• Sonuç bulunamadı

2.4 Günümüzde Köy Koruculuğu Sistemi

2.4.3. Köy Koruculuğu İle İlgili Yasal Düzenleme

Geçici köy korucusu, muhtarın teklifi, kaymakamın kabulü ile gönüllü ya da valiliğin teklifi ve İçişleri Bakanı’nın onayı ile geçici olarak görev yapan ve köy koruculuğu adıyla oluşturulan kurumun bünyesinde olan kişidir. Sayıları, çeşitli dönemlerde 77 bini aşan geçici ve gönüllü köy korucuları, idari bakımdan muhtarın, mesleki bakımdan ise jandarma bölük komutanının emir ve komutası altındadır.

Güvenlik güçlerinin fiziki olarak korumada yetersiz kaldığı ve ulaşmakta güçlük çektiği yerleşim birimlerinde yaşayan vatandaşların can ve mal güvenliklerinin sağlanması maksadıyla, 26.03.1985 tarih ve 3175 sayılı kanunla 442 sayılı Köy Kanunu’nun 74. maddesinde değişiklik yapılarak Geçici Köy Koruculuğu ihdas edilmiştir.

Yasanın 74. Maddesine, 26.03.1985 tarih ve 3175 sayılı yasanın 1. maddesi ile eklenen fıkrayla, Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek illerde; olağanüstü hal ilanını gerektiren sebeplere ve şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin köyde veya çevrede ortaya çıkması veya her ne sebeple olursa olsun köylünün canına ve malına tecavüz hareketlerinin artması hallerinde, valinin teklifi ve İçişleri Bakanı’nın onayı ile yeteri kadar geçici köy korucusu görevlendirilmesinin kararlaştırılabileceği hükmü getirilmiştir.

Korucu Olmanın Şartları: İçişleri Bakanlığının yürürlüğe koyduğu ve 01 Temmuz 2000 tarihinde 24096 nolu resmi gazetede yayınlanan Köy Korucuları Yönetmeliğinin 5. maddesine göre, korucularda aranan özel ve genel şartlar şunlardır:

1. T.C. vatandaşı olmak, 2. Türkçe okur -yazar olmak, 3. Askerliğini yapmış olmak,

4. 22 yaşından küçük, 60 yaşından büyük olmamak, 5. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,

6. Bir suçtan dolayı hüküm giymemiş olmak,

7. Yıkıcı, bölücü ve irticai faaliyetlere karışmamış olmak,

8. İyi huylu tanınmış bulunmak ve herkesle kavga çıkarmak, sarhoşluk gibi huysuzluklara sahip olmamak,

9. Görev yapacağı köyde ikamet ediyor olmak,

10. Görevini yapmasına engel olacak vücut veya akıl hastalığı veyahut vücut sakatlığı ile özürlü bulunmadığını sağlık raporu ile belgelemektir.

Yine aynı yönetmeliğin 6. maddesine göre ‘Adayların Seçimi ve İşe Alınması’ şu şekilde gerçekleşir:

İhtiyar meclisince belirlenen korucuların isimleri muhtar tarafından kaymakama bildirilmektedir. İhtiyar meclisi kararına; T.C. Kimlik numarası yazılı beyanı, öğrenim durumunu gösterir belge, sağlık raporu ve 4 adet fotoğraf eklenmekte, kaymakam konuyu değerlendirerek, uygun görmesi halinde onaylamakta ve işe alınma işlemini tamamlamaktadır.

Yönetmeliğin 7. maddesi gereğince de işe alınma işlemi tamamlanan köy korucusuna, tebliği müteakip, ihtiyar meclisince silah, mühimmat ve teçhizat, elbise, araç, gereç ve diğer eşyalar zimmetle teslim edilmektedir.

Yasaya göre korucuların, köyün ihtiyar meclisi ve muhtar tarafından yapılan başvurular içerisinden önerilenler arasından ilçe kaymakamı tarafından seçilmesi gerekmektedir. Ancak bu pek gerçekleştirilememiştir. Hangi köylerin korucuya gereksinim duyduğunu ve kimlerin korucu olacağını, aşiret reisleri, muhtarlar ve nihayetinde jandarmanın kararının belirlediği ifade edilmektedir. Birçok korucu ilk aşamada atanır gibi seçilmiştir. Kendi istekleri ile göreve tabi olanların ise, eskiden beri muhbir olarak çalışanlardan olduğu ifade edilmektedir. Bunlar, daha çok yöreyi bildiklerinden dolayı, güvenlik kuvvetlerine yol gösterme görevlerinde bulunmuş, hatta çatışmalara dahi katılmışlardır (Birand, 1993: 143).

Köy Korucularının Görevleri: Köy Korucuları Yönetmeliği’nin 8. ve 9. maddelerine göre köy korucularının görev alanı ve görevleri şu şekildedir;

Görev alanları: Köy korucularının görev alanı, görevli oldukları köyün sınırları içinde

kalan alandır. Gerektiğinde mülki amir tarafından, korucuların görevli oldukları köy sınırları dışında da, görev alanları genişletilebilir (Köy Korucuları Yönetmeliği, 2000).

Görevleri:

a. Köy halkının canına, ırzına, malına ve tasarruf emniyetine tecavüz edenleri belirlemek, bunları takip etmek, köy muhtarına ve en yakın jandarmaya en seri vasıtayla bildirmek, kaçmalarını, saklanmalarını önlemek, köy halkının ve köyün zabıta görevlilerinin de yardımıyla yakalamak,

b. Suç işlenirken veya işlendikten sonra, henüz izleri kaybolmadan sanıkları yakalamak,

c. Adli kolluk işleri ile ilgili olaylarda, delillerin kaybolmamasını sağlayacak tedbirleri almak,

d. Yangın, sel, deprem, toprak kayması, çığ gibi tabi afetleri bilgi edindiğinde, köy muhtarına ve en yakın jandarmaya haber vermek,

e. Köyde bulunan eski hükümlülerin, sabıkalı ya da şüphelilerin iş ve ilişkilerini araştırmak, asker ve yoklama kaçaklarını takip etmek, bunlar hakkında elde ettiği bilgileri muhtara veya jandarmaya bildirmek,

f. Bağ, bahçe ve yolları, içme suyu tesisleri ile trafo ve köy orta malları, su

kuyuları, su setleri ve kanallarına ve benzeri köy tesislerine yönelik her türlü tecavüzleri önleyecek tedbirleri almak ve bu gibi tesislerin korunmasında genel ve özel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak (Köy Korucuları Yönetmeliği, 2000).

Korucuların Yasal Hakları: Silah kullanma yetkileri, bağlılık eğitim ve denetimleri, silah mühimmat ve teçhizatın temini korunması ve bakımı, ücretlerin ödenmesi, giyecek yardımı, izinleri gibi konularda Köy Korucuları Yönetmeliği’nde kendilerine bazı haklar tanınmıştır. Bu haklar, başlıklarına ve madde numaralarına göre şöyledir.

Silah Kullanma Yetkileri: Geçici Köy Koruculuğu Yönetmeliği’nin 10. maddesine

göre köy korucuları kendilerine verilen görevlerin ifası sırasında aşağıdaki hallerde silah kullanabilmektedirler:

1) Görevini yaparken kendisine saldıran ve hayatını tehlikeye koyan kimselere karşı hayatını korumak için mecbur olursa,

2) Görevini yaparken ahaliden bir kimsenin can veya ırz tehlikesi altında kaldığını görür ve onu kurtarmak için başka çare bulamazsa,

3) Cürmü meşhutta (yani yapılırken veyahut yapıldıktan sonra henüz izi meydanda iken) bir cinayetin failini yahut maznun bir şahsı yakalamak istediği halde, o kimse silahla karşı koyarsa,

4) Tutulan bir cani kaçar ve "dur" emrini dinlemez ve onu tekrar yakalamak için silah kullanmaktan başka çare bulunmazsa,

5) Eşkıya takibi sırasında, yatak olan yerlerden şüpheli bir adam çıkar ve korucunun "dur" emrine itaat etmeyip kaçarsa silah kullanabilmektedirler.

Yukarıda sayılan hallerden başka, korucu silahını kullandığından dolayı ceza görmektedir. Korucu, silah kullanmaya mecbur olduğu zaman bile, mümkün mertebe öldürmeksizin yaralayarak tutmaya dikkat etmek zorundadır (Köy Korucuları Yönetmeliği, 2000).

Bağlılık, Eğitim ve Denetimleri: Yönetmeliğin 11. maddesine göre, köy korucuları, idari bakımdan köy muhtarına bağlı olup, onun gözetim ve denetimine tabidir. Köy korucuları, mesleki bakımdan görev yaptıkları köyün bağlı olduğu jandarma komutanının emir ve komutası altındadır. İlçe Jandarma Komutanı, köy korucularının eğitim ve özlük haklarını yürütmek, görevlerini etkin bir biçimde yapmalarını sağlamak ve denetlemekle mülki amir adına sorumludur. Köy korucuları, göreve başlamadan önce ve görevde ihtiyaç duyulan hallerde Jandarma Genel Komutanlığı’nca belirlenecek usul ve esaslara göre en yakın birlikler tarafından belli bir süre eğitime tabi tutulmaktadırlar (Köy Korucuları Yönetmeliği, 2000).

Silah, Mühimmat ve Teçhizatın Temini, Korunması ve Bakımı: Yönetmeliğin 12. maddesinde köy korucularının taşıyacakları silah, mühimmat ve teçhizatın temin giderleri İçişleri Bakanlığı bütçesinden, bu silahların bakım ve onarım giderlerinin ise köy bütçesinden karşılanacağı belirtilmiştir. Bu maddeye göre korucular, kendilerine verilen resmi silah ve cephaneleri ancak kendileri kullanabilmektedir. Başkalarına emanet olarak vermeleri mümkün değildir (Köy Korucuları Yönetmeliği, 2000).

Ücretlerin Ödenmesi: Yönetmeliğin 13. Maddesinde, korucuların ücretlerinin

devamı süresince ödenecek ücret, o köy ihtiyar meclisince tespit edilmekte ve köy bütçesinden karşılanmaktadır.

Köy korucularının görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları, sakatlanmaları veya ölümleri halinde, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaktadır (Köy Korucuları Yönetmeliği, 2000).

Giyecek Yardımı: Köy Korucuları Yönetmeliği’nin 14. maddesi giyecek yardımıyla ilgilidir. Köy korucularının kıyafetleri ve silahlarının şekli, İçişleri Bakanlığı’nca bu yönetmeliğin yayımını müteakip, üç ay içerisinde belirlenerek bir genelge ile duyurulmuştur. Korucu elbiselerinin parası, köy gelirinden senede bir, gocuk veya kepenekleri de iki senede bir verilmektedir. Korucular, ellerine verilen koruculuk kimlik kartını daima üzerinde bulundurmak ve korucusu olduğu köyün adı kalın yazı ve il ve ilçe adları ince yazı ile yazılmış olmak üzere gösterilen örneğe göre pirinçten bir levhayı göğüslerinin sol tarafına daima asmaya mecbur tutulmaktadır (Köy Korucuları Yönetmeliği, 2000).

İzinleri: Aynı yönetmeliğin 15. maddesine göre, köy korucularına 30 gün yıllık izin verilmektedir. Ayrıca, mazeretleri nedeniyle yılda toplam 15 günü geçmemek üzere, ilgili köy muhtarının onayı ile izin verilebilmektedir. Hastalıkları halinde, resmi sağlık kurum ve kuruluşlarından verilecek raporlar uyarınca, yılda toplam 30 günü geçmemek üzere sağlık raporu alabilmektedirler. Ancak, köy korucularının görevleri nedeniyle, vücutlarında meydana gelecek yaralanmalar ve diğer tedavi gerektirecek durumlar üzerine, yine resmi sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek rapor süresince izinli sayılabilmekte, yıllık, mazeret ve sağlık izinleri süresince aylık ücretleri kesilmemektedir (Köy Korucuları Yönetmeliği, 2000).