• Sonuç bulunamadı

Eitimde Kaynak Kullanmnda Mekânsal Önceliklendirme ve Yerinden Yönetim

ETMEAYRILAN KAYNAKLARIN

5.3. Eitimde Kaynak Kullanmnda Mekânsal Önceliklendirme ve Yerinden Yönetim

Eitimle ilgili hizmetlerin sunumu kapsamnda kaynak kullanm kararlar ksmen merkezi düzeyde ksmen de yerel düzeyde verilebilmektedir. Özellikle son yllarda çeitli ülkelerin, uluslar aras kurulularn ve aratrmaclarn eitimde yerinden yönetime daha çok ilgi gösterdikleri bilinmektedir. Bununla beraber yerinden yönetimin etkinlik ve frsat eitlii açsndan bir takm sonuçlar bulunmaktadr.

Eitimde etkinlik, genel anlamda kaynaklar daha iyi kullanmann yolu olmad ideal durum olarak tanmlanmaktadr. Eitimde bu noktaya ulalmas, kaynak kullanmna ilikin sürekli yeni çalma ve incelemelerin yaplmasn gerektirir. Son dönemde yaplan çalmalar ise eitimin merkezden yönetiminin birim maliyetleri yükselttiini ve maliyet düürme olanaklarn ortadan kaldrdn ileri sürmektedir (Tural, 2002:235). Ayrca, eitime ilikin kararlarn çounlukla yerel düzeyde verilmesi, bu düzeyin kaynak yaratma sorumluluunu da artrabilir.

134 TÜRKYE’DE ETM POLTKALARININ FIRSAT ETSZL ÜZERNDEK ETKLER

Etkinlii salarken bu çerçevede, eitim eitsizliklerini giderecek mekanizmalarn ve bu konuda merkezi yönetimlerin sorumluluklarnn da gözden geçirilmesi önemlidir. Eitimin yerinden yönetiminin en önemli sakncalarndan biri bölgelerin gelir ve servet düzeylerine bal eitsizliklere yol açaca görüünün yaygnldr. Bu daha çok eitimdeki parasal kaynaklarn ksmen ya da tamamen yerinden salanmas durumunda ortaya çkacaktr. Dier yandan kaynaklarn merkezden datld durumda, üst yönetim düzeylerinden alt düzeylere, bu kaynaklarn eitim gereksinimleriyle doru orantl, yerel birimin gelir ve servet düzeyiyle ters orantl olarak aktarlmas eitliin artrlmasna katk verecektir. Kaynak datmnda bölgesel önceliklerin dikkate alnmasn teminen stratejilerin ve eylem planlarnn hazrlanp duyurulmas önemlidir. Örnein, GAP Eylem Plan ile fiziki altyap imkanlar açsndan Türkiye ortalamasnn oldukça altnda olan GAP illerine eylem plan süresince daha çok kaynak aktarlmasnn öngörülmesi önemli bir gelimedir. Kaynaklarn mekânsal olarak önceliklendirilmesinin ardndan bu kaynaklarn kullanmnda yerinden yönetime arlk verilmesi önem tamaktadr. Özellikle 2008 ylnda yasalaan ve 5302 sayl l Özel daresi Kanun’unda deiiklik yapan 5793 sayl Kanun, kaynak kullanmnda yerinden yönetime büyük imkân vermektedir. Söz konusu Kanun’un ilgili maddesine göre Bakanlklar ve dier merkezi idare kurulular kendi görev alanna giren yatrmlar il özel idarelerine aktararak gerçekletirebilmektedir. Bu kapsamda aktarma ilemi Bakann onay ile yaplabilmekte ve tahsis amac dnda kullanlamamaktadr. Ayrca il özel idareleri de bütçe imkânlar ölçüsünde bu yatrmlara kendi bütçesinden ödenek aktarabilmekte ve söz konusu yatrmlar bütün il snrlar içinde yaplabilmektedir. Hali hazrda makine-teçhizat, büyük onarm, okul öncesindeki ve ilköretimdeki okul yapm yatrm ödenekleri toplu olarak illere gönderilmektedir. Bu Kanun ile lise, pansiyon yapm ve dier eitim yatrm ödeneklerinin de toplu olarak illere aktarlmas mümkündür. Bununla beraber Milli Eitim Bakanl’nn, mekânsal ihtiyaçlar göz önüne alarak eitime ayrlan kaynaklarn hangi nispette illere aktarlaca hususunda, Dokuzuncu Kalknma Plan dönemi ile uyumu olarak bir strateji hazrlamas yerinde olacaktr.

135 ETME AYRILAN KAYNAKLARIN ÖNCELKLENDRLMES VE

FIRSAT ETLNN ZLENMESNE YÖNELK ÇIKTILARIN BELRLENMES

Sonuç olarak, eitim kaynaklarnn merkezi düzeyde mekânsal olarak önceliklendirilmesi ve bu kaynaklarn kullanmnda yerinden yönetime arlk verilmesi hem etkinliin hem de eitliin artrlmas için önemlidir. Bu kapsamda yerel düzeyde, parasal kaynak yaratma ve bu kaynaklarn dalmnda adil, eitlikçi ve etkinlii gözetme yönünde mekanizmalar oluturulmaldr. Bu süreçte merkezi yönetim, eitime ilikin bilimsel ölçünleri gelitirmek, bölge ve ülke düzeyinde bu ölçünlere ulalp ulalamadn deerlendirmek, çerçeve planlar oluturma, eitim birimleri ve bölgeleri arasnda ibirlii ve egüdümü salama, eitim finansmanna ilikin uygulamalar sürekli izleme, sorunlarn çözümüne ilikin aratrmalar yürütme gibi ilevlerle donatlmaldr.

5.4. Frsat Eitliinin zlenmesi çin Çktlarn Belirlenmesi

Örencinin örenme kabiliyeti, sosyo-ekonomik, kültürel ve yaam koullarna ilikin özelliklerinin kaliteli eitime eriimi üzerindeki etkisinin azaltlmas ancak eitlik ilkesi üzerine kurulu eitim politikalaryla mümkündür. Bu politikalarn oluturulmasnn ön koullarndan biri, var olan eitim girdi ve çktlarnn farkl dezavantajl gruplar için nasl farkllatnn ortaya konulmasdr. Bu amaçla, eitime ayrlan kaynaklarn kademeler, bireyler ve bölgeler arasnda eitlik ilkesinin gereince datlabilmesi için ulusal ve bölgesel düzeyde hedeflerin ve çktlarn belirlenmesi ve bu hedeflerin izlenmesine imkân verecek göstergelerin gelitirilmesi büyük önem tamaktadr.

Eitimde frsat ve imkan eitliinin salanmasna yönelik olarak ölçülebilir politika hedeflerinin belirlenmesi, kaynaklarn ve dier çabalarn bu alanda younlamas açsndan önemlidir. Bu çerçevede belirlenen hedeflerin duyurulmas hem bu politikalara yönelik hassasiyetin artrlmas hem de, söz konusu hedefe ulalmas için yaplmas gerekenler konusunda eitim alanndaki tüm çkar gruplarnda beklenti olumasn salamaktadr. Bu da, daha güçlü bir denetim mekanizmasnn olumas için önem tamaktadr. Ayrca, merkezi yönetimin sorumluluu dndaki kaynaklarn da bu alana yönelmesi açsndan faydal yönleri bulunmaktadr. Öte yandan, eitimde frsat eitliinin salanmasna yönelik olarak hedeflerin snrl tutulmas, etkilerinin kaybolmamas açsndan önemlidir.

136 TÜRKYE’DE ETM POLTKALARININ FIRSAT ETSZL ÜZERNDEK ETKLER

Türkiye’de frsat eitliinin artrlmas yönünde gelitirilen politikalar olmakla beraber, bu politikalarn izlenmesi amacyla ölçülebilir hedeflere çok sk bavurulmamaktadr. Örnein, Dokuzuncu Kalknma Plannda (2006:63), ilköretim ve ortaöretimde okullama oranlarnn yüzde 100’e, okul öncesi eitimde ise yüzde 50’ye çkarlmas hedeflenmektedir. lköretim ve ortaöretimde belirlenen hedef tüm ça nüfusunu kapsad için frsat eitliinin ‘içerme’ boyutunu dikkate almaktadr. Bununla beraber, okul öncesi eitimde hedeflenen yüzde 50 okullama oran ülke genelinde salansa dahi, bu baar önceki bölümde de deinildii üzere frsat eitliine katk salamayabilir. Bu hedefin “Plan dönemi sonunda okul öncesi eitimde okullama orannn yüzde 50’nin altnda kald il kalmayacak” eklinde düzenlenmesi, bu hizmetin ülke genelinde eit ekilde yaygnlatrlmas konusunda uygulayc birimlere yön gösterecektir. Benzer bir durum, ortaöretime geçi oranlarnda da söz konusudur. Üçüncü bölümde de deinildii üzere, ortaöretime geçi oranlar baz illerde genel olarak düük iken, geçilerin yüksek olduu baz illerde kzlarn erkeklere kyasla geçi oranlar daha düüktür. Türkiye’de eitim göstergeleri açsndan bölgesel farkllklar kadar kent ve kr arasndaki farkllklar da önem tamaktadr. Büyükehirler bata olmak üzere baz illerde kent ve kr arasndaki eitim göstergeleri arasnda önemli farklar bulunmaktadr. Örnein, 2007- 2008 eitim ve öretim dönemi itibaryla Türkiye genelinde ilköretimde derslik bana düen örenci says kentlerde 40 iken, krsalda 23’tür. Söz konusu fark baz illerde daha da büyüktür. Bununla beraber, Dokuzuncu Kalknma Plannda ilköretim ve ortaöretimde bu orann Türkiye geneli itibaryla 30’a düürülmesi hedeflenmi olup bölgesel ve kent/kr düzeyinde bir hedef belirlenmemitir. Sonuç olarak, bölgesel ve kentsel/krsal atflarn yapld ölçülebilir hedeflerin belirlenmesinin, mekansal olarak eitim birimlerine motivasyon salayaca düünülmektedir.

Mekânsal eitim göstergelerinin izlenmesi kapsamnda, hazrlk çalmalar Devlet Planlama Tekilat tarafndan yürütülmekte olan l Koordinasyon ve zleme Sistemi (KS) büyük önem tamaktadr. KS hayata geçirildiinde, her valinin kullanaca veriler belirlenecek ve bir karar destek sistemi oluturulacaktr. Bu çerçevede farkl sektörler için bilgi setlerinin toplanmas görevinin l Planlama

137 ETME AYRILAN KAYNAKLARIN ÖNCELKLENDRLMES VE

FIRSAT ETLNN ZLENMESNE YÖNELK ÇIKTILARIN BELRLENMES

Müdürlüklerine verilmesi düünülmektedir. Söz konusu bilgiler nda belirli aralklarla raporlarn hazrlanp açklanmas effafln artrlmas açsndan önemli görülmektedir. Ayrca, bu sistem sayesinde il düzeyinde yatay, merkezle de dikey koordinasyonun salanmas beklenmektedir. Milli Eitim Bakanl veritabannn bu sisteme entegre edilmesi durumunda hem illerin karlatrlmas hem de ildeki trendin belirlenmesi imkan doacaktr. Ayrca, bu sistemle beraber yatrm teklifleri il koordinasyon kurulunda görüüldükten sonra belirlenecek ve sistemde yer alacaktr. Bu açdan Milli Eitim Bakanl’nn yürütmekte olduu e-yatrm programnn, daha effaf ve iler hale getirilmesi için bu sistemle bütünlemi olmas önemlidir.

Türkiye’de eitim kalitesinin düzeyi ve örencilerin baar düzeylerinin hangi oranda sosyo-ekonomik koullaryla ilikili olduu konusunda PISA, TIMMS vb. uluslararas çalmalardan bilgi alnmaktadr. Bununla beraber, ulusal düzeydeki politika belgelerinde, bu çalmalarn sonuçlarna atfta bulunan ölçülebilir hedefler yer almamaktadr. Örnein, Lizbon Stratejisinde, PISA’ya atfta bulunularak AB ülkelerinde okuma alannda temel becerileri gösteremeyenlerin orannn yüzde 15’in altna indirilmesi konusunda bir hedef belirlenmitir. Böyle bir hedefin belirlenmesi, eitimde frsat eitliinin hem ‘içerme’ hem de ‘adalet’ boyutunu dikkate almaktadr.

Sosyo-ekonomik koullarn örencilerin eitim hayatlar boyunca baar düzeylerine hangi oranda etki ettiinin belirlenmesi, buna yönelik politikalarn gelitirilmesi açsndan önemlidir. Türkiye’de bu tür veriler uluslararas çalmalardan ulusal düzeyde edinilebilmekle beraber; mekânsal ve okul düzeyinde ayrtrma yapan veri bulunmamaktadr. Örnein, Fransa ve Avustralya gibi ülkeler farkl sosyo-ekonomik koullara sahip örencilerin birbirini takip eden eitim kademelerinde geçi oranlarn ve baar düzeylerini belirlemek için ulusal sistemler gelitirmektedirler. Türkiye’de de son yllarda balatlan e-kayt ve e-okul projelerinin risk altndaki örencilerin ve okullarn tespitine imkân verecek ekilde gelitirilmesinin izleme açsndan faydal sonuçlar olmas beklenmektedir. Ancak bu sistemler halihazrda etkin bir ekilde kullanlmamaktadr.

138 TÜRKYE’DE ETM POLTKALARININ FIRSAT ETSZL ÜZERNDEK ETKLER

Sonuç olarak, eitim politikalar ve uygulamalarna ilikin yakn dönemdeki deiikliklerin örenci baars üzerindeki etkisini bütüncül bir biçimde izlemek, sorunlu noktalar saptamak ve baarlar vurgulamak için düzenli ölçme ve deerlendirme çalmalarn hem ulusal düzeyde yapmak hem de PISA, TIMSS ve PIRLS gibi uluslararas çalmalara katlmak çok önemlidir. Dolaysyla, farkl alanlardaki uluslararas deerlendirme çalmalarna düzenli katlm salanmas ve bu deerlendirmelerden çkan sonuçlarn, özellikle eitim girdi ve çktlarnda eitsizliin azaltlmas yönünde politikalar oluturulmas amacyla daha etkin bir biçimde kullanlmas büyük önem tamaktadr. Ayrca, ulusal bazda hedef belirlemek yerine bölgesel ve kentsel/krsal atflarn yapld hedeflerin belirlenmesinin frsat eitliine yönelik izleme mekanizmasn güçlendirmesi beklenmektedir.

139