• Sonuç bulunamadı

İptidai Mekteplerinde Hıfzıssıhha

1.1.2. Modern Temel Eğitim Kurumları: İptidai Mektepler

1.1.2.6. İptidai Mekteplerinde Hıfzıssıhha

Okulların sağlıklı birer mekân hâline getirilmesi düşüncesi usul-i cedit hareketinin ortaya koyduğu modern prensiplerden birisi idi. Bunun için iptidai mekteplerin binalarının yapımında sağlık kurallarına riayet edilmesi, okulun iç mekânı ile öğrencilerin temizliğinin sağlanması ve bulaşıcı hastalıkla karşı önlemler alınması gibi modern uygulamalar getirilmiştir.

Okul binalarının öğrencilere sağlıklı bir ortam sağlayacak tarzda inşa edilmesi hususu hıfzıssıhhanın en başta gelen kurallı idi. Klasik sıbyân mekteplerinin binaları bu yönüyle değerlendirildiğinde oldukça sağlıksız yapılardı. Bu okullar genellikle tek dershaneliydi ve bu

132 Aytekin, aynı eser, s. 57. 133Aynı eser, s. 49.

134Kanun-ı Muvakkat, s. 819. 80. maddede öğrencilerin okula devam edip etmediklerini gösteren bir belgenin

her hafta sonunda muhtara veya maarif-i iptidaiyye müfettişine teslim edileceği belirtiliyorsa da bunun pratikte bazı mahzurlara yol açtığı görüldüğünden olsa gerek daha sonraları devam cetvellerinin üç aylık sürelerde hazırlanarak maarif müdürlüklerine gönderildiği tespit edilmiştir.

dershaneler güneş ışığından daha fazla yararlanılması, sokak gürültüsünden uzaklaşılması ve havadar olması için ikinci kata yapılmış olsalar bile sağlıklı birer mekân olmaktan uzaktılar. Sıbyân mektepleri dershaneleri toz içerisinde, ışıksız ve havasız yerler olarak tasvir edilirler. Bu okullarda temizliğin nasıl sağlanacağı, bulaşıcı hastalıklara karşı ne gibi önlemler alınacağı yani genel manasıyla okulun nasıl sağlıklı bir ortam hâline getirileceğiyle ilgili hususlar bilinmemekteydi.

İptidai mekteplerin yeni inşa olunan binaları, sıbyân mektepleri binalarıyla kıyas edilemeyecek derecede sıhhî binalardı. Özellikle büyük yerleşim birimlerinde bulunan bazı iptidai mektepleri kendilerine mahsus duvarlarla çevrili geniş bir avlunun içerisinde, birden çok dershanesi ve diğer hizmet mekânları ile modern tarzda inşa edildiler. Fakat bu durum bütün iptidai mektepler için geçerli değildi. Ülkede temel eğitimi yaygınlaştırmak için bir çok okula ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu okulların inşası için de geniş malî kaynaklar bulmak gerekmekteydi. Buna sahip olmayan idareciler pratik bir çözüm geliştirerek kira ile tutulan konaklarda, evlerde veya boş devlet binalarında okullar açtılar. Bu yapılırken de buraların eğitim-öğretim için sıhhî yapılar olup olmadığına pek de dikkat edilmedi135. Buna benzer bir başka uygulama da iki katlı olarak inşa edilen okul binalarının sıhhî şartlar düşünülmeksizin alt katlarının maarife gelir elde etmek için dükkân olarak yapılıp kiraya verilmesi idi136. Bu durum Maarif Nezâreti’nin bu tür uygulamalara ekonomik nedenlerle izin verdiği ve asıl amacın okul sayılarının artırılarak daha çok öğrenciye eğitim-öğretim vermek olduğu, binaların sıhhî durumunun ikinci planda düşünüldüğünü göstermektedir. Nitekim Maarif Nezâreti’nin okul binalarının hıfzıssıhha kurallarına göre inşa edilmesi hususunu öncelikli meselelerden biri yapması geç sayılabilecek bir tarihte II. Meşrutiyet Dönemi’nde söz konusudur. Eğitim üzerine verimli tartışmaların yaşandığı bu dönemde sağlıklı iptidai mektep binaları inşa edilmesi amacıyla “Maârif Nezâretince vilâyât, elviye, kazâ ve nevâhî

merkezlerinde inşâ olunacak mekâtibin muntazam resim ve planları yaptırılarak her tarafa tamîm edildi”137. Bununla birlikte iptidai mektep binalarının sıhhî esaslarını belirleyen modern kurallar “Mekâtib-i İbtidâîyeye Mahsûs Talîmâtnâme” ile getirilmiştir138.

Talimatnameye göre okul binalarının kahvehane, fabrika gibi kalabalık yerlerin uzağında yüksek, havadar bölgelerde taşlık, kumluk ve kireçli zeminler üzerinde her

135 Ergin, aynı eser, C. III-IV, s. 1321.

136 Bu konuyla ilgili bir çok belgeye rastlanmıştır. Buna dair bir örnek; “Alâiye kasabasında tahtı altı bâb

mağaza ve fevkî dershâne olmak ve yekdiğerinin kurbunda bulunmak üzere inşâsı mukarrer iki bâb mekteb-i ibtidâîyeye…” BOA., İ. MF., 1313.Z/6 (30 Nisan 1312/ 12 Mayıs 1896).

137 BOA., MF. İST., 11/28. “Maarif İstatistik Mecmuası Taslak metni” (21 Mart 1327/3 Nisan 1911).

138 Maarif-i Umumiye Nezâreti, Mekâtib-i İbtidâîyeye Mahsûs Talîmâtnâme Usûl-i Terbiye- Usûl-i Tedris,

öğrenciye 12 m² alan düşecek genişlikte yaptırılmalıydı. Dershanelere güneş girebilmesi için okul güneydoğu-kuzeybatı yönünde inşa edilmeliydi. Talimatnamede okul binasında bulunması gereken bölümlerden, inşaatta kullanılacak malzemenin niteliğine ve okulun boya rengine kadar bir çok hususa değinilmekteydi.

Hiç kuşkusuz yeni temel eğitim kurumları olan iptidai mektepleri sıbyân mekteplerinden çok daha sıhhî okullardı. Modern eğitim anlayışının gelişmesi ile ortaya çıkan hıfzıssıhha kuralları iptidai mekteplerinde uygulanmaya başladı. Rehnümâ-yı Muallimîn’de bu okullara çiçek çıkarmış veya aşılanmış ve bulaşıcı bir hastalığı olmayan çocukların kaydedilmesi önerilmekteydi139. Bu husus 1871-72 yıllarında Maarif Nezâretince bir kural hâline getirilerek okula kayıt olacak öğrencilerden “Aşı şehâdetnâmesi”140 istenmeye başlandı141. Bu kural daha sonra kabul edilen nizamname ve talimatnamelerde geliştirilerek devam ettirildi. 1892 tarihli Dersaâdet Mekâtib-i İptidaiyyesi İçin Talimat-ı Mahsûsa’da okullarda bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemeye yönelik tedbirlerden olarak velilerden, kayıt olacak çocuğun aşılarını tamamlamış olduğuna ve bulaşıcı bir hastalığının olmadığına dair bir doktor raporu getirmesi istenmekteydi. Ayrıca talimatnamede okuldaki mevcut öğrencilerden bulaşıcı hastalık geçirenlerin okula devam ettirilmemeleri ve okulda hastalananların doktora götürülerek tedavi ettirilmesi gibi hususlara da değinilmiştir142.

İptidai mekteplerde hastalıkların önlenmesi ve daha sıhhî bir ortam sağlanması için 1892 Talimatında bazı tedbirler öngörülmekteydi. Okulun süpürülmesi, dershanelerin sık sık havalandırılması, sobaların uygun bir tarzda yakılması, öğrencilerin içecekleri temiz suyun tedarik edilmesi, öğrencilerin yemeklerini yedikten sonra ellerinin yıkatılması, okulda bevvâbların görevleri arasında bulunmaktaydı. Ayrıca öğretmenler okul içinde öğrenci yiyeceklerine dikkat edecekler hıfzıssıhhaya uymayan yiyecek ve içecek satılmasına müsaade etmeyeceklerdi143.

İptidai mekteplerinde bulaşıcı hastalıklara karşı alınacak önlemlerle dershanelerin ve öğrencilerin temizliği hususunda yapılması gerekenler 1892 Talimatnamesi’nde genel kurallar olarak belirlenmekteydi. Sonraki yıllarda hıfzıssıhha biliminde meydana gelen gelişmelerin ortaya koyduğu prensiplerin bu okullarda uygulanmaya devam edildiği görülmektedir.

139 Selim Sabit, aynı eser, s. 28.

140 Aşı şehadetnamesi öğrencinin mezuniyetini gösteren şehadetnamelerden ayrı bir belge değildir. Şehadetname

belgesinin üst tarafına çocuğun aşılı olduğunu gösterir bir işaret ve imzanın konulmasıdır. BOA., MF. MKT., 12/10 (21 Haziran 1289/3 Temmuz 1873).

141 Mahmud Cevâd, aynı eser, s. 119.

142 “Dersaâdet Mekâtib-i İbtidâîyesi İçün Talîmât-ı Mahsûsadır”, Maarif Salnâmesi H.1317, s. 376; Mahmud

Cevâd, aynı eser, s. 316.

Nitekim modern hıfzıssıhha kurallarının okullarda nasıl uygulanacağını gösteren bir talimatnamede; okulların temizlenmesinde fennî kimyasallar kullanılması, bulaşıcı bir hastalığa tutulan öğrencinin sırasının ve sınıfının ilaçlı su ile temizlenmesi, okulların periyodik olarak yıkanması ve badanalanması, dershanelerin havalandırılmasının ve ısıtılmasının sıhhî şartlara uygun olarak yapılması gibi bir çok esasların belirlendiği görülmektedir144.