Irak: Irak’taki etnik grupları da kapsayan açıklama yukarıda yapılmıştı Bu nedenle

burada bu bilgiler tekrar edilmeyecektir. Irak içindeki Sünni-Şii nüfus dengesi, Kürt ve Türkmen nüfusu konuları üzerinde durulacaktır.108

Tablo 7. Irak’ın Etnik-Dini Demografik Yapısı

Ülke Nüfusu:24 milyon, Nüfus artış Hızı: %2.7

E tni k Grupl ar % Rakamla Sünni

% RakamlaSünni Şii % RakamlaŞii

Araplar %65 15.600.000 %30 4.680.000 %70 10.920.000 Kürtler %19 4.560.000 %90 4.104.000 %10 456.000 Türkmenler %10 2.400.000 %51 1.224.000 %49 1.176.000 Asuriler %5 1.200.000 Diğer %1 240.000 Toplam Sünni, Şii ve Gayrimüslim Sünni toplam %42 10.008.000 Şii toplam %52 12.552.000 Gayri Müslim %6 1.440.000 Kaynak: Bkz. (2), a.g.e., s. 67.

5.8.1. Şii-Sünni Dengesi: “Irak’ın dini yapısıyla ilgili en büyük yanlış Sünni-Şii nüfus

dengesi hakkında yapılmaktadır. İnternette yapılacak basit bir araştırmada görülecektir ki, hemen bütün internet sayfaları Irak’ta Arapların nüfusunu %65-70 ve 75 kadar vermektedir. Bununla beraber sanki Arap nüfusun tamamı veya %90 nispetinde tamamına yakını Şii imiş gibi Irak’taki Şii nüfus genellikle %65 ve Sünniler ise sadece %35 gösterilmektedir. Oysa burada Arap Şiilerin, Arap Sünnilere oranı bütün ülkeye teşmil edilerek, büyük bir hesap hatası yapılmaktadır. Oysa %65’lik Şii oranı biraz eksikle beraber bütün Irak Nüfusu içindeki Şii nüfusunu değil, sadece Irak’taki Arap nüfusu içindeki Şii Arap oranını gösterebilir. Bununda %70 şeklinde olması gerçeklere daha uygun olur. Bu durumda 10 milyon 920 bin kadar Arap ve 1 milyon 632 bin kadarda Arap olmayan Şii nüfusu ile beraber Irak’taki toplam Şii nüfusunun 12 milyon 552 bine tekabül ettiği görülecektir. Diğer yandan, Arapların %40’ı, Kürtlerin %90’ı ve Türkmenlerin %60’ı olmak üzere ülke genelinde 10 milyon kadar Sünni nüfus söz konusudur. Bu rakamlar ise, %6’lık gayri Müslim nüfus hariç tutulursa, ülke genelinde geriye kalan %94’lük Müslüman nüfusun %52’sinin Şii ve %42’sinin Sünni olduğuna işaret eder.”109 _{Yukarıdaki verilerden de anlaşılacağı üzere bu durum maksatlıdır.} ABD’nin bölgede gerçekleştirdiği işgal ile birlikte başlatılan yanlı propagandaların eseridir. Saddamı çıkarak Sünni Araplar cezalandırılmaktadır.

Bu şekildeki oyunlar sadece Irak’ta yaşayan Araplar için değil, hem Türkiye’de hem de Irak’ta yaşayan Kürtler içinde kullanılmaktadır.

108 _{Bkz. (2) s.68.} 109 _{Bkz. (2) s.68.}

5.8.2. Irak’taki Kürtler: “Irak’ta yaşayan Kürt nüfusun nüfus artış hızı oldukça

yüksektir. Kürt aileler genellikle 10-15 kişilik olmaktadır.”110 _{Bu nüfus artış hızı ile Irak’ın en} fazla artan etnik grubudur. Bunda sosyal sıkıntılar, kır ve tarım toplumu olma durumu, eğitim seviyesi ve Kürtlük asabiyet duygusu önemli birer etkendir. Bundan 40 yıl öncesine kadar bölgede üçüncü büyük etnik grup olan Kürtler sadece Dohuk merkezde çoğunlukta iken günümüzde eski Türmen şehirleri olan Sülemaniye ve Erbil’de çoğunluğu ele geçirmişlerdir. Bunda Kürtlük asabiyetinin ve bu bölgede yapılan tüm politikaların silahla yapılmasının etkisi büyüktür. Günümüz Irak koşullarının sağladığı ortamdan faydalanarak “2004 yılına kadar Kürtler Kerkük’e de 60-70 bin Kürdü yerleştirmiş bulunmaktadırlar.”111

Kürtler gelinen durum itibarıyla nüfuslarının çok ötesinde bir yayılma sergilemektedirler. Bunun en önemli aracıda Irak’ta yaşayan diğer Arap olmayan unsurların Arapça dilini konuşmakta bir zarar görmemelerine rağmen Kürtlerin asabiyet duygusu ile hareket ederek bildikleri halde Arapça yerine ana dilleri olan Kürtçeyi konuşmalarıdır.

“Kürtlerin artan nüfus hızı ile birlikte etnik mobilizasyonu, kültürel değerlerini yaşatma asabiyeti de hesaba katılınca Kuzey Irak’ta Kürtçe’nin en yaygın ve ortak dil olmaya gittiği öngörülebilir.”112

5.8.3. Irak’taki Türk Nüfus (Türkmenler):

Irak’ta demografik yapıyla ilgili bir diğer hata ise Türkmenlerin nüfusu ile ilgilidir. ABD kaynaklı bilgiler nedeni ile Türkmenlerin nüfus oranı genelde %1.2 veya % 2-3 olarak verilmektedir.

Ancak bu konu ile ilgili olarak titiz bir çalışma yapan Özcan AÇIKGÖZ hoca’nın Tablo- 8’deki verilerine bakıldığında görülmektedir ki, Irak’ta toplam olarak 2 milyon 400 bin Türkmen yaşamaktadır.

Tablo 8. (Irak’ta Türkmenlerin Mesun Bulunduğu Belli Başlı Bölgeler ve Türkmen Nüfus, 2004 Tahmini değerler.)

Musul (İl Merkezi, Bağlı İlçe ve Köyleri) Telafer (İlçe Merkezi) Kerkük (İl

Merkezi) Erbil (İl Merkezi) Diyala (Kifri, Karatepe, Mendili, Bedre, Hanekin.)

Bğdat (İl

Merkezi) Altınköprü, Mahmur, ve diğer yerleşim bölgeleri Irak Genelinde Toplam Türkmen Nüfusu Türkmenler 250.000 300.000 400.000 250.000 400.000 250.000 550.000 2.400.000 Bölgelerin Nüfusları 2.000.000 300.000 850.000 750.000 850.000 5.000.000 750.000 Kaynak: Bkz. (2), a.g.e., s. 70.

110 _{HASAN Mazin, “Türkiye’nin Türkmen Politikası: Yapılması gerekenler”, Stratejik Analiz, Nisan 2004} s.45.

Bu araştırmada yapılan hesaplar Türkmenlerin nüfusunun Irak nüfusuna oranının %10 olduğunu göstermiştir. Bu maksatlı hesap hataları gelecekte yapılacak self-determinasyon oylamaları için alt yapı hazırlıklarıdır. Birgün geldiğinde belkide silah zoruyl, korku ve şiddet ile çocuklarını Kürt olarak nüfusa yazdıran ve halen 20 yaş altı Türkmen nüfusun tamamen Kürtçe konuşma eğiliminde olması nedeni ile sönmekte olan etnos olarakta anılan Türkmen nüfusun bölgeden silinip giedeceği görülecektir. Kürtlerin asabiyeti bunu sadece Irak’ta değil 92 harbi sonrası Kafkaslardan Doğu Anadoluya göç eden Kafkas halklarında ve Güney doğu Anadolu’da yaşayan Karakeçili Türkmen aşiretinde de gözlemlenmektedir. Bunlar en azından Irak’taki Türkmenlerin nasıl Ermeniler dilleri ile bugünlere geldiler ise geniş kapsamlı ve planlı politikalarla korunmalıdır. Mikromilliyetçiliklerin teşvik edildiği günümüzde bu programların Türki’ye tarafından da takip edilmesinin ne kadar zaruri olduğunun en güzel örneğidir. “Bu nedenle Irak’ın 18 vilayetinden biri olarak Kerkük’ün hâkim Türkmen nüfusunun korunup geliştirilmesi, Irak’taki Türkmen varlığı için hayati bir öneme sahiptir.”113

5.8.4. GOKAP’ın Irak Politikası: Güç Projeksiyonu.

ABD Başkanı Bush tarafından Irak işgalinin kutsandığı günlerde en açık şekliyle görülmüştür ki “ABD bugün bir şekilde Ortadoğu petrollerini kontrol edebilmektedir. ABD’nin kontrol edemediği bölge Orta Asya enerji havzasıdır. ABD’nin Irak ve Türkiye’ye yerleşerek İran üzerinden Orta Asya’ya güç projeksiyonu yapmayı planladığı Orta Asya’nın enerji kaynaklarının işletime açılmasıyla bu kaynakların ve petrol boru hatlarının kendi kontrolünde şekillendirmeye çalışacağı değerlendirilmektedir.

ABD, ulusal güvenlik stratejisinde belirtiği gibi kendisine rakip olabilecek bir gücün oluşmasının istememektedir. Bu gücün oluşumunu engellemenin en önemli yolu enerjiyi kontrol etmektir. Gelişmiş ülkeler her geçen gün artan bir oranda enerji kullanmaktadır. ABD, önümüzdeki 25 yıl içinde bir sıçrama yaparak artacak ve 30-40 sene içerisinde de muhtemelen bitecek olan petrol tüketimini güvence altına almanın ötesinde muhtemel rakipleri olan Çin, Hindistan ve Avrupa Birliği’nin de enerji ihtiyaçlarını denetim altına almayı hedeflemektedir. Muhtemel Irak harekâtının altında yatan en önemli sebebin bu olduğu değerlendirilmektedir.” 114

113 _{Bkz. (2),a.g.e., s.72 .}

114 _{Prof.Dr. DOKSAT, Kerem, “ABD’nin Irak ve Yeni Dünya Düzeni Politikası”,}

Bu kapsamda güç projeksiyonu yapılan ve güç kullanılan ülkeler açısından durum hiçde istendiği gibi gitmemektedir. Çin’e bakılacak olursa ABD güç projeksiyonu işe yaramamış görünmektedir. Çin Kazakistan, İran ve Sudan kaynaklarından doya doya yararlanmaktadır. Belki de bu kapsamda Afganistan’da daha ileri seviyerlerde güç projeksiyonları beklenmelidir.