• Sonuç bulunamadı

İmânın Şartları

BÖLÜM 6: DİNİ UNSURLAR

6.3. İmânın Şartları

Eserde imânın şartları olan Allah’a imân, Meleklere imân, Kitaplara imân, Peygamberlere imân, Ahiret gününe imân, Kâza ve kadere imân konularında beyitlerle karşılaşılmıştır. Allah’a imân anlayışı eserin tümünde hâkim bir anlayıştır. Beyitlerde işaret edildiği üzere Allah’ın bünyesinde taşıdığı vasıflar eserin ilk babında (Tanrı Azze Ve Cellenin Medhini Söyler) daha yoğun bir izahla anlatılmakla beraber eserin tümü içerisine serpiştirilmiş halde de karşımıza çıkmaktadır. Allah; yaratan, yetiştiren göçürendir. Ölümsüzdür.

102

Kadirdir. Eşi ve benzeri olmayandır. Birdir ve tekdir. Tek bir emriyle tüm dilekleri yerine gelecek kadar güçlüdür. Kimseye muhtaç değildir; fakat herkes O’na muhtaçtır. Esirgeyendir. Sonsuzdur. Hiç kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Kuvvetlidir. Ulu ve büyüktür. Hâkimdir. Her şeyi bilendir. Var olan her şey onun delili niteliğindedir. Her zaman her yerdedir. Yeryüzünde herkesin rızkını nasip edendir.

Allah yerde ve gökte var olan canlı ve cansız her şeyin yaratıcısıdır. Yarattığı her şeye uygun şekil, renk ve düzen de vermiştir. Eserde, yaratanın yaratılana nasip ettiği hususlar canlı tasvirlerle izah edilmiştir. Bu sanatkârane oluşum Allah’ın sonsuz gücüne ve hâkimiyetine işaret eder. İnsanoğlunun akıl erdiremeyeceği detaylara gücü yeten Allah var olan her şeyin en ince ayrıntısını atlamayacak kadar hâkimdir. Aslında yeryüzünde var olan her şeyin detayları Allah’ın varlığına, mucize ve gücüne işarettir. Eserde yeryüzündeki varlıkların ayrıntılarıyla detaylandırılması okura güzel tasvirler vermek gibi bir kaygıdan ziyada daha ince bir anlama sahiptir. Bu da Allah’ın detaylarda saklı olan sırlarını sıkmadan ve yormadan anlatmaktır.

“Bayat atı birle sözüg başladım, törütgen egidgen keçürgen idim

Yaratan, yetiştiren ve göçüren rabbim olan Tanrının adı ile söze başladım.” 1 Benzer beyitler: 124

“Üküş ögdi birle tümen miŋ senâ, ugan bir bayatka aŋar yok fenâ

Kadir ve bir olan Tanrıya çok hamd ve binlerce sena olsun ; onun için fânilik yoktur.” 2 “Kamug barça muŋlug törütülmişi, muŋı yok idi bir aŋar yok eşi

Bütün bu yaratılmış olanlar ona muhtacdır ; muhtaç olmayan yalnız Tanrıdır ; onun eşi yoktur.” 5

“Ay erklig ugan meŋü muŋsuz bayat, yaramaz seniŋdin adınka bu at

Ey kuvvetli, kadir, ebedî ve müstağni olan Tanrı, senden başkasına bu ad yakışmaz.” 6 “Ulugluk saŋa ol bedüklük saŋa, seniŋdin adın yok saŋa tuş teŋe

Ululuk ve büyüklük sana mahsustur ; sana eş ve denk olan başka biri yoktur.” 7 Benzer beyitler:

8/9/10/11/12/13/14/15/16/17/18/19/20/21/22/23/24/28/34/125/126/1271347/1485/3055/ 3188/3191/3192/3193/3194/3195/3196/3200/3332/3341/3353/3354/3358/3404/3503/

103 3649/3650/3651/3662/3663/3715/3717/3718/3719/3720/3721/3722/3723/3724/3725/ 3726/3727/3728/3729/3743/3744/3762/3767/3772/3775/3801/3897/3899/3900/3901/ 3902/3903/4254/4528/4529/4728/4743/4744/4745/4764/4777/4778/4780/4781/4783/ 4787/4789/4790/4791/4792/4794/4797/4854/4857/4858/4955/5101/5122/5125/5126/ 5130/5131/5132/5165/5191/5192/5193/5195/5239/5240/5246/5273/5275/5276/5278/ 5306/5327/5360/5401/5402/5438/5468/5469/5484/5489/5492/5596/5598/5611/5612/ 5651/5666/5667/5722/5745/5761/5794/5819/5837/5839/5854/5880/5888/5895/5899/ 5900/5901/5902/5931/5934/5935/5947/5986/5988/6046/6066/6077/6093/6136/6176/ 6189/6190/6192/6193/6194/6239/6245/6246/6247/6248/6250/6251/6253/6260/6262/ 6265/6266/6268/6273/6287/6288/6296/6307/6311/6371/6373/6386/6395/6408/6409/ 6410/6411/6412/6413/6416/6494/6500/6501/6508/6509/6510/6513/6515/6516/6541/ 6544/6558/

Melek ifadesinin eserde “ferişte”, “firişte” olarak yer aldığı görülmüştür.

“Ferişte bitir kul negü kılmışın, idi ötrü aydur yarın ol işin

Kulun neler yaptığını melek yazar, sonra Tanrı yarın o işi sorar.” 2228 “Bu gaflet yok erse kişike kamug, firişte bolup kılgay erdi tapug

İnsan bu gaflete hiç düşmese idi, o melek olur ve yalnız ibâdet ederdi.” 5268 “Firişte yüzi teg yarudı ajun, kalık boldı kâfûr saçar teg yüzün

Dünya, melek yüzü gibi, parladı; gök yüzü kâfur saçılmış gibi oldu.” 5451

Eserde doğrudan kutsal kitap ismi olarak sadece “Kuran’ı Kerim” tek bir beyitte geçmektedir.

“Fesâd fisk üni kör udıtmaz keçe, kanı ilm ü kur’ân üni az çıça

Fesad ve fısk o kadar sesini yükseltti ki, insan geceleri uyuyamıyor; ilim ve Kur'an sesi hiç duyulmuyor bile.” 6483

Eserde ayet ve hadislere işaret edecek beyitler mevcuttur. Cemal Bayar’ın (2011: 109) çalışmasında bu beyitler ayet ve hadislerle ilişkilendirilerek ayrıntılı olarak sunulmuştur. Bahsi geçen çalışmadan bazı örnekler seçilerek aşağıda belirtilmiştir.

104

“Törü kıl katıglan yulup kılma küç, tapug kıl bayatka anır kapgı kuç

Adaletle iş gör, buna gayret et; hiç bir zaman zulüm etme; Tanrıya kulluk et ve onun kapısına yüz sür” 1451

“Törü tüz yorıtgıl bodunka köni, künüŋ edgü bolgay könilik küni

Halka kanunu doğru ve dürüst tatbik et ki, kıyamet gününde bahtiyar olasın” 1374

Yukarıdaki beyitlerin konularını aşağıdaki âyet ve hadislerden almış olduğu Bayar (2011: 109) tarafından belirtişmiştir.

“Haberiniz olsun ki, Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz vakit adaletle hükmetmenizi emrediyor...” (Nisâ/58)

“Ey iman edenler, hak ölçülerle hareket edip adaleti yerine getirmeye uğraşan hakimler, Allah için şahitlik yapan kişiler olunuz. Gerek kendileriniz veya ana-babanız yahut en yakınlarınız aleyhine olsun; gerek zengin, gerek fakir olsun. Çünkü Allah, ikisinden de önceliklidir. Bundan dolayı adaletten uzaklaşıp da nefsinize uymayın. Şahitlik yaparken dilinizi eğer, bükerseniz veya çekinirseniz, şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisâ/135)

“Kıyâmet gününde insanların Allah’u Teâlâ’ya en sevgili olanı ve Allah’a en yakın bulunanı adil devlet başkanıdır. (Tirmizî, Ahkâm, 4)”

“Uçuglı yorıglı tınıglı nece tirilgü seningdin bulup bir içe

Uçan, yürüyen ve duranların hepsi rızklarını senden bularak yiyip içerler.” 23 “Törütti tümen ming bu sansız tirig tirilgü birür kodmaz açın birig

Bu yüz binlerce, sayısız mahlûku o yarattı; hepsine rızık verir ve aç koymaz.” 1344 “Tözü teprenürke tirilgü birür tiriglik tuşı bu ölüm ol ıdur

Bütün canlıların rızkını o verir; herkese hayatı verdiği gibi, ölüm de onun emriyledir.” 3902

Yukarıdaki beyitlerin konularını aşağıdaki âyet ve hadislerden almış olduğu Bayar (2011: 106) tarafından belirtilmiştir.

105

“İnkârcılara dünya hayatı bezendi de iman edenlerle eğleniyorlar. Oysa korunan o müminler, kıyamet günü onların üstündedirler. Allah, dilediğine hesapsız nimetler verir.” (Bakara/212)

“Allah kullarına çok lütufkârdır. Dilediğine rızık verir. O çok kuvvetli, çok güçlüdür.” (Şura/19)

“Şüphesiz Allah, rızık veren, sarsılmaz kuvvet sahibi O’dur.” (Zâriyât/58)

“Rûhu’l-Kudüs kalbime şu sözü fısıldadı: Hiçbir nefis rızkını tastamam almadıkça ölmez. Öyleyse Allah’tan sakının da rızkınızı güzel ve meşru yollardan arayın.”(Suyutî, İtkan, I/59; Aclûnî, Keşfu’l-hafa, I/231

Eserde makamla okunan zebur sureleri “mezamir” olarak çevrilen “sûr-ı ibri” ifadesi de görülmektedir.

“Çeçeklikte sandvaç öter miŋ ünün, okır sûr-ı ibri tünün hem künün

Çiçek bahçesinde bülbül binlerce sesle ötüyor, sanki gece-gündüz Mezamir okuyor.” 78

Esere sonradan eklenen mensur bölümde (A bölümünde) altıncı cümlenin sonunda Hz. Muhammed yedinci cümlenin başında Mustafa kelimeleri ile peygamberimizin adı anılmış, eserin orijinal bölümünde ise ikinci bab peygamber efendimize ayrılmıştır. Eserin pek çok yerinde, mahşer günü efendimizle haşredilme ve şeffatine erme arzusu, O’nun insanların en seçkini olması, asil tabiatlı, güvenilir, merhametli, şefkatli, güzel tavırlı, hayâ sahibi, cömert ve eli açık olması vurgulanmıştır. Tanrı’nın O’na çok değer verdiği, diğer resullerin hatemi olduğu gibi özelliklerinden bahsedilmiştir. Bunun dışında eserde dört sahabe için de ayrı bir bab ayrıldığı görülmektedir. Beyitlerde peygamber kelimesi “savçı” ve “yalavaç”, “habib” olarak dört sahabe ise “tört eş” olarak geçmektedir. Eserde yer alan diğer peygamber isimleri Hz. İsa, Hz. Nuh ve Âdem peygamberdir. Tüm bu bilgiler ışığında eserde imanın temel şartlarından olan “peygamberlere iman” konusunun yer aldığı tespit edilmiştir.

“Sevüg savçı birle kopurgıl meni, elig tuttaçı kıl könilik küni

Mahşer günü beni sevgili Peygamber ile birlikte hasret, onu bana şefaatçi kıl.” 30 “Habib sever yolı mini yetteçi, ol ok savçı bolsu elig tuttaçı

106

“Tüzü tört eşiŋe tümen miŋ selâm, tegürgil kesüksüz tutaşı ulam

Onun dört arkadaşının her birine aralıksız, devamlı sayısız selâm eriştir.” 31 “Sevüg savçı ıdtı bagırsak idi, bodunda talusı kişide kedi

Esirgeyen rabbim halkın en seçkini ve insanların en iyisi olan sevgili Peygamberi gönderdi.” 34

“Başı erdi öŋdün kamug başçıka, kedin boldı tamga kamug savçıka

O bütün rehberlerin önünde baş idi ; sonra da bütün resullerin hâtemi oldu.” 45 Benzer beyitler: 47/49/52/56/3520/6548/6550

Eserde ahiret kelimesi “ukbi” ve “yarınlık” olarak geçmektedir. Ahiret inancını işaret eden “iki dünya”, “kıyamet”, “mahşer günü”, “cennet cehennem” kavramları da görülmektedir.

“Özüŋ dünyâ ukbi bulayın tese, bu kaç işni kodma katıglan usa

Dünya ve âhireti, bunların her ikisini birden bulmak istersen, şu bir kaç ışı bırakma; muktedirsen, bunları yerine getir.” 2157

“Yarınlık orun edgü kolsa özün, isiz kılmasunı bu iki ajun

Kim âhiretini mâmur etmek isterse, her iki dünyayı harap etmesin.” 1147 “Tapugka erig bol yazukta tıdın, saŋa teggü ermez tapugda adın

İbâdette gayretli ol, günahtan sakın; sana âhirette ancak ibâdetin faydası dokunur.” 1380 “Takı bir ajunug bulayın tese, könilik bütünlük bile kol usa

Âhiretini de mâmur etmek istersen, elinden gelirse, bunun çâresini doğrulukta ve imanda ara” 1745

“Yese berse dünyâ tirilse kutun, takı bir ajunda bu buldı töre

Kendisi yaşar, başkalarını da yaşatır ve ömrünü saadet içinde geçirirse, böyle bir insan âhirette de baş­köşeyi bulur “ 1976

Benzer beyitler:

808/1208/1374/1748/2157/3027/3087/3340/3410/3435/3657/3658/4383/4384/4581/ 4742/4802/4805/4862/6165/6324/6371/6493/6499/

107

Eserde iki dünya ifadesi ile içinde yaşanılan dünya ve öldükten sonra gidilecek yer olan ahiret kastedilmiştir.

“Apaŋ iki ajun kolur erse sen, otı edgülük ol kılur erse sen

Sen her iki dünyayı arzu ediyorsan, bunun çâresi — iyilik yapmaktır.” 226 “Tilekke tegir ol bu yaŋlıg kişi, ikigü ajunda itiglig işi

Böyle bir insan dileğine erer ve her iki dünyada işi yoluna girer.” 331 Benzer beyitler: 351/352/1263/1267/1268/1287/1290/1294/1390/1463/1659/1663/1745/1972/1973/ 2126/2264/2456/3034/3083/3262/3459/3556/3662/3924/3926/3976/4354/4474/4506/ 4740/4799/4800/4853/4878/4906/5149/5189/5190/5237/5259/5309/5327/5340/5425/ 5426/5492/5511/5586/5596/5601/5604/5744/5895/6082/6164/6179/6293/6297/6374/ 6375/6401/6443/6544/6552/6641/6642

TDK güncel sözlüğünde mahşer günü kıyamet olarak tanımlanmış. Eserde “könilik” kelimesi Arat tarafından mahşer olarak çevrilmiştir. Doğruluk anlamına gelen kelime anlamsal açısından mahşer günü ile ilişkilendirilmiştir. Eserde ahiret gününe işaret edilen örnek beyitler aşağıda belirtilmiştir:

“Sevüg savçı birle kopurgıl meni, elig tuttaçı kıl könilik küni

Mahşer günü beni sevgili Peygamber ile birlikte hasret, onu bana şefaatçi kıl.” 30

“Ulug toy bakıp kör yaturlar küdü, okır bizni bargu seziksiz udu

Büyük bir kalabalık mahşeri bekleyerek yatıyor ve bizi çağırıyor, biz de onları takip edeceğiz.” 5340 ( Kelime doğrudan tespit edilememiştir)

TDK güncel sözlüğünde kıyamet kelimesi “Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü” olarak tanımlanmıştır. Kıyamet kelimesi eserde “kıyâmet” olarak geçmektedir.

“Kıyâmette körkit tolun teg yüzin, elig tuttaçı kıl ilâhi özin

108

Eserde cennet “uçmak” ve “uştmah” olarak cehennem ise “tamu” şeklinde geçmektedir.

“Bu edgü oŋ ol kör isizlik bu sol, soluŋdın tamu ornı uştmah oŋ ol

İyilik sağ ve kötülük soldur; senin solunda cehennem vardır; cennet ise, sağdadır” 917 Benzer beyitler: 3654/3656

“Apa uçmak içre yedi kör evin, arıŋu kılındı bu dünyâ evin

Adem cennet içinde buğday tanesi yedi; bu dünya evi ona bir temizlenme yeri olarak yaratıldı.” 3522

Benzer beyitler: 3503/3521/4471/5186/5833/6382/6547

“Bilig birle yakgıl bayat tapgıŋa, bilig tamga bolur tamu kapgıŋa Tanrı ibâdetine bilgi ile yaklaş; bilgi cehennem kapısını mühürle” 3223 Benzer beyitler: 1295/3332/4530/5261/5306/6307/

Eserde yer alan bazı beyitlerde ahireti ifade edecek kelimelerin doğrudan geçmediği ancak ahiret inancına işaret edecek ifadelerin yer aldığı görülür.

“Bayat yarlıgın kıl özüŋ kullukı, uçup kir sarayka erejin salın

Tanrının emirlerini yap, kulluğunu yerine getir; saraya uçarak gir ve huzura kavuş.” 3672

“Küder ol ajunda saŋa iki yol, bu iki yoluŋda kayu erki yol

O dünyada seni iki yol bekler; bu iki yoldan, acaba, hangisi sana nasip olacaktır.” 1391 “Yoluŋ oŋça kelse itildi işiŋ, kalı solça kelse ulıp çal başıŋ

Yolun sağa doğru ise, işin yolundadır; eğer sola doğru ise, inleyerek, başını yerden­yere çal” 1392

“Özüŋ iki künlük avıngu üçün, körürde küyürme özüŋni küçün İki günlük avunma için, kendini bile-bile zorla âteşe atma.” 3532 “Körürde küyürme özüŋni küçün, özüŋ otka atma bu dünyâ üçün

Kendini göz göre-göre zorla yakma; bu dünya için, kendini âteşe atma.” 3624

Eserde kaza ve kadere inanma ile ilgili olarak “kazâ” kelimesinin yer aldığı görülmektedir. Kelime Üşenmez (2006: 255) tarafından “kaza, hüküm” olarak

109

tanımlanmıştır. Ayrıca 6272. beyitte yer alan “yazılmış” anlamındaki “bitilmiş” kelimesiyle ezelden yazılmış kadere dikkat çekilmiştir.

“Törütmezde aşnu yorıttı kazâ, kazâka tapı bol boyun eg uda

Yaratmadan önce, kaza tâyin etti; kazaya razı ol, boyun eğ ve ona uy.” 3195 Benzer beyitler: 1431/5988/6093/6311

“İsiz edgü barça kara yer bolur, bitilmiş ecelke yetilse ezel

Ezelden yazılmış olan ecel erişince, iyi veya kötü, herkes kara toprak olur.” 6272 Benzer beyitler: 1232

“Ay nimet idisi şükür kıl yegil, ay mihnet idisi habır kıl egil

Ey nîmet sahibi, bundan şükür ederek istifâde et; ey mihnet sahibi, kaderine boyun eğ, tahammül et.” 6449