• Sonuç bulunamadı

Y. Ö.K DOKÜMANTASYON MERKEZİ TEZ VERİ FORMU

1. BÖLÜM

2.1. Alevilikte ‘Yol Bir Sürek Bin Bir’ Deyişi ile Aleviliği Kavramsallaştırmak

2.1.3. Kültürel Kimlik

Kişisel kimlik kişinin yer aldığı kültürel kimliklerin toplamıdır. Dolayısıyla kişisel kimlikle bağlantılı olan kültürel kimliğin ne olduğu tartışılmalıdır.

Kimlik kavramı birçok disiplinde farklı kullanımlarla başvurulan bir kavramdır. Psikoloji disiplinindeki kullanımı kimliğin ‘kişisel’ yönüne dikkati çeker. Antropoloji ve sosyoloji çalışmalarında ise kimliğin ‘kolektif’, ‘kültürel’ ve ‘etnik’ gibi sıfatları söz konusudur. Antropoloji ve sosyoloji çalışmalarında ‘kolektif kimlik’ ve ‘kültürel kimlik’ kavramları ‘etnik kimlik’ kavramına karşılık olarak kullanılmaktadır.

Etnik Kimlik: Etnik (ethnic) terimi farklı bakış açılarından doğan tanımlamalar sonucu farklı anlamlar taşıyabilmektedir.

Etnik (ethnic veya ethnical) sıfatının türediği etni (ethnie), birtakım kültürel nitelikler bakımından ortak bir insan topluluğunun, özellikle de bir dil ve kültür komünotesini ifade etmekte ve daha ziyade anatomik niteliklere gönderen ırk teriminden farklılaştırılmaya çalışılmaktadır; ancak etnik teriminin dar kullanımında ırksal nitelikleri de kapsamaktadır. (Erol 2009b:220)

Etniklik bir başka kullanımda aynı dili paylaşan insan topluluklarını nitelemek için kullanılır. Buradan da diasporada yaşayan topluluk üyelerinin dillerini unutmalarıyla etnik kimliğini kaybedip kaybedemeyeceği sorusu akla gelir.

Smith, ‘etni’ teriminin diğer insan topluluklarından ayrılan temel özeliklerini şöyle sıralar:

1-Kolektif İsim: Belirli bir isim etninin tanımlayıcı simgesidir. Özü hatırlatmaya yarayan isim topluluğun sürekliliğini ve varlığını garantiye almış gibi hissettirir. Kolektif isim, ortak isim veya soydan gelmeyi ön koşul olarak içermeyip, aynı bölge ya da kentten gelmeyi de kabul eder.

2- Ortak Soy (ata) Miti: Belli bir zaman ve mekanda ortak köken düşüncesini içeren mit (efsane). Bu mit gerçek soyla değil, ortak atalara ve kökenlere yüklenmiş anlamları içerir.

38

3- Ortak Tarih ya da Bellek: Ancak ortak bir tarihe ya da belleğe sahip olan topluluklar varlıklarını sürdürebilirler.

4- Özel Olarak Kültür: Diğer gruplarla aynı olan ama aynı zamanda ayırt edici kültürel özellikleri içerir. Din ve dil en belirgin iki unsur olmakla birlikte görenekler, folklor, sanat, giyim, beslenme de ayırt edici özellikler taşır.

5- Belli bir bölge, toprak parçası (teritoryal) ile özdeşleşme ya da bağlanma: Etninin her zaman “mülkiyetinde” gördüğü belli bir yer ya da toprak parçasıyla bağları vardır. Önemli olan orada ikamet etmek değil, sembolik de olsa bir “anavatana” sahip olmaktır.

6- Dayanışma duygusu: Bir etnik topluluğun varlığından söz etmek için sıkıntılı ve zor günlerde topluluk içinde güçlü bir aidiyet ve etkin bir dayanışma duygusu ortaya çıkmalıdır. (Aktaran, Sarı 2007:69-70)

Bunun sonucunda ortak soy miti, tarihi ya da kültürel belleği ve kültürleri ile dayanışma duygusu içinde, belli bir toprak parçası ile özdeşleşmiş insanlardan oluşan topluluğu etnik topluluk olarak tanımlarsak, bu topluluğa karşı hissedilen aidiyet duygusuna da etnik kimlik demek mümkündür.

Kültürel Kimlik ve Kolektif Kimlik: Kolektif kimlik, adından da anlaşılacağı üzere kişisel kimliğin bireyselliğinin aksine belli bir kolektiviteye atıfta bulunur. “Kolektif kimlik, bir grubun öteki gruplardan farklı olduğunu ortaya koyma ve bunu uygulama talebidir” (Erol 2009b:223). Kolektif kimlikler etkileşim ile oluşturulur ve yeniden üretilirler. Başka bir ifadeyle, kültürel topluluğun dili, ortak değerleri, ortak yaşantıları ve dünya görüşleri etkileşim aracılığıyla aktarılmak suretiyle kolektif kimlikler ortaya çıkar. Kolektif kimlikler bir gruba aidiyet duygusunu vurgulayan, grup içindeki kuralların benimsenip uygulanmasıyla bireylerin sosyalleşmesinde katkısı olan ve grubun ortak anlamlar üretmesini sağlayan bir yapıya sahiptirler. Assmann ortak anlamların inşası ve dolaşımının “ortak duygu” yu oluşturduğunu ve

39

bu duygu ile grubun önceliğinin vurgulandığını ifade eder. Bir toplulukta “ortak duygu” kimliği garanti eden bilgidir. “Bilgelik” ve “mit” (efsane) olmak üzere iki sistemi kapsar. Kimliği garanti eden bilginin iki işlevi vardır: “Bilgeliğe” gönderme yapan “normatif” ve mitlere gönderme yapan “formatif”. Normatif metinler “ne yapmalıyız?” sorusuna cevap verirler. Adaletin oluşmasına ve kararların alınmasına yardımcı olurlar. Formatif metinler (mitler, kahramanlık türküleri, soy ağaçları) ise “biz kimiz?” sorusuna cevap vererek ortak yaşananları tekrar ederler ve kültürel kimliğin motivasyonunu sağlarlar (Assmann 2001:140-142).

‘Kolektif kimlik’ ve ‘kültürel kimlik’ kavramları aynı anlamda kullanılan iki kavramdır. Konuya ilişkin kaynakların çoğunda kolektif kimlik söylemi tercih edilmekle birlikte bu çalışmada etnomüzikoloji disiplininin gereği olarak, bireyin eylemlerini gruplar için anlaşılır kılan, paylaşılan idealler, değerler ve davranış standartları olan kültür (Haviland 2002:65) inceleneceği için ‘kültürel kimlik’ kavramının kullanımı uygun görülmüştür.

Belli bir kültürel kimliğe sahip olan bireyin, ait olduğu topluluğun anlamlar ve değerler bütününe sahip çıkması gerekir. Bunu gerçekleştirirken de konservatif bir tavır sergilemesi gerekir ki, bu sayede kültürel kimliği oluşturan unsurların unutulması engellenerek yeni nesillere aktarılabilsin. Birey kim olduğunu söylediğinde, neye inandığını, hangi kültürel değerlere sahip olduğunu da anlatmaya çalışır. Önemli olan bireyin kendi aidiyetini söylemsel olarak vurguladığı kültürel kimliğini eylemsel olarak da ortaya koymasıdır. Diğer bir deyişle, söylem-eylem birliğine sahip olması gerekir. Yahudi’yim diyen birinin Havraya gitmesi, Kırım Tatarı olduğunu söyleyen birinin Türkiye’de yapılan Kırım Tatar ritüeli2

Tepreş’e katılması, kültürel kimliğin söylem-eylem birliğini ortaya koyar.

2

Ayrıntılı bilgi için bkz: İlhan Ersoy, Kırım Tatar Ritüeli “Tepreş” Ekseninde Diaspora, Kimlik ve Müzik, İzmir, 2010.

40