• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 9: SAVAŞ UNSURLARI

9.5. Asker – Ordu – Düşman

9.5.3. Düşman

Eserde düşman ülke sınırları dışında ve ülke sınırları içinde olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar: İç düşman, dış düşman.

Ülke sınırları içerisinde değerlendirdiğimiz iç düşman ülkede hükümdarın siyasi iktidarını kabul etmeyerek hükümdar ve yönetimine karşı olan kişilerdir. Bu kişiler eserde hükümdara tuzak kurmak, günlük yaşantısı içerisinde çeşitli hileler ile zarar vermek ya da ülke içerisinde halkı örgütlemek yoluyla hükümdara karşı gelmek gibi çeşitli yollarla hükümdara düşmanlık ederler. Eserde devlete ve hükümdara kaşıt görüşlerdeki ülke sınırı dışında bulunan güçler dış düşman olarak kabul edilir.

“Sevigli telim boldı sevmez yagı, ilin kodtı kaçtı süzüldi togı

Onu sevenler çoğaldı, sevmeyen ve düşman olanlar ülkesini bırakıp, kaçtı; artık meydanda toz-duman nâmına bir zerre kalmadı.” 1773

“Negü ter eşitgil yagılamış er, yagısı özele elig bulmış er

Düşmanla çarpışmış ve düşmanını alt etmiş olan insan ne der, dinle.” 4261 “Usanma yagıka yakın turma kit, yagıg sen usandur anı torka yet

Gafil olma, düşmana yakın durma, uzaklaş; düşmanı sen gafil avla ve onu tuzağa düşürmeye bak.” 4262

“Sınama yagıg sen bedük bil ulug, tayaklık yagıka temür kalkan et

Düşmanı deneme, sen onu büyük ve kuvvetli bil; elinde sopa olan düşmana karşı sen demir kalkan hazırla.” 4263

154

Düşmanın devletin yani hükümdarın ve devlet büyüklerinin karşısında mağlubiyeti kabul etmesi, geri adım atması, teslim olması gibi durumlar düşmanın boyun eğmesi, başını eğmesi, eriyip bitmesi, zayıflaması gibi ifadeler ile belirtilmiştir. Bu düşmanın herhangi bir savaş durumuna gerek kalmadan hükümdarın hâkimiyetini ve gücünü kabul ederek yenilmesi anlamına gelmektedir.

“Sevigli sevinçin anı ögdiler, yagıları eştip boyun egdiler

Sevenler sevinçle onu öğdüler; düşmanları bunu duyarak, boyun eğdiler.” 450 “Sevinç barça yumgı saŋa kelsüni, sakınç birle düşman sızıp ölsüni

Bütün sevinçlerin hepsi sana gelsin; düşmanın endişe içinde, eriyip bitsin.” 944 “Kamug elke kıldı kör elgi uzun, boyun egdi düşmân kiterdi özün

Bütün memleket üzerinde ona nüfuz verdi; düşmanı boynunu büküp, ordadan kayboldu.” 1037

Benzer beyitler: 2016/3094/5482/5800/5805/5905

Eserde düşmana karşı verilen mücadelede düşmanı yenme, düşmana karşı galip gelme durumu bazı beyitlerde düşmanın hangi şekilde öldürüldüğüne yani öldürme taktiklerine işaret edecek şekilde belirtilmiştir. Düşmanın boynunu kesme, boynunu vurma, boynunu kırma, boynunu ezme, başını ezme şeklindeki ifadeler düşmanı öldürürken daha çok boyun ve yukarısı hedef alındığını göstermektedir.

“Kılıç ursa bıçsa yagı boynını, törü birle tüzse eli bodnını

O bunlar ile kılıç çalar ve düşmanın boynunu keser; memleketi ve halkını kanun yolu ile nizam altında bulundurur.” 286

“Bu saklık bile sen yagı boynı yenç, bodunka törü kıl tiril keŋrü inç

Bu ihtiyat ile sen düşmanın boynunu vur, halka hüküm et, rahat ve huzur içinde yaş.” 2022

“Yagı boynı yençmek tiler erse sen, kulak köz kerek sak kılıp tursa sen

Düşmanın boynunu kırmak istersen, gözünü, kulağını tetikte bulundurmalısın.” 2025 Benzer beyitler: 2708/2945/4015

155

Düşman karşısında cesur, mert ve yiğitçe mücadele etmeyi gerektirir. Eserde savaş unsurları içerisinde yer alan düşman kelimesinin geçtiği beyitlerde düşmanın özelliklerini işaret edecek izahlar da yer almaktadır. Düşmana karşı her zaman cesur ve yiğit olunması gerektiği askerin ve kumandanın özelliklerinin sıralandığı bahislerde ayrıca belirtilmiş olmakla beraber düşmanın karşısındakini bu vasıflara sahip olmayı mecbur kılması düşmanın pozisyonunu işaret eden bir özelliğidir. Aşağıda bu durumu işaret eden örnek beyitler yer almaktadır.

“Yüreklig kerek beg yeme alp atım, yürek birle boldı yagıka titim

Bey cesur, kahraman ve atılgan olmalı; bey cesareti ile düşmana karşı koyar.” 2043 “Yagıka katıg bolsa ersigliki, körür közke suv berse körklüglüki

Düşmana karşı cesur ve mert olmalı; güzelliği bakan gözü sevgi ile parlatmalıdır.” 2085 “Bu begler işiŋe tusulur kişi, bu üç törlüg ol kör ay ilçi başı

Beylerin işine yarayan kimseler şu üç türlü insanlardır, ey hükümdar.” 2703 Benzer beyitler: 2704/2705

Düşman karşısında tedbirli, uyanık ve ihtiyatlı olmak eserde üzerinde en çok durulan mevzulardandır. Düşman hiçbir zaman küçük görülmemeli, azımsanmamalıdır. Sayısı ve niteliğine bakılmaksızın her düşman için aynı şekilde mücadele edilmeli ve tedbirli davranılmalıdır.

“Bu tört neŋ azın azka tutma negü, bügü sözlemiş söz eşitgü ögü Hâkimlerin sözünü dinle, düşün ve şu dört şeyin azını az görme.” 306 “Bu törtte biri ot birisi yagı, üçünçi ig ol kör tiriglik agı

Bu dörtten biri — ateş, biri — düşmandır; üçüncüsü — hayatın tuzağı olan hastalıktır.” 307

“Yagıdın negü teg yarukluk bolur, yagı atı yaska tanukluk berür

Düşmandan nasıl rahatlık umarsın; düşmanın atı bile senin aleyhine şahitlik eder.” 3381 Benzer beyitler: 3398/3400/3401/3402

156

Düşman karşısında elde edilen her büyük başarı hükümdarın, kumandanın ve diğer askeri kimliklerin iyi bir nam, şan, şöhret kazanmasına vesile olur. Bu şan, şöhret, nam ve başarı en başta bulunan iktidara yani hükümdara güç kazandırırken düşmana ise korku salar tedirginlik verir. Kimi zaman bu askeri başarıların karşısında düşmanın savaşa gerek kalmadan geri çekildiği yani yenilgiyi kabul ettiği görülür.

“Yagı ol erig yatsa odgurguçı, münin erdemin ilke bildürgüçi

İnsanı gaflet uykusundan uyandıran düşmandır ve yine düşmandır ki, onun kusıîr ve faziletlerini memlekete ilân eder.” 3413

“Yagı bolmagınça er ersigliki, kaçan belgürer ilde atı köki

Düşmanı olmazsa, insanın mertliği, adı ve aslı ne zaman belli olur.” 3414 Benzer beyitler:3419/ 3420/3421

Eserde resmedilen düşman kötüdür, kötünün yanında iyinin karşısındadır:

“Ked erke bolur kör yagı belgülüg, yavuzka yagı yok yavuz er ölüg

İyi insanın düşmanı belli olur; kötünün düşmanı yoktur; kötü adam zâten ölüdür.” 3417

Düşman mağlup olduğu durumlarda karşısındakinin gururlanma ve övünmesi için bir sebeptir. Düşmanı yenerek savaş anında gösterilen başarı sonucunda askerin, ordunun, kumandanın, hükümdarın ve devletin maddi ve manevi olarak gücü artar. Bu güç hükümdarın ve altındaki askeri güçlerin övünç ve gururlanma sebebi olur. Aşağıdaki beyitte de bu bahse işaret edilecek ifadelere yer verilmiştir.

“Kögüz kerdim ança yagı sançmış er teg, küvez teg kür erip kaya te kadıttım

Düşmanına galip gelen insan gibi, öylesine göğüs kabarttım; mağrur insan gibi, kabadayı olup, kaya gibi karşılarına dikildim.” 6539

Düşman yüz çevrilen, hayatı tatsız kılan zararlı bir varlıktır. Aşağıdaki beyitlerde düşmanın zararlı olduğu, hayatı tatsızlaştırdığı ve kendisine yüz çevrilecek bir pozisyonda olduğuna işaret edilmiştir.

“Yagıdın tiriglik tatıgsız bolur, yagı kayda erse yaragsız bolur

157

“Yararmu saŋa emdi yandru turup, özüŋ yüz evürse yagı teg bolup

Şimdi bütün bunlara karşı kalkıp, düşman gibi, ondan yüz çevirmek sana yakışırını.” 5783

158