• Sonuç bulunamadı

İtiraz, Bildirim ve İzin Alma Yükümlülüğüne Uymamanın Yaptırımı

2.2. ÇALIŞMA İZNİ

2.2.13. İtiraz, Bildirim ve İzin Alma Yükümlülüğüne Uymamanın Yaptırımı

2.2.13.1. İtiraz ve Yargı Yolu

Çalışma izni veya muafiyet başvurularının reddi veya belgelerin iptal edilmesi durumunda Uluslararası İşgücü Kanunu yabancıların çalışma izinleriyle ilgili verilen kararlara karşı başvurulacak olan yargı yoluna ilişkin 21. maddesine göre “Çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti başvurusunun reddi ve düzenlenen belgelerin iptali kararları, yabancı çalıştıran işverene veya bağımsız çalışma izni, süresiz çalışma izni ya da Turkuaz Kart sahibi yabancıya 11.12.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir.”89 Bu maddeye göre, yabancıların itiraz ve

87 TEMİR, s. 35. 88 TEMİR, s. 35. 89 TEMİR, s. 141.

98

idari yargı yoluna başvurmalarından evvel çalışma izni ya da çalışma izni muafiyeti başvurularının reddinin veya çalışma izni ya da çalışma izni muafiyetine ilişkin belgelerin, yabancının kendisine veya yabancıyı çalıştıran işverene tebliğ edilmesi gerekir.90

Uluslararası İşgücü Kanunu 21. maddenin 2. fıkrası uyarınca, kendilerine ret ile iptal kararları tebliğ edilen yabancılar Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın vermiş olduğu ret ile iptal kararlarına karşın tebliğ tarihi itibariyle otuz gün içerisinde Bakanlığa itiraz edebilmektedirler. Bu hüküm idarî yargılama yoluna gitmeden evvel itiraz etme yükümlülüğü getiren istisnai bir maddedir. İdareye mecburi başvuru yoluna gidilmeden idari yargıda dava açılmış olması halinde, idari merci tecavüzü ya da sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilebilecektir. Bu nedenle, idari yargı yoluna gidebilmek için ilk önce Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına süre içerisinde itiraz edilip iç hukuk yolları tüketilmesi gerekmektedir.91

İtiraz başvurusu reddedilmiş olan yabancıya ilişkin karar için idari yargı yoluna başvurulabilmektedir. Anılan hükümde, idareye itiraz süreci otuz gün olarak belirlenmiş olup idare mahkemelerinde dava açma süresi belirtilmemiştir. Bu nedenle görevli ve yetkili mahkemede, dava açma süresi ve yargılama usulüne ilişkin İYUK’ un uygulaması gerekir.

İYUK’ nin 7. madde 1. fıkrası uyarınca, dava açma süresi, Özel Kanunlarda ayrıyeten belirtilmeyen durumlarda, Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış, vergi mahkemelerinde ise otuz gündür. Bu düzenleme uyarınca, AÇSHB’ nin kararlarına karşı idare mahkemelerinde altmış gün içerisinde dava açılabilecektir.92

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca yabancıların çalışma izinlerine ilişkin verilen kararlara karşı açılacak davada görevli mahkeme idare mahkemeleridir. İdari Yargılama Usulü Kanunu 32. maddeye göre, davaya konu olan idari işlemi ya da idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.

İdari Yargılama Usulü Kanunu 45. madde 1. fıkrasına göre, idare mahkemelerinin vermiş olduğu kararlara karşı, diğer Kanunlarda farklı bir Kanun yolu

90 AYAN, s. 100. 91 SAYGICI, s. 115.

99

öngörülse de, kararın tebliğinden itibaren mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine otuz gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.

İdari Yargılama Usulü Kanun 46. madde uyarınca bölge idare mahkemelerince verilmiş hangi kararlara karşı kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz yoluna gidilebileceği sınırlı sayıda düzenlenmiştir. Sayılmış olan kararlar arasında Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca çalışma izinlerine ilişkin olarak verilen kararlar belirtilmemiştir. Bu verilen kararlara ilişkin temyiz yolunun açık olmadığı söylenebilir.93

Uluslararası İşgücü Kanunu, 18. maddenin 1. fıkrasında, Serbest Bölgeler Kanunu uyarınca çalışacak olan yabancıların çalışma izni başvurularını Ekonomi Bakanlığı’na yapacağı ve Bakanlığın değerlendirmesi sonunda çalışma izni alması uygun görülen yabancıların Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirileceği bunun sonucunda Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çalışma izinlerinin düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. Temyiz yolunun açık tutulduğu anlaşılabilecek birtakım hükümler mevcuttur.

İdari Yargılama Usulü Kanunu 46. madde (k) bendi uyarınca Serbest Bölgeler Kanunu uygulanmasından doğan davalar için temyiz yolunun açık olduğu düzenlenmiştir.

İki ayrı Kanundaki düzenlemelerin bir arada yorumlanıp

yorumlanamayacağına ilişkin açık bir düzenleme olmayışı Ekşi tarafından eleştirilmiştir. Ekşi’ye göre, yabancıların çalışma izinleriyle ilgili davalarda istinafta verilen kararlar kesin hüküm niteliğinde olup temyiz yolu kapalı olacağı kabul edilmelidir. Katıldığımız görüşe göre, yabancıların çalışma izinlerine ilişkin davaları temyize tabi davalar kapsamında değerlendirmek, İdari Yargılama Usulü Kanunu 46. maddenin kapsamını genişletmek olacaktır.94 Nitekim İdari Yargılama Usulü Kanunu 46. maddede temyize tabi davalar sınırlı sayıda belirtilmiş olduğundan bu maddenin kapsamının geniş yorumlanmaması gerekmektedir. Serbest Bölgeler Kanunu’ndan doğan davalara ilişkin kararlardan temyiz edilebilecekler arasında yabancıların çalışma izinlerine ilişkin davalar yer almamaktadır. Fakat, serbest bölgelerin kurulumu, yerleri

93 EKŞİ, Koruma H. , s. 253. 94 SAYGICI, s. 116.

100

ve sınırları ile faaliyet konuları belirlenmesi, yönetimi ve işletilmesiyle ilgili kararlara karşı temyiz yolu açıktır.

Taraflara ait uyuşmazlık itiraz yolu ile çözümlenemez ise ilgililer bu ret kararına karşı davanın konusu olan ve işlemin yapıldığı idari makamın bulunduğu yer idare mahkemesine dava açılması gereklidir.95 Dava konusu çalışma izni ya da

muafiyeti esas alan idari işlemdir. Bu yönde açılacak olan dava iptal davasıdır. Yasada herhangi bir dava açma süresi belirtilmediğinden idari yargıda genel dava açma süresi altmış gün içinde dava açılır. Buna ilişkin süreler Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına itiraz edilmesi ve sonucun ilgilisine tebliğ tarihi itibariyle başlar.96

2.2.13.2. Bildirim ve İzin Alma Yükümlülüğüne Uymamanın İdare Cezası

Uluslararası İşgücü Kanunu 22. maddeye göre, “Yabancı çalıştıran işverenler ile süresiz veya bağımsız çalışma izni bulunan yabancılar, çalışma izninin veya çalışma izni muafiyeti kapsamında çalışmanın başlaması ve sona ermesi durumu ile çalışma izni veya çalışma izni muafiyetinin iptalini gerektirecek hâlleri on beş gün içinde Bakanlığa bildirmekle yükümlüdür.” Anılan Kanun uyarınca, Türkiye’de kayıt dışı istihdamı önlemek için yabancıların çalışma izinleriyle ilgili işlemlere ilişkin bildirim yapma mecburiyeti getirilmiştir.

Uluslararası İşgücü Kanunu 23. maddenin 1. fıkrasına göre, “Bu Kanun kapsamındaki yabancıların ve işverenlerin bu Kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri Bakanlık iş müfettişleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri ve sosyal güvenlik denetmenleri tarafından denetlenir. Bu Kanun gereğince yapılacak teftiş, denetim ve soruşturmalar, uygulamakla yükümlü olunan mevzuatın teftiş, denetim ve soruşturma hükümlerine göre yapılır ve bu hükümlere göre ilgili yaptırımlar uygulanır.”

95 OLGAÇ, BULUT, s. 45. 96 ÇİÇEKLİ, Çalışma İ. , s. 43.

101

Uluslararası İşgücü Kanunu 23. maddenin 5. fıkrasına göre çalışma esaslarına uygun işçi çalıştırmayan ve kaçak çalıştıran işverenlere ilişkin idari para cezası gerektiren durumlar ile bu cezaların miktarları97;

- Bildirim mükellefiyetini yerine getirmeden, bağımsız ya da süresiz çalışma izniyle çalışmakta olan yabancı için 400 Türk Lirası,

- Bildirim mükellefiyetini yerine getirmeden, yabancı işçi çalıştırmakta olan işverene yabancı işçinin her biri için 400 Türk Lirası,

- Çalışma izni olmadan, işverene bağlı şekilde çalışmakta olan yabancı için 2.400 Türk Lirası,

- Çalışma izni olmadan, bağımsız şekilde çalışmakta olan yabancı için 4.800 Türk Lirası,

- Çalışma izni olmadan, yabancı çalıştırmakta olan işveren ya da işveren vekiline yabancı işçinin her biri için 6000 Türk Lirası idari para cezası verilmektedir.

Uluslararası İşgücü Kanunu 23. maddenin 4. fıkrasına göre verilen idari para cezaları tebliğden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekmektedir. UİK’ nin 23. maddenin 6. fıkrasına göre “Beşinci fıkrada sayılan fiillerin tekrarı hâlinde idari para cezaları bir kat artırılarak uygulanır.”

Uluslararası İşgücü Kanunu 23. maddenin 9. fıkrası uyarınca, çalışma izni alınmaksızın yabancı işçi çalıştıran işveren ya da işveren vekilinin, çalışma izni olmayan yabancı ve var ise yabancının eşi ile çocuklarının konaklama giderleri, ülkelerine dönmeleri için gereken masraflar ve gerektiği takdirde sağlık harcamalarını karşılamakla yükümlüdür. Bu gider, masraf ve harcamalar Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bütçesinden karşılandığı takdirde, maddedeki belirtilen giderlerden ödenen tutarlar Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca işveren veya işveren vekilinden tahsil edilir. Uluslararası İşgücü Kanunuyla getirilen bu hüküm ile belirtilen masraflar amme alacağı niteliğinde kabul edildiğinden limited şirket ortakları da dâhil edilmek üzere işverenlere şahsi malvarlıklarından tahsis edilmesinin önü açılmıştır.98 Buna göre işverenlerce çalışma izni olmaksızın yabancı işçi çalıştırma

açısından vazgeçirici bir nitelik oluşturacaktır.99

97 ERGİN, s. 55-56. 98 KUTLU, s. 98. 99 YILMAZ, s. 96,97.

102

Kabahatler Kanunu’nun 27. maddenin 1. fıkrası uyarınca, idarî para cezasıyla ilgili idarî yaptırım kararlarına karşı, kararın tebliğ ve tefhim tarihinden itibariyle en geç on beş gün içerisinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Verilmiş olan on beş günlük süre içerisinde başvuru yapılmaması durumunda idarî yaptırım kararı kesinleşir. Kesinleşen kararlar ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Kanunu uyarınca tahsil edilmek amacıyla Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine ulaştırılır. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Kanunu 37. maddeye göre “Hususi Kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir.”