• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.6. İlgili Araştırmalar

Görsel Kültürün tanımlanması üç şekilde olmaktadır: Kültürel çalışmalar, görsel kültür ile ilgili çalışmalar ve görsel çalışmalar.

Kültürel Çalışmalar 1950’li yıllarda İngiltere’de, Richard Hoggart (The Uses of Literacy, 1957), Raymond Willams (Culture and Society, 1958) ve Stuard Hall’un (Cuture Studies: Two Paradigms, 1980) yayınlarıyla başlamıştır.

Görsel kültüre ilişkin ilk çalışma John Berger (Görme Biçimleri 1972) ve Laura Mulvey (Görsel Zevk ve Anlatı Sineması, 1975) Jacques Lacan'ın bilinçdışı kuramlaştırma görüşleri ile yapılmıştır.

1990’ların ortasında görsel kültürü konu alan, Micheal Ann Hally, Keith Moxey ve Norman Bryson’un yazdığı “Visual Culture” (1994), Victor Burgin’in “In Place of a Memory in Visual Culture” (1998) çalışmalarıdır. Mirzoeff 1995 yılında Chicago Üniversitesinde genel kültür dersi açmıştır. Dersin adına görsel çalışmalar yerine görsel kültür demeyi tercih etmiştir. Çünkü görsel anlatıların üretimini, daha kurumsal ve disiplinsel bir dengeye oturtmaya çalışmıştır.

Nicholas Mirzoeff (1998) “What is the Visual Culture” makalesinde görsel kültürü şöyle tanımlamıştır: “Görsel kültür, günlük yaşamımızın bir parçası değil, günlük yaşamımızdır.” Görsel kültür ağırlıklı olarak günlük yaşam deneyimi içinde yer alır. Kültür eğer günlük yaşam deneyimi olarak tanımlanırsa, yoğunlukla bu görsel ağda yaşanan günlük yaşam deneyiminin her biri görsel kültürdür.

ABD’de bulunan Ohio State Devlet Üniversitesinde eğitim veren Doç. Dr. Kevin Tavin’in 2000 yılından beri Görsel Kültür Kuramı ile ilgili araştırmalar yaptığı bilinmektedir. Sanat Eğitimi Üzerinde Görsel Kültürün Etkisi (2000), Sanat Eğitimi ve Sanat Eğitiminin Görsel Kültür Yoluyla Öğretilmesi, Sanat Eğitimi ve Kültürlerarası Araştırmalar (2000), Jean Havuzunda Akıntıya Karşı Yüzme: Görsel Kültürün Kritik Vatandaşlığına Doğru Bir Pedagoji Geliştirme (2001), Çekici Reklamlar: ve Sanat Eğitimi Yoluyla Anlam Arama (2002), Hayaletler Ararken, Melekler ile Güreş: Görsel Kültürün Kritik Bir Pedagojisine Doğru (2003) gibi birçok makalenin yanı sıra “Sanat Eğitimi, Görsel Kültürün Bir Eleştirel Pedagojisi: Bir Performatif/Hypertextual Uygulama” (Doktora Tezi, Pennsylvania Devlet Üniversitesi, 2003), isimli tez çalışmasıyla ayrıca 2011’e kadar yaptığı araştırmalar ve verdiği seminerlerle Görsel Kültür Kuramını incelemektedir.

Elliot Eisner (2001) sanat eğitiminde görsel bir kültür paradigmasını benimsediği önerisi üzerine bazı yorumlar sunmuştur. Eisner’in yorumları sık sık Sanat Eğitiminde Görsel Kültür (VCAE) ile ilgili öğrencilere verdiği konferanslarda bazı yankılar yapmıştır. Paradigma, birçok sanat eğitimcileri tarafından istihdam edilmiştir (Congdon & Blandy, 2001; örneğin Chalmers, 2001 Freedman, 2000; Stokrocki, 2001; Tavin, 2000).

Dikovitskaya (2001), “Sanat Tarihinden Görsel Kültüre: Kültürel Dönüşümlerin Ardından Görsel Çalışmalar” adlı araştırmasında, görsel kültür çalışmalarının geleneksel sanat tarihi anlayışına yeni bir boyut getirip getirmediğini belirlemeyi amaçlamıştır. Bu amaçla, sanat tarihi, kültür ve görsel çalışmalar arasındaki bağlantının ne olduğu ile sanat tarihçilerinin görsel çalışmalara ilişkin görüşlerinin ne olduğu sorularına yanıt aranmaya çalışılmıştır. Yakın geçmişte görsel kültürün bir disiplin alanı olarak yaygınlaşmasını sağlayan dergiler de vardır. Journal of Visual Culture (2002), Culture, Teori and Critique (2002), The Journel Studies (2002), The Journel of Visual Studies (1986-2001), Visual Anthropology (1991), Visual Culture in Britain (2000), Visual Arts and Culture (1998) gibi (Dilli, 2013, s.72). Tavin (2003), “Sanat Eğitiminde Performansa Dayalı Metin Uygulamaları Yoluyla Görsel Kültürün Eğitsel Eleştirisi” adlı araştırmasını öğretmen adaylarının sanat eğitimi derslerinde gerçekleştirmiştir. Araştırmada görsel kültürün eğitsel eleştirisi ile oluşturulan metinler yoluyla öğretmen adaylarındaki popüler kültürün eğitici gücüne bakılmıştır.

Tavin ve Anderson’un (2003), “Görsel Kültür Öğretimi: İlköğretim Sanat Eğitiminde Disney Üretimleri” adlı çalışması, ilköğretim öğrencilerine izletilen çizgi filmler üzerinde yapılan görsel kültür çalışmalarını kapsamaktadır. Araştırmada, Disneyland film şirketinin medya kültürünün yapılanması ve düzenlenmesinde çok büyük bir güç olduğu vurgulandıktan sonra, görsel kültüre olan etkileri ve çocuk dünyasındaki yeri ele alınmıştır. Araştırma ilköğretim 5. sınıf düzeyinde gerçekleştirilmiştir. Eylem araştırması yöntemi ile gerçekleştirilen araştırmada, gözlem, görüşme ve doküman incelemesi yoluyla veri toplanmıştır. Araştırma süreci öğrencilerin zihinlerinde düşünmeleri için bir takım soruların sorulmasıyla başlamıştır. Sınıftaki tartışmalar, popüler kültürün etkileriyle yaygınlaşan durumlar üzerine yoğunlaşmıştır. Daha sonraki derslerde Disney’in filmlerinden biri olan Alâaddin ve Tarzan gibi çizgi filmler izlettirilmiştir. Ardından, öğrencilere filmdeki ana karakterlerin kimler olduğu, neye benzedikleri, nasıl davrandıkları ve olayların nerede meydana geldiği gibi sorular sorulmuştur. Öğrencilerin tartışmalar sırasındaki yorumları, bu filmlerin ve diğer görsel kültür formlarının, çocukların imgeleri üzerinde çok büyük etkisi

olduğunu göstermiştir. Daha sonraki derslerde öğrenciler, izletilen bir çizgi filmde cinsiyet, ırk, tarih ve şiddet konularıyla ilgili bir liste türetmişlerdir. Öğrencilere listeden seçtikleri bir durumu nasıl olumluya çevireceklerini düşünmeleri istenmiştir. Her bir öğrenci tek bir durum seçmiş ve bir sanat projesi kapsamında sinema afişleri hazırlamışlardır. Araştırmanın sonucunda, çoğu öğrenci ürünlerinin, görsel olarak göz alıcı iken; içerik ve yazılı anlatımlarının çok daha zengin ve duygusal anlamlar taşıdığı görülmüştür. Ayrıca, Disney üretimi çizgi filmlerinin çok da masum olmadığı ve çocuklar üzerinde yanlış imgelerin oluşumuna neden olduğu belirtilerek, çocukların bu filmleri sorgulamadan izlettirilmemesi önerisinde bulunulmuştur.

Freedman, K. (2003) “The Importance of Student Artistic Production to Teaching Visual Culture” (Görsel Kültür Öğretiminde Öğrencinin Sanatsal Üretiminin Önemi) başlıklı makalesinde, sanat eğitiminde görsel kültürü öğretme fikrinden bahseder. Freedmen’a göre, görsel kültür öğretimi öğrencinin sanatsal üretim süreçlerinin ve amaçlarının tekrar gözden geçirilmesini, müfredat içeriğinin ve öğretim metotlarının değişimini, öğrenci çalışmalarının değerlendirmesinin tekrar düşünülmesini gerektirir.

Tavin ile Hausman (2004), “Küresel Çağda Sanat Eğitimi ve Görsel Kültür” adlı araştırmalarında, öncelikli olarak küreselleşmenin yol açtığı ekonomik ve kültürel değişimlere değindikten sonra, bu değişimlerin üstesinden gelebilme, özellikle teknoloji ve iletişimde meydana gelen köklü değişimlerin düşünce ve eylemlere olan derin etkilerini belirlemeye çalışmışlardır. Ayrıca, küreselleşme bağlamında nesnelerin nasıl üretilip tüketildiği ile düşünce ve eylemlere ne gibi etkilerinin olduğuna yanıt aramışlardır. Final projesi, sınıf sunumları, alan ve çevre gezileri ile her bir öğrencinin eleştirel etkinliğiyle sonuçlanmıştır. Final projelerinde öğrenciler, McDonalds, Nike gibi kurum ya da ürünlerin küresel ve yerel çevreye olan etkilerinin nasıl olduğu, reklam etkinliklerinin kişisel ve bölgesel kimliklere, yaşam biçimine olan etkilerini sunmuşlardır.

Darts (2004), “Görsel Kültür Karmaşası: Sanat, Eğitim ve Yaratıcı Düzenlemeler” adlı araştırmasında, görsel kültür ve sanat eğitiminin, öğrencilerin sosyal rollerinin farkına varmalarında ve sosyal gelişimlerinde ne tür etkilerinin olduğunu belirlemeyi amaçlamıştır. Üç ay süren eylem araştırmasında uygulanan etkinliklerde, öğrencilere edebi metinler üzerinden görsel kültür çalışmaları yaptırılmış; ardından imgelere odaklanan sanatsal uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda, öğrencilerin görsel kültür ve sanat eğitimi yoluyla kendilerinin ve sosyal rollerinin daha iyi farkına varabildikleri ve sosyal sorumluluklarını anlayabildikleri görülmüştür.

Sohn (2004), “Web Tabanlı Sanat Eğitimi: Sanat Eğitimi Öğretmen Adaylarının Görsel Kültüre İlişkin Eleştirel Yansımaları” adlı araştırmasında, üniversitelerde okuyan sanat eğitimi öğretmen adayları üzerinde web tabanlı görsel kültür çalışmaları gerçekleştirmiştir. Çalışmada sanat eseri üzerinden yapılan tartışmalarda, öğretmen adaylarının eser üzerine yansıttıkları düşüncelerin giderek genişlediği ve kendi anlamlarını oluşturma sürecine girdikleri görülmüştür.

Bezerra (2006), “Almodovar Filmlerindeki Cinsiyet Göstergelerinin Görsel Kültür Eğitimine Etkisi” adlı araştırmasında, bir filmden yola çıkarak sanat eğitiminde öğrenmelerin nasıl uygulamalara dönüştürülebileceğini belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın görsel kültür eğitimi uygulamaları ile görselliğin nesnesi ve izleyicisi arasında bir etkileşim oluşturması bakımından bir katkı sağlayacağı vurgulanmıştır. Uygulama etkinliklerinde kullanılacak film içeriğinin seçiminde, sanatsal bir boyutu olmasına ve cinsiyet rollerinin sorgulanmasına olanak vermesine özen gösterilmiştir. Araştırmanın sonunda, öğrencilerin özellikle cinsiyet rollerine ilişkin eleştirel bir bakış açısı geliştirebildikleri ve metnin anlamları üzerinden kendi anlamlarını ortaya koydukları bulgusuna ulaşılmıştır.

Barnard (2010) “Sanat, Tasarım ve Görsel Kültür” isimli çalışması, bir yandan görsellik, sanat ve tasarımın farklı boyutlarına eğilerek aralarındaki ilişkileri açıklamayı; bir yandan da bunların anlamlarının yere, zamana, farklı toplumsal katmanlara, ülkelere vs. göre nasıl değişebileceğini açıklamaktadır.

Görsel kültür ile ilgili Türkiye’de yapılan araştırmalarda, Parsa (2007) “İmgenin Gücü ve Görsel Kültürün Yükselişi” yazısı ile teknolojinin hızla gelişmesiyle önce fotoğraf makinesinin, ardından sinema ve televizyon gibi hareketli görüntüleri saptayan araçların icadıyla, dünya “imgelerin ve görsel kültürün” kendine özgü kurallarıyla açıklanabilecek hızla akıp giden bir sürecin içine girdiğini belirtmiştir.

Afitap Boz “ Bir İmge Üretme Biçimi Olarak Fotoğraf ve Görsel Kültür ” isimli yüksek lisans çalışmasını 2001 yılında tamamlamıştır. Bu tezde, bugün kültürel alanın "görsel" olarak tanımlanmasına neden olan değişme, imgenin tarihsel dönüşümlerine odaklanarak çözümlenmiştir. Burada, imgenin kültürel alandaki yoğun kullanımının mekanik yeniden üretimle başladığı kabulüyle, bu tez fotoğrafta merkezileştirilmiştir. Böyle bir tarihsel çerçeve içinde, bugün, görsel kültür tanımının imgenin kültürel işlevinin sorgulanması için nasıl bağlam önerdiği tartışılmıştır. Bu tezin Birinci Bölümü’nde, fotoğraftan önce imgenin

kültürel işlevi; imge üretme teknikleri, imgenin kültürel alandaki dolaşımına himaye eden sosyal sınıflar ve imgenin kültürel alandaki, büyü, mitos, şiir, inanç dizgesi gibi, diğer kültürel üretimlerle ilgisinde ortaya konulmuştur. Tezin İkinci Bölümü'nde, yeni bir teknik olarak fotoğraf hem teknolojik gelişimi, hem de imge üretme geleneğine eklemlenmesi bakımından çözümlenmiş ve basın içinde kurumsallaşmasıyla, gelenekte yol açtığı kırılma ortaya konulmuştur. Üçüncü Bölüm’de ise fotoğrafik imgenin, tartışıldığı entelektüel bağlamlar sergilenerek; bugün kültürel alanın görsel ve imgenin ticari bir ürün olarak tanımlanmasının, nasıl bir kabul üzerinde biçimlendiği ve imgenin kültürel işlevinin sorgulanmasında neden yanıltıcı bir bağlam olduğu tartışılmıştır.

Yaşar Günler, “Kültür, Popüler Kültür ve Medya” yüksek lisans çalışmasıyla (2003), medyanın modern zamanların en önemli iletişim biçimi olduğuna değinmiştir. Dolayısıyla kültür, popüler kültür ve medya arasında doğal bir ilişki olduğunu vurgulamak gerekir. Bu ilişki günümüzde çokça tartışılan bir konudur. Araştırmacı çalışmasında kültürün ve popüler kültürün ne anlama geldiğini açıklamaya çalışmış, daha sonra da bu kavramların medya ile ilişkisi üzerinde durmuştur.

“İlköğretim Görsel Sanatlar Dersi Bağlamında Görsel Kültür Çalışmaları: Bir Eylem Araştırması” isimli doktora çalışmasıyla Türkkan (2008), ilköğretimlerde görsel sanat kültürü ünitesini irdelemiş ve çözüm önerileri sunmuştur. Araştırmada öğrencilerle birlikte belirlenen 3 etkinlik gerçekleştirilmiştir. Etkinlikler sonucunda öğrencilerin günlük yaşamlarını ders ortamına taşıyarak, eleştirel sorgulamalar gerçekleştirebildikleri görülmüştür. Sonuç olarak, görsel kültür çalışmalarının öğrencilerin grup çalışması yapma, araştırma yapma, eleştirel düşünme, derse ilişkin beceri kazanma ve iletişim kurabilme yönlerinden etkili olduğu sonucuna varılmıştır.

“Görsel Kültür Elemanı Olarak 20. Yy’da Afişin Toplumsal Süreçlere Etkisi” isimli yüksek lisans çalışmasında (2009) Erol Çitci, görsel kültür olgusu çerçevesinde üretilen afiş tasarımlarının toplumsal değişim süreçlerine olan etkisini incelemiştir. Araştırmanın birinci bölümünde “görsel ve “görsel kültür” kavramları tanımlanmaya çalışılmış, farklı düşünürlerin bu kavramlara yaklaşımları incelenmiş, çeşitli söylem ve ideolojik yaklaşımlar bağlamında görsel kültürün toplumsal analizleri değerlendirilmiştir. İkinci bölümde, görsel ortamların en önemli araçlarından biri olan afiş, bir tasarım nesnesi olarak ele alınarak gerek teknik ve artistik gerekse içerik ve söylem bakımından incelenmiştir. Üçüncü bölümde, 20. yüzyılda bireylerin ve toplumların algısal değişim süreçlerinin politik, ekonomik ve sosyolojik özellikleriyle afişlere nasıl yansıdığı araştırılmış, toplumsal hayatın ürettiği yeni

değerlerin afiş tasarım ölçütlerine etkileri açıklanmıştır. Dördüncü bölümde ise afişlerin toplumsal süreçlerin değişimine doğrudan ya da dolaylı etki yapıp yapmayacağı sorgulamasına ışık tutacak örnekler incelenmiştir.

Arzu Uysal (2009) “Çağdaş Görsel Kültürde Resimsel İmge ve Sanat Eğitiminde Yeni İmge Düzenleri” isimli doktora çalışmasıyla, lisans düzeyinde sanat eğitimi alan öğrencilerin resimlerindeki imgelerde görsel kültürün ve sosyo-kültürel olguların etkileri konusunda durum tespiti yapmayı amaçlamıştır.

Rukiye Dilli (2013) “Görsel Kültür Kuramının İlköğretim 4. Sınıf Görsel Sanatlar Dersinde Uygulanması” başlıklı doktora çalışmasında, popüler kültür olarak nitelendirilen kavramların (en popüler ya da sevilen nesne, imaj vb.) resimsel anlatımlarında ne şekilde ortaya çıktığını belirlemeye çalışmıştır. Bu kapsamda öğrencilerin resimsel anlatımları ve bunların anlatımlarına dayalı yazılı ifadelerinde popüler kültür öğelerine ne kadar yer verdiklerini, popüler kültür öğelerinin öğrencilerin düşünsel ve sanatsal ifadelerini ne derece etkilemekte olduğunu belirlemeye çalışmıştır. Ayrıca öğrencilere medya okuryazarlığı kapsamında eleştirel bir bakış açısı kazandırmaya çalışmıştır.

Türkoğlu (2000) “Görü-yorum Gündelik yaşamda İmgelerin Gücü” başlıklı kitabında yaşamımızı kuşatan görsel kültürü anlamaya yönelik, toplum içindeki iletişimin boyutlarını anlamaya çalışırken hem kendimizi hem de başkalarını görme biçimlerimizin hangi bileşenlerden oluştuğunu sorgulamaktadır. Sokakta, evde, işyerinde, medyada karşılaştığımız görüntü bombardımanını nasıl yorumlamamız gerektiği üzerine düşünmemizi sağlamaktadır.

Kırışoğlu (2009) “Sanat, Kültür, Yaratıcılık” isimli kitabında Görsel Kültürü incelemekte ve sanat eğitimi programlarında yer almasının gerekliliğinden bahsetmektedir.

Yücel (2013) “İmgeden Yoruma” başlıklı kitabında öncelikle imgeyi tanımlayarak, imge türlerini sınıflandırmış, imge ve algılama ilişkisini ele almıştır. İmgenin toplumsal yaşamda giderek artan önemini kavrayabilmek için imge ve insan bağıntısının kısa tarihine değinmiştir. İmgenin insanlığın doğuşundan bu yana düşünceye, simgeselliğe ve estetik gereksinimlere eşlik ettiğine değinmiştir.

Mehmet Çelik (2008) “Egemen İdeolojinin Bir Aracı Olarak Medya ve Eleştirel Farkındalığın Gerekliliği: Medya Okuryazarlığı” isimli doktora çalışmasıyla, içinde yaşadığımız dönemin egemen ideolojisi olan neo-libearlizmin bir aracı olarak medyanın işlev ve işleyişine değinmiş, son noktada ise eleştirel farkındalıktan beslenmek şartıyla

“medya okuryazarlığının” bu işleyişin karşısında bir dönüşüm fırsatı sağlayabileceğini vurgulamıştır.

“Medya Okuryazarlığının Görsel Kültür ve Sanat Eğitimi Ekseninde Çözümlenmesi” isimli yüksek lisans tez çalışmasıyla Aslan (2009), medya, imgeler ve bu imgelerin doğru yorumlanması arasındaki ilişkileri sanat eğitimi bağlamında incelemiştir.