• Sonuç bulunamadı

İstinaf Kanun Yoluna Başvurulabilecek Kararlar

İlk derece mahkemesi tarafından verilmiş kararların, istinaf kanun yolu incelemesine tabi olup olmayacağı ancak kanunla belirlenir58. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda davanın değeri ve kararların niteliği bakımından sınırlamalar getirilmiştir. İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesinde, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar

53 Meraklı Yayla, s. 28; Çiftçi, M., s. 48; Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 465.

54 Pekcanıtez/ Erişir, s. 3625.

55 Pekcanıtez/ Erişir, s. 3625 vd.

56 Alangoya/ Yıldırım/ Deren Yıldırım; s. 515.

57 Akkaya, s. 106.

58 Kuru, Ders Kitabı, s. 484; Arslan/ Yılmaz/ Taşpınar Ayvaz, s. 595; Alangoya/ Yıldırım/

Deren Yıldırım, s. 515.

ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.

(Ek cümle: 24.11.2016-6763/41 madde) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.

Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’a başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

İlk derece mahkemesinin şahsi haklara ilişkin verdiği tüm nihai kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Kanunda düzenlenen miktar sınırlaması yalnızca malvarlığının konu edildiği davalarda geçerli olacaktır59. Malvarlığına dair davalarda, istinaf kanun yoluna gidilebilmesi için dava değerinin belli bir sınırın üzerinde olması gerekmektedir.

Maddi sınırlar her sene değişmekle birlikte 2019 yılı için istinaf sınırı 4.400,00 TL; icra mahkemelerinde 10.280,00 TL'dir60. Manevi tazminat davalarında ise, kanunda yer alan düzenleme ile miktar ve değere bakılmaksızın istinaf kanun yolu açık olacaktır61.

Kısmi davalar ve belirsiz alacak davalarında, alacak miktarının tümü üzerinden miktar sınırı belirlenmektedir. İstinaf yoluna başvuru için aranan parasal sınırın tespitinde, doğrudan dava konusu değil, istinaf talebinde bulunan kimsenin menfaati dikkate alınmalıdır62. Yani, mahkemece kısmen kabul kararının istinaf kanun yolu

59 Kuru, Ders Kitabı, s. 474; Arslan/ Yılmaz/ Taşpınar Ayvaz, s. 596.

60 Meriç, Nedim: Parasal Sınırlar, https://legalbank.net.

61 Kuru, Ders Kitabı, s. 476.

62 Arslan/ Yılmaz/ Taşpınar Ayvaz, s. 596; Atalı/ Ermenek/ Erdoğan; s. 603.

incelemesinde davacı yönünden kabul edilmeyen kısmın miktar sınırını geçmesi koşulu aranacaktır63.

Doktrinde parasal sınırların her yıl artırılıyor olması, hak kayıplarına neden olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bu uygulamanın hukuk güvenliğine aykırı olduğu ayrıca karmaşaya yol açtığı savunulmuştur. Kişilerin dava açarken ki hukuki konumu korunmamakta, dava açtığı sırada istinafa veya temyize konu edilebilen bir dava, yargılama sonunda parasal sınırların artırılması sebebi ile kanun yolu denetimine tabi olamamaktadır64. Yine parasal sınırların her yıl artması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin tümünde zımnen yer alan ve tarafların mahkemeye başvuru hakkını düzenleyen kuralların belirli olmasını ifade eden hukuki kesinlik hakkına da aykırılık oluşturmaktadır65.

İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararlarına karşı itiraz yolunun kapalı olması nedeni ile verilen bu kararlara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurulabilecektir. Kabulü halinde ise bu kararlara karşı itiraz yolu açık olduğundan itiraz üzerine verilen kararlar bölge adliye mahkemesi tarafından incelenecektir66. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz dışındaki geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan delil tespitinde ise istinaf kanun yoluna başvurulamayacaktır67. Geçici hukuki korumalara ilişkin istinaf düzenlemelerinde kanun koyucu farklı kararların önüne geçmeyi amaçlamıştır68.

63 Görgün/ Börü/ Toraman/ Kodakoğlu, s. 664; Çiftçi, M., s. 53; Budak/ Karaaslan, s. 348;

Arslan/ Yılmaz/ Taşpınar Ayvaz, s. 596.

64 Pekcanıtez, Hakan: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Erozyon Süreci, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, S. 133, Ankara- 2017, s. 213 vd. Arslan/ Yılmaz/ Taşpınar Ayvaz, istinaf yoluna başvurulabilmesi için parasal bir sınırın getirilmesinin, hak arama özgürlüğüne uygunluğu tartışılabilir. Ancak böyle bir sınırın getirilmemesi halinde, her türlü nihai karara karşı istinafa gidilmesi, istinaf mahkemelerinin iş yoğunluğunu arttırabilirdi. Nitekim bu amaçla temyiz sınırına ilişkin kanunda yer alan hükmün Anayasaya ihlali nedeni ile iptali için yapılan başvuru, Anayasa Mahkemesi'nin 20.01.1986 günü, 23/02 sayılı Kararı ile bu sınırın davaların hızlandırılması ve Yargıtay'ın iş yükünün azaltılmasının amaçlandığı ve bu sınırlamanın kamu yararına yönelik olduğu gerekçesiyle Anayasa'ya aykırı olmadığına karar vermiştir. Bkz. Arslan/ Yılmaz/ Taşpınar Ayvaz, s. 596.

65 İnceoğlu, Sibel: Adil Yargılanma Hakkı, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru El Kitapları Serisi- 4, s. 217. Hukuki kesinlik ilkesi AİHM tarafından, mahkeme hakkı ile bağlantılı ve adil yargılanma hakkının alt unsuru olarak incelenmektedir. Bahsedilen ilkenin AİHS’nin bütün maddelerinde zımnen yer aldığı belirtilmiştir. Devamı için bkz. İnceoğlu, s. 217.

66 Muşul, Timuçin: Medeni Usul Hukuku, 3. Baskı, Ankara- 2012, s. 61; Kuru, Ders Kitabı, s.

474; Karslı, s. 709.

67 Ercan, İsmail: Medeni Usul Hukuku El Kitabı, 4. Baskı, İstanbul- 2019, s. 774; Muşul, s. 62.

68 Görgün, L. Şenol: Medeni Usul Hukuku, 3. Baskı, Ankara- 2014, s. 424.

İlk derece mahkemesi tarafından verilen ara kararlar ise, ancak hükümle birlikte istinaf incelemesine konu olabilecektir. Yine özel kanunlarda yer alan hükümler gereğince kesinliği belirtilen kararlara karşı istinaf yolu kapalı olacaktır.

Örneğin; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 70. maddesine göre, tüketici hakem heyeti kararı hakkında itiraz üzerine tüketici mahkemesince verilen kararlar kesindir. İstinaf edilemezler69.

Karşılaştırmalı hukukta da, ilk derece mahkemesinin verdiği nihai kararlara karşı istinaf yolu açıktır. Fransız Hukuku'nda, kural olarak çekişmeli veya çekişmesiz yargıya ait tüm kararlara karşı istinaf kanun yolu açıktır. Alman Hukuku'nda ise, istinaf sınırları altında kalan kararlar için de getirilen izin sistemi ile istinaf yoluna başvuru imkânı tanınmış böylece miktar sınırı altında kalan kararlarda oluşan önemli hataların üst mahkeme tarafından incelenmesi sağlanmıştır70.

İstinaf kanun yoluna ilk derece mahkemesinin karar niteliğindeki işlemleri konu olmaktadır. Ancak bazı hallerde, mahkemece verilen karar maddi hukuk veya usul hükümleri gereğince yok hükmündedir ve sonuç doğurmaya elverişli değildir.

Görünüşte bir anlam ifade edip aslında karar olarak nitelendirilemeyen bu kararlara yok hüküm veya yok kararlar denilmektedir71. Bahsedilen bu kararlara istinaf kanun yolunun açık olduğu hususunda görüş birliği sağlanmakla birlikte görüşlerin gerekçeleri farklılık arz etmektedir. Bir görüşe göre, görünüşte bir karar olması nedeni ile kararın doğurabileceği sonuçları ve etkileri ortadan kaldırmak amacıyla kanun yoluna başvurulup kararın yok hükmünde olduğunun tespitinde fayda vardır72. Diğer görüşe göre ise, yok hükmündeki kararın fiilen bir sonuç doğurmayacağının garantisi yoktur ve bu nedenlerle kanun yoluna başvurulmalıdır73.

Kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanması ve telafisi mümkün olamayacak durumların önüne geçmek amacıyla yok hüküm niteliğindeki bu kararların kanun yoluna tabi olması elzemdir. Bu yönleri ile doktrinde ileri sürülen görüşlerin gerekçelerinden yola çıkarak yeniden düzenleme yapılabilir.

69 Kuru, Ders Kitabı, s. 475.

70 Alangoya/ Yıldırım/ Deren Yıldırım; s. 518; Akil, s. 322 vd.

71 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 440.

72 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 440.

73 Akkaya, s.123.