• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR VE YORUM

4.2. Yanlışa Verilen Dönütlerin Öğretmenlere Göre Değişimine İlişkin Bulgular ve

4.2.1. Birinci Öğretmene İlişkin Bulgular ve Yorumlar

Birinci öğretmenin derslerinde, bir derste ortalama 10 yanlış ortaya çıkmaktadır ve diğer öğretmenlerin sınıflarıyla karşılaştırıldığında en fazla yanlış, bu öğretmenin girdiği sınıfta gözlemlenmiştir. Bunun nedeninin, öğretmenin ders işleme tarzıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Birinci öğretmen, derslerinde soru – cevap tekniğinden sıkça yararlanmaktadır. Özellikle derse giriş esnasında, öğrencilerin konu ile ilgili ön bilgilerini ortaya çıkarmak amacıyla, daha önce işlenen kazanımlarla ilişkili sorular sormakta ve öğrencilerden edindiği bilgiler ışığında gerekli gördüğü hatırlatmaları yapmaktadır. Öğretmenin yeni konuya başlarken öğrencilere sorular sorması, öğrencilerin yanlış bilgilerinin veya öğrenme eksikliklerinin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

Birinci öğretmen, dersin işlenişi sırasında da daha öğrenci merkezli bir yaklaşım izlemekte, konu ile ilgili kavramları öğrencilere sorgulatmakta, bazen de sınıfa konu ile ilgili materyaller getirerek, konuyu öğrencilerle materyal üzerinden tartışmaktadır. Dersin sonunda değerlendirme amacıyla aynı anda birden fazla öğrenciyi tahtaya kaldırarak sorular sormakta, daha sonra da tahtada yapılan çözümleri sınıfla tartışmaktadır. Öğretmenin derslerin tamamını ağırlıklı olarak soru – cevap tekniğiyle işlemesi ve öğrencilerle sık sık diyalog içine girerek, düşüncelerini açıklamaları için öğrencilere söz hakkı tanıması, yanlışların daha fazla ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu nedenle bu öğretmenin derslerinden oldukça zengin bir veri elde edilmiştir. Aşağıda

birinci öğretmenin ders işleme tarzını yansıttığı düşünülen bir dersinden alıntı yapılmıştır.

Birinci öğretmenin 23.02.2012 tarihli dersinden bir bölüm:

01 Öğretmen tahtaya “yönlü açı ve yönlü yay” başlığını altını çizerek yazdı. Sonra sınıfa dönerek:

02 Öğretmen: Açıyı tanımlayın bakalım. 03 Öğrenci 1: İki kol arasındaki şey

04 Öğretmen: Ne kolu? Benim kolum mu? Saatin kolu mu? 05 Öğrenci 1: İki ışın arasında kalan bölge

06 Öğretmen: (Sınıfa dönerek) Hemfikir misiniz? 07 Birkaç öğrenci: Evet

08 Öğrenci 2: Aynı noktadan çıkacak. 09 Öğrenci 3: Aynı doğrultuda

10 Öğretmen: Aynı doğrultuda mı? Benim kafam karıştı. 11 Öğrenci 4: Aynı yönlü

12 Öğretmen kaşlarını kaldırdı.

13 Öğrenci 5: Noktaların birleşmesiyle oluşan okun şeyi

14 Öğretmen: Ok ne?

15 Öğrenci 6: Sonsuzu gösteriyor 16 Öğretmen tahtaya aşağıdaki şekli çizdi.

Şekil 4.2.1. Örneğe İlişkin Şekil

17 Öğretmen: Sonsuza gidiyor, doğru mu? Bu çizdiğim açı belirtir mi?

18 Sınıf: Hayır

19 Öğretmen: Peki bu ne? 20 Öğrenci 7: Yan yatmış “S” 21 Öğretmen: Bu bir eğri

22 Öğretmen: Peki, canlının yapı taşı neydi?

23 Sınıf: Hücre

24 Öğretmen tahtaya aşağıdakileri yazdı.

25 Öğretmen: Mesela dokular hücrelerden oluşur değil mi?

26 Öğretmen: Masanın üzerinde kalem, defter, kitap var. Bunlar ne oluşturur?

27 Öğrenci 8: Küme

28 Öğretmen: O zaman doku, hücrelerden oluşmuş küme diyebilir miyiz?

29 Sınıf: Evet

30 Öğretmen: Geometride yapı taşımız ne? 31 Öğrenci 1: Nokta

32 Öğretmen: O zaman geometrik şekiller, noktalar kümesidir diyebilir miyiz?

33 Sınıf: Evet

34 Öğretmen tahtaya aşağıdaki şekli çizdi.

Şekil 4.2.2. Örneğe İlişkin Şekil

35 Öğretmen: (Şekli tarayarak) Açı bu mu? Onaylıyor musunuz?

36 Sınıf: Evet

37 Öğretmen tahtaya çizdiği şekildeki boş alanları taradı.

Doku Organ Sistemler

Şekil 4.2.3. Örneğe İlişkin Şekil

38 Öğretmen: Peki, benim kırmızıyla taradığım yerler iki ışın arasında kalmıyor mu?

39 Sınıf: Aaaa… Evet

40 Öğretmen: O zaman tüm düzleme açı mı diyeceğim?

41 Sınıftan ses yok. Öğretmenin ortaya attığı iddia üzerinde düşünüyorlar. 42 Öğretmen: O zaman yaz bakalım: Açı, başlangıç noktaları aynı olan

iki ışının oluşturduğu kümedir.

Öğretmenin ders işleyiş tarzı incelendiğinde, öğrencilere sürekli sorular yönelttiği, konu ile ilgili kavramları sorgulattığı ve yanlış durumları öğrenciye sunarak çelişkiler oluşturduğu görülmektedir. Ayrıca öğretmenin bazen ders sürecinde, içeriği, günlük hayatla veya diğer derslerle ilişkilendirerek öğrencilerin dikkatini derse çekmeye çalıştığı gözlemlenmiştir. Örneğin, 22. adımda, öğretmen “eğri” kavramından bahsederken birden biyoloji dersine geçiş yapmıştır.

Birinci öğretmenin derslerinde, ders işleme tarzına bağlı olarak, dersin her bölümünde (ısındırma, dersin işlenişi, ölçme ve değerlendirme, özet ve sonuç) yanlışlar ortaya çıkabilmektedir. Çünkü öğrenciler dersin her bölümünde aktif olarak derse katılmaktadırlar. Öğretmen ise ortaya çıkan bu yanlışlara müdahale ederken çeşitli dönüt türlerine başvurabilmektedir. Öğretmenin yanlışa verdiği dönüt türleri ve bu dönütlerin başvurulma yüzdeleri ile ilgili grafik aşağıda verilmiştir.

Şekil 4.2.4. Birinci Öğretmenin Kullandığı Dönüt Türleri ve Bu Dönüt Türlerinin Kullanılma Yüzdelerine İlişkin Grafik

Yukarıdaki grafik incelendiğinde birinci öğretmenin en çok kullandığı dönüt türünün “cevabı söyleme” olduğu görülmektedir. Bu dönüt türünün birinci öğretmen tarafından kullanılma oranı yaklaşık olarak %22’dir. Genellikle kısa öğrenci – öğretmen diyaloglarında gözlemlenen bu dönüt türünün en sık gözlemlenen dönütlerden biri olmasının, öğretmenin derslerini soru – cevap ağırlıklı işlemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Yukarıda verilen alıntıda da görüldüğü üzere öğretmenin ders sürecinin tamamında öğrencilerle diyalog içinde olması, çok sayıda basit sözel yanlışların meydana gelmesine neden olmakta, öğretmen de bu yanlışlara çoğunlukla cevabı söyleyerek dönüt vermektedir. Cevabı söyleme dönütünün alt kategorilere göre dağılımına bakıldığında öğretmenin %15’lik bir oranla en sık başvurduğu, cevabı söyleme dönüt tekniğinin “doğrudan cevabı söyleme” olduğu tespit edilmiştir. “İpucu verme” ve “sınıftan gelen doğru cevabı onaylama” dönütlerinin başvurulma yüzdeleri

0 5 10 15 20 25

Öğretmenin Yanlışa Verdiği Dönüt Türleri

Doğrudan yanlış olduğunu söyleme Yanlışın ne olduğunu söyleme Öğrenciden yanlışı bulmasını isteme Sınıftan yanlışı bulmasını isteme Düzeltme

Cevabı söyleme Çelişki oluşturma Yönlendirme

Sorgulama/Sorgulatma Yanlış olduğunu ima etme Sorunun yapısına dikkat çekme Tepkisiz kalma

ise sırasıyla %2 ve %5’dir. Özetle, birinci öğretmen yanlışlara en çok doğrudan cevabı söyleyerek dönüt vermiştir.

Birinci öğretmen tarafından en sık başvurulan ikinci dönüt türü %18’lik kullanılma oranına sahip, öğretmenin ilave sorular sorarak, öğrenciye yanlışını fark ettirmek ve yanlışın nedenini anlamaya çalışmak amacıyla verdiği “sorgulama/sorgulatma” dönüt türüdür. Bu dönüt türünün alt kategorilere göre dağılımına bakıldığında, öğretmenin en sık başvurduğu dönüt türlerinin, %11’lik bir oranla “öğrenciye cevabını sorgulatma”, %4’lük bir oranla “öğrenciden cevabını açıklamasını isteme” olduğu tespit edilmiştir.

“Doğrudan yanlış olduğunu söyleme” ve “yanlış olduğunu ima etme” dönütleri, aynı oranda başvurulma yüzdesine sahip (%15), en çok kullanılan dönütler arasında üçüncü sırada yer almaktadırlar. Yine, bu dönüt türlerine bakıldığında, “cevabı söyleme” dönüt türündeki gibi genellikle öğrenci – öğretmen arasındaki diyaloglarda meydana gelen sözel yanlışlara verildiği görülmektedir. Bu dönüt türlerinin kullanılma yüzdelerinin diğer dönüt türlerine göre daha fazla olmasının nedeninin, öğretmenin ders işleme tarzından kaynaklandığı düşünülmektedir. Diğer öğretmenlerle karşılaştırıldığında bu iki dönüt türünün en fazla birinci öğretmen tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir. Çünkü diğer öğretmenlerin sınıflarıyla karşılaştırıldığında en fazla sınıf içi tartışma ve öğrenci – öğretmen diyalogları bu sınıfta gözlemlenmiştir. Özellikle öğrenciye söyleminin ya da davranışının yanlış olduğunu ima eden dönütlerin %83’ü birinci öğretmenin derslerinden elde edilmiştir.

“Çelişki oluşturma” dönütü de diğer öğretmenlerle karşılaştırıldığında birinci öğretmenin sıklıkla başvurduğu dönütlerden bir tanesidir. Çelişki oluşturmaya yönelik dönütlerin %82’si birinci öğretmenin sınıfında gözlemlenmiştir. Çoğunlukla bir kavramın tanımının ya da bir kuralın sorgulanması esnasında ortaya çıkan yanlışlara verilen bu dönüt türünün ağırlıklı olarak birinci öğretmenin derslerinde gözlemlenmesinin, yine öğretmenin ders işleyiş tarzıyla ilgili olduğu düşünülmektedir. Derslerinde, kavramların tanımlarının, kavramlar arası ilişkilerin ve kavrama ait ilkelerin üzerinde özellikle durmaya özen gösteren birinci öğretmenin bu duruma ilişkin görüşleri şu şekildedir:

“Ben liseye gelmeden önce 4 yıl ilköğretimde çalıştım. Oradaki öğrenciler, buradakiler gibi değil. Her şeyi soruyorlar. O ne, bu ne, nereden çıktı… Niye iki kere iki dört ediyor diye bile soruyorlar… İlk göreve başladığımda ben de bir şey bilmiyordum. Onlar soru sordukça ben de araştırdım… Bazı kavramların tanımını ben de bilmiyormuşum. Öğrendikçe, tanımları anlamanın ne kadar önemli olduğunu, öğrencilerin birçok yanlışı, tanımları anlamadıkları için yaptıklarını gördüm. O yüzden derslerde özellikle konu ile ilgili tanımları sınıfla tartışıyorum.”

Konu ile ilgili kavramların tanımlarına vurgu yapmaya dikkat eden öğretmen, bu süreçte ortaya çıkan yanlışlara çelişki oluşturarak dönüt vermesinin nedenini şu şekilde açıklamıştır:

“Öğrencilerin kafalarını karıştırınca daha çok düşünüyorlar. Mesela öğrenci yanlış yaptığında “hayır o değil, doğrusu bu” desen belki aklında kalmayacak. Ama kendi söylediği şeyin çelişki oluşturduğunu gösterince, üzerinde düşünüyorlar.”

Öğretmen, çelişki oluşturarak öğrencilerde bilişsel bir dengesizlik yaratmasının, öğrencilerin bildiklerini düşündükleri şeyleri sorgulamalarına neden olduğunu ve bu sorgulamaların, bilgilerin akılda kalıcılığını artırdığını düşünmektedir.

Diğer öğretmenlerle karşılaştırıldığında birinci öğretmenin daha fazla kullandığı dönüt türlerinden birisi de “sorunun yapısına dikkat çekme” dir. Yaklaşık %7’lik kullanılma oranıyla öğretmenin sıklıkla başvurduğu dönüt türleri arasında dördüncü sırada yer almaktadır. Öğretmen tarafından kullanılan diğer dönüt türlerinin yüzdeleri ise; yanlışın ne olduğunu söyleme %0,4, yanlış olduğunu söyleyip öğrenciden yanlışı bulmasını isteme %0,4, yanlış olduğunu söyleyip sınıftan yanlışı bulmasını isteme %0,7 ve yönlendirme %1’dir.

“Düzeltme” dönütü, yaklaşık %3’lük bir oranla birinci öğretmenin en az kullandığı dönütler arasındadır. Bu dönüt türü, diğer öğretmenler tarafından en fazla kullanılan dönüt türlerinden biri olmasına rağmen, birinci öğretmenin derslerinde çok az gözlemlenmiştir. Genellikle öğrencilerin tahtada çözdüğü ve çözümü birçok aşamadan oluşan sorularda ortaya çıkan yanlışlarda, öğretmenin yanlışı açık bir şekilde görebildiği durumlarda, yalnızca yanlış olan basamağın düzeltilmesine yönelik verdiği bu dönütlerin, birinci öğretmenin derslerinde az sayıda gözlemlenmesinin nedeni, konu ile ilgili soru çözümlerine, diğer öğretmenlere göre daha az zaman ayırmasıdır. Çünkü

öğretmen, dersleri ağırlıklı olarak kavramları sorgulamaya yönelik işlediğinden, dersin büyük bölümünü sınıf içi tartışmalara ayırmakta ve öğrencileri soru çözmek için tahtaya daha az kaldırmaktadır.

Birinci öğretmenin kullandığı dönüt türleri ve bu dönüt türlerinin kullanılma yüzdelerine ilişkin grafik incelendiğinde, öğretmenin yanlışa müdahale sürecinde tepkisiz kalma davranışına da sıkça başvurduğu görülmektedir. Çoğunlukla öğretmenin kasıtlı olarak gerçekleştirdiği bu davranış, yanlışa verilen diğer dönüt türleriyle karşılaştırıldığında oldukça yüksek bir orana sahiptir. Birinci öğretmenin karşılaştığı yanlışların %15’ine tepkisiz kaldığı tespit edilmiştir. Bu yanlışlar, genellikle öğretmenin sınıfa çözümü zaman alan bir soru yöneltip, çözmeleri için yeterli süre tanıdıktan sonra sınıftan gelen yanlış cevaplardan oluşmaktadır.