ÇİZELGE 2. 16 ve 19 Yüzyıllar Arasında Osmanlı Devleti’nin Yabancı Devletlerle İmzaladığı Dostluk ve Ticaret Antlaşmaları
4. OSMANLI-PRUSYA TİCARİ MÜNASEBETLERİ VE İTTİFAK SİSTEMİ
4.1. İlk Münasebetler ve 1761 Ticaret Antlaşması’nın Hazırlıkları
1718 Pasarofça barış görüşmelerinin sağladığı ortamın devamında Prusya Kralı I. Frederik Wilhelm’e (1713-1740) Sadrazam Nişancı Mehmet Paşa tarafından dostluk sağlamayı amaçlayan bir mektup gönderilmiştir.
Osmanlı Arşivlerinde mevcut münasebetlere göre en eski belgeler, Prusya Kralı’nın 7 Eylül 1720 tarihinde Sultan III. Ahmet ve Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa’ya yazmış olduğu mektuplardır. 1740 senesine kadar küçük temaslar haricinde başka bir gelişme olmayan ilişkiler, 31 Mayıs 1740 tarihinde II. Frederik’in tahta çıkması ile önem kazanmıştır. Kralın özellikle Avusturya’ya karşı giriştiği mücadelede Osmanlı Devletini kendi safına çekmeyi amaçladığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Prusya kralı Joseph Seewald isimli bir elçiyi İstanbul’a gönderdiğine dair kesin olmayan bir bilgi de mevcuttur. Kralın sürdürmeye çalıştığı ilişkiler, 1755 yılında ilk Prusya elçisinin resmen Osmanlı topraklarına gönderilmesine kadar
sürmüştür.219
Osmanlı Prusya ittifakında başı çeken ilk elçi aslen Silezya asıllı olan Karl Adolf Rexin’dir. İstanbul’a elçi olarak tayin edilen Rexin, öncesinde Osmanlı Devleti’nde iki kez bulunmuştur. Bir kez Breslau’da bulunan bir tüccar namına İstanbul’da ticaret amacıyla bulunmuşken, ikinci gelişinde Avusturya süvari birliklerinde Osmanlı Devleti’ne karşı savaşırken esir edilerek esir düşmüştür (1736- 1739). 1740 yılında Silezya’nın Prusya topraklarına dâhil olması üzerine bir Prusyalı
olarak tekrar Prusya hizmetinde çalışma imkânına sahip olmuştur.220
Sultan III. Osman’ın cülusu vesilesiyle bir tebrik name ile 19 Mart 1755’te
gönderilen Rexin’in getirdiği 5 maddelik dostluk ve ittifak antlaşması teklifi,221
Sadrazam Ali Paşa’ya iletilmişti; fakat Sultan III. Osman’ın tahta geçmesi sonrasında
219
Beydilli, 1790 Osmanlı-Prusya İttifâkı, s. 1-4.
220
Klaus Schwarz, “Brandenburg-Prusya'nın Türk ve Tatarlar ilk İlişkileri Üzerine”, Tarih ve Toplum Dergisi, X, (55), İletişim yayınları, Ankara, 1988, s. 29.
221
56
Paşa’nın bulunduğu mevkiden indirilmesi de Rexin’in teklifinin bir süreliğine göz
ardı edilmesinde etkili olmuştur.222
Osmanlı Devleti ilk etapta Prusya ile hemen bir antlaşmaya yanaşmasa da aracı konumunda olan İsveç elçisi Celsing’e “Prusya ile bir dostluk ve ticaret antlaşmasının gelecekte uygun bir zamanda yapılabileceği”
söylenmiş ve bunun üzerine Prusya elçisi Rexin İstanbul’dan ayrılmıştır.223
Frederik, elçiyi bir ittifak arayışı için görevlendirirken, aynı zamanda o günkü Osmanlı siyasi ve askeri durumu hakkında bilgi toplamakla da görevlendirdi. Merak edilenler arasında Osmanlı Devleti’nin ordu ve donanma vaziyeti, yeniçeriler ve Tatarların İstanbul’daki nüfuzları ve Sultan ile devlet adamlarının Avrupa’da yaşanan gelişmelere olan ilgisi vardı. Bu kapsamda Rexin, İstanbul’da ikamet eden Avrupa devletleri elçilerinin Saray üzerindeki tesiri ile Sarayın Prusya ile yapılan bir
dostluk ve ticaret antlaşmasına yaklaşımını da rapor etmişti.224
4.2. 1761 Osmanlı Prusya Ticaret Antlaşması’nın Akdi
1756 yılında çıkan yedi yıl savaşlarına Fransız, Avusturya ve Rusya ittifakına karşı İngiltere ile ittifak yapan Prusya Kralı II. Frederik, 28 Eylül 1756’da Rexin’i tekrar benzer bir ittifak antlaşması ile İstanbul’a yollayarak Osmanlı Devletini mutlaka kendi safında tutmak istemiştir. Ocak 1757’de sadrazamlığa getirilen Koca Ragıp Paşa ise Osmanlı Devleti’nin menfaatlerini göz önüne alarak, Osmanlı Devleti’nin bir Avrupa savaşına katılmaması gerektiği fikrindeydi. 2 Nisan 1759 tarihinde Sadrazam tarafından bu kez gizli bir davetle kabul edilen Rexin ile yapılan görüşmede, bir Osmanlı-Prusya ittifakının ancak İngiltere’nin katılması veya bu ittifakı garanti etmesiyle mümkün olacağını bildirmiştir. Prusya’nın asıl amacı, Osmanlı Devletini düşmanlarına karşı harekete geçirmekti ve ilk adımı bu ticaret
antlaşması olmuştu.225
Prusya kralına sunulan antlaşmanın taslağı 9 Mart 1761 tarihinde Şeyhülislam tarafından da tekrar müzakere edilerek “mevâdd-ı mezbûrede şer’i bir mahzur olmayub, aklen dahi mahzuru görülmemeğle musâfat-ı mezbûrenin bu veçhile
222
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi XVIII. Yüzyıl, s. 234; Baykal, s. 11.
223
Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi V, s. 622, 623.
224
Kemal Turan, Türk Alman Eğitim İlişkilerinin Tarihi Gelişimi, s. 14; Unat, s. 113; Beydilli, 1790 Osmanlı-Prusya İttifâkı, s. 7.
225
57
akdinde beis olmadığı” konusunda karar kılınarak padişahın onayına sunulmuştur. Antlaşma, “sâir ahidnâmeler misüllü iktizasına göre tafsil ve mu’tad üzre karşılıklı temessük ahzı ile” Prusya temsilcisine sunulmasına karar verilmiştir. Antlaşmada 7 Nisan 1740 tarihinde Sicilyateyn Kralı ile imza edilen ticaret ve dostluk antlaşmasının metni birebir kullanılmıştır. Müsvette de Sicilyateyn Kralı ve murahhaslarının adlarının üzerleri çizilerek Prusya Kralı ile murahhasının isimleri yazılmıştır. Aynı şekilde Osmanlı padişahının ismi de değiştirilmiştir. Sicilyateyn ile akt edilen antlaşma 21 maddelik olduğu için yine bunun üzerine çizgi çekilerek 18 maddesi aynen alınmıştır. Nihai metinde ise Danimarka ile akdedilen 4 Ekim 1756
tarihli ticaret antlaşması esas alınmıştır.226
18 Kasım 1860’da Prusya Kralına yollanan antlaşma metni, 22 Mart 1761 de mübadele edilmiş ve 30 Temmuz 1761’de Kral, 27 Temmuzda da Sultan III. Mustafa tarafından tasdik edilmiştir. Antlaşmanın yürürlüğe girmesi ile Osmanlı-Prusya Devletleri arasındaki ticari ilişkiler ahidnâme hükümleri doğrultusunda resmen
başlamıştır.227
Antlaşma sonrasında II. Frederik, askeri sahada kalıcı bir barış sağlamak için Bâb-ı âli’nin hemen yardımına ihtiyaç duydu ve Rexin’i antlaşmanın şartlarını daha ileriye götürmek için değeri 20 bin akçe değerinde tahmin edilen hediyelerle padişaha gönderdi. Gelişmeleri memnuniyetle takip eden Koca Ragıp Paşa da Avusturya ile yapılan ebedi barışı bozmaya ve kuzeyde Prusya yardımıyla sıkıştırmayı düşündü. Hatta gizli görüşmelerde Rexin’e, bir sefer halinde destek alacaklarına dair kesin vaatlerde bile bulundu. Fakat gelişmeleri büyük mutlulukla karşılayan II. Frederik’in hayalleri kısa sürede sükûta uğramıştı. Haziran ayında Çar III. Pedro ile yaptığı barış Divân-ı Hümâyûn’da pek olumlu karşılanmadı. Hatta Divan’daki Prusya aleyhtarı olan zevat, Kralın Rusya ile yaptığı ittifakı dayanak göstererek koruma ve savunma antlaşmasını da engellemeye çalıştı. Prusya-Rusya ittifakının Lehistan için getireceği tehlikelerin göz önüne serildiği Divân-ı Hümâyûnda, Prusya taraftarı olan sadrazam ve Şeyhülislam bile ses çıkaramadı ve
226
Beydilli, Büyük Frederik ve Osmanlılar, s. 58, 59; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi XVIII. Yüzyıl, s. 234, 583; Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi V, s. 623-625.
227
Reşat Ekrem, Osmanlı Muahedeleri ve Kapitülasyonlar ve Lozan Muahedesi 1300-1920, İstanbul: Türkiye Matbaası, 1934; Beydilli, 1790 Osmanlı-Prusya İttifâkı, s. 8-10; Önsoy, Türk Alman İktisadi Münasebetleri, s. 5;, s. 99; Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi V, s. 625; Dietrich, s. 65.
58
14 Ekim 1762 tarihinde Prusya ile kurulması düşünülen ittifak kesin olarak reddedildi.228
18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yoğunlaşmaya başlayan Osmanlı- Prusya ilişkileri, bu yoğunluğunu III. Selim dönemine kadar korumuştur. II. Frederik devrinde (1740-1786) Avusturya ve Rusya ile mücadele halinde olan Prusya, arka planda bu devletlere karşı müttefik olarak Osmanlı Devletini seçmiştir. Bu ittifak neticesinde 1761 Dostluk ve Ticaret Antlaşması ve 1790 yılında Tecâvüzi ve Tedâfüi
İttifak Antlaşması bu ilişkilerin sağlam temellere oturmasını sağlamıştır.229
4.3. 1761 Ticaret Antlaşmasının Esasları
Esasen 8 madde ihtiva eden ve diğer dost ülkelerden Napoli, İsveç ve Danimarka’ya tanınan ayrıcalıkların aynılarını içeren metnin maddeleri şöyledir.
Birinci maddede Prusya kralı ve Bâb-ı âli arasında bu tarihten itibaren kalıcı barış ve dürüstlük üzerine kurulu karşılıklı dostluk hâkim olmuştur ve bu amaçla Prusya tebaasına Osmanlı İmparatorluğu’nda yaptıkları ticaret ve denizcilikte diğer dost devletlere sağlanan imtiyazlardan yararlanmışlardı. Onlara ait olan malların giriş ve çıkış gümrükleri diğer devletlerde olduğu gibi %3 olarak belirlendi.
İkinci madde de yine kasabiyye vergisinin kaldırılması da bu konuda sağlanması düşünülen kolaylıklara eklendi.
Üçüncü maddede Prusya ve Osmanlı gemileri seyir halinde birbirlerini selamlamalı ve Prusya gemileri askeri malzemeler, araç gereç ve askeri birlikleri taşımak zorunda kalmamalıdır.
Dördüncü maddede ise Prusya’nın Osmanlı Devleti’ndeki elçisinin hak ve imtiyazları ve Prusya Devleti’nin Doğu Akdeniz’deki tüm duraklarda diğer dost devletlerde olduğu gibi konsolos, konsolos yardımcısı ve tercüman bulundurma hakkına sahip olacağı ifade edilmiştir.
228
Selahaddin Tansel, “Osmanlı Prusya Münasebetleri Hakkında”, Belleten, X. (XXXVIII) Ankara: TTK yayınları, 1946, s. 276-282, 285, Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi V, s. 627, 628; Koloğlu, s. 68.
229
59
Beşinci ve altıncı maddelerde Prusyalılarla yaşanması muhtemel olan hukuki anlaşmazlıklar ve miras gibi meselelerde takınılan tutum diğer dost devletlere verilen haklarla eşit seviyeye getirildi.
Yedinci madde Osmanlı vatandaşlarına Prusya topraklarında eşit haklar vadederken, Sekizinci madde her iki tarafa gerekli görüldüğünde antlaşmaya
maddeler eklenmesini uygun görülmüştür.230
Ahidnâme temelinde yazılan Prusya Ahkâm Defterinin pek çok hükmünde sözü edilen ticaret antlaşmasının maddeleri sık sık hatırlatılarak, bölgesel görevlilere antlaşma maddelerine uyulması konusunda emirler gönderilmiştir. Kimi hükümlerde Cezayir Garb Beylerbeyliği gibi Müslüman korsanların bulunduğu bölgelerde meydana gelen veya gelebilmesi muhtemel ihlallere karşı, antlaşma metni bütünüyle gönderilmiştir. Evâsıt-ı Safer 1233 (Aralık 1817) tarihli Cezâyir-i Garb Beylerbeyine yazılan 912 numaralı hükümde 1761 ticaret antlaşmasının şatları hatırlatılarak Prusyalı tüccar ve görevliler ile ona tabi olanlara karşı gösterilmesi gereken ihtimam
üzerinde ciddiyetle durulmuştur. 231
Evâil-i receb 1223 (Ağustos 1808) tarihli 867 numaralı hükümde %3 gümrük resminin uygulanacağı ve fazlasının alınmaması gerektirği Kıbrıs adası ve yol üzerindeki görevlilere tembih edilmiştir. “Prusya tüccârı ve onlara tâbi olanlar getirüp götürdükleri emtiʻa ve eşyaları içün dost olanlar misüllü yüzde üç resm gümrüğü olan nükûddan edâ eyledikten sonra ziyâdesine talep olunmaya..”232
Evâsıt-ı safer 1226 tarihli 880 numaralı Mihaliç nâibine yazılan hükümde yine diğer dost devletlere uygulandığı üzre %3 gümrük bedeli talep edildiği
230
“Prusya tüccarı ve onlara bağlı olanlar sair tüccar gibi yüzde üç gümrük vergisi ödemleri halinde ayrıca emtia vergisi alınmamalıdır. İki devlet savaş gemileri karşılaştıklarında, sair devlet gemileri gibi selamlaşmalı, Prusya gemileri asker, cephane ve mühimmat taşımaya zorlanılmamalı, ücret ile tutulduklarında cari olan muamele yapılmalıdır. Dersaadet’de mukim Prusya elçisine sair devlet elçileri gibi serbestîye ve muafiyet cari ola ve Memalik-i Muhrusa’da hangi iskele, liman ve adada diğer devletlere ait konsolos ve vekilleri ile tercüman varsa Prusya’da aynı haklardan yararlanmalıdır. Prusyalıların kendi aralarındaki anlaşmazlıkları elçi ve konsoloslar tarafından görülmelidir. Devlet-i Aliyye reayasıyla Prusyalılar arasında ki anlaşmazlıklarda elçileri, konsolos veya tercümanlar vasıtasıyla dava görülmeli bunlardan biri olmadıkça cevap vermeye zorlanmamalıdır. Prusya veya Devlet-i Aliyye’li bir ferdi savaş askeri olmadıkça esir alınmamalı yanlışlık ile tutuklanır ise derhal serbest bırakılmalıdır. Prusya tebe’asından Memalik-i Mahrusa sınırları içinde biri ölecek olursa veresesi elçi, konsolos ve şerikine verilmelidir” Ahmet Câvîd, s. 30; Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi V, s. 625.
231
BOA, A.DVN. DVE.d., No: 073/2, hüküm: 912.
232
60
anlaşılmıştır. Yine başka türlü vergilerin alınmaması gerektiği de Ahidnâmeye
dayanılarak yasak edilmiştir.233
4.4. Osmanlı Devleti ve Prusya Krallığı Arasında Tanzim Edilen 1840 ve