• Sonuç bulunamadı

Alevi Müzik Uyanışı Bağlamında Ritüel İçi ve Ritüel Dışı Semah

Y. Ö.K DOKÜMANTASYON MERKEZİ TEZ VERİ FORMU

1. BÖLÜM

2.7. Alevi Müzik Uyanışı Bağlamında Cem Ritüeli

2.7.2. Alevi Müzik Uyanışı Bağlamında Ritüel İçi ve Ritüel Dışı Semah

Semah cemde bağlama eşliğinde erkekler ve kadınlar tarafından birlikte yapılan ve toplumsal dayanışma ve birlik fikrinin vurgulandığı, cemdeki ibadetlerin vazgeçilmez bir bölümüdür. Alevi topluluklarında hayatın her alanında söz konusu olan kadın erkek eşitliği, dinsel ritüellerde de söz konusudur. Cemde semah dönmek isteyen kadın, dedeye niyaz ettikten sonra semah dönmek istediği kişiye de niyaz ederek, onu semaha kaldırır. Dede postu Hz. Ali’yi sembolize eder ve ona duyulan saygıdan dolayı semahçılar dedeye sırtlarını dönmeksizin semah dönerler.

Kırsal kesimde ibadetin içinde yer alarak öğrenilen semah, 1990’larda Alevi uyanışı koşullarında kent ortamında cem evlerinin ve Alevi derneklerinin açtığı semah kurslarında öğretilmeye başlanmıştır. Dolayısıyla isteyen herkesin gözcünün izniyle katılabildiği ve herhangi bir koreografiye uyulmaksızın dönülen kırsal semahların aksine, günümüzde kentlerde cemevinin uzman eğitimcilerinden kurs alınarak oluşturulan ‘semah grupları’, belli koreografiler eşliğinde semah yaparlar. Böylece ‘semah grubu’ ya da ‘semahçı’ gibi kavramların kır Aleviliğinde geçerli olmayıp, kentleşme sonucunda ortaya çıktığı sonucuna varmak mümkündür. Kırsalda taliplerin günlük kıyafetleriyle katıldıkları semahın aksine, kent ortamında semah grupları özel kostümlerle semah dönerler. Semahın cemevinin kurslarında öğretilmesi, beraberinde bazı yöresel semahların zaman içinde unutulmasına da sebep olur. Şöyle ki: farklı kırsal alanlardan gelerek kentte yaşayan Aleviler, kendi bölgelerindeki cem evlerine giderek semah öğrenmeye başlarlar. Cem evlerine katılan topluluğun sayısal çoğunluğu doğrultusunda kursta o yöreye ait semahlar öğretilir. Çorumluların çoğunlukta olduğu bölgede Çorum semahı, Tuncelilerin çoğunlukta olduğu bölgede Tunceli semahı öğretilmesi gibi. Dolayısıyla o bölgede yaşayan kırsaldan gelen azınlık, kendi yöresine ait semahı dönemez ve zaman içinde unutur. Ya da onların kentte dünyaya gelen çocukları onlara hangi semah öğretilirse onu öğrenir.

85

Aleviliğin bir inanç sistemi ve toplumsal örgütlenmenin şekli olarak, sosyo-dini topluluklar olduğu iddia edilebilir. 1990’larda birbirinden ayrılması pek de kolay olmayan Alevi dinsel kimliği ve etno-politik kimliği birbirleriyle yarışmaya başlamıştır. Gerçekten de, 1970'lerin sonlarında bir sosyal kontrol aracı olarak Alevi dini kimliğinin verimliliği gerilemeye başlamış, ancak Alevilik siyasi-etnik bir kimlik olarak uyanış sürecinde büyük ölçüde artmaya başlamıştır. 1990’larda kurulan cem evleri ile Alevilik gizlilik ilkesinde uzaklaşmış, modernleşme sonucunda dini kimlik yerini etno-politik kimliğe bırakmaya başlamıştır. Alevi uyanışının en önemli özelliği, Aleviler tarafından algılanan ifade kültürel pratiklerindeki değişimdir. Bu değişim sonucunda kentte yaşayan Aleviler için ritüel uygulamalar etno-politik kimliğinin bir ifadesi olarak uygulanmaya başlanmıştır (Erol 2010b:382). Böylece gelenekte sadece Alevilerin katıldığı cemlerde dönülen semahlar, günümüzde isteyen herkesin katılabildiği cemlerde ve cem dışındaki etkinliklerde cemevinin semah grubu tarafından dönülmektedir. Özellikle Alevi dini önderlerini anmak üzere yapılan etkinlik ve festivallerde, semahlar kamusal alanda yer almakla birlikte, semahlardan sonra alkışlanmaması için yapılan uyarılar semahların bir gösteri niteliğinden çok dini niteliğinin korunma çabasındandır.

Aleviler belki de ritüellerindeki bu değişimin sosyo-dinsel karakterden “folklorlaşmaya” doğru gittiğinin farkında oldukları için, cem ritüelinin en önemli bileşenlerinden biri olan ve ritüel dışı ortamlarda da icra edilen semahı korumaya çalışıyorlar. (Erol 2010a:55)

Diğer bir deyişle, Aleviler döndükleri semahları eğlence olarak değil, ibadetlerinin bir parçası olarak kabul ederler. Bu sebeptendir ki semahçılar ‘semah oynamak’ ya da ‘semah yapmak’ yerine ‘semah dönmek’ deyişini tercih ederek, semaha yükledikleri dinsel anlamı vurgularlar.

Alevi topluluklarında semahların düğün salonları, türkü bar gibi eğlence yerlerinde, ritüel dışı ortamlarda, dönülmesi uygun bulunmaz. Çünkü Aleviler müziklerinin ve semahlarının Alevi olmayanlar tarafından eğlence olarak algılanması kaygısını taşırlar. Semahların dinsel yönünü ve kutsallığını vurgularken, düğünlerin ise dünyasal olduğunu, bu sebeple düğünlerde semah dönülmemesi gerektiğini savunurlar. Özellikle cem içindeki kutsal kabul ettikleri tevhitlerin, düvaz imamların, mersiyelerin ve semahların inançsal olduğu ve sadece cem ritüelinde ibadet amacıyla

86

yer alması gerekliliğini vurgularlar. Bununla birlikte, uyanış koşullarında türkü barlarda izler kitlenin seslendirilen deyişlerde semah döndükleri ve bazı düğünlerde klavye eşliğinde semah dönüldüğü de görmezden gelinemez. Öyle görünüyor ki semahın ve dinsel dağarın kamusal alanlarda sahnelenmesi, Türkiye’de ve diasporada yeniden inşa edilen Alevi kültürel kimliğinin etno-politik yönüdür. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz ki: Aleviler semahı bazen geçmişteki sosyo-dinsel kimliklerinin bir yönü olarak kabul ederken, diğer zamanlarda ise semahı mevcut etno-politik kimliğinin bir göstergesi olarak kabul ederler (Erol 2010b:386).

Günümüzde kapalı toplum olma özelliğini hala koruyan, cemlerine Alevi olmayanı değil, ikrarı olmayan Alevi’yi bile ceme almayan Tahtacılarda, ritüel dışı pratiklerde semah geleneği yaşlı kişiler tarafından sürdürülmektedir. Semahı kendi cemlerinde öğrenen yaşlı Tahtacılar, mutlaka geleneksel kostümleriyle semah dönerler. Yaşlıların semahından sonra yine semah figürlerine benzeyen hareketlerle, daha ritmik ezgi kalıplarıyla genç, yaşlı, çocuk olmak üzere hep birlikte ‘mengi’ olarak adlandırdıkları semahı dönerler. Bu sırada Hz. Ali isminin geçtiği yerlerde ritimle birlikte alkış yaparak, Hz. Ali’ye olan saygılarını ifade ederler. ‘Mengi’ Tahtacı düğün ve şenliklerinin vazgeçilmez bir dansıdır. Böylece üretim etkinliklerinden dolayı ‘Tahtacı’ olarak anılan bu topluluk, Alevilik inancı altında birliklerini, ibadet ve ritüellerindeki çeşitlilik dolayısıyla da farklıklarının eş zamanlı inşasını vurgularlar.