.454 Kaldı ki bir girdi (maliyet unsurları/ personel, kırtasiye vb.) çıktılar (sunulan/gerçekleştirilen kamu hizmetleri) üzerinden bir hesaplama yapılabilse bile tekil olarak uygulamalar üzerinden değil bütün e-devlet sistemi üzerinden değerlendirme yapılmalıdır. Çünkü e-devletin, yukarıdaki örneklerde görüldüğü üzere, personel, kâğıt masrafı, zaman ve mekân unsurları vb.

bakımdan maliyet azaltıcı etkisi olsa bile455, hizmet altyapısının kurulmasının,

454 O. Zengin, 2011, s.22-23.

455 Örneğin e-devlete tasarruf boyutundan bakıldığında bazı e-devlet uygulamalarında tasarufun sağlandığı söylenebilir. Akçagündüz’ün araştırmasına göre; UYAP sisteminin devreye girmesiyle birlikte, “461*17=7837 çam ağacı kurtulmuş, 70 m2 *461=32270 m2 alan tahrip olmaktan kurtarılmış,

işletilmesinin, bu bağlamda istihdam edilen personelin, gerçekleştirilen teknoloji transferlerinin hazineye yüklediği maliyetlerin ayrıca bu değerlendirmeye eklenmesi gerekmektedir. E-devletin kurulmasının yanısıra işletilmesi, güvenliğin sağlanması vs.

hizmetlerin çoğu hizmet maliyetini artıran kalemlerdir. Ayrıca Türkiye’de çoğunlukla teknoloji üretmekten ziyade teknoloji transfer edildiği için maliyetler daha da artmaktadır.

Dahası kamu yönetiminde enformasyon ve iletişim teknolojilerinin kullanımıyla sadece mali, iktisadi anlamda bir değişim değil; vatandaşların müşteriye dönüştüğü, performans yönetiminin ön plana çıktığı, kararların özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla beraber ele alındığı bütüncül bir dönüşüm amaçlanmaktadır. Dolayısıyla ortaya çıkan ve bütünsel bir örgütsel değişmeyi amaçlayan e-devlette amaç; sadece daha az maliyetle daha kaliteli daha çok kamu hizmeti vermek değil, serbest piyasa koşullarına uyan, piyasanın işleyişini kolaylaştıran, girişimci bir devlet yapılanması kurmaktır.

E-devlet ve etkinlik, etkililik, verimlilik kavramları arasındaki ilişkide öne çıkan bir diğer husus; kamu yönetiminde teknoloji kullanımı sayesinde idari işlerin standartlaşacağı, hızlanacağı, böylece yolsuzlukların, ayrımcılık ve kayırmacılığın önleneceği savıdır. Weber’in bürokrasi modelinde ele alındığı üzere devlet yönetiminde kapitalist ussallığı sağlama biçimi olarak bürokrasi; “doğruluk, hız, kesinlik, dosya bilgisi, süreklilik, gizlilik, birlik, tam bağımlılık, sürtüşmenin ve maddi ve kişisel

4100kwh*461=1890100 kwh elektrik tasarrufu yapılmış, 1750It fuel-oil *461=806750 It fuel-oil tasarruf edilmiş, 270*461=124470 kg atık gazın atmosfere salınımı engellenmiştir”. (Hamurcu’dan aktaran Emre Akçagündüz, “Türkiye’de E-Devlet Sistemine Farklı Bir Bakış: E-Devlet Ve Tasarruf İlişkisi”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 14 (2), 2013, s.137) Araç ve Sürücü Bilgi Sistemi’ne

“geçilmesiyle birlikte; 13.900.000 adet kâğıt ve belge ile 1.800.850.000 TL’lik tasarruf” sağlandığı belirtilmiştir. (E. Akçagündüz, 2013, s.132.) Sosyal Yardım Bilgi Sistemi’ne geçişle birlikte ise,

“Şartlı Eğitim Yardımı ve Şartlı Sağlık Yardımı uygulamalarında e-devlet sisteminin uygulanması ile yıllık ortalama tasarruf; 11.773.127,40TL olarak hesaplanmıştır.” (E. Akçagündüz, 2013, s. 134) Akıllı kent uygulamaları sayesinde ise mevcut durumda GSYİH’da %15’lik artış sağlandığı

maliyetlerin azaltılması” gibi teknik özellikleriyle ön plana çıkmaktadır.456 E-devlet ile birlikte gerçekleşeceği iddia edilen standartlaşmış, kişilsellikten arınmış, yazılılık esasına dayalı, standart ve hızlı işleyen devlet, geleneksel olarak eleştirilen devletle aynı teknik özelliklere sahip olmayı arzu etmektedir. E-devlet öncesinde de kamu yönetiminde söz konusu teknik özelliklere ulaşmak, kamu yönetiminin her zaman öncelikli amacı olmuştur. Dolayısıyla e-devlet tartışmalarında eleştirilerin odak noktası olan geleneksel devletin teknik özellikleri e-devletin de temel amaçları arasında yer almakta ve bu amaçlar yeni belirlenmiş amaçlar gibi sunulmaktadır., Yolsuzluğun, kayırmacılığın önlenebildiği, kamusal işlerin standartlaştığı, yazılılık ve hızlılık gibi unsurların sağlandığı bir yönetim modeli, modern kapitalist sistemin yönetim mantığı olarak her zaman ulaşılmak istenen bir modeldir. Burada yeni olan müşteri odaklılık, saydamlık, etkinlik, etkililik gibi kavramlardır ki bu kavramlarda kamu yönetimini işletmecilik temelinde örgütlemek amacıyla ortaya çıkmıştır.

Dolayısıyla enformasyon ve iletişim teknolojilerinin kullanımı söz konusu teknik özellikleri sağlamak bakımından bir takım kolaylıklar sağlasa da (örneğin kurumlar arası veya kurum içi iletişimin artması, haberleşmenin daha hızlı sağlanması, kamusal verilere daha kolay ulaşılması vb.) e-devletin hayata geçirilmesiyle ortaya çıkacağı iddia edilen modernleşeceği ve dönüştürüleceği iddia edilen kamu yönetiminin,

Dolayısıyla enformasyon ve iletişim teknolojilerinin kullanımı söz konusu teknik özellikleri sağlamak bakımından bir takım kolaylıklar sağlasa da (örneğin kurumlar arası veya kurum içi iletişimin artması, haberleşmenin daha hızlı sağlanması, kamusal verilere daha kolay ulaşılması vb.) e-devletin hayata geçirilmesiyle ortaya çıkacağı iddia edilen modernleşeceği ve dönüştürüleceği iddia edilen kamu yönetiminin,