• Sonuç bulunamadı

A. Soruşturma Evresinin Başlaması (Şüphenin Edinilme Şekilleri)

2. İhbar

Resen kovuşturulan bir suçun işlendiğine ilişkin görgüsü veya bilgisi olan kişi veya kişilerin soruşturma makamlarına bu durumu bildirmesi “ihbar”dır. İhbarı yapan kişi, suçla ilgisi olan veya olmayan herhangi biri olabilecektir. Takibi şikayete bağlı olan suçlarda suçtan zarar gören kişinin dışındaki kişilerin yetkili makamlara yaptığı bildirimler de ihbar niteliğinde sayılmaktadır. İhbar ile ilgili 5237 sayılı TCK'nin 278. ve devamı maddelerindeki hükümlere bakılacak olursa, ihbarı, Anayasa'nın 74. maddesinde yer alan dilekçe hakkının bir kullanım şekli olduğunu belirtebiliriz.172

İhbar konusunda değinilmesi gereken önemli bir konu olan ihbar yükümlülüğü hususunda ilk olarak ceza sistemimizde bir suçun işlendiğinden haberdar olan vatandaşın bu suçu adli makamlara ihbar yükümlülüğünün kural olarak bulunmadığını söyleyebiliriz. Ancak 5237 sayılı TCK'nın 278, 279 ve 280. maddelerinde istisnaya yer verilerek yetkili makamlara bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.

3. Şikayet

Suçtan zarar gören kişinin, soruşturma makamlarına soruşturma başlatılması ve suçun failinin cezalandırılması için yaptığı başvurudur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yazılı olan suçlarda asıl olan soruşturmanın re’sen yapılması iken,

170 Yerdelen, Erdal, Soruşturma ve Koruma Tedbirleri, Ankara 2006, s. 33. 171 Centel/Zafer, Muhakeme, s. 95.

172 Centel/Zafer, Muhakeme, s. 95.; Öztürk/Tezcan/Erdem/Gezer/Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Tütüncü/Vıllemın Altınok/Tok, s. 44-45.

soruşturmanın şikayete tabi olması istisnadır. Bu sebeple bir suçun soruşturması şikayete bağlı ise bunun mutlaka o suçu düzenleyen kanunda gösterilmesi gerekir.173

Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar ile ilgili hüküm TCK'nin 73. maddesinde yer almaktadır. Yasal düzenlemede şikayetin belli bir süre içinde kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, yasadaki süre hak düşürücü süredir. Ayrıca şikayet fiile ilişkin olduğundan, şikayette bulunulurken failin bilinmesi veya belirtilmesi aranmayacağı gibi, birden fazla failin söz konusu olması halinde şikayet veya şikayetten vazgeçme tüm failler için geçerli olacaktır. Şikayet kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Suçtan zarar gören şikayet hakkını kullanabilir ve şikayetinden vazgeçebilir.

Şikayet ile ihbar, suçun niteliği ve bildirimi yapan kişi yönünden farklıdır. Şikayette, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç söz konusudur ve şikayeti suçtan zarar gören yapmaktadır. Bu bağlamda soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda,suçtan zarar gören dışındaki kişilerin bildirimi de ihbar kabul edilmelidir. İhbarda ise, soruşturulması ve kovuşturulması re’sen yapılacak suç söz konusudur ve ihbarı yapanın suçtan zarar gören kişi olması zorunlu değildir, herkes ihbarda bulunabilir. 174

4. Talep

Resmi şikayet olarak nitelendirilebilecek olan talep, resmi makamın yasada düzenlenen bazı suçların soruşturulmasını Cumhuriyet savcısından istemesidir. TCK’da 12 ve 13. maddesinde talebe ilişkin hükme yer verilmiştir. Talepte bulunacak olan resmi makam Adalet Bakanıdır.

Doktrinde talep halinde Cumhuriyet savcısının iddianame düzenlemek zorunda olup olmadığı yönünde farklı görüşler bulunmaktadır. Bir görüş, Cumhuriyet savcısının, şikayetten farklı olarak talep halinde iddianame düzenlemek zorunda

173 Yerdelen, s. 33.

olduğunu savunmaktadır.175 Diğer görüş ise talep üzerine Cumhuriyet savcısının

soruşturma başlatmak zorunda olduğunu, talebin basit şüpheyi ortaya koyduğunu ancak talep üzerine Cumhuriyet savcısının iddianame düzenlemesi ve bu iddianamenin kabulünün zorunlu olduğunun söylenemeyeceğini belirtmektedir. Bizim de katıldığımız ikinci görüş, konuya ilişkin olarak CMUK’nın 148/3’te yer alan ve 14/07/2004 tarihinde 5219 sayılı yasa ile kaldırılan “Kamu davası açmak için Adalet Bakanı, Cumhuriyet savcısına emir verebilir” hükmüne CMK’da yer verilmediğini belirtmekte, ayrıca TCK’nin talebe ilişkin 12. maddesi düzenlemesine bakıldığında “yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır”, ”istemiyle yargılanır”, “istemi üzerine yeniden yargılama yapılır” şeklindeki düzenlemelerin de böyle bir zorunluluk getirmediğini savunmaktadır.176

Talep ile şikayet arasındaki farka değinecek olursak, yasada şikayet için süre öngörülmüş ve geri alınması mümkün iken, talep için bir süre öngörülmemiştir ve talebin geri alınması sözkonusu değildir.177 Talep, hem belli suçların soruşturma

makamları tarafından öğrenilmesini sağlarken178 hem de gerçekleşmemesi halinde

kovuşturma şartı olarak kovuşturmaya geçilmesini engelleyen bir kurumdur. Şikayetin bulunmaması halinde ise hem soruşturma hem kovuşturma yapılmasına engel olur.179

5. Müracaat

Müracaat, bazı suçlarda belli makamların veya yabancı devletin şikayette bulunmasıdır. Yazılı başvuru olarak da adlandırılan müracaatın çeşitli kanunlarda

175 Bu görüşü savunan Cumhur, Cumhuriyet savcısının talep halinde iddianame düzenlemek zorunda oluşunun, delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığı hususundaki takdir yetkisini kaldırmadığını vurgulamıştır. Aynı zamanda bu zorunluluğun iddianameyi kabul edilebilirlik yönünden değerlendirecek mahkemeyi de bağladığını, iadeyi gerektiren bir sebep bulunmadığı takdirde, delillerin dava açmak için yeterli olmadığı gerekçesiyle iddianameyi iade edemeyeceğini belirtmiştir. Bkz.:Şahin,Cumhur, CMH, s. 67.

176 Centel/Zafer, Muhakeme, s. 104.

177 Şahin,Cumhur, s. 67; Öztürk/Tezcan/Erdem/Gezer/Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Tütüncü/Vıllemın Altınok/Tok, s. 53; Yenisey/Nuhoğlu, s. 575.

178 Centel/Zafer, Muhakeme, s. 104. 179 Şahin,Cumhur, CMH, s. 63

düzenlendiği görülmektedir. Örneğin; 5411 sayılı Kanunun 162/1.; 6362 sayılı Kanunun 115/1.; TCK’nin 340, 341, 13. maddeleri gibi.180

Müracaat üzerine Cumhuriyet savcısının dava açması yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Aynı şekilde Cumhuriyet savcısının yapılan soruşturma neticesinde suçun işlendiği yönünde yeterli şüpheye ulaşması halinde düzenlediği iddianamenin de mahkemece kabul edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

Müracaat yasalarda belirtilen belli makamlar tarafından yapılabilir. Örneğin; 5411 sayılı Kanun uyarınca soruşturma ve kovuşturma yapılması, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır.

Yabancı devletler de müracaatı yapabilir. Örneğin; TCK’nın 340 ve 341. maddelerinde düzenlenen yabancı devlet başkanına ve yabancı devlet bayrağına karşı hakaret suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, ilgili devletin şikayetine bağlıdır Burada yasal düzenlemede şikayetten bahsedilmekte ise de, burada kast edilen müracaattır. Zira suçtan zarar gören yabancı devlet değildir, süre öngörülmesi de yabancı devletin yapacağı müracaatı şikayet olarak nitelendirmeyi gerektirmeyeceğinden, bu durum ancak müracaatın süreye bağlı olmadığı kuralına istisna olabilir.181

Müracaat genel olarak kanunlarda soruşturma ve kovuşturma şartı olarak düzenlenmiş iken, TCK’nin 11/2. maddesindeki halde ise kovuşturma şartı olarak karşımıza çıkmaktadır.182

6. Mütalaa

Mütalaa, bazı suçlardan dolayı muhakeme yapılabilmesi için, o suç ile hak ve menfaati ihlal edilen kurumun görüşünün alınmasıdır. Özellikle vergi mevzuatında karşımıza çıkan mütalaa kurumuna ilişkin olarak, Cumhuriyet savcısının ihbar veya

180 Şahin,Cumhur, CMH, s. 67-68. 181 Şahin,Cumhur, CMH, s. 68-69.

başka yollar ile suçu öğrenmiş olsa dahi mütalaayı beklemek zorunda olduğu, mütalaanın içeriği ile bağlı olunmadığı ve mütalaanın tıpkı şikayetteki muhakeme şartı gibi etki doğurmakta olduğunu belirtebiliriz.183

Mütalaa yoluyla şüphenin edinilmesi söz konusu olduğu gibi, bazen de suç şüphesi başka yollar ile öğrenilmekte ve bu durumda Cumhuriyet savcısı tarafından muhakeme şartı olarak ilgili kurumdan mütalaa talep edilmektedir. Her iki hale ilişkin yasal düzenlemeye örneği 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesindeki düzenleme olarak gösterebiliriz. Hükme göre yaptıkları inceleme sırasında Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir. Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yazılı suçların işlendiğine sair suretlerle ıttıla hasıl eden Cumhuriyet başsavcılığı hemen ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını talep eder.

7. Tutanak

Bir kimsenin duruşma esnasında suç işlemesi halinde, mahkemece olaya ilişkin düzenlecek tutanak ile olay tespit edilerek, soruşturma makamlarının bu yolla suçtan haberdar olması söz konusu olabilmektedir.184 Bu durumda, duruşma sırasında

mahkemece re’sen bir suç öğrenilmekte ve bu durum tutanağa bağlanarak, soruşturma işlemlerinin başlaması için Cumhuriyet savcısına bildirilmektedir.

Tutanak ile suç şüphesinin edinilmesine ilişkin olarak CMK’nin 205. maddesindeki hüküm, duruşma sırasında işlenen suç hakkında işlem başlığı karşımıza çıkmaktadır. Hükme göre bir kimse, duruşma sırasında bir suç işlerse,

183 Centel/Zafer, Muhakeme, s. 104-105.;Yenisey/Nuhoğlu, s.575-576. 184 Centel/Zafer, Muhakeme, s. 103.

mahkeme olayı tespit eder ve bu hususta düzenleyeceği tutanağı yetkili makama gönderir.

B. Soruşturma Yapılmasına Yer Olmadığı Kararı ile Soruşturmaya