• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR VE YORUM

4.2. Yanlışa Verilen Dönütlerin Öğretmenlere Göre Değişimine İlişkin Bulgular ve

4.2.2. İkinci Öğretmene İlişkin Bulgular ve Yorumlar

İkinci öğretmenin derslerinde, bir derste ortalama 8,5 yanlış ortaya çıkmaktadır ve bu yanlışların büyük bir kısmı dersin ölçme – değerlendirme bölümlerinde gözlemlenmiştir. İkinci öğretmen dersin giriş bölümünde öğrencileri derse ısındırmaya veya öğrencilerin ön bilgilerini ortaya çıkarmaya yönelik etkinliklere nadiren başvurmakta ve genellikle derse konu anlatımıyla başlamaktadır. Konu ile ilgili tanımları, kuralları, formülleri öğrencilerin defterlerine yazdıran öğretmen, konuyu tahtada açıklayarak anlattıktan sonra, yine tahtada örnekler çözmekte, bu süreçte de öğrenciler, öğretmenin tahtaya yazdıklarını defterlerine geçirmektedir. Öğretmen konu ile ilgili birkaç örnek soru çözümünü öğrencilere gösterdikten sonra, öğrencileri tahtaya kaldırarak onlara soru çözdürmektedir. Ders sürecinde gözlemlenen yanlışların büyük bölümü, öğrencilerin soruları çözmek için tahtaya çıktıkları süreçte ortaya çıkmıştır. Çünkü dersin işlenişi esnasında pasif bilgi alıcı durumunda olan öğrenciler, ancak öğretmenin öğrencilere tahtada soru çözdürdüğü süreçte derse aktif olarak katılmaktadırlar. Buna rağmen gözlemlenen ortalama yanlış sayısının yüksek olmasının nedeni, öğretmenin dersin büyük bölümünü soru çözümlerine ayırmasıdır. Dersin çoğunlukla ölçme – değerlendirme sürecinde ortaya çıkan yanlışlara müdahale ederken,

öğretmen ders işleme tarzına bağlı olarak çeşitli dönüt türlerine başvurmaktadır. Aşağıda ikinci öğretmenin yanlışlara verdiği dönüt türleri ve bu dönüt türlerinin kullanılma yüzdelerine ilişkin grafik verilmiştir.

Şekil 4.2.5. İkinci Öğretmenin Kullandığı Dönüt Türleri ve Bu Dönüt Türlerinin Kullanılma Yüzdelerine İlişkin Grafik

Verilen grafikte de görüldüğü gibi, ikinci öğretmenin en sık başvurduğu dönüt tekniği “düzeltmedir” ve yaklaşık %25’lik kullanılma oranına sahiptir. Oldukça yüksek bir yüzdeye sahip bu dönüt türünün sıkça gözlemlenmesinin nedeni, öğretmenin ders işleme tarzına bağlı olarak, yanlışların, öğrencilerin soru çözmek için tahtaya kalktığı zamanlarda ortaya çıkmasıdır. Öğrenci tahtada soru çözerken, yapılan işlem basamaklarını açık bir şekilde izleme olanağı bulan öğretmen, sadece yanlışın yapıldığı basamağa yönelik düzeltici bilgi içeren dönütler kullanmaktadır. Genellikle emir cümlelerinden oluşan ve öğrenciye yanlışı nasıl düzelteceğine ilişkin doğrudan bilgi

0 5 10 15 20 25 30

Öğretmenin Yanlışa Verdiği Dönüt Türleri

Doğrudan yanlış olduğunu söyleme Yanlışın ne olduğunu söyleme Öğrenciden yanlışı bulmasını isteme Sınıftan yanlışı bulmasını isteme Düzeltme

Cevabı söyleme Çelişki oluşturma Yönlendirme

Sorgulama/Sorgulatma Yanlış olduğunu ima etme Sorunun yapısına dikkat çekme Tepkisiz kalma

sunan, “ne yapması gerektiğini söyleme” alt kategorisinde bulunan dönütler, öğretmenin düzeltmeye yönelik verdiği dönütlerin %98’ini oluşturmaktadır. Aşağıda ikinci öğretmenin, bir öğrencinin soru çözümü sırasında, yaptığı düzeltmelere ilişkin bir örnek verilmiştir.

İkinci öğretmenin “düzeltme” dönütünü kullanmasına ilişkin bir örnek:

01 Öğretmen eşitsizliğinin çözüm kümesini analitik düzlemde göstermesi için bir öğrenciyi tahtaya kaldırdı. Öğrencinin çözümü aşağıdaki gibidir: 02 1) Kollar yukarı 2)

03 Öğretmen: Eşittir sıfır de. 04 Öğrenci çözüme devam ediyor.

05

06 Öğretmen: Oraya eşittir sıfır yaz. Biraz dikkat edin. 07 Öğrenci çözüme devam ediyor.

08

Şekil 4.2.6. Örneğe İlişkin Şekil

09 Öğretmen: Eksenlere ok işareti koyup, x ve y yaz. 10 Öğrenci eksenlere ok işareti koyup, üzerlerine x ve y yazdı.

Yukarıda verilen durum incelendiğinde 03, 06 ve 09. adımlarda öğretmen, öğrencinin çözümüne müdahale ederek, yanlışları sözel ifadelerle düzeltmiştir. Öğrencinin ise bu süreçte öğretmenle diyalog içine girmediği ve kendine söyleneni aynen yaptığı görülmektedir. Öğretmenin dersleri ağırlıklı olarak soru çözümü şeklinde işlemesi, yanlışı düzeltmeye yönelik dönütlerin daha fazla gözlemlenmesine neden olmuştur.

Öğretmenin en sık başvurduğu ikinci dönüt tekniği ise %20’lik kullanılma oranına sahip “sorgulama/sorgulatma” dönüt tekniğidir. Bu dönüt türünün alt kategorilere göre dağılımına bakıldığında, öğretmenin en sık başvurduğu dönüt türlerinin, %10’luk bir oranla “öğrenciye cevabını sorgulatma”, %5’lik bir oranla “öğrenciden cevabını açıklamasını isteme” olduğu tespit edilmiştir. İkinci öğretmen, öğrenciye cevabını sorgulatan dönütleri, öğrencinin yanlış yapmadığı durumlarda da, öğrencinin öğrenmesi ile ilgili bilgi edinmek amacıyla sıkça kullanmaktadır. Aşağıda bu duruma ilişkin bir örnek verilmiştir:

01 Öğretmen bir eşitsizlik sorusunu çözmek için bir öğrenciyi tahtaya kaldırdı. Öğrenci verilen eşitsizlikteki ifadeyi sıfır yapan değerleri bulduktan sonra bir tablo oluşturup tablonun pozitif olan bölgelerini taradı.

02 Öğretmen: (Araya girerek) Tablonun neresini tarayacağız? “+” olan yerleri tarayacağımıza emin misin?

03 Öğrenci taradığı bölgeleri silerek, negatif olan bölgeleri taradı. 04 Sınıf: Hayııır… “+” olacaktı.

05 Öğretmen: Ben seni denedim. Demek ki emin değilsin.

Öğrenci soruyu doğru olarak çözmesine rağmen, öğretmenin cevabı sorgulamaya yönelik verdiği dönütün ardından yaptığı çözümü hemen değiştirerek, çözümünden emin olmadığını göstermiştir. Öğretmenin “Ben seni denedim. Demek ki emin değilsin” sözlerinden de anlaşılacağı gibi, öğretmen öğrencinin yaptığı çözümden ne kadar emin olduğunu ölçmek amacıyla öğrencinin bilgisini sorgulamaktadır. İkinci öğretmenin, öğrencilerin öğrenmeleri ile ilgili bilgi edinmek amacıyla, öğrencilere sıklıkla, davranış ve söylemlerini sorgulamaya yönelik sorular yöneltmesi, “sorgulama/sorgulatma” dönütlerinin diğer dönütlere oranla daha fazla ortaya çıkmasına neden olmuştur.

“Cevabı söyleme” dönüt tekniği de yaklaşık %19’luk bir oranla öğretmenin en sık başvurduğu dönüt türlerinden bir tanesidir. Öğrenci – öğretmen arasındaki diyaloglarda meydana gelen sözel yanlışlara ikinci öğretmen çoğunlukla cevabı söyleyerek dönüt vermeyi tercih etmiştir. Bu dönüt türünün alt kategorilere göre değişimi incelendiğinde, “doğrudan cevabı söyleme” %10, “ipucu verme” %4 ve “sınıftan gelen doğru cevabı onaylama” %5 oranlarına sahiptir.

İkinci öğretmenin kullandığı diğer dönüt türlerinin yüzdelerine ilişkin bulgular ise şu şekildedir: doğrudan yanlış olduğunu söyleme %8, yanlışın ne olduğunu söyleme %5,6, yanlış olduğunu söyleyip öğrenciden yanlışı bulmasını isteme %1, yanlış olduğunu söyleyip sınıftan yanlışı bulmasını isteme %1, çelişki oluşturma %1, yönlendirme %0,4, yanlış olduğunu ima etme %3,2 ve sorunun yapısına dikkat çekme %1,8’dir. Diğer öğretmenlerle karşılaştırıldığında “yanlışın ne olduğunu söyleme” dönütü en fazla ikinci öğretmen tarafından kullanılmıştır.

İkinci öğretmenin kullandığı dönüt türleri ve bu dönüt türlerinin kullanılma yüzdelerine ilişkin grafik incelendiğinde, öğretmenin yanlış ortaya çıktığında tepkisiz kaldığı durumlara da sıkça rastlandığı görülmektedir. Elde edilen bulgulara göre ikinci öğretmen karşılaştığı yanlışların %14’üne tepkisiz kalmıştır. Diğer dönüt türlerinin kullanılma yüzdeleri ile karşılaştırıldığında, tepkisiz kalma davranışının yüzdesi oldukça yüksektir. Öğretmen yanlışa müdahale etmenin zaman kaybına yol açacağını düşündüğü veya öğrencinin yanlışını önemsemediği durumlarda, öğrencilerin yanlışlarına tepkisiz kalmayı tercih etmektedir. Öğretmen, sınıfta birçok yanlışın aynı anda ortaya çıktığı durumlar için “…hangi birine dönüt vereceksin? Hepsiyle teker teker ilgilenmeye kalksan ders biter” diyerek, bu durumlarda yanlışa dönüt vermenin zaman kaybına yol açacağını söylemiştir. Ayrıca öğrencilerin sorulan sorulara uydurma cevaplar vererek yanlış yaptığı durumlar için de “Bazen de öğrenci düşünmeden cevap veriyor, kafasından sayı sallıyor, sırf cevap vermiş olmak için… Bunların (bu yanlışların) hepsine dönüt vermeye kalksan veremezsin” diyerek bu süreçte yanlışa müdahale etmenin güç olduğunu belirtmiştir.