BÖLÜM 3: HAYATIN GEÇİŞ DÖNEMLERİ ile İLGİLİ UNSURLAR
3.3. Ölüm
3.3.8. İfade Ediliş Şekilleri ile Ölüm
Eserde ölmek, gitmek, mezara girmek, kaybetmek, ölümün yakalaması, ölümün pençesine çarpılmak, ecel gelmesi, göçmek, ayrılmak, toprağa girmek, toprak olmak, toprağa düşmek, toprağa karışmak, toprağa döşenmek, toprağın zelil etmesi, toprağa kalbolmak, toprağa dönüş, yere gömmek, karına girmek, mezara girmak, yolcu olmak, dünyayı terk etmek, hayatın sona ermesi, hayatın tükenmesi, nefesin kesilmesi, görüp geçirmek, yerin altında olmak, can çıkması, gözün kapanması, yaşın tükenmesi, can uçması, kara toprak tozunun göze dolması, kara toprak altında kalmak gibi ölümün farklı şekillerde ifade edildiği görülmektedir.
“Toguglı ölür kör kalır belgü söz, sözüŋ edgü sözle özüŋ ölgüsüz
Bak, doğan ölür; ondan eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.” 180 Benzer beyitler:
60
“Ajun mâlı terdi özüm suklukun, kalır neŋ barır-men bu kün yoklukun
Aç gözlülük ile dünya malını topladım; mal kalıyor, ben ise, bugün her şeyi bırakıp, yokluk içinde gidiyorum.” 1119
Benzer beyitler:
1161/1261/1396/1446/1501/1513/5407/6084/6163/6170/6176/6425/6595/6597 “İsizim yegitlik tiriglik isiz, ökünçün sıgıt birle gûrke kirür
Bana yazık oldu, gençliğime ve hayatıma yazık oldu; peşimanlıkla ve ağlayarak, mezara giriyorum.” 1516
“Atasın yitürdüm munukı ogul, ata ornı tutlı bulup edgü yol
Babasını kaybettim, fakat işte oğlu, doğru yolda yürüyerek, babasının yerini aldı.” 1685 “Agırlıkka tegse küvez kür bolur, ölüm tutsa odlur ökünçün ölür
Bir az itibar kazanırsa, mağrur ve kabadayı olur; ölüm yakaladığı zaman da, süklüm-püklüm onun arkasından gider ve peşimanlık içinde ölür.” 1125
Benzer beyitler:
1132/1141/1142/1170/5157/5291/5299/5300/5427/5717/5718/6143/6316/6319/6378 “Ne yavlak neŋ ol bu ölüm tarmakı, ne yavlak erür bu kişig urmakı
Bu ölüm pençesi ne kötü bir şeydir; onun insana çarpması ne kadar fena oluyor.” 1179 “Küremiş kürek erdi uş bu özüm, ecel tuttı eltür ne asgı sözüm
Ben hayata kaçmış bir kaçak idim; şimdi ecel beni yakaladı ve geri gönderiyor; sözün ne faydası var.” 1118
Benzer beyitler: 1143/1153/1232/5383/6271/6272
“Yegitlik kaçar ol tiriglik uçar,bu tüş teg ajundın özüŋ terk keçer
Gençlik kaçar ve hayat uçar; bu rüya gibi dünyadan kendin çabuk göçersin.” 231 Benzer beyitler: 404/1274/1445/3024/3715/4816/6083/6112/6288
“Munu adrılur-men seniŋdin bu kün, ökünçün sıgıt birle yıglap ögün
Bu düşünceler içinde peşimanlıkla ağlayıp-sızlayarak, işte bugün senden ayrılıyorum.” 1276
61
“Kanı ol müsülmân kanı tökgüçi, nelük kirdi yerke kanı ol küçi
Hani o müslümanların kanını döken insan, niye toprağa girdi, onun gücü, kuvveti ne oldu.” 6440
Benzer beyitler: 6553
“Yalıŋ keldim erdi yalıŋ kirgü yerke, nelük dünyâka özni munça isittim
Çıplak gelmiş idim, toprağa yine çıplak gireceğim; neden kendimi dünyaya bu kadar bağladım.” 6553
“Neçe kızgu eŋlig yüzi suvlug er, tişilerde ötrü özi boldı yer
Nice al yanaklı ve yüzü sıhhatle pırıl pırıl parlayan erkekler, kadınlar yüzünden toprak olup-gitmişlerdir.” 4524
Benzer beyitler: 4590
“Üküş kördüm ilde bedümiş erig, bulun kıldı boguzı töşendi yerig
Memlekette yükselmiş bir çok insan gördüm; boğazlarının esiri oldular ve toprağa düştüler.” 4591
Benzer beyitler: 6507/6444
“Ne begler yaturlar kara yer bolup, ne bilge bügü sızdı yerde ölüp
Ne beyler kara toprak olmuş, yatarlar; ne alim ve hakimler ölüp, toprağa karışmışlar.” 4723
“Bayudum tese sen çığay bolgu ber, agır-men tese sen uçuz kılga yer
Zenginleştim derkeni bir gün fakir oluverirsin; itibardayım derken, toprak seni zelil ediverir.” 5316
“Kanı ol kişig satgaguçı kişi, nelük boldı satgag kara yer tuşı
Hani o başkalarına iftira eden adam, bu müfteri nasıl toprağa kalboldu.” 6441 “Negü asgı âhır yanış yerke boldı, turu kaldı dünyâ iki böz ilettim
Fakat bunların faydası ne, sonu toprağa dönüş oldu; dünya geride kaldı, beraberimde ancak iki bez götürdüm.” 6552
“Tümen miŋ külüg çavlıg ersiglerig, tişiler anı yerke kömdi tirig
62
“Karındın çıkardıŋ karınka kirür, şekerdin igidtiŋ yılanka berür
Karından çıkardın, tekrar karına giriyorum; şeker ile beslediğin bu vücûdu yılana veriyorum.” 1515
“Unamadı aydı kadaşıŋ hâlı, yavuzrak ay bilgem köner teg yolı
Haberci bunu kabul etmedi ve: — Kardeşinin hâli çok ağırdır; ey bilginim, yolcu gibi görünüyor.” 5965
“Kadaşıŋ keçip bardı kodtı ajun, sen inçin tirilgil yaşagıl uzun
Kardeşin göçtü-gitti, bu dünyayı terketti; Tanrı sana sağlık ve uzun ömürler versin.” 6288 “Tiriglik üçün boldı dünyâ neŋi, tiriglik tükese tüker neŋ muŋı
Dünya malı hayat için yaratılmıştır; hayat sona erince, mal derdi de ortadan kalkar.” 4697
Benzer beyitler: 5265/5634/1051/1099
“Tiriglik uçuktı tirip bu neŋiŋ, anuk kimke kodgu kesilse tınıŋ
Mal toplaya-toplaya hayatın sonuna geldi; nefesin kesilirse, bunları kime bırakacağın bellidir.” 4698
“İdi kiçki dünyâ-turur bu karı, telim beg keçürdi bu kılkı turı
Bu dünya çok eski ihtiyar bir dünyadır; bu haşin dünya bir çok beyleri görüp-geçirdi.” 5405
Benzer beyitler: 6123
“Kerek yer öze tur kerek yer katın, çavıksa özüŋ kör bu edgü atın
İyi ad ile şöhret kazandıktan sonra, ister yerin üstünde, ister altında ol.” 5572 “Bayat berdi erdi aŋar cân revân, yana yandru aldı çıkıp bardı cân
Bu fâni canı ona Tanrı vermişti, şimdi bunu geri aldı ve can da çıktı gitti.” 6296 “Bu kün ya yarın tut yumulsa bu köz, selerniŋ duâka bolur muŋlug öz
63
“Takı munda yegrek bilig sözlemiş, tükel bolsa nimet tüker yaş temiş
Yine bu hususta bilgilinin daha iyi bir sözü vardır : — Nimet tam olursa, insanın ömrü tükenir — der.” 1047
“Bayusa tileki bulunsa tükel, tüketür tiriglik uçup cân yırar
Zenginleşip, bütün dileklerine kavuşunca, ömrü de sona erer ve canı uçar gider, ondan uzaklaşır.” 1423
“Közi suk kişi neŋke todmaz közi, meger tolmagınça kara yer tozı
Gözü aç insan, kara toprağın tozu gözüne doluncaya kadar, mala doymaz.” 5390 “Karında törümiş kılınç ögretig, yagız yer katında kiter ay tetig
Ana karnında teşekkül eden tabiat ve terbiye ancak kara toprak altında insanı terkedip gider; ey zeki insan.” 883
Benzer beyitler:
1371/1418/1426/1512/1540/1545/3081/3212/3554/3570/3617/4328/4721/4722/4723/ 4725/4820
64